Aşk; şiddetli sevgi, iptilâ, düşkünlük, kemâl, cemâl ve müşâkeleden dolayı duyulan aşırı muhabbettir ki, böylesine, daha ziyade mecâzî aşk denegelmiştir. Bir de, cemâli kemâl noktasında, kemâli cemâl kutbunda o Ezel ve Ebed Sultanı’na karşı duyulan kalbî alâka ve muhabbet vardır ki, işte ona da hakikî aşk demişlerdir. Allah’a karşı duyulan bu derin muhabbet veya “aşk-ı hakîkî” bizi O’na ulaştırmak için, …
Devamını Oku »Pırlanta Ölçüler
Çağlayan Başyazıları: Aralık 2018
Kendileriyle Yüzleşmede Hâle İle Hallenenler-2 İmam, her zaman farklı bir derinlikte devam ettirdiği âh u enînlerini şu zebercet beyanlarla da seslendirir: “Ey Rab, ömrünü isyan vadilerinde geçirdikten sonra, içten bir pişmanlık hissiyle Sana yönelip rahmet kapının tokmağına dokunan, dokunup Senin rahmet, şefkat ve utûfet teveccühlerini bekleyen ilk insan ben değilim; daha niceleri o kapının eşiğine baş koydu ama hiçbiri geriye boş …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Kasım 2018
Kendileriyle Yüzleşmede Hâle İle Hallenenler Feyiz kaynağı, Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem); aynı duygu, aynı hisle O’nun takipçileri hiç mi hiç eksik olmamıştır. Gözüyle-gönlüyle her zaman O’nu temâşâ zevki ile mahmur yaşayanlar, o hal ile hallenme heyecanı içinde sürekli önlerindekini izleyip durmuş ve O’na ulaştıran güzergâhı hiçbir zaman yolcusuz bırakmamışlardır. Gözler her zaman “Hâle”de, gönüller daha ötesinin temaşasına teşne, yüzler-binler, gözlüyor …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Ekim 2018
Nefisle Yüzleşmede Hâlede İlk Halka (4) Habîbullah, Muhammed Mustafa (sallallâhu aleyhi ve sellem); veliyyullah ise Aliyyü’l-Murtaza idi. O hayata gözlerini açtığı andan itibaren, istikbalin haydar-ı kerrârı, fatih-i Hayber’i, damad-ı Şehinşâh namzedi olduğuna emare bir iffet abidesi olarak neş’et etmiş ve üzerine asla toz kondurmamıştı. Hayat sergüzeştisi itibariyle, Nebiler Sultanı’na damat olma, şah-ı evliya payesini ihraz etme, olmayacak gaileleri göğüsleme ve …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Eylül 2018
Nefisle Yüzleşmede Hâlede İlk Halka (3) Şimdi de hâlede, yüzünde güneş gibi nur-ı Rahman, Zinnureyn Hazreti Osman var. Tavrı, düşüncesi, iç derinliği ve bu derinlikte nebî sesi gibi duyulan seleflerinin ah u vâhından -bana ait seviye vefasızlığıyla- birkaç damla!.. Duygu-düşünce dünyasında tın tın bir ney sesiyle hep o yirmi beş senenin ah u efganı duyuluyordu, ama bunlar onun kalb, ruh …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Ağustos 2018
Nefisle Yüzleşmede Hâlede İlk Halka (2) “…Bu itibarla da ben böyle bir tenbih ve tenebbühü o inayet-i hâssaya havale ederek konuyu bir noktalı virgülle kafiyelendirip bir başka âbide şahsiyete geçmek istiyorum.” (Bir önceki yazıdan) O şahsiyet, şems-i nur-i adalet olan Hazreti Ömer’dir. Peygamberler yolunun necm-i nûrânîsi bu âbide insan akrabü’l-mukarrabîn çizgisini takipte fevkalade hassas, arzda semâvîlerle at başı, kalbî ve ruhî …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Temmuz 2018
Nefisle Yüzleşmede Hâlede İlk Halka (1) O (sallallahu aleyhi ve sellem) tıpkı bir güneşti; tulûuyla, çağlar aydınlanmış ve bütün yıldızlar görünmez olmuştu. O, “Güneşler Güneşi”yle ziyadar olan pırıl pırıl bir “kamer-i münîr” idi; haricî vücut urbasıyla matla’ında belirince çevresinde o ziya ile nurefşan bir hâle oluşmuştu. Bu hâleyi teşkil edenler, nübüvvet minberinden O’nun dirilten soluklarına “Evet” diyen ilk bahtiyarlardı. O …
Devamını Oku »Bediüzzaman’ın Düşünce Farklılıklarına Karşı Tutumu
Allah-û Teâla, Kur’ân-ı Kerim’de “Rabbin dileseydi bütün insanları bir tek millet yapardı.” (Hûd Sûresi: 118) buyurmaktadır. İhtilaf tabii bir olgudur. Zira akıllar, anlayışlar, düşünceler farklı farklıdır. Bu da bir tek mesele etrafındaki görüş ve hükümlerin çoğalmasına sebep olmaktadır. Görüş beyan eden şahıslar arttıkça ses farklılıkları da artmaktadır. Ulema ihtilafa farklı şekillerde yaklaşmışlardır. Kimisi onu bütünüyle şer addetmiştir. İmam Sûbki, “Rahmet …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Haziran 2018
Kendiyle Yüzleşmede Peygamber Ufku (5) Bir başka şekildedir Hazreti Kelîmullah’ın sergüzeştisi.. dünyaya teşrifleriyle daha beşikteyken ırmağa salınışı.. can alıcı hasımlar tarafından belli bir yaşa kadar korunup kollanışı.. bir kaza hadisesinden sonra maskat-ı re’si olan Mısır’dan ayrılışı.. ve bir başka diyarda dâussıla duygusu ve hâmîsiyle yaptığı mukavelenin gereklerini yerine getirirken adeta bir seyr u sülûk-i ruhânî yaşaması.. günler, haftalar değil …
Devamını Oku »Gülen Ahram Arabi Dergisi’ne röportaj verdi: Erdoğan Türk Halkını kamplara böldü
Mısır adıyla özdeşleşmiş Ahram Gazetesi yayınlarından, haber-yorum alanında tüm Arap ülkelerinde ilgiyle takip edilen ve basın dünyasının VİP dergisi olarak kabul edilen Al-Ahram Al-Arabi dergisi Fethullah Gülen Hocaefendi’yle ikinci röportajını yaptı. Kapak konusu yaptığı röportaj, Türkiye’deki güncel konulardan, siyasi gelişmelere, 24 Haziran seçimlerinden Hizmet Hareketi’nin son durumu hakkındaki sorulara kadar bir çok alanda merak edilen sorulara cevap veriyor. İlginizi çekeceğini …
Devamını Oku »