Bu küçücük ilavenin büyük önemi var. Herkese faydalıdır. İnsanı Cenâbı Hakk’a ulaştıracak yollar pek çoktur ve bütün hak yollar Kur’an’dan alınmıştır. Fakat onların bazısı diğerlerinden daha kısa, daha emniyetli ve daha geniştir. O yollar içinde, benim dar kavrayışımla Kur’an’dan anladığım, “acz, fakr, şefkat ve tefekkür” yoludur. Evet, acz de aşk gibi, belki ondan daha emniyetli bir yoldur ki, kulluk vasıtasıyla …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: risale-i nur
Said Nursi’nin Teolojisinde Gündelik Hayat
Said Nursi’ye göre, “İnsanın bu dünyaya gönderilmesinin hikmeti ve gayesi; Hâlık-ı Kâinat’ı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir. Ve o insanın vazife-i fıtratı ve farîza-i zimmeti, marifetullah ve iman-ı billahtır ve iz’an ve yakîn ile vücudunu ve vahdetini tasdik etmektir.” ; İnsanın bu dünyaya gönderilmesindeki hikmet ve gaye kainatın Yaratıcını tanımak ve ona iman etmektir. Burada “gönderilme” kelimesi ile …
Devamını Oku »Risale-i Nur Mesleğinde Acz ve Fakrın Yeri
Bedîüzzaman, Risale-i Nurların değişik yerlerinde benimsediği hizmet metodunun esaslarından bahsederken en çok “acz, fakr, şefkat, tefekkür, uhuvvet, ihlâs, şükür, terk-i enâniyet ve mahviyet” gibi kavramlar üzerinde durmaktadır. Özellikle tarikatla mukayese bağlamında ele aldığında kendi mesleğinin tarikat sistemi üzerine değil “hakikat”, “uhuvvet” ve “hıllet” kavramları üzerine bina edildiğini ifade etmektedir. Ona göre Risale-i Nur mesleğinde esas olan tarikatlardaki şeyh mürit ilişkisinden …
Devamını Oku »Risale-i Nur’da Külli Kaideler- 5 – Ali Ünal
MEYVE, SON AMA ÇEKİRDEĞİ BARINDIRMAKLA AYNI ZAMANDA İLKTİR Bu çalışmanın birinci bölümünde de zikredilen bu küllî hakikat, “Seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.” âyeti kerimesi ve “Sen olmasaydın, kâinatları yaratmazdım!” hadis-i kudsîsindeki manâyı açıklayıcı anlam ve muhtevaya sahiptir. Nasıl ki bir ağaç meyvesi için yetiştirilir, dolayısıyla ağacın varlığından birinci gaye meyvesidir ve meyve, ağaçta en son ortaya çıksa da, ağacın …
Devamını Oku »Risale-i Nur Nedir?
Risale-i Nur Külliyatı Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Yaratan Rabbinin adıyla oku!(1) O, insanı bir kan pıhtısından (embriyodan) yarattı.(2) Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.(3) O, kalemle (yazı yazmayı) öğretti. (4) İnsana bilmediği şeyleri öğretti.(5) (Alak Suresi : 1-5) “Risale-i Nur, yalnız bir cüz’i tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor; belki külli bir tahribatı ve İslamiyeti içine alan, dağlar büyüklüğünde …
Devamını Oku »Risale-i Nur’un Anahtar Kavramları – Ferid el-Ensarî
Tevhid Kavramı İnsan Kavramı Kâinat Kavramı Kur’ân Kavramı İman Kavramı Ahlak Kavramı Risale-i Nur’un Anahtar Kavramları adlı bu eser, bir giriş ve altı bölümden oluşmaktadır. Eserde ele alınan temel kavramlar; tevhid, Kur’ân, kâinat, insan, iman ve ahlaktır. Müellif-i Merhum Ferid el-Ensari, esere Türkiye’yi ve Risale-i Nur’ları tanıtıcı geniş bir giriş ile başlamaktadır. GİRİŞ: Risale-i Nur’un Anahtar Kavramları Müellifin girişte üzerinde …
Devamını Oku »Münâcât – 1 (Lem’alar)
Ufuk Yayınları, Bediüzzaman Said Nursi, “Lem’alar” adlı eserden alınmıştır.
Devamını Oku »Nurlar’da Yirmiye Seksen Kuralı
Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur Külliyatı’nın pek çok yerinde matematiği mânâ-yı harfî noktasından oldukça geniş bir biçimde kullanır. Külliyatın değişik bölümlerinde herkesin anlayabileceği basit aritmetikten, cifir ve ebced hesaplarına, oradan da ihtimal hesaplarına kadar pek çok misâl, Kur’ânî hakikatleri açıklamada kullanılır. Bediüzzaman Hazretleri’nin eserlerini okurken onun literatürde Pareto Dağılımı, Pareto Kuralı diye bilinen prensipten haberdâr olduğunu, belki de bu prensibi keşfettiğini …
Devamını Oku »Risale-i Nur’da Külli Kaideler- 4 – Ali Ünal
Ülfetten başka insanı doğruyu bulmaktan alıkoyan faktörlerden biri de, enaniyetten kaynaklanan, cehaletin daha da katılaştırdığı bir tavır ve davranış şekli olarak, hakkı kabûl etmeme adına karşıdakini susturma gayret ve alışkanlığıdır. O bakımdan ilim, münakaşa ile değil, mütalâa (karşılıklı değerlendirme, birlikte çalışma), münazara (fikir ve görüş alışverişi) ve istişare ile gelişir. Münakaşada nefse itimat edilmez. Özellikle doğrular münakaşaya açılamaz. Çünkü münakaşada …
Devamını Oku »ALLAHU EKBER’in Mertebeleri – Üçüncü ve Dördüncü Mertebe
Üçüncü Mertebe İzahı, Otuz İkinci Sözün Üçüncü Mevkıfı’nın başındadır. Allah, ilim ve kudretiyle her şeyden büyüktür! Zira O, öyle bir Kadir, Mukaddir, Alîm, Hakîm, Musavvir, Kerim, Latif, Müzeyyin, Mün’im, Vedûd, Mütearrif, Rahman, Rahîm, Mütehannin, Sonsuz Celâl ve Kemâl Sahibi bir Cemîl ve Ezelî bir Nakkâş’tır ki, bu kâinatın sayfaları ve tabakalarıyla, küll-cüz olarak, külliyet-cüziyet ve varlık-bekâ itibarıyla hakikati: ° O’nun …
Devamını Oku »