İnsan, üstün yönleriyle beraber kusurları da çok olan bir varlıktır. Ona gelinceye kadar hiçbir canlı, bağrında bu kadar zıtlıkları barındırmamıştır. O, Cennetlerin semalarında kanat çırpıp pervaz ettiği aynı anda, beklenmedik inhiraflarıyla gayyalara[1] kadar da inen bir ucûbedir. Onda uçurumlaşan, bu korkunç iniş ve çıkışlar arasında münasebetler aramak da nafiledir. Zira insanoğlunda, sebepler, neticeler bambaşka bir çizgide cereyan etmektedir. Zaman gelir, …
Devamını Oku »