Fıkıh, eşler arasında meydana gelen şiddet olaylarını, fena muamele ve geçimsizlik çerçevesinde ele almıştır. Fena muamele ve geçimsizlik erkekten, kadından ya da aynı anda her ikisinden kaynaklanabilen bir durumdur. Eşler arasında meydana gelebilecek her hangi bir olumsuzlukta hemen evlilik birliğinin sonlandırılması çözüm olarak görülmemeli, eşlerin karşılıklı görüşme ve anlaşma yoluyla aralarındaki problemi çözme yoluna gitmeleri öncelikle başvurmaları gereken yol olmalıdır. …
Devamını Oku »Külli Kaideler
Risale-i Nur’da Külli Kaideler- 6 – Ali Ünal
RUBÛBİYET VE KULLUK DAİRELERİ Yukarıda izahına çalışılan hakikatlere bir de şu açıdan bakılabilir: Kâinata baktığımızda iki levha, iki daire görünür. Biri, gayet muhteşem, muntazam ve mükemmel Rubûbiyet dairesidir. Yani, bütün kâinatta kusursuz bir san’at, sürekli yaratma ve icat, en büyüğünden en küçüğüne bütün varlıkların rızıklarının verilip, ihtiyaçlarının giderilmesi hakikatleri, bütün açıklığıyla müşahede edilmektedir. Diğer daire ise, gayet geniş ve net …
Devamını Oku »İki Ölçütlü Demokrasi: İslâm Demokrasisi
Demokrasinin Tanımı ve İlkeleri Demokrasi Yunanca bir kavram olup demos ve kratia kelimelerinden oluşur. Demos, halk; kratia ise idare ve iktidar anlamına gelir. Buna göre demokrasi “halk iktidarına dayanan hükümet şekli” demektir. Demokraside egemenlik kayıtsız şartsız milletin sayılır. Yönetime topluca katılması mümkün olmadığı için halk egemenlik hakkını milletvekilleri aracılığıyla kullanır. Vatandaşların yönetime katılması, yöneticiyi seçmesi ve yöneticinin kendi adına …
Devamını Oku »Allah İnancı
Genel Olarak Allah İnancı Geçmişte ve günümüzde Allah inancının yansımalarını ve ahlak ile olan ilişkisini görebilmek için, semavi dinlerdeki Allah algısını gözden geçirmenin uygun olacağı kanaatindeyiz. Tarihin her döneminde insanların inandıkları, tapındıkları varlıklar olagelmiştir, inançsız bir insan toplumuna rastlamak mümkün değildir. Tanrı olarak kabul edilen ve kendisine bağlanılan varlık, her zaman en kutsal, saygıya ve yüceltmeye en layık bir nitelikte …
Devamını Oku »Abdest ve Namaz İle İlgili Külli Kaideler
Tuhfetu’l-Fukahâ’ da küllî kâidelerin kullanım şekli başlığı altında açıkladığımız üzere Semerkandî Tuhfe’de pek çok külli kaideye yer vermektedir. Müellif abdestin rükünlerinden olan ayakların yıkanmasını incelerken, yukarıdaki usül kâidesini ayakların mesh edilmesi hususunda selef arasında vaki olan ihtilaf için kullanmakta ve ihtilafın daha sonra meydana gelen icma sebebiyla kalktığını beyan etmektedir . Yolculukta iken ramazan orucunu tutmanın hükmünde sahabenin genelinin görüşünün …
Devamını Oku »Dine Yönelişte Beklenen Tehlikeler – Ali Bulaç
Yol Üstünde İki Pusu Modern zamanlarda büyük, derin ve evrensel bir dönüşümü haber veren Din, modernizmin alternatifi, onun panzehiri sahici bir paradigma konumundadır. Yakın vadedeki bütün siyasal çıkar hesaplarının ötesinde Din, gezegenimiz ve üzerinde yaşayan bütün canlıların kaderiyle yakından ilgili bir söylem geliştirmektedir. Her büyük ve köklü değişim öncesinde olduğu gibi, tarihsel çevrimin bu kritik evresinde de bu hayati Dini …
Devamını Oku »Risale-i Nur’da Külli Kaideler- 5 – Ali Ünal
MEYVE, SON AMA ÇEKİRDEĞİ BARINDIRMAKLA AYNI ZAMANDA İLKTİR Bu çalışmanın birinci bölümünde de zikredilen bu küllî hakikat, “Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” âyeti kerimesi ve “Sen olmasaydın, kâinatları yaratmazdım!” hadis-i kudsîsindeki manâyı açıklayıcı anlam ve muhtevaya sahiptir. Nasıl ki bir ağaç meyvesi için yetiştirilir, dolayısıyla ağacın varlığından birinci gaye meyvesidir ve meyve, ağaçta en son ortaya çıksa da, ağacın …
Devamını Oku »Kur’an’da Zemm Üslûbu ve Münâfıkların Zemm Edilmesi
Nifakın Lügat ve Terim Manası NeFeKa kelimesi sözlükte, Arap tavşanı, tarla faresi ve kertenkele gibi köstebekgiller familyasının yuvalarından bir diğerine hızlıca geçmesi, durmadan tünel kazması, kafasını hızlıca çıkarıp sokması, bir yerde sâbit durmaması’ gibi anlamlara geldiği gibi ‘eksilmek, tükenmek, yok olmak, gizlice geçip gitmek’ manalarıyla birlikte, ‘ikiyüzlülük, dedikoduculuk, geçimsizlik, yalan, hile, kandırma, riya, içindekinin zıddını söyleme, söylediğinin tersini gizleme” gibi …
Devamını Oku »Bir Akide Manifestosu Olarak Ebu Hanife’nin Vasiyeti
Vasiyet, bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle kalmadılar, vasiyetin kabul görmesi için de yoğun gayret sarf ettiler. Nitekim çocuklarına “Müstakim” olarak yaşamayı vasiyet eden Yakub’un (a.s.), son sözü “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?”[1] cümlesi olmuştu. Allah Resulü’nün (s.a.s.) ahir ömürlerinde irat ettikleri “Veda …
Devamını Oku »Gerçekler Ve İtirazlar Arasında Hoşgörü ve Diyalog – Ali Ünal
Türkiye’de bütün toplum katmanları arasında, dünya ölçeğinde ise farklı dinlerin mensupları arasında söz konusu olan, hattâ inanmayanları da içine almaya namzet hoşgörü ve diyalog akım ve faaliyetlerinin gerçekte ne olduğu, ne olmadığı, ne olması gerektiği halâ üzerinde durulmaya değer bir konu olma mahiyetindedir. Bu akım ve faaliyetlere yapılan itirazlar da, konuyu en azından ana hatlarıyla incelemeye değer kılmaktadır: Hoşgörü ve …
Devamını Oku »