Zaman tüm umarsızlığıyla yol alır… Söyledikleriniz unutulur… Yaptıklarınız hatırlanmayabilir. Ancak sözleriniz ya da eylemlerinizle hissettirdikleriniz kayıtlardan silinmez… Olay 14 Ekim 1998 de kıtalar arası bir uçuş esnasında gerçekleşmiş. Bir kadın, uçakta zenci bir adamın yanında oturuyordu. Durumdan rahatsızlığını belli edercesine, hostesten başka bir yer bulmasını istedi, zira öylesine antipatik birinin yanında oturamazdı. Hostes, tüm uçağın dolu olduğunu, fakat birinci sınıfta …
Devamını Oku »Din Muamelattır
Hz. Ömer’in (ra) yanında birisi methedilir.Hz. Ömer ile o şahıs arasında şöyle bir konuşma geçer: – O senin komşun mu idi? – Hayır, değildi. – Onunla hiç yolculuk yaptın mı? – Hayır, yapmadım. – Onunla hiç bir ticaretin oldu mu? – Hayır olmadı. – Zannedersem sen onu mescidde Kur’an okurken gördün. – Evet, Ya Ömer,Kur’an okurken gördüm. – O zaman …
Devamını Oku »Yıkık Rüyalardan Ma’mur Hülyalara
Önden Giden Atlılar yıllar ve yıllar boyu hemen her fırsatta şanlı mazimize, ülkemize, ülkümüze, evimize, köyümüze, kadınımıza, erkeğimize, örfümüze, adetimize hasılı herşeyimize destanlar kesmiş ve “bizimle aynı memeden süt emmeyenler buna inanmasalar da” kaydını koyarak o günlerin yeniden yaşanmasının hayal olmadığını anlatmaya çalıştım. Zira inanıyordum, bir süreden beri tarih ve tarihî değerlerin hafife alınıp geçmişe sövülmesine, ülkenin bir baştan bir …
Devamını Oku »Sızıntı Dergisi Resimli Yazılar
Dönekname – Abdurrahim Karakoç
Tevazuu severdi, kaynatıp taşırdılar Girdi hırs ambarına, çıkamadı bir daha… Haramla yağladılar, kibirle pişirdiler Bulanık göl ettiler, akamadı bir daha… Yakın arkadaşları çöplük yaptı beynini Doldurdular ve sonra dökemedi bir daha… Kör dikişler atıldı kaypak iradesine Sökmek istese bile sökemedi bir daha… Soyundu inancından terk-i edep eyledi Şerefini göğsüne takamadı bir daha… Sürdü benlik atını karanlık geleceğe Dönüp de arkasına …
Devamını Oku »Öncüler 1: Bosna ve Senegal
Davul Neden Ses Çıkarır?
Asrımız, insanı yutacak öyle bir benlik dönemi ki, bir taraftan imkanların artması, diğer yandan doyma bilmeyen istekler ve kendi için yaşayan bir toplum. Bu toplumda insana pompalanan duygu düşünce hep benlik. İnsan eğer kendisine verilen o ben duygusunu olması gereken yerde kullanmıyorsa mutlaka üstünlük aracı olarak değerlendirecektir. Ben diyecek, dinleyin fikirlerimi, ama içi dolu olmadığı için sürekli kendinden bahsedecek. Sürekli …
Devamını Oku »Hak Erlerine Pırlanta Ölçüler
Allah’tan başka en parlak şeylere bile iltifat, gölgeyi hakikatin yerine koymak demektir. Hâlbuki en sönük hakikatler, en parlak gölgelerden daha parlaktır. Allah ise hakikatler hakikatidir. O’nunla alâkalı bir yüce davada kaybetmek söz konusu değildir. Bir panayır gibi kazanç yollarının herkese açık olduğu bir davada, kendilerini riya ve süm’a ile tecrit eden talihsiz ruhların, er-geç iflas edip mahrumiyete düşmeleri kaçınılmazdır. Allah’ın …
Devamını Oku »Altın Saçlı Bahar
Bu mevsim o kadar coşkun ki sular, Çığlık çığlık vadi, dere inliyor. Sular gibi köpürüyor duygular, “Gel Sonsuz’a yelken açalım” diyor. Nûr yağıyor, ışık sarmış her yanı, Zaman artık sevinç, neş’e zamanı.. Beklemiştik mevsimlerce bu ânı, Bir bir ölenler bir bir diriliyor… Her yanda güzellik, her yanda âhenk, Geçmişteki muhteşem günlere denk.. Ve bahçelerimizde hevenk hevenk, Bir başka tatta meyveler …
Devamını Oku »Kasidenin Hediyesi Ne Olur?
Şair Ebu Dellame ile Halife Mehdi arasında şöyle bir vakıa geçmiştir: Ebu Dellame, Abbasi hükümdarlarına bir kaside takdim eder. Halife kasideyi pek beğenir: – Sana bu kasiden için ne caize vereyim? – Efendimiz bendeniz bir av kopeği isterim. – Bu kadar güzel bir kasidenin caizesi bir av kopeği olur mu? – Efendim kulunuz böyle istiyor. Halife Mehdi ise şaşar, ama …
Devamını Oku »