Hâl; insanın kendi derinliklerinde ötelerden gelen esintilerle yaşaması ve kalb ufkunda cereyân eden gece-gündüz, sabah-akşam farklılığının duyulup hissedilmesidir. Onu insanın cehd ve gayreti olmadan, insan kalbini saran sevinç-hüzün, kabz-bast şeklinde anlayanlar, bu oluş ve sezişin devam ve istikrârına “makam”, onun zevâl bulup gitmesine de “nefsânîlik” demişlerdir… Bu itibarla, “hâl”e, bir ilâhî mevhibe ve gönül yamaçlarının “üns” esintileri, “makam”a da insan …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: hal
Bamteli: Kalbin Solukları ve Şeytani Hırıltılar
Kalblere tesir eden sözden ziyade hal ve gönül derinliğidir İnsanlara karşı edep çerçevesinde hareket etmeyenlerin Allah’a karşı da edepli davranmaları düşünülemez. Şayet bir insan başkalarına karşı saygılı davranıyorsa, tavırlarına hürmet hissi sinmişse, edep onda bir hal halini almışsa, Allah’ın izni ve inayetiyle, onun o hal ile halledemeyeceği hiçbir problem yoktur. Edep ve temsil insanları, dilleri bilinsin-bilinmesin, hâl ve gönül derinlikleri …
Devamını Oku »