Severdi Sıddîk’ı Allah ü Peygamber
Adalet güneşi Hazret-i Ömer
Nûr-ı Kur’ân ile Osman münevver
Şecâatde Ali güneşden azher
Biz severiz Çâr-i yâr-i veliyi
Ebû Bekir Ömer Osman Ali’yi
Sevenler Sıddîk’ı Hakkâ velidir
Cehennem nârından ol zât emindir
Ömer bu İslâm’a nûr-ı mübîndir
Bu din-i İslâm’a Osmân mu‘îndir
Ali velâyetde arş-ı berîndir
Biz severiz Çâr-i yâr-i veliyi
Ebû Bekir Ömer Osman Ali’yi
Sıddîk’ı medh etdi Hazret-i Kur’ân
Hazret-i Sıddîk’dır fâtih-i imân
Ömer’dir dergâh-ı Mevlâ’ya der-bân
Osman’dır hakkıyla kâtib-i Kur’ân
Livâdârdır Ali bâ-emr ü fermân
Biz severiz Çâr-i yâr-i veliyi
Ebû Bekir Ömer Osman Ali’yi
Çâr-i yâre kurban ola cânımız
Anları sevmekdir din imânımız
Bu ümmet içinde âlî-şânımız
Mecmâ-i mahşerde nûr-feşânımız
Evliya içinde nûr-efşânımız
Biz severiz Çâr-i yâr-i veliyi
Ebû Bekir Ömer Osman Ali’yi
Sahabe-i güzîn necm-i saâdet
Her biri ferden-ferd nûr-i hidâyet
Lutfî sahabeye eden muhabbet
Dâreyinde elbet etmez nedâmet
Îtikâd-ı ehl-i imân temâmet
Biz severiz Çâr-i yâr-i veliyi
Ebû Bekir Ömer Osman Ali’yi
Hulâsatü’l-Hakâyık
]]>Derd-i derûnuma dermân arardım,
Dediler ki, derttir dermânın senin;
Dergâh-ı dildâre kurbân arardım,
Dediler ki cânın kurbândır senin.
Bir meded gözlerdim bây u gedâdan,
Dediler ki, dinle emr-i nidâdan;
İhsân olmayınca Zât-ı Hüdâ’dan,
Bay gedâ edemez ihsanın senin.
Sordum erenlerin dergâhi kande,
Dediler ki, dergâh olur her yande;
Senin aradığın bir âli-şânde,
Var ise bulursun iz’ânın senin.
Çâr etrafıma eyledim nazar,
Gördüm eşyâ olmuş dürr ile güher;
Mahall-i merkezden verdiler haber,
Dediler tevhiddir bürhânın senin.
Âşıkların işi olur âşikâr,
Kimde vardır ma’lûm olur müşg-bâr;
Aristo Eflâtun verdiler karâr,
Terk-i cândır elde fermânın senin.
Kim okursa dilde ders-i men-aref,
Âlem-i ma’nâda bulur bin şeref;
Bir gör tevhîd eder eşyâ her taref,
LÜTFİ hüccetindir imanın senin…
Muhammed Lutfi Efendi
]]>