Mü’minlerin, Allah ve Resûlü’nün nezdindeki mevki ve makamları, Onlara olan sevgileri nisbetindedir. Kim Allah ve Resûlü’ne daha çok muhabbet besliyorsa o kadar çok kurbiyete mazhar olacaktır. Cenâb-ı Hakk’ın rızası O’na olan kurbiyet ile mütenasiptir. Kişi, O’na yakınlığı nisbetinde rızasına mazhar olacak, rahmetinden, inayetinden ve ihsanından ümitvar yaşayacaktır. O’na uzak olanlar ise o nisbette rızadan, ihsandan, rahmet ve inayetten uzak kalacaklardır. …
Devamını Oku »Hocaefendi
Fethullah Gülen ve Dinler Arası Diyalog
Vatikan açısından Türkiye büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple, 1979’da Papalık makamına gelince, Papa ikinci Jean Paul’un ziyaret ettiği ilk yabancı ülke Türkiye olmuştu. Fethullah Gülen’in 1997’de Papa’yı ziyareti, bilhassa Türkiye’de, Müslüman/Hıristiyan diyaloğu açısından çok önemli bir adımdı. Fakat aynı zamanda bu, Gülen’in bakış açısına karşı çıkanların hemen hepsinin fikirlerinin gündeme taşınmasına yol açtı. Söz konusu ziyaret dinler arası diyaloğun …
Devamını Oku »İslam ve Dünya Dinleriyle Diyalog
Modern Türkiye’de bazı ileri gelen din adamları değişik dinlerin mensuplarıyla hoşgörü ve diyalog ilişkisi içine girme fikrine ön ayak oldu. Osmanlının millet sistemi tecrübesi, dinler arası ilişkiler adına geride bugünkünden daha iyi uyumlu ve kayda değer hatıralar bırakmıştı. Osmanlı halkı içinde sadece Müslüman tebaa değil çok sayıda Hıristiyan ve Yahudi azınlık gruplar, hatta bir miktar Zerdüşt bile vardı. Modern milliyetçi …
Devamını Oku »Düşünen Bir Vaiz – Fethullah Gülen
Kur’an-ı Kerim’de 24 defa geçen ‘Ehl-i Kitap’ ifadesiyle özellikle Hıristiyan ve Yahudiler kast edilir. Kur’an-ı Kerim’deki bu ifadelerin siyak sibakı değişiklik arz etmektedir. Bazı ayetler Ehl-i Kitabı salih amelleri ve ahirete iman etmeleri sebebiyle överken (3/113), bazıları ise Ehl-i Kitabı Allah’ın yolundan ayrılmaları sebebiyle it’ab etmektedir (3/99). Bu tür ayetlerin bazıları Ehl-i Kitabı Müslümanlar ile aralarında müşterek bir sözde karar …
Devamını Oku »Terörist Müslüman Olamaz Müslüman da Terörist Olamaz
Canlı bomba olma, masum insanların içinde gidip patlama, bombaları arabaya yükleyip masum, hiçbir şeyden haberi olmayan insanların üzerine sürme, hele bu arada mabetleri yıkma, bunları ne Kur’an’la ne Sünnet’le telif etmek mümkün değildir. Kur’an’la, Sünnet’le telif edilmeyen şey Müslümanlıkla da telif edilemez. Kelle kesme cinayetleri Müslümanlara mal ediliyor. Suriye’de, Mısır’da, Pakistan’da, Bangladeş’te, Somali’de, Mogadişu’da, değişik yerlerde vahşetler irtikap ediliyor ve …
Devamını Oku »Mahrumiyetler Kuşağında Filizlenen Aksiyon
Bütün büyük davalar ve ulvi gâyeler, birtakım mahrumiyet, çile ve ızdırabın gölgesinde bayraklaşır. Hiçbir büyük hakikat ve yüce ideal, sıkıntı görmeden ve bir kısım mahrumiyetlere katlanılmadan elde edilmemiştir. Mesela; Seyyidinâ Hz. Âdem, cennetten çıkarılma, Habil’in ölümü dolayısıyla evlad acısı çekme ve hepsinden öte insanlara hak ve hakikatı anlatma gibi hayatının önemli karelerinde birçok sancı ve ızdırap çekmiştir. Ama bütün bu …
Devamını Oku »Seyyah Üzerine
Ey Yücelerden Yüce! Yolumuz üzerine serip sergilediğin, sonra da bizi görmeye davet ettiğin meşherlerini, en mükemmel şekiller hâlinde sarıp sarmaladığın en bedî, en çarpıcı san’at eserlerini ve Sana ait gizli güzelliklerin tecellileri olarak binbir renk cümbüşü hâline getirip ve yine Senin bir san’at mecmuan olan tabiatın sînesine yerleştirdiğin o gözleri kamaştıran, başları döndüren resimlerin en parlağı, en mevzunu ve birbirleriyle …
Devamını Oku »Yıkık Rüyalardan Ma’mur Hülyalara
Önden Giden Atlılar yıllar ve yıllar boyu hemen her fırsatta şanlı mazimize, ülkemize, ülkümüze, evimize, köyümüze, kadınımıza, erkeğimize, örfümüze, adetimize hasılı herşeyimize destanlar kesmiş ve “bizimle aynı memeden süt emmeyenler buna inanmasalar da” kaydını koyarak o günlerin yeniden yaşanmasının hayal olmadığını anlatmaya çalıştım. Zira inanıyordum, bir süreden beri tarih ve tarihî değerlerin hafife alınıp geçmişe sövülmesine, ülkenin bir baştan bir …
Devamını Oku »Hak Erlerine Pırlanta Ölçüler
Allah’tan başka en parlak şeylere bile iltifat, gölgeyi hakikatin yerine koymak demektir. Hâlbuki en sönük hakikatler, en parlak gölgelerden daha parlaktır. Allah ise hakikatler hakikatidir. O’nunla alâkalı bir yüce davada kaybetmek söz konusu değildir. Bir panayır gibi kazanç yollarının herkese açık olduğu bir davada, kendilerini riya ve süm’a ile tecrit eden talihsiz ruhların, er-geç iflas edip mahrumiyete düşmeleri kaçınılmazdır. Allah’ın …
Devamını Oku »