Hem ona dedim \u201cAcaba ka\u00e7 sene ya\u015famay\u0131 tahmin ediyorsun?\u201d Dedi: \u201cBen ihtiyar\u0131m; belki on sene daha ya\u015famam ihtimalim vard\u0131r.\u201d Dedim: \u201cEcel gizli oldu\u011fundan, her bir g\u00fcnde \u00f6lmek ihtimali var; \u00f6yle ise \u00fc\u00e7binalt\u0131y\u00fcz g\u00fcnde her g\u00fcn vefat\u0131n muhtemel. \u0130\u015fte kay\u0131k gibi \u00fc\u00e7 y\u00fcz binden bir ihtimal de\u011fil; belki \u00fc\u00e7 binden bir ihtimalle bug\u00fcn \u00f6l\u00fcm\u00fcn muhtemeldir,titre ve a\u011fla, vasiyet et\u201d dedim. Akl\u0131 ba\u015f\u0131na geldi, titreyerek kay\u0131\u011fa bindirdim.<\/p>\n
Kay\u0131k i\u00e7inde ona dedim: \u201cCenab-\u0131 Hak havf damar\u0131n\u0131 h\u0131fz-\u0131 hayat i\u00e7in vermi\u015f; hayat\u0131 tahrip i\u00e7in de\u011fil! Ve hayat\u0131 a\u011f\u0131r ve m\u00fc\u015fkil ve elim ve azap yapmak i\u00e7in vermemi\u015ftir. Havf; iki, \u00fc\u00e7, d\u00f6rt ihtimalden bir olsa… hatta be\u015f-alt\u0131 ihtimalden bir olsa, ihtiyatkarane bir havf me\u015fru olabilir. Fakat yirmi, otuz, k\u0131rk ihtimalden bir ihtimal ile havf etmek; evhamd\u0131r, hayat\u0131 azaba \u00e7evirir!…\u201d<\/p>\n
\u0130\u015fte ey karde\u015flerim! E\u011fer ehl-i ilhad\u0131n dalkavuklar\u0131, sizi korkutmak ile kudsi cihad-\u0131 manevinizden vazge\u00e7irmek i\u00e7in size huc\u00fcm etseler; onlara deyiniz: \u201cBiz hizb-\u00fcl Kur\u2019an\u2019\u0131z. Kur\u2019an\u2019\u0131n kalas\u0131nday\u0131z. Hasbunallahu ve nimelvekil etraf\u0131n\u0131zda \u00e7evrilmi\u015f muhkem bir surdur. Binler ihtimalden bir ihtimal ile, \u015eu k\u0131sa hayat-\u0131 faniyeye k\u00fc\u00e7\u00fck bir zarar gelmesi korkusundan hayat\u0131 ebediyyemize y\u00fczde y\u00fczbinler zarar verecek bir yola, bizi ihtiyar\u0131m\u0131zla sevk edemezsiniz!..\u201d Ve deyiniz \u201cAcaba hizmet-i Kur\u2019aniyede arkada\u015flar\u0131m\u0131z ve o hizmet-i kudsiyenin tedbirinde \u00fcstad\u0131m\u0131z ve ustaba\u015f\u0131m\u0131z olan Said Nursi\u2019nin y\u00fcz\u00fcnden, bizim gibi hak yolunda ona dost olan ehl-i haktan kim zarar g\u00f6rm\u00fc\u015f, biz de g\u00f6rece\u011fiz. Ve o g\u00f6rmek ihtimali ile tela\u015f edece\u011fiz…\u201d Bu karde\u015flerimizin, binler uhrevi dostlar\u0131 ve karde\u015fleri var. Yirmi otuz senedir d\u00fcnya hayat-\u0131 i\u00e7timaiyyesine te\u2019sirli bir surette kar\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 halde, onun y\u00fcz\u00fcnden bir karde\u015fin zarar g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc i\u015fitmedik. Hususen o zaman elinde siyaset topuzu vard\u0131. \u015eimdi o topuz yerine nur-u hakikat var. Eskiden Otuzbir Mart hadisesinde \u00e7endan onu da kar\u0131\u015ft\u0131rd\u0131lar. Baz\u0131 dostlar\u0131n\u0131 da ezdiler. Fakat sonra tebeyy\u00fcn etti ki, mesele ba\u015fkalar\u0131 taraf\u0131ndan \u00e7\u0131km\u0131\u015f. Onun dostlar\u0131, onun y\u00fcz\u00fcnden de\u011fil, onun d\u00fc\u015fmanlar\u0131 y\u00fcz\u00fcnden bela g\u00f6rd\u00fcler. Hem o zaman \u00e7ok dostlar\u0131n\u0131 da kurtard\u0131. Buna binaen bin de\u011fil, binler ihtimalden bir ihtimal-i tehlike korkusuyla, bir hazine-i ebediyyeyi elimizden ka\u00e7\u0131rmak, sizin gibi \u015feytanlar\u0131n hat\u0131r\u0131na gelmemeli!\u201d deyip ehl-i delaletin dalkavuklar\u0131n\u0131n a\u011fz\u0131n\u0131 vurup tard etmelisiniz. Hem o dalkavuklara deyiniz ki:<\/p>\n
Onlara ceza verenler, kalblerinde merhamet hissetmezler. \u00c7\u00fcnk\u00fc derler bunlar kendilerine madem sad\u0131k ve m\u00fc\u015ffik \u00fcstadlar\u0131na hain \u00e7\u0131kt\u0131lar, elbette \u00e7ok al\u00e7akt\u0131rlar, merhamete de\u011fil tahkire lay\u0131kt\u0131rlar.<\/p>\n
Madem hakikat budur. Hem madem bir zalim ve vicdans\u0131z bir adam, birisini yere at\u0131p aya\u011f\u0131yla onun ba\u015f\u0131n\u0131 kati ezecek bir surette davransa, o yerdeki adam e\u011fer o vah\u015fi zalimin aya\u011f\u0131n\u0131 \u00f6pse; o zillet vas\u0131tas\u0131yla kalbi ba\u015f\u0131ndan evvel ezilir, ruhu cesedinden evvel \u00f6l\u00fcr… hem ba\u015f\u0131 gider, hem izzet ve haysiyeti mahvolur. Hem o canavar vicdans\u0131z zalime kar\u015f\u0131 zaaf g\u00f6stermekle, kendisini ezdirmeye te\u015f\u00e7i eder. E\u011fer aya\u011f\u0131 alt\u0131ndaki mazlum adam\u0131 o zalimin y\u00fcz\u00fcne t\u00fck\u00fcrse; kalbini ve ruhunu kurtar\u0131r, cesedi bir \u015fehid-i mazlum olur. Evet t\u00fck\u00fcr\u00fcn zalimlerin hayas\u0131z y\u00fczlerine!…<\/p>\n
Bir zaman \u0130ngiliz Devleti, \u0130stanbul Bo\u011faz\u0131n\u0131n toplar\u0131n\u0131 tahrip ve \u0130stanbul\u2019u istila etti\u011fi hengamda o devletin en b\u00fcy\u00fck daire-i diniyyesi olan Anglikan Kilisesinin ba\u015fpapaz\u0131 taraf\u0131ndan Me\u015fihat-\u0131 \u0130slamiyyeden dini alt\u0131 sual soruldu. Ben de o zaman Dar-\u00fcl Hikmet-il \u0130slamiyyenin azas\u0131 idim. Bana dediler: \u201cBir cevap ver.\u201d Onlar alt\u0131 suallerine alt\u0131y\u00fcz kelimeyle cevap istiyorlar. Ben dedim: \u201cAlt\u0131y\u00fcz kelimeyle de\u011fil, alt\u0131 kelimeyle de\u011fil, hatta bir kelime ile dahi de\u011fil; belki bir t\u00fckr\u00fck ile cevap veriyorum! \u00c7\u00fcnk\u00fc: O devlet i\u015fte g\u00f6r\u00fcyorsunuz; aya\u011f\u0131n\u0131 bo\u011faz\u0131m\u0131za bast\u0131\u011f\u0131 dakikada onun papaz\u0131 ma\u011frurane \u00fcst\u00fcm\u00fczde sual sormas\u0131na kar\u015f\u0131, y\u00fcz\u00fcne t\u00fck\u00fcrmek laz\u0131m geliyor. T\u00fck\u00fcr\u00fcn o ehl-i zulm\u00fcn o merhametsiz y\u00fcz\u00fcne!…\u201d demi\u015ftim. \u015eimdi diyorum:<\/p>\n
Ey karde\u015flerim! \u0130ngiliz gibi cebbar bir h\u00fck\u00fcmetin istila etti\u011fi bir zamanda bu tarzda matbaa lisan\u0131yla onlara mukabele etmek, tehlike y\u00fczde y\u00fcz iken h\u0131fz-\u0131 Kur\u2019an\u00ee bana kafi geldi\u011fi halde; siz de, y\u00fczde bir ihtimal ile, ehemmiyetsiz zalimlerin elinden gelen zararlara kar\u015f\u0131, elbette y\u00fcz derece daha kafidir.
\nHem ey karde\u015flerim! \u00c7o\u011funuz askerlik etmi\u015fsiniz: Etmeyenler de elbette i\u015fitmi\u015flerdir. \u0130\u015fitmeyenlerde benden i\u015fitsinler ki: \u201cEn ziyade yaralananlar, siperini b\u0131rak\u0131p ka\u00e7anlard\u0131r. En az yara alanlar, siperinde sebat edenlerdir. \u201cFirar edenler ka\u00e7malar\u0131yla \u00f6l\u00fcm\u00fc daha ziyade kar\u015f\u0131l\u0131yorlar!..\u201d<\/p>\n
Bedi\u00fczzaman Said Nurs\u00ee ,H\u00fcc\u00fcmat-\u0131 Sitte (29. Mektub)<\/p>\ntweet<\/a>