Haddimizi bilemedik” demiştim, evet haddini bilmek kadar edep yoktur ve edep insanın seviyesinin ne olduğunu ortaya kor. Öyleyse şikayet etmek değil, çözüm aramak esas olmalı. Ama insan derdi bilecek ki, derman arasın. İnsan, “Benim kusurlarımdan dolayı evlatlarıma, aileme ve topluma musibet gelmesin” deyip yalvarmakla işe başlamalı. Başlamalı bir yerden, Sultan’a sessiz koylarda el açacak şekilde… Zaman çok hızlı deveran ediyor. …
Devamını Oku »Makalelerim
Haddimizi Bilemedik
Öyle bir dönemi idrak ediyoruz ki, toplum çatırdıyor. Hesap verilecek duygu düşüncesinden uzak gününü gün etme sevdasındayız. Sanki ebedi burada yaşayacakmışız gibi davranıyoruz. Türk toplumunun o muhafazakâr yapısından eser kalmadı gibi. Saygı aldı başını gitti. Sevginin nerede olduğunu bile hatırlamaz olduk. Öyle bir haldeyiz ki, gerçekten kıyamet alametlerinden diyecek kadar husumet, kin, garaz ruhumuzu kaplamış durumda. Eğitim sıfır, öğretim sıfır, …
Devamını Oku »Yazık ! Ucuza Gitti
Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de “Gerçekten Biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık.. (İsra/70)” buyurmaktadır. Müslümanı değil, insanı kerim, şerefli kıldık buyuran Rabb’imizdir. Başka bir ayet-i kerime’de de “Muhakkak biz insanı ahsen-i takvimde (en güzel bir şekilde) yarattık.(Tîn/4)” buyurarak, insanın konumunu, bu ayetin devamında ise “Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük. (Tin/5) “ buyurarak ise nasıl bir varlık olduğumuzu bildirmektedir. Yani insan …
Devamını Oku »At Gibi Bak
Muhakemeli görüş, kuşatıcı yaklaşım, işin derinliğine nüfuz etme ,düşüncede tutarlılık kavramlarına karşılık firâset kelimesi, “at” manasında Arapçada “feres” ten türetilmiştir. Halk arasında daha çok feraset diye kullanılmaktadır. Atların gözlerinin görüş açısı insanlara kıyasla, daha geniştir. Gözler başın her iki yanında olduğundan etrafı yaklaşık 180 derece açı ile görebilir. Bu da atın kuyruğunun arkası hariç etrafındaki her şeyi görebildiği anlamını taşır. …
Devamını Oku »Davul Neden Ses Çıkarır?
Asrımız, insanı yutacak öyle bir benlik dönemi ki, bir taraftan imkanların artması, diğer yandan doyma bilmeyen istekler ve kendi için yaşayan bir toplum. Bu toplumda insana pompalanan duygu düşünce hep benlik. İnsan eğer kendisine verilen o ben duygusunu olması gereken yerde kullanmıyorsa mutlaka üstünlük aracı olarak değerlendirecektir. Ben diyecek, dinleyin fikirlerimi, ama içi dolu olmadığı için sürekli kendinden bahsedecek. Sürekli …
Devamını Oku »Size Bir Haber Geldiğinde
Kur’an-ı Kerim Hucurat Suresi 6.ayetinde Cenab-ı Hakk bize şöyle buyuruyor: ”Ey iman edenler, herhangi bir fâsık size bir haber getirecek olursa, onu iyice tahkik edin, doğruluğunu araştırın. Yoksa, gerçeği bilmeyerek, birtakım kimselere karşı fenalık edip sonra yaptığınıza pişman olursunuz. (Fâsık kelimesi burada, “çizgi dışına çıkmış, itaatsiz, emirleri yerine getirmeyen” anlamındadır. )” Bu düsturu hayatımıza özellikle iş hayatımıza tatbik edersek, beraber …
Devamını Oku »Elif Olmak
İnsan çok sırlı ve çok boyutlu bir yaratılışa sahiptir. Bir kere toplumda yaşar, bu aile fertlerinden en geniş ülke dairesine kadar ilgi alanı demektir. Küçükken tertemiz yaratılışının eserlerini aile ve akraba çevresine gösterir. Saygılıdır, çalışkandır, aksiyon içindedir. Büyür eşine, çocuklarına ve de iş ve çevresine yansıtır karakterinin gereğini. Karakterin oluşması insanda uzun yıllar ve çektiği çilelere vabestedir. İnsan eğer kolay …
Devamını Oku »İnsaflı Yönetici Olmak
İnsaf; kim tarafından seslendirilirse seslendirilsin, hak ve hakikati kabul ve itiraf etmek, herkese karşı merhamet ve adâletle muamelede bulunmak, kendi haklarının yanı sıra başkalarının hukukunu da gözetmek; nefis, heva ve hevese değil, vicdan, mantık ve evrensel insanî değerlere uygun davranışlar sergilemek ve hakkın en küçüğüne dahi riâyetkâr olmak demektir. Yönetici olarak çalışma arkadaşlarının zaafiyetlerini, onların özel durumlarını göz önüne alarak …
Devamını Oku »O’nun adına okumak
İnsan her haline şükretmekle mükelleftir. Neden: Çünkü, Allah kainatı yaratmış, içinde de bir nokta mesabesinde yeryüzününe hayat rek var etmiş. Sonra dağlar-taşlar,bitkiler, hayvanlar, insanlar; insanlar içinde Kendi’ne inanan ve Habibi’nin yolundan gidenlerden eylemiş. Sonra O Habib’ine OKU Buyurmuş. O’nun adıyla ve O’nun adına hem yarattıklarını hem de kitabı oku. İşte biz gerçek hayatiyetimizi devam ettirmek istiyorsak okumak vazifemizdir.Aksi halde canlılığımızı …
Devamını Oku »