Kur’an’da Allah l\u00e2fz\u0131 2500’den fazla tekrar edilir; \u0130slam kelimesi ise 10 defadan az. Halbuki modem \u0130slam literat\u00fcr\u00fcnde bu nisbet tersine \u00e7evrilmi\u015ftir. Kur’an’da iman ve \u0130slam kelimelerinin nisbeti, iman lehine olmak \u00fczere 5:1’dir. 19. y\u00fczy\u0131l sonlar\u0131na kadar yaz\u0131lan Arap\u00e7a kitaplar\u0131n isimlerinde \u0130slam kelimesi iman’\u0131 3:2’lik bir nisbetle ge\u00e7iyordu. 1960’larda bu rakam 13:1 nisbetine s\u0131\u00e7ram\u0131\u015ft\u0131r ve hi\u00e7 \u015f\u00fcphesiz bug\u00fcn daha da y\u00fckseklerdedir. Bunun ka\u00e7\u0131n\u0131lmaz neticesi olarak da, Bat\u0131n\u0131n \u0130slam’a yakla\u015f\u0131m\u0131 bir sistem ve bir alternatif “ideoloji” etraf\u0131nda temerk\u00fcz etmi\u015f, bu da hemen hemen tamam\u0131yla iman hakikatlerinden mahrum bir \u015fekilde takdim edilmi\u015ftir.<\/p>\n
R\u00f6nesans’tan bu yana Bat\u0131 insan\u0131 kendi kendisi kendisinin referans noktas\u0131 ve kendi k\u00e2inat\u0131n\u0131n merkezi haline gelmi\u015f, bi\u00e7are hayat\u0131n\u0131n yeg\u00e2ne mikyas\u0131 olmu\u015ftur. Esma-i \u0130lahiyenin kisvesini \u00e7alarak ona b\u00fcr\u00fcnm\u00fc\u015f ve bir ilah gibi \u00e7al\u0131m satmaya kalkm\u0131\u015ft\u0131r. Fakat bu elbise ona uymam\u0131\u015ft\u0131r ve uymaz da.<\/p>\n
Kendi vazifesinin, Uluhiyet tecellilerini Yaratan ad\u0131na ve Onun r\u0131zas\u0131na uygun \u015fekilde m\u00fc\u015fahede etmekten ibaret oldu\u011funu kabul etmek istemeyen Bat\u0131 insan\u0131, bu tecellileri kendi mal\u0131 olarak ilan eder ve onlar\u0131 kendi hayli m\u00fclk\u00fcne dahil etmek i\u00e7in bir \u00f6m\u00fcr boyu \u00e7abalar. Ebediyeti fani d\u00fcnyada aray\u0131\u015f\u0131, onu hemcinsleriyle \u015fiddetli ve \u00e7o\u011fu zaman caniyane bir rekabete s\u00fcr\u00fckler.<\/p>\n
\u0130nsan\u0131n sinirli, aciz ve ba\u011f\u0131ml\u0131 olu\u015fu ve g\u00fcn\u00fcn birinde kendisinin sand\u0131\u011f\u0131 her \u015feyi terk ederek yoklukla y\u00fcz y\u00fcze gelece\u011fi ger\u00e7e\u011fi, onun sonsuz arzular\u0131n\u0131 daha da \u015fiddetlendirir. Kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya bulundu\u011fu s\u0131n\u0131rlamalar ve eksikliklerin ona mutlak acz ve fakrini hat\u0131rlatmas\u0131 gerekirken, o kendi kendini hipnotize ederek bu ger\u00e7eklerden saklanmaya \u00e7abalar. Ak\u0131betiyle ilgili her t\u00fcrl\u00fc d\u00fc\u015f\u00fcnceden ka\u00e7an Bat\u0131 insan\u0131, Yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131 tan\u0131mak ve sevmek ve kendisinin Onsuz hi\u00e7bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve hi\u00e7bir \u015feye sahip olamayaca\u011f\u0131n\u0131 anlamak \u00fczere f\u0131trat\u0131na yerle\u015ftirilmi\u015f olan kabiliyetini de b\u00f6ylece bo\u011far.<\/p>\n
Bununla beraber, uyanmaya ba\u015flayan ve bug\u00fcne kadar i\u00e7inde ya\u015fad\u0131klar\u0131 hayal d\u00fcnyas\u0131n\u0131n fark\u0131na varanlar da vard\u0131r. \u0130\u015fte bunlara “ene” hastal\u0131\u011f\u0131 g\u00f6sterilmelidir. Bu hastal\u0131kla mal\u00fcl kimselere \u0130slam’\u0131n iktisat veya hukuk sisteminin en m\u00fcsavat\u00e7\u0131 veya en adil sistem oldu\u011funu anlat\u0131p durman\u0131n hi\u00e7bir faydas\u0131 yoktur. Kanserden mustarip bir hastaya yeni bir ceket hediye ederek onu tedavi edemezsiniz. Onun muhta\u00e7 oldu\u011fu \u015fey, do\u011fru bir te\u015fhis, radikal bir ameliyat ve onu takip edecek s\u00fcrekli bir tedavidir. Risale-i Nur’da bunlar\u0131n hepsi vard\u0131r.<\/p>\n
Hat\u0131rlayaca\u011f\u0131n\u0131z gibi, Risale-i Nur’u \u00f6nceleri mistik bir eser diye reddetmi\u015ftim. Ayn\u0131 zamanda ba\u015fkalar\u0131n\u0131n da bu eserleri b\u00f6yle vas\u0131fland\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131 i\u015fitmi\u015ftim. Ger\u00e7ek ise bunun tam tersidir; \u00e7\u00fcnk\u00fc Said Nursi’nin \u00f6n\u00fcm\u00fcze koydu\u011fu berrak tercihte hi\u00e7bir esrarengizlik yoktur: ya iman, ya da ink\u00e2r; ya ebedi saadet, ya da ebedi felaket; ya kurtulu\u015f, ya helak hem bu d\u00fcnyada, hem de ahirette. Risale-i Nur’un “ink\u0131l\u00e2p\u00e7\u0131” olarak vas\u0131fland\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 da i\u015fitmi\u015ftim. Ger\u00e7i buna i\u015ftirak ederim; fakat kelimenin siyasi manas\u0131yla de\u011fil. Risale-i Nur’da b\u00f6yle bir \u015feyin bahsi yoktur.<\/p>\n
Ama eminim ki, e\u011fer Bedi\u00fczzaman b\u00fct\u00fcn laik idarelerin \u015fiddet yoluyla devrilmeleri gerekti\u011fini savunmu\u015f olsayd\u0131, b\u00fct\u00fcn Bat\u0131 \u00fcniversitelerinde Risale-i Nur mecburi ders olarak okutulur ve Bedi\u00fczzaman Bat\u0131 d\u00fcnyas\u0131nda her ev halk\u0131n\u0131n tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 bir isim haline gelirdi.<\/p>\n
\n\u00c7\u00fcnk\u00fc a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k, hele bir de dini duygularla renklendirilmi\u015fse, Bat\u0131n\u0131n zay\u0131f noktas\u0131d\u0131r. Bat\u0131 bas\u0131n\u0131 i\u00e7in, uzak beldelerden birinde “Amerika’ya \u00f6l\u00fcm!” diye ba\u011f\u0131ran, ihtilal ve \u015feriat isteyen binlerce \u00f6fkeli M\u00fcsl\u00fcman’dan daha g\u00fczel, daha sevimli ve daha nefis hangi manzara vard\u0131r? Bat\u0131, art\u0131k \u0130slam’\u0131 yanl\u0131\u015f tan\u0131tmak i\u00e7in zahmete girmek zorunda de\u011fildir. Bunu onlar ad\u0131na biz yap\u0131yoruz; onlara ise sadece filme \u00e7ekip g\u00f6stermek kal\u0131yor.<\/h4>\n<\/blockquote>\n
Amerika’n\u0131n “B\u00fcy\u00fck \u015feytan” olarak bilindi\u011fi bir \u00fclkede, on y\u0131l kadar \u00f6nce b\u00f6yle bir g\u00f6steri seyretmi\u015ftim. Fakat dikkatimi \u00e7ekti: G\u00f6stericilerin belki de y\u00fczde 75’i Levis blucinleri giyiyordu; da\u011f\u0131lan kalabal\u0131\u011f\u0131n ard\u0131nda kalan sigara izmaritleri ise ya Marlboro idi, ya da Winston. Bir el g\u00fcya bizi Bat\u0131 ile ba\u011flayan ba\u011flar\u0131 kopar\u0131yor; di\u011fer el ise o ba\u011flar\u0131 s\u0131kt\u0131k\u00e7a s\u0131k\u0131yor!<\/p>\n
Yine de “Yeteri kadar konu\u015ftuk, art\u0131k hareket zaman\u0131d\u0131r” deyip duruyoruz. Hatta bu s\u00f6z\u00fc Risale-i Nur hakk\u0131nda dahi i\u015fitmi\u015fimdir. “Hep s\u00f6zden ibaret; hi\u00e7 aksiyon yok” demi\u015fti birisi. Fakat hen\u00fcz konu\u015fmu\u015f da de\u011filiz. Sadece feryad-\u00fc figan edip durduk, o kadar. Birbirimizle karde\u015f karde\u015fe, m\u00fc’min m\u00fc’mine, M\u00fcsl\u00fcman M\u00fcsl\u00fcman’a, Allah ad\u0131na, Kur’an lisan\u0131yla ve k\u00e2inat kitab\u0131n\u0131n diliyle konu\u015fmad\u0131\u011f\u0131m\u0131z, sohbet etmedi\u011fimiz i\u00e7indir ki, hareket etti\u011fimiz zaman yanl\u0131\u015f \u015fekilde, yetkisiz ve disiplinsiz bir tarzda ve hakiki bir \u00f6l\u00e7\u00fc veya referans noktas\u0131ndan mahrum bir halde hareket ediyoruz. Sonunda da hi\u00e7bir kal\u0131c\u0131 netice ortaya \u00e7\u0131karam\u0131yoruz Bat\u0131 ise bunu \u00e7ok iyi anl\u0131yor.<\/p>\n
Hay\u0131r, Bedi\u00fczzaman’\u0131n m\u00fcdafaa etti\u011fi ink\u0131l\u00e2p Tahran, Kahire veya Cezayir sokaklar\u0131nda \u00e7\u0131\u011f\u0131rtkanl\u0131\u011f\u0131 yap\u0131lan cinsten bir ink\u0131l\u00e2p de\u011fildir. Risale-i Nur’un ink\u0131l\u00e2b\u0131 zihinlerde, kalplerde, ruhlarda ve nefislerde ink\u0131l\u00e2pt\u0131r. Bu bir \u0130slam devrimi de\u011fil, iman ink\u0131l\u00e2b\u0131d\u0131r. Bu da iki seviyede ger\u00e7ekle\u015fir. M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 taklidi imandan tahkiki imana, inanmayanlar\u0131 ise ene’nin kullu\u011fundan Allah’\u0131n kullu\u011funa eri\u015ftirecek \u015fekilde tanzim edilmi\u015ftir. Bat\u0131y\u0131 h\u00e2kimiyeti alt\u0131nda tutanlar\u0131n Risale-i Nur \u201cNur’dan deh\u015fet almalar\u0131 bu y\u00fczdendir.<\/p>\n
\nNetice olarak, y\u0131llar s\u00fcren ara\u015ft\u0131rma ve mukayeselerim sonunda \u015funu s\u00f6yleyebilirim ki, k\u00e2inat\u0131 oldu\u011fu gibi g\u00f6ren, iman vak\u0131as\u0131n\u0131 oldu\u011fu gibi aksettiren, Kur’an’\u0131 Peygamberimizin murad etti\u011fi gibi tefsir eden, modern insana musallat olmu\u015f son derece tehlikeli ve ger\u00e7ek hastal\u0131klar\u0131 te\u015fhis ederek \u00e7are sunan, kendi kendine yeterli ve \u015f\u00fcmull\u00fc yeg\u00e2ne \u0130slami eser, Risale-i Nur’dur. Kur’an’\u0131n nuruyla k\u00e2inat\u0131 ayd\u0131nlatan Risale-i Nur gibi bir eser g\u00f6rmezlikten gelinemez. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u00e7a\u011fda\u015f insan\u0131 kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya bulundu\u011fu felaketten kurtaracak olan yaln\u0131z \u0130slamd\u0131r; \u0130slam’\u0131n gelece\u011fi ise, Risale-i Nur’a ve ona uyan ve ondan ilham alanlara ba\u011fl\u0131d\u0131r.
\n____________________<\/h4>\n<\/blockquote>\nDr. Colin TURNER
\n1955 y\u0131l\u0131nda \u0130ngiltere’nin Birmingham \u015fehrinde d\u00fcnyaya geldi. 1975 y\u0131l\u0131nda \u0130slam’la \u015fereflendi. Y\u00fcksek tahsilini Durham \u00fcniversitesinde tamamlad\u0131. Arap\u00e7a ve Fars\u00e7a \u00fczerine ihtisas yapt\u0131.
\nDaha sonra, \u0130ran’da Safeviler d\u00f6neminde siyasi ve dini hareketler konusunda doktora yapt\u0131. Halen Manchester \u00fcniversitesinde dersler vermekte ve 17. as\u0131r \u0130slam Felsefesi konusunda bir eser haz\u0131rlamaktad\u0131r.
\nOn y\u0131ldan fazla bir s\u00fcredir Risale-i Nur \u00fczerinde \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131r. Dr. Turner evli ve \u00fc\u00e7 \u00e7ocuk babas\u0131d\u0131r.\u201d<\/span><\/h4>\n\u201cBEDiUZZAMAN SEMPOZYUMU 1991.\u201dadl\u0131 kitaptan al\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\ntweet<\/a>