-İlim nazariyesi (epistemoloji) açısından Allah’tan gayrı zâhir-bâtın, lâtif-kesif, meşhud-gayrimeşhud, canlı-cansız, dünyevî-uhrevî her şeye “âlem” denir. Bütün varlık ve onun perde arkası, Hazreti Zât’ın varlığının delili, icraatının belgeleri, kemâlinin aynaları, kaderi plân ve programının kitap ve defteri, belli bir tafsil adına her şeyin mahall-i taayyünü, aynı zamanda sıfat ve isimlerinin tecelli alanı olması itibarıyla görünen-görünmeyen hemen her şey O’na ait derin …
Devamını Oku »Bamteli Özetleri
Kırık Dilekçe ve Kur’an Hüznü
-Nasıl ki dua külliyet kesbedince kabule karîn olur (bir duaya ne kadar çok insan yürekten katılırsa, o dua kabul edilmeye o ölçüde yaklaşmış olur), ümitler de inzimam edince (pek çok insanın ümidi aynı çizgide buluşup birbirine ilave olunca) o da kabul adına çok önemli bir mana ifade eder. -Bugüne kadar olanları bir mazhariyet görmeli ve dolayısıyla hamd ü sena hisleriyle …
Devamını Oku »Öğrenciler ve İmtihanlar
-Dua ile alâkalı yapılan taksimattan biri de onun fiilî ve kavlî olarak ikiye ayrılmasıdır. Üstad Bediüzzaman hazretlerinin verdiği örnekle anlatacak olursak, bir çiftçinin toprağı işlemesi fiilî bir duadır ki, bununla hazine-i rahmetin kapısı olan toprağı saban ile çalmış olur. Cenâb-ı Hakk’ın hususî bir atiyyesi olmadıkça, toprağa tohum atmadan o tarladan bir ürün almanın mümkün olmadığı açıktır. Dolayısıyla esbap adına ne …
Devamını Oku »Şiârı Aydınlatmak Olan Zât’ın Şâhitliği
Bâyezid-i Bistâmî hazretleri der ki: “Bütün iç dinamizmimi kullanarak Cenab-ı Hakk’a tam otuz sene ibadet ettim. Sonra gaybdan: ‘Ey Bâyezid, Cenab-ı Hakk’ın hazineleri ibadetle doludur. Eğer gayen O’na ulaşmaksa, Hakk kapısında kendini küçük gör ve amelinde ihlâslı ol’ sesini duydum ve tembihini aldım…” -İhlâs; ferdin, ibadet ü taatinde, Cenâb-ı Hakk’ın emir, istek ve ihsanlarının dışında her şeye karşı kapanması.. abd …
Devamını Oku »Farklı Deliler: Mecanin
-Ashab-ı Kiram efendilerimiz ve Osmanlı’nın bilhassa ilk yüz elli senelik dönemindeki mefkûre insanları gibi, kim inanılması gerekenlere tam inanır, takvanın hem mehafet buuduyla hem de tekvinî esaslara riayet yanıyla kanatlanırsa, kalbini Allah sevgisiyle mamur kılar, gerekirse malını, canını ve bütün varlığını Hak yoluna feda etme ruhuyla dolarsa ve Allah’ın himayesine sığınır, her işinde Cenâb-ı Hakk’a güvenir, O’na tevekkül ederse.. artık …
Devamını Oku »Saklı Hazineler
Beş vakit içerisinde “Salât-ı vustâ”; Cuma gününde “vakt-i icâbe” (duaların umumiyetle kabul olacağı saat), insanlar arasında Hızır aleyhisselam ve sair velî kullar, Ramazan ayında Kadir Gecesi, bütün tâat ve ibadetler içerisinde rıza-yı ilâhî, kainâtın ömründe kıyamet ve ferdin hayat çizgisinde ölüm ânı gizlendiği gibi Esmâ-i Hüsnâ arasında da İsm-i A’zam saklı tutulmuştur. Mü’minlerin sürekli uyanık ve dikkatli olmalarına, devamlı Allah’a …
Devamını Oku »Ölüm Korkusu ve İmansız Gitme Endişesi
-İnsan, cismânî ve kalbî/ruhî olmak üzere iki derinliği ve iki yanı bulunan bir varlıktır. Önünde kabir ve neticesinde çürüme olduğu için, ayrıca yaşama arzusu ve alışageldiği lezzetleri kaybedeceği düşüncesi gibi sâiklerle, insan cismaniyeti itibariyle ölümden korkabilir. Bazen dinin emirlerini yerine getiren, hatta kabir ve sonrasına sağlam iman ediyor görünen kimselerde bile cismânî ve bedenî hislerin ağır basması sebebiyle ölüm korkusu …
Devamını Oku »