MUHTEREM MÜSLÜMANLAR!.. Cenab-ı Hak Celle ve ala Hazretleri, her şeyi bir kısım esbaba bağlamıştır. Her şeyi yapan kendisidir fakat şu esbab aleminde kaldığımız müddetçe sebeplerin, bir kısım hadiselerin, fiilerin önüne geçtiğini görüyoruz. Öyle yaratmıştır. Önünde sebep olmayan bir mesele hemen hemen görülmez. Ağaçların meyva vermesi, otların bitmesi, yağmurun yağması, bütün tekevvün ve teşekküller, bu kabil esbaba dayalıdır. Aynen bunun gibi, …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: iman
Risale-i Nur’un Anahtar Kavramları – Ferid el-Ensarî
Tevhid Kavramı İnsan Kavramı Kâinat Kavramı Kur’ân Kavramı İman Kavramı Ahlak Kavramı Risale-i Nur’un Anahtar Kavramları adlı bu eser, bir giriş ve altı bölümden oluşmaktadır. Eserde ele alınan temel kavramlar; tevhid, Kur’ân, kâinat, insan, iman ve ahlaktır. Müellif-i Merhum Ferid el-Ensari, esere Türkiye’yi ve Risale-i Nur’ları tanıtıcı geniş bir giriş ile başlamaktadır. GİRİŞ: Risale-i Nur’un Anahtar Kavramları Müellifin girişte üzerinde …
Devamını Oku »Bir Akide Manifestosu Olarak Ebu Hanife’nin Vasiyeti
Vasiyet, bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle kalmadılar, vasiyetin kabul görmesi için de yoğun gayret sarf ettiler. Nitekim çocuklarına “Müstakim” olarak yaşamayı vasiyet eden Yakub’un (a.s.), son sözü “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?”[1] cümlesi olmuştu. Allah Resulü’nün (s.a.s.) ahir ömürlerinde irat ettikleri “Veda …
Devamını Oku »Dua ve Evrâd u Ezkar Hakkında Kısa Kısa
Âciz, fakir, muhtaç ve kendine yetmediğinin şuurunda olan kulun; tazarru, tezellül ve alçak gönüllülük içinde, Rahmeti Sonsuz’a yönelip, hâlini O’na arz ederek istediklerini O’ndan istemesinin ayrı bir unvanı sayılan dua, kulun Rabbi’ne karşı iman, güven, itimat ve tevhid telâkkisinin bir gereğidir. Dua; bir çağrı, bir yakarış ve küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya, arzdan, arzlılardan semâlar ötesine bir yöneliş, bir talep, bir …
Devamını Oku »Risale-i Nur’da Külli Kaideler- 4 – Ali Ünal
Ülfetten başka insanı doğruyu bulmaktan alıkoyan faktörlerden biri de, enaniyetten kaynaklanan, cehaletin daha da katılaştırdığı bir tavır ve davranış şekli olarak, hakkı kabûl etmeme adına karşıdakini susturma gayret ve alışkanlığıdır. O bakımdan ilim, münakaşa ile değil, mütalâa (karşılıklı değerlendirme, birlikte çalışma), münazara (fikir ve görüş alışverişi) ve istişare ile gelişir. Münakaşada nefse itimat edilmez. Özellikle doğrular münakaşaya açılamaz. Çünkü münakaşada …
Devamını Oku »Risale-i Nur’da Külli Kaideler- 2 – Ali Ünal
Gözün karası gece, fakat ışıklı gece, beyazı ise gündüz, fakat karanlık gündüz gibidir. Çünkü gözün karası olmazsa beyazı ile görülmez. İnsanda dimağ, gözün beyazına ve karanlık gündüze, kalb ise gözün karasına veya göz bebeğine ve ışıklı geceye benzetilebilir. Gündüz ve gece birlikte bir günü tamamlar; göz ile görebilmek için de gözün akının yanısıra karası da bulunmalıdır. Yoksa görmek mümkün değildir; …
Devamını Oku »“Rüyada bir hitabe”ye tarihî açıdan bir bakış – 3
Tarihi çok iyi bilerek isabetli tahlil, tenkit ve değerlendirmelerde bulunan Bediüzzaman, siyasî olayların aldığı geçici yönler ne olursa olsun Batı’nın İslâm üzerindeki olumsuz tavrının idraki içinde gelecek için; “Evet, ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm’ın sadası olacaktır.” diyor. Bediüzzaman, bütün hayatında Kur’ân’ın şu ebedî ve ezelî müjdesinin zırhına bürünmüştür: “Gevşeklik göstermeyiniz, üzüntüye kapılmayınız. Eğer inanıyorsanız …
Devamını Oku »Hutbeden Kalblere Hitab – Tevhid 2 – Fethullah Gülen
MUHTEREM MÜSLÜMANLAR!.. Her muvaffakiyetin arkasında, ısrar etme, dayanma direnme vardır. İnandığımız yolda, dayandığımız, direndiğimiz sabrettiğimiz nisbette muvaffakiyet elde edecek, Cenab-ı Hakkın rızasını kazanacağız. Ufak bir gevşeklik, ufak bir tereddüt, bütün kalbi melekelerimizin, dimağî meleklerimizin sönmesine sebebiyet verecek ve o ana kadar yaptığımız boşuna gidecektir. Nice yolda işi bırakmış dönmüş kimseler vardır ki, o ana kadar çektiği zahmetler yanında kâr kalmış, …
Devamını Oku »Hz. İbrahim’ın (as) Dilinden Tevhid Dersi
Kur’ân-ı Hakîm’de tevhidle ilgili mesajlar çoğu kere adı tevhidle özdeşleşmiş İbrahim (a.s.)’ın diliyle insanlara duyurulur. Hususiyle Şuara sûresinde, bir biri ardınca onun lisanıyla dört gerçeğe dikkat çekilir. Şimdi bu hususların izahına geçmeden bu âyetleri mealen arzedelim: “(Sizin o Rab olarak bildiğiniz) putlarınız, benim düşmanımdır; (benim Rabbim), âlemlerin Rabbidir ancak. O’dur beni yaratan ve beni hidayet eden; O’dur, beni yediren ve …
Devamını Oku »Ölüm Korkusu ve İmansız Gitme Endişesi
-İnsan, cismânî ve kalbî/ruhî olmak üzere iki derinliği ve iki yanı bulunan bir varlıktır. Önünde kabir ve neticesinde çürüme olduğu için, ayrıca yaşama arzusu ve alışageldiği lezzetleri kaybedeceği düşüncesi gibi sâiklerle, insan cismaniyeti itibariyle ölümden korkabilir. Bazen dinin emirlerini yerine getiren, hatta kabir ve sonrasına sağlam iman ediyor görünen kimselerde bile cismânî ve bedenî hislerin ağır basması sebebiyle ölüm korkusu …
Devamını Oku »