Bediüzzaman eserlerinde genel olarak âhiretin bütün konularına temas etmekle beraber, âhiretle ilgili izahlar kelâm kitaplarında olduğu gibi geniş bir hacme sahip değildir. Âhiretle ilgili bilgiler onun eserlerinin tamamında serpiştirilmîş bir şekilde yer almakla birlikte, konuyla ilgili müstakil bölümlere de birkaç eserinde rastlamak mümkündür. Müellifin âhirete dair ilk görüşlerine özet olarak eserlerinden Işâratü’l-i’câz, Mesnevi ve Muhâkemâtta rastlanmaktadır. Bediüzzaman daha sonra ise …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: kabir
Bir Akide Manifestosu Olarak Ebu Hanife’nin Vasiyeti
Vasiyet, bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle kalmadılar, vasiyetin kabul görmesi için de yoğun gayret sarf ettiler. Nitekim çocuklarına “Müstakim” olarak yaşamayı vasiyet eden Yakub’un (a.s.), son sözü “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?”[1] cümlesi olmuştu. Allah Resulü’nün (s.a.s.) ahir ömürlerinde irat ettikleri “Veda …
Devamını Oku »Farzet ki Öldün – el-Muhasibi
ÖLÜM Ölüm Sekeratı Düşün bir kere! Sen can çekişmektesin. Ölümün sıkıntısı, acısı, sarhoşluğu, gam ve ıstırabıyla boğuşmaktasın. Ölüm meleği ayağından itibaren ruhunu çekmeye başlamış. Bu çekişin acısını ayağının ta ucundan hissetmektesin. Sonra bu çekiş aralıksız devam eder. Can çekişme kızışır. Ruh aşağıdan yukarıya olmak üzere bütün bedeninden çekilir. Acı doruğa ulaşmıştır. Ölümün sıkıntıları bütün bedenine yayılmıştır. Kalbin, ürperti ve üzüntü …
Devamını Oku »