Giri\u015f<\/strong><\/p>\n Hz. Muhammed (sav)’in gelece\u011fine dair haberler, \u00f6nceki kutsal kitaplar\u0131n bir\u00e7o\u011funda mevcuttur. En eski kutsal kitaplarda, Ahd-i Atik’te ve Ahd-i Cedit’te, onun gelece\u011fine dair haberler bulundu\u011fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc, Kur’\u00e2n kaynakl\u0131 bir g\u00f6r\u00fc\u015ft\u00fcr. Ayr\u0131ca bu konuda v\u00e2rid olan hadisler ve ilk devir \u0130sl\u00e2m Tarihi kaynaklar\u0131nda mevcut haberler de ayn\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc desteklemektedir.<\/p>\n Allah Te\u00e2l\u00e2 insanl\u0131\u011f\u0131, gelecek b\u00fcy\u00fck bir peygamberin risaletini kabule haz\u0131rlamak i\u00e7in, g\u00f6nderdi\u011fi her peygambere, onun al\u00e2metlerini ve \u00f6zelliklerini bildirmi\u015ftir1. Bu ger\u00e7ek, Kur’\u00e2n’da \u015fu \u015fekilde ifade edilmektedir: ” Allah’\u0131n peygamberlerden, ‘Ben size kitap ve hikmet verdikten sonra, nezdinizdekileri tasdik eden bir peygamber geldi\u011finde ona mutlaka inanacak ve yard\u0131m edeceksiniz.’ diye s\u00f6z ald\u0131\u011f\u0131, ‘Kabul ettiniz mi, ahdimi y\u00fcklendiniz mi?’ dedi\u011finde onlar\u0131n da ‘Kabul ettik.’ cevab\u0131n\u0131 verdi\u011fi, bunun \u00fczerine Allah’\u0131n da ‘O halde \u015f\u00e2hid olun, ben de sizinle birlikte \u015f\u00e2hitlerdenim.’ buyurdu\u011fu zaman\u0131 hat\u0131rla.” ( \u00c2l\u00fc \u0130mran 3\/81) Bu \u00e2yetle peygamberlere, Allah’\u0131n g\u00f6nderdi\u011fi her peygambere inanmalar\u0131 gerekti\u011fi s\u00f6ylenmi\u015ftir. Baz\u0131 \u00e2limler ise bu \u00e2yetten, \u00f6zellikle Hz. Peygamber’in m\u00fcjdesini \u00e7\u0131karm\u0131\u015flard\u0131r. Buna g\u00f6re \u00e2yet, Hz. Muhammed (sav)’in b\u00fct\u00fcn peygamberler taraf\u0131ndan m\u00fcjdelendi\u011fini; onun gelece\u011finin, peygamberlerin hepsi taraf\u0131ndan haber verildi\u011fini ifade etmektedir2. Y\u00fcce Allah, g\u00f6nderdi\u011fi her peygamberden, ‘E\u011fer Hz. Muhammed ba’solundu\u011funda hayatta olursan\u0131z, ona uyacaks\u0131n\u0131z.’ diye s\u00f6z alm\u0131\u015ft\u0131r. Her peygamber de \u00fcmmetinden bu \u015fekilde s\u00f6z alm\u0131\u015ft\u0131r3. Hz. Muhammed, indirilen kitaplar\u0131n hepsinde zikredilmi\u015f, b\u00fct\u00fcn peygamberler taraf\u0131ndan m\u00fcjdelenmi\u015ftir4.<\/p>\n Hz. Peygamber’in \u00f6zellikleri, vas\u0131flar\u0131, \u00f6nceki kitaplarda bildirildi\u011fi i\u00e7in, bu kitaplar\u0131n t\u00e2b\u00eeleri Hz. Peygamber’i gayet iyi tan\u0131maktad\u0131rlar: “Kendilerine daha \u00f6nce kitap verdi\u011fimiz ki\u015filer (ehl-i kitap), onu, kendi \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 tan\u0131r gibi tan\u0131rlar.” (Bakara 2\/146; En’\u00e2m 6\/20) Nitekim Hz. \u00d6mer bu meseleyi Abdullah b. Sel\u00e2m’a sorunca o \u015f\u00f6yle demi\u015ftir: “Ben onu, o\u011flumu bildi\u011fimden daha iyi bilirim, tan\u0131r\u0131m. O Em\u00een (Allah), g\u00f6kten, yerdeki Em\u00een’e (Hz. Muhammed’e) s\u0131fatlar\u0131n\u0131 indirdi; ben de onu tan\u0131d\u0131m. Ama anas\u0131ndan do\u011fan o\u011flum benden midir, bilemem.”5 Bu \u00e2yette ‘seni tan\u0131rlar’ de\u011fil de ‘onu tan\u0131rlar’ denmesinde iki n\u00fckte vard\u0131r: Birincisi, bu \u00e2yet, Allah taraf\u0131ndan g\u0131y\u00e2ben ve tarafs\u0131zca yap\u0131lan bir \u015fahitli\u011fi ifade eder. \u0130kincisi, Tevrat’ta, ‘Hz. Musa’ya benzer bir peygamber’ olarak tavsif edilmi\u015f oldu\u011fu i\u00e7in, bu gelecek olan peygamber, \u00f6teden beri ehl-i kitap taraf\u0131ndan ‘o peygamber’ diye y\u00e2dedilirdi; o kadar ma’r\u00fbf idi. ‘O’ dedikleri zaman, gelecek olan peygamber anla\u015f\u0131l\u0131rd\u01316.<\/p>\n “Onlar, ellerinde bulunan Tevrat ve \u0130ncil’de tan\u0131mlanm\u0131\u015f olarak bulduklar\u0131 \u00fcmm\u00ee peygambere t\u00e2b\u00ee olurlar.” (A’r\u00e2f 7\/157) Bu \u00e2yet de Hz. Peygamber’le ilgili haberlerin Tevrat ve \u0130ncil’de bulundu\u011funu g\u00f6sterir. Peygamber Efendimiz’in \u00fcmm\u00ee oldu\u011fu, Kur’\u00e2n ve S\u00fcnnet’le s\u00e2bittir. “Sen bundan \u00f6nce ne bir yaz\u0131 okur, ne de elinle yaz\u0131 yazard\u0131n; \u00f6yle olsayd\u0131, b\u00e2t\u0131la uyanlar ku\u015fku duyarlard\u0131.” (Ankeb\u00fbt 29\/48) \u00e2yeti, peygamberimizin \u00fcmm\u00ee oldu\u011funu ifade etmektedir. Hudeybiye Antla\u015fmas\u0131’n\u0131n metni yaz\u0131l\u0131rken m\u00fc\u015frikler, ‘Muhammed Ras\u00fblullah’ ibaresine kar\u015f\u0131 \u00e7\u0131km\u0131\u015flard\u0131. Hz. Ali, bu ibareyi silmekten ictin\u00e2p edince Ras\u00fblullah ‘Bana g\u00f6ster, ben sileyim.’ demi\u015f; Hz. Ali yerini g\u00f6sterince o da bunu silmi\u015f ve yerine ‘Muhammed b. Abdullah’ yazd\u0131rm\u0131\u015ft\u0131r7. Bu olay da peygamberimizin \u00fcmm\u00ee oldu\u011funu, okuma-yazma bilmedi\u011fini g\u00f6stermektedir. \u00d6yleyse Tevrat ve \u0130ncil’de \u00f6zellikleri bildirilmi\u015f olan bu \u00fcmm\u00ee peygamber, Hz. Muhammed (sav)’dir.<\/p>\n Saff S\u00fbresi’nde de konuyla ilgili bir \u00e2yet mevcuttur: “Vaktiyle Meryem o\u011flu \u0130sa demi\u015fti ki: ‘Ey \u0130srailo\u011fullar\u0131! \u015e\u00fcphesiz ben, elimde bulunan Tevrat’\u0131 tasdik edici ve benden sonra gelecek olan, Ahmed ad\u0131ndaki bir peygamberi m\u00fcjdeleyici olarak size g\u00f6nderilmi\u015f bir el\u00e7iyim.'” (Saff 61\/6) Hz. \u0130sa, pegamberimizi ‘Ahmed’ ismiyle m\u00fcjdelemi\u015ftir. Hz. Peygamber \u015f\u00f6yle buyurmaktad\u0131r: “Benim be\u015f ismim vard\u0131r: Ben Muhammed’im; ben Ahmed’im; ben, Allah’\u0131n benimle k\u00fcfr\u00fc yoketti\u011fi M\u00e2h\u00ee’yim; ben, insanlar\u0131n \u00f6n\u00fcne toplanaca\u011f\u0131 H\u00e2\u015fir’im; ben \u00c2k\u0131b’\u0131m (benden sonra peygamber yoktur).”8 Bu hadisten de anl\u0131yoruz ki Peygamberimizin isimlerinden biri de ‘Ahmed’dir. Hz. \u0130sa, onu bu ismiyle m\u00fcjdelemi\u015f, gelece\u011fini haber vermi\u015ftir. Bir ba\u015fka hadisinde Ras\u00fblullah \u015f\u00f6yle buyurmaktad\u0131r: “Ben, atam \u0130brahim’in du\u00e2s\u0131, \u0130sa’n\u0131n m\u00fcjdesi, annemin r\u00fcyas\u0131y\u0131m; annem r\u00fcyas\u0131nda, kendinden bir n\u00fbrun \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve \u015eam saraylar\u0131n\u0131 ayd\u0131nlatt\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fcr.”9 Bu s\u00f6z\u00fcyle Hz. Peygamber, Hz. \u0130sa’n\u0131n kendisini m\u00fcjdeledi\u011fini s\u00f6ylemektedir. Peygamberimizin, Hz. \u0130brahim’in du\u00e2s\u0131 olmas\u0131 da \u015fu \u00e2yetlerle ilgilidir: “Allah (\u0130brahim’e) ‘Seni insanlara \u00f6nder k\u0131laca\u011f\u0131m.’ dedi. O da ‘Neslimden de y\u00e2 Rab!’ dedi.” (Bakara 2\/124) “(\u0130brahim \u015f\u00f6yle du\u00e2da bulundu) Ey Rabbimiz! Bizi, sana teslim olanlardan eyle ve bizim soyumuzdan, insanlara senin \u00e2yetlerini okuyacak, onlara kitap ve hikmeti \u00f6\u011fretecek, onlar\u0131 ar\u0131nd\u0131racak bir peygamber g\u00f6nder!” (Bakara 2\/128-129) Y\u00fcce Allah Hz. \u0130brahim’in bu dualar\u0131n\u0131 kabul etmi\u015f, onun neslinden bir\u00e7ok peygamber ortaya \u00e7\u0131karm\u0131\u015ft\u0131r; onlar\u0131n sonuncusu da Hz. Muhammed (sav)’dir.<\/p>\n “De ki: ‘E\u011fer bu ger\u00e7ekten Allah’tan (gelen bir vahiy) ise ve siz buna ra\u011fmen onun ger\u00e7ekli\u011fini ink\u00e2r ediyorsan\u0131z (halinizin ne olaca\u011f\u0131n\u0131) hi\u00e7 d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcn\u00fcz m\u00fc? Hatta \u0130srailo\u011fullar\u0131ndan bir \u015fahid, kendisi gibi birisine (kendisine benzer birinin ortaya \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131na) \u015fahitlik yaparken ve (O’na) inan\u0131rken bile, sizin k\u00fcstah\u00e7a b\u00fcy\u00fckl\u00fck taslaman\u0131z halinde! Allah, b\u00f6yle z\u00e2lim bir toplumu do\u011fru yola eri\u015ftirmez.” (Ahk\u00e2f 46\/10) Bu \u00e2yette bahsedilen \u015fahid, Hz. Musa’d\u0131r10. “Allah’\u0131n Rabb, senin i\u00e7in (ey \u0130srail), karde\u015flerinden, benim gibi bir peygamber \u00e7\u0131karacak; onu dinleyeceksin.”11 \u015feklinde Hz. Musa’n\u0131n Tevrat’ta ge\u00e7en s\u00f6zleri, \u0130srailo\u011fullar\u0131n\u0131n karde\u015fleri olan \u0130smailo\u011fullar\u0131ndan, Hz. Musa’ya benzeyen bir peygamber gelece\u011fini ifade etmektedir. Hz. Musa, bu peygamberin gelece\u011fine \u015fahitlik etmi\u015ftir; bu peygamber, Hz. Muhammed (sav)’dir; fakat \u0130srailo\u011fullar\u0131, bu ger\u00e7e\u011fi bildikleri halde, onlar\u0131n kavminden olmad\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in, hasetlerinden dolay\u0131 onu ink\u00e2r etmi\u015flerdir.<\/p>\n “Daha \u00f6nce k\u00e2firlere kar\u015f\u0131 zafer isterlerken, kendilerine Allah kat\u0131ndan, ellerindekini do\u011frulayan bir kitap gelip de bildikleri, tan\u0131d\u0131klar\u0131 kar\u015f\u0131lar\u0131na dikilince, onu ink\u00e2r ettiler.” (Bakara 2\/89) Bu \u00e2yetteki ‘tan\u0131d\u0131klar\u0131 onlara gelince’ ibaresi, Hz. Peygamber’e i\u015farettir12. Yahudiler, \u00f6nceleri m\u00fc\u015friklere ‘Bizim s\u00f6ylediklerimizi tasdik ederek \u00e7\u0131kacak olan peygamberin zuh\u00fbr zaman\u0131 art\u0131k geldi, g\u00f6lgesi \u00fczerimize d\u00fc\u015ft\u00fc; biz onunla beraber olup sizi, \u00c2d ve \u0130rem kavimleri gibi \u00f6ld\u00fcrece\u011fiz.’ diyorlard\u0131. Fakat bu peygamber Araplar aras\u0131ndan \u00e7\u0131k\u0131nca, hasetlerinden dolay\u0131 onu ink\u00e2r ettiler13. Hatta ona suikast d\u00fczenlediler; onu zehirlemeye \u00e7al\u0131\u015ft\u0131lar; bu gibi \u00e7abalarla onu ortadan kald\u0131rmak istediler14.<\/p>\n Y\u00fcce Allah, \u00f6nceki kitaplarda Hz. Peygamber’i m\u00fcjdelemekle kalmam\u0131\u015f, onun \u00fcmmetini de m\u00fcjdelemi\u015f, onlardan bahsetmi\u015f ve onlar\u0131 \u00f6vm\u00fc\u015ft\u00fcr15: “Muhammed Allah’\u0131n el\u00e7isidir. Onun yan\u0131nda olanlar, k\u00e2firlere kar\u015f\u0131 \u00e7etin; kendi aralar\u0131nda merhametlidirler. Onlar\u0131 ruk\u00fb’a var\u0131rken, secde ederken g\u00f6r\u00fcrs\u00fcn. Onlar, Allah’\u0131n l\u00fbtfunu ve r\u0131zas\u0131n\u0131 isterler. Onlar\u0131n ni\u015fanlar\u0131, y\u00fczlerindeki secde izleridir. Bunlar, onlar\u0131n Tevrat’taki vas\u0131flar\u0131d\u0131r; \u0130ncil’deki vas\u0131flar\u0131 da \u015f\u00f6yledir: Onlar, filizini yar\u0131p \u00e7\u0131karm\u0131\u015f, gittik\u00e7e (g\u00f6vdesini) kuvvetlendirerek kal\u0131nla\u015fm\u0131\u015f, g\u00f6vdesi \u00fczerine dikilmi\u015f bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de ho\u015funa gider. Allah, b\u00f6ylece onlar\u0131 \u00e7o\u011falt\u0131p kuvvetlendirmekle k\u00e2firleri \u00f6fkelendirir. Allah, onlardan inan\u0131p iyi i\u015fler yapanlara, ba\u011f\u0131\u015flanma ve b\u00fcy\u00fck m\u00fck\u00e2fat va’detmi\u015ftir.” (Fetih 48\/29) Hz. Peygamber’in \u00fcmmetine dair bu haber ve m\u00fcjde, \u015fu anki Tevrat’ta ve \u0130ncil’de de bulunmaktad\u0131r. Tevrat’taki m\u00fcjde \u015f\u00f6yledir: “(Rabb), mukaddeslerin onbinleri i\u00e7inden geldi.”16 \u0130ncil’deki m\u00fcjde de \u015fu \u015fekildedir: “G\u00f6klerin melek\u00fbtu, bir adam\u0131n tarlas\u0131na ekti\u011fi bir hardal tanesine benzer; o tane ki b\u00fct\u00fcn tohumlar\u0131n en k\u00fc\u00e7\u00fc\u011f\u00fcd\u00fcr; fakat b\u00fcy\u00fcy\u00fcnce, sebzelerden daha b\u00fcy\u00fckt\u00fcr ve a\u011fa\u00e7 olur ve g\u00f6\u011f\u00fcn ku\u015flar\u0131 gelip, onun dallar\u0131nda yerle\u015firler.”17 Hz. Peygamber’in \u00fcmmetine dair, \u00f6nceki kitaplarda haberler bulundu\u011funu ifade eden bir \u00e2yet de \u015fudur: “Allah i\u00e7in hakk\u0131n\u0131 vererek cihad edin; O sizi se\u00e7ti; din hususunda \u00fczerinize hi\u00e7bir zorluk y\u00fcklemedi; baban\u0131z \u0130brahim’in dini. O sizi, daha \u00f6nceki kitaplarda da, bu kitapta da ‘m\u00fcsl\u00fcmanlar’ diye isimlendirdi.” (Hacc 22\/78)<\/p>\n Kur’\u00e2n’da bu \u015fekilde ifade edilen Hz. Peygamber ve \u00fcmmetinin \u00f6nceki kitaplarda m\u00fcjdelenmesi konusu, Hz. Peygamber d\u00f6neminde ya\u015fanan baz\u0131 ihtid\u00e2 olaylar\u0131yla somutla\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Bir\u00e7ok yahudi ve hristiyan, \u00f6nceki kitaplarda ge\u00e7en teb\u015f\u00eer\u00e2ttan hareketle m\u00fcsl\u00fcman olmu\u015flard\u0131r. Mesel\u00e2 Abdullah b. Sel\u00e2m’\u0131n m\u00fcsl\u00fcman olu\u015fu, bunun en b\u00e2riz \u00f6rneklerindendir: Ras\u00fblullah’\u0131n Medine’ye geldi\u011fi haberi ona ula\u015f\u0131nca, hemen onun huzuruna gitti ve dedi ki: “Ya Muhammed! Sana \u00fc\u00e7 soru soraca\u011f\u0131m ki, bu sorular\u0131n cevab\u0131n\u0131 ancak bir peygamber bilebilir: 1. K\u0131yamet al\u00e2metlerinin ilki nedir? 2. Cennet ehlinin yiyece\u011fi ilk yemek nedir? 3. Bir \u00e7ocuk neden babas\u0131na \u00e7eker, neden day\u0131lar\u0131na (anne taraf\u0131na) \u00e7eker?” Ras\u00fblullah buyurdu ki: “Cebrail bunlar\u0131 hemen bana bildirdi.” Abdullah b. Sel\u00e2m “O, yahudi d\u00fc\u015fman\u0131 olan melektir.” dedi. Ras\u00fblullah devam etti: “K\u0131yamet al\u00e2metlerinin ilki, insanlar\u0131 do\u011fudan bat\u0131ya s\u00fcren bir ate\u015ftir. Cennetliklerin ilk yiyece\u011fi yemek, bal\u0131k ci\u011ferinin sarkm\u0131\u015f olan ucudur. \u00c7ocu\u011fun (anne veya babas\u0131na) \u00e7ekmesine gelince; erkekle kad\u0131n cinsel ili\u015fkide bulunduklar\u0131nda erke\u011fin suyu, kad\u0131n\u0131nkinin \u00f6n\u00fcne ge\u00e7erse, \u00e7ocuk babaya benzer; kad\u0131n\u0131n suyu, erke\u011finkinin \u00f6n\u00fcne ge\u00e7erse, \u00e7ocuk anaya benzer.” Bunun \u00fczerine Abdullah b. Sel\u00e2m: “\u015eehadet ederim ki sen Allah’\u0131n ras\u00fbl\u00fcs\u00fcn.Ya Ras\u00fblallah, yahudi milleti, as\u0131ls\u0131z isnadlarda bulunan, a\u015f\u0131r\u0131 yalanlar s\u00f6yleyen bir millettir; e\u011fer benim hakk\u0131mda onlara soru sormadan \u00f6nce m\u00fcsl\u00fcman oldu\u011fumu s\u00f6ylersen, bana akla gelmedik iftiralarda bulunurlar.” Bu s\u0131rada bir yahudi grubu geldi; Abdullah b. Sel\u00e2m evin bir yerine gizlendi; Ras\u00fblullah onlara: “Abdullah b. Sel\u00e2m aran\u0131zda nas\u0131l bir adamd\u0131r?” diye sorunca onlar: “O, en hay\u0131rl\u0131m\u0131z, en hay\u0131rl\u0131m\u0131z\u0131n o\u011fludur; en \u00e2limimiz, en \u00e2limimizin o\u011fludur.” dediler. Bunun \u00fczerine Ras\u00fblullah “Abdullah b. Sel\u00e2m’\u0131n m\u00fcsl\u00fcman oldu\u011funu s\u00f6ylersem ne dersiniz?” dedi. Onlar da “Allah onu bundan korusun.” dediler. Abdullah b. Sel\u00e2m ortaya \u00e7\u0131kt\u0131 ve “\u015eehadet ederim ki Muhammed, Allah’\u0131n ras\u00fbl\u00fcd\u00fcr.” dedi. Yahudiler de “O bizim en \u015ferlimiz, en \u015ferlimizin o\u011fludur.” dediler.18<\/p>\n Abdullah b. Amr’a, Ras\u00fblullah’\u0131n Tevrat’taki vas\u0131flar\u0131 soruldu. O \u015f\u00f6yle dedi: “Evet vallahi, Ras\u00fblullah, Kur’an’daki s\u0131fatlar\u0131n\u0131n baz\u0131lar\u0131yla Tevrat’ta da tavsif edilmi\u015ftir: ‘Ey peygamber! Biz seni \u015fahit, m\u00fcjdeleyici ve uyar\u0131c\u0131; \u00fcmm\u00eelere s\u0131\u011f\u0131nak olarak g\u00f6nderdik. Sen benim kulum ve el\u00e7imsin; sana m\u00fctevekkil ad\u0131n\u0131 verdim. Bu peygamber, k\u00f6t\u00fc huylu, kat\u0131 kalpli ve \u00e7ar\u015f\u0131larda ba\u011f\u0131r\u0131p \u00e7a\u011f\u0131ran birisi de\u011fildir. K\u00f6t\u00fcl\u00fc\u011fe k\u00f6t\u00fcl\u00fckle kar\u015f\u0131l\u0131k vermez; bilakis affeder, ba\u011f\u0131\u015flar. Allah, bu sapm\u0131\u015f kavmi, ‘Allah’tan ba\u015fka ilah yoktur.’ diyene, \u0131slah edene kadar onun ruhunu kabzetmez.'”19<\/p>\n Selm\u00e2n-\u0131 F\u00e2ris\u00ee’nin m\u00fcsl\u00fcman olu\u015fu da Hz. Peygamber’le ilgili \u00f6nceki kitaplarda ge\u00e7en teb\u015f\u00eer\u00e2t\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na i\u015faret etmektedir. Selm\u00e2n-\u0131 F\u00e2ris\u00ee, ba\u015flang\u0131\u00e7ta mec\u00fbs\u00ee idi; bir g\u00fcn, birka\u00e7 hristiyanla kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131 ve onlar\u0131n dinini daha \u00fcst\u00fcn g\u00f6r\u00fcp hristiyan oldu. Hizmetinde bulundu\u011fu bir r\u00e2hib, kendisine, “Sizden sonra kime gideyim?” diye sormas\u0131 \u00fczerine Selm\u00e2n’a “O\u011flum, d\u00fcnyada art\u0131k bizim mesle\u011fimiz \u00fczere bir kimseyi tan\u0131m\u0131yorum; l\u00e2kin, \u0130brahim’in dini ile ba’solunacak peygamberin zuh\u00fbru yakla\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. O peygamber, Arap topra\u011f\u0131nda zuh\u00fbr edecek ve iki ta\u015fl\u0131k aras\u0131nda bir yere hicret edecektir; oras\u0131 hurmal\u0131k bir yerdir. O peygamberin baz\u0131 al\u00e2metleri vard\u0131r: O, hediyeyi kabul eder; sadakay\u0131 kabul etmez. \u0130ki k\u00fcrek kemi\u011fi aras\u0131nda n\u00fcb\u00fcvvet m\u00fchr\u00fc vard\u0131r. \u0130mk\u00e2n bulur, o diyara gidebilirsen git.” demi\u015ftir. Selm\u00e2n, Medine’ye gelip Ras\u00fblullah’la g\u00f6r\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fcnde, b\u00fct\u00fcn o say\u0131lan \u00f6zelliklerin bu peygamberde bulundu\u011funu g\u00f6rm\u00fc\u015f ve m\u00fcsl\u00fcman olmu\u015ftur20.<\/p>\n Herakliyus’un \u0130sl\u00e2m’a davet edilmesi \u00fczerine ya\u015fanan diyaloglar da konuyu teyid eder mahiyettedir: Herakliyus’a Hz. Peygamber’in davet mektubu gelince o, peygamberimizi tan\u0131yan birisiyle konu\u015fmak istedi. O s\u0131rada Eb\u00fb S\u00fcfyan orada bulunuyordu; kral\u0131n huzuruna \u00e7\u0131kar\u0131ld\u0131 ve onun sorular\u0131n\u0131 cevapland\u0131rd\u0131. Herakliyus’un sorular\u0131ndan birisi de \u015fuydu: “Onlar art\u0131yorlar m\u0131, azal\u0131yorlar m\u0131?” Eb\u00fb S\u00fcfyan “Art\u0131yorlar.” diye cevap verince o, “\u0130man b\u00f6yledir; tamamlan\u0131ncaya kadar artar.” demi\u015ftir. Herhalde Herakliyus bunu s\u00f6ylerken Tevrat’taki \u015fu ifadelerden hareket ediyordu: “\u0130\u015fte kendisine destek oldu\u011fum kulum; can\u0131m\u0131n kendisinden raz\u0131 oldu\u011fu se\u00e7me kulum; r\u00fbhumu onun \u00fczerine koydum. O, milletler i\u00e7in hakk\u0131 meydana \u00e7\u0131karacakt\u0131r. Ba\u011f\u0131rmayacak, sesini y\u00fckseltmeyecek ve onu sokakta i\u015fittirmeyecektir. Ezilmi\u015f kam\u0131\u015f\u0131 k\u0131rmayacak, t\u00fcten fitili s\u00f6nd\u00fcrmeyecek, hakk\u0131 hakikate erdirecek ve d\u00fcnyada hakk\u0131 peki\u015ftirinceye kadar zay\u0131flamayacak ve cesareti k\u0131r\u0131lmayacak ve adalar, onun \u015feriatini bekleyeceklerdir.”21 Ald\u0131\u011f\u0131 cevaplardan tatmin olan Herakliyus, onun ger\u00e7ekten bir peygamber oldu\u011funu, onun gelece\u011fini bildi\u011fini, ama Araplardan \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131n\u0131 ummad\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6ylemi\u015f ve “Ona ula\u015fabilece\u011fimi bilsem, onunla g\u00f6r\u00fc\u015fmek isterdim. Onun yan\u0131nda olsayd\u0131m, ayaklar\u0131n\u0131 y\u0131kard\u0131m. Onun saltanat\u0131, \u015fu ayaklar\u0131m\u0131n alt\u0131ndaki yere kadar ula\u015facakt\u0131r.” demi\u015ftir22. Hz. Peygamber’in el\u00e7isiyle ba\u015fba\u015fa g\u00f6r\u00fc\u015fmelerinde ona, birtak\u0131m minyat\u00fcr insan resimleri g\u00f6stermi\u015ftir. Bu resimlere bakan el\u00e7i, iki taraf\u0131nda Eb\u00fb Bekir ve \u00d6mer oldu\u011fu halde Ras\u00fblullah Muhammed (sav)’ i g\u00f6r\u00fcp onu tan\u0131m\u0131\u015ft\u0131r. Bunun \u00fczerine Herakliyus \u00e7ok duygulanm\u0131\u015f ve \u015f\u00f6yle demi\u015ftir: “Benim tebaam, Hristiyanl\u0131k’\u0131 terketmeye kar\u015f\u0131d\u0131r; aksi takdirde derhal m\u00fcsl\u00fcman olurdum.”23 Bu anlat\u0131lanlardan, Herakliyus’un, Hz. Peygamber’in beklenen peygamber oldu\u011funu anlad\u0131\u011f\u0131n\u0131; Hz. Peygamber’in resminin bile \u00f6nceden yap\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011funu; onun, \u00f6nceki vahiylerin takip\u00e7ileri taraf\u0131ndan bu kadar iyi tan\u0131n\u0131yor oldu\u011funu anlamaktay\u0131z.<\/p>\n Tevrat’taki teb\u015firat sayesinde Ras\u00fblullah’\u0131 tan\u0131y\u0131p ona \u00eem\u00e2n eden yahudiler vard\u0131r; Abdullah b. Sel\u00e2m, Meym\u00fbn b. Y\u00e2m\u00een, K\u00e2’bu’l-Ahb\u00e2r, Zeyd b. Su’ne, Muhayr\u0131k, Sa’lebe b. Saye ve Useyd b. Saye bunlardand\u0131r24. Hristiyanlar da Kit\u00e2b-\u0131 Mukaddes’te haber verilen bir peygamberin gelmesini bekliyorlard\u0131. Bizans imparatoru Herakliyus ve Varaka b. Nevfel, Hz. Peygamber’in, bu beklenen peygamber oldu\u011funu anlam\u0131\u015flard\u0131. Selm\u00e2n-\u0131 F\u00e2ris\u00ee de bu \u015fekilde m\u00fcsl\u00fcman olmu\u015ftur25. Herakliyus, \u0130bn S\u00fbriy\u00e2, Hayy b. Ahtab ve Eb\u00fb Y\u00e2sir b. Ahtab gibi ki\u015filer, Hz. Peygamber’in, ger\u00e7ekten bir peygamber oldu\u011funu itiraf ettikleri halde, hasetleri ve menfaatleri y\u00fcz\u00fcnden m\u00fcsl\u00fcman olmam\u0131\u015flard\u0131r26.<\/p>\n Bu genel giri\u015ften sonra, \u015fimdi s\u0131rayla, kad\u00eem kitaplarda, Ahd-i At\u00eek, Ahd-i Ced\u00eet ve Barnabas \u0130ncili’nde bulunan Hz. Peygamber’le ilgili m\u00fcjdeleri zikredece\u011fiz. Bu kitaplardaki m\u00fcjdeler s\u0131ralanmadan \u00f6nce, kitaplar hakk\u0131nda k\u0131saca bilgi verilmi\u015ftir.<\/p>\n Baz\u0131 m\u00fcsl\u00fcman bilgeler, Hinduizm’i ‘\u00c2dem’in dini’ diye isimlendirirler27. ‘Ber\u00e2hime’ kelimesinin, Allah’\u0131n Hindistan’a g\u00f6nderdi\u011fi \u00c2dem peygamber oldu\u011funa inan\u0131lan ‘Berahmen”den geldi\u011fi s\u00f6ylenmektedir28.<\/p>\n Hindu kutsal kitaplar\u0131 \u00fc\u00e7 k\u0131sma ayr\u0131l\u0131r: Vedalar, Upani\u015fadlar, Puranalar29. Hindu Vedalar\u0131, insanl\u0131\u011f\u0131n en eski din kitaplar\u0131d\u0131r. Bunlar, Hindistan’da, bilge ki\u015filerin ‘sruti (i\u015fitme, vahiy)’ yoluyla elde ettikleri Tanr\u0131sal bir vahiy ve evrenin \u00f6z\u00fc konusunda temel ger\u00e7ek olarak kabul edilirler30. Veda ilahilerinde daima ‘b\u00f6yle i\u015fit’ deniliyor; bu, Vedalar\u0131n, i\u015fitme duyusuna dayal\u0131, yani vahye dayal\u0131 kitaplar oldu\u011funa i\u015farettir31. Veda dininde ve Upani\u015fadlar’da \u00f6yle noktalar vard\u0131r ki bunlar, sahte bir zihnin eseri olamazlar. Hatta bir filozof, bir hak\u00eem veya bir \u015fair, bunlar\u0131 s\u00f6ylemi\u015f olamaz32.<\/p>\n Vedalardan sonra \u00fcst\u00fcnl\u00fck ve otorite a\u00e7\u0131s\u0131ndan, Upani\u015fadlar gelir33. Upani\u015fadlardaki kutsal mesaja kulak verelim: “B\u00fct\u00fcn varl\u0131klarda bulunan bu Tek Tanr\u0131, her\u015feyin ba\u015flang\u0131c\u0131, sonu ve \u015fimdisidir. Arzu etti\u011fim her\u015feyin, g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm her\u015feyin, yapt\u0131\u011f\u0131m her\u015feyin kayna\u011f\u0131 O’dur. B\u00fct\u00fcn varl\u0131klar\u0131, birli\u011finde ku\u015fatand\u0131r. \u0130\u015fte b\u00f6yledir Brahman. O Brahman’d\u0131r; her\u015feyin i\u00e7inde bulunan.”34 Brahman, y\u00fcce varl\u0131kt\u0131r; ger\u00e7ekte her\u015fey Brahman’d\u0131r; ba\u015flang\u0131\u00e7ta yaln\u0131z Brahman vard\u013135.<\/p>\n Upani\u015fadlardan sonra \u00fcst\u00fcnl\u00fck bak\u0131m\u0131ndan Puranalar gelir. Hindular, Vedalar\u0131n, Upani\u015fadlar\u0131n ve Puranalar\u0131n hepsinin de vahyedilmi\u015f oldu\u011funa inan\u0131rlar36. ‘Purana’ kelimesi, ‘eski yaz\u0131lar’ anlam\u0131na gelir. Kur’an’\u0131n ‘z\u00fcb\u00fcru’l-evvel\u00een’37 ibaresi, bu kitaplara i\u015faret ediyor olabilir. Puranalar, bu ‘eski kitaplar’dand\u0131r38. Puranalar’\u0131n ger\u00e7ek sahibi, Y\u00fcce Allah’t\u0131r39.<\/p>\n Hakk\u0131nda bilgi verdi\u011fimiz bu Hinduizm’in kutsal kitaplar\u0131n\u0131n, Y\u00fcce Allah’\u0131n vahyetti\u011fi kitaplardan oldu\u011fu anla\u015f\u0131lmaktad\u0131r. Bu durumda, bu kitaplar\u0131n da Hz. Peygamber’in gelece\u011fine dair m\u00fcjdeler ihtiva etmeleri ihtimali vard\u0131r. Nitekim baz\u0131 \u00e2limlerimiz, bu kitaplarda bulunan, Hz. Peygamber’le ilgili m\u00fcjdeleri ortaya \u00e7\u0131karm\u0131\u015flard\u0131r. \u015eimdi bu m\u00fcjdelerden baz\u0131lar\u0131na de\u011finece\u011fiz:<\/p>\n Hz. Peygamber’le ilgili bu \u00f6vg\u00fcde, \u015fu noktalar s\u0131ralan\u0131yor: a) Peygamberin ad\u0131, a\u00e7\u0131k\u00e7a ‘Muhammed’ olarak bildirilmi\u015ftir. b) Onun Arabistanl\u0131 olaca\u011f\u0131 bildirilmi\u015ftir. c) Peygamberin sahabesine de \u00f6zel bir at\u0131f vard\u0131r. d) Peygamber, b\u00fct\u00fcn g\u00fcnahlardan ar\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r. e) Peygambere, d\u00fc\u015fmanlar\u0131ndan korunmas\u0131 i\u00e7in yard\u0131m edilecektir. f) O \u015ferri yok edecek, putlar\u0131 ortadan kald\u0131racak, arac\u0131 rol\u00fcndeki her ilah\u0131 ilga edecektir. g) O, be\u015feriyetin efendisidir. Hz. Peygamber’in Panchgavya ve Ganj nehirlerinde y\u0131kanmas\u0131, onun g\u00fcnahlardan ar\u0131nmas\u0131na i\u015farettir; zira bu nehirler, Hindularca kutsal kabul edilirdi41.<\/p>\n Bu m\u00fcjde, Hz. Peygamber’in geli\u015fiyle ilgili \u015fu i\u015faretleri i\u00e7erir:<\/p>\n Ayr\u0131ca bu haberde Hz. Peygamber’in, Arya akidesinin ger\u00e7ekli\u011fini do\u011frulayaca\u011f\u0131 ve Arya Dharma’n\u0131n, b\u00fct\u00fcn dinler \u00fczerinde hakim olaca\u011f\u0131 s\u00f6ylenmektedir43.<\/p>\n Bu anlat\u0131lan s\u0131fatlar, Peygamber Efendimiz’e t\u0131pat\u0131p uymaktad\u0131r45. Hindistan Brahmanlar\u0131n\u0131n kutsal kitab\u0131 olan Vedalara g\u00f6re bu muharip ki\u015fi, kumlar diyar\u0131nda do\u011facak, sonra vatan\u0131n\u0131 terk edip kuzeyde bir yere iltica edecek (Bu, Peygamberimiz’in Medine’ye hicretine i\u015farettir.); g\u00f6\u011fe de\u011fecek bir arabas\u0131 olacak (Bu da m\u00eer\u00e2ca i\u015farettir.); bu z\u00e2t, deve sahibi, hikmetli bir ki\u015fi olacak; yapaca\u011f\u0131 iki b\u00fcy\u00fck sava\u015f\u0131n birincisinde 300, ikincisinde 10.000 askeri bulunacakt\u0131r46. Bu sava\u015flar, Bedir ve Mekke’nin fethi sava\u015flar\u0131d\u0131r.<\/p>\n Puranalarda Arap as\u0131ll\u0131 bir peygamberin m\u00fcjdesini g\u00f6ren Panditler (din adamlar\u0131), bu kitaplar\u0131n tahrif edilmi\u015f oldu\u011fu iddias\u0131n\u0131 ortaya att\u0131lar; fakat bir tahrif olmu\u015f olsayd\u0131, bu tahrif, kendi lehlerine olacak \u015fekilde ger\u00e7ekle\u015firdi47.<\/p>\n Kuntap Sukt’un ilk mantras\u0131 (b\u00f6l\u00fcm\u00fc) \u015f\u00f6yledir: “Dinleyin ey insanlar! Bir kahramana \u00f6vg\u00fc olarak, bunun i\u00e7in (bir \u015fark\u0131) s\u00f6ylenecek.” ‘\u00d6v\u00fclecek ki\u015fi’ ifadesi, ‘Muhammed’ kelimesinin tam kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131d\u0131r. Bu mantran\u0131n metni, onun ger\u00e7ekten bir teb\u015f\u00eer oldu\u011funu g\u00f6stermektedir. Hindular, bu s\u00f6zleri dikkatle ve sayg\u0131yla dinlemekten b\u00fcy\u00fck bir zevk al\u0131rlar. Bu mantrada kullan\u0131lan ‘Astvishyate’ s\u00f6zc\u00fc\u011f\u00fc, Sanskrit\u00e7e’de, gelecek zaman kipinde ‘\u00f6v\u00fclecek ki\u015fi’ anlam\u0131na gelir; bu, onun bir teb\u015f\u00eer olu\u015funun delilidir; bu olay, gelecek bir zamanda vuku’ bulacakt\u0131r. D\u00fcnyadaki peygamberler i\u00e7inde en \u00e7ok \u00f6v\u00fclen ve sayg\u0131 g\u00f6ren, Hz. Muhammed’dir. B\u00fct\u00fcn peygamberler onu \u00f6vm\u00fc\u015f ve gelece\u011fini haber vermi\u015ftir51. Kuntap Sukt’un ikinci mantras\u0131nda, deveye binen ve arabas\u0131yla g\u00f6\u011fe y\u00fckselen birisinden s\u00f6zedilmektedir. Bu ki\u015fi, bir Hint Ri\u015fi’si (din adam\u0131) olamaz; \u00e7\u00fcnk\u00fc onlara deveye binmek yasakt\u0131. Bu ki\u015fi, bir Arap olmal\u0131d\u0131r ki o da Hz. Peygamber’dir. G\u00f6\u011fe y\u00fckselen araba da, daha \u00f6nce ge\u00e7ti\u011fi gibi, onun m\u00eer\u00e2c\u0131na i\u015farettir52.<\/p>\n \u00d6zetle Atharva Veda, \u015fu haberlerle Hz. Peygamber’i m\u00fcjdelemektedir:<\/p>\n \u0131) O, \u00e7ok c\u00f6merttir. (Mantra 12)53<\/p>\n M.\u00d6. 1000’e yak\u0131n bir d\u00f6nemde, Do\u011fu \u0130ran’da ya\u015fam\u0131\u015f olan Zerd\u00fc\u015ft, esas\u0131nda bir reformcudur. Onun mesaj\u0131, daha \u00f6nceki d\u00een\u00ee tecr\u00fcbeye bir\u00e7ok y\u00f6nden muhaliftir; zira o bir monoteist ve d\u00fcalisttir56. Ahura Mazda, y\u00fcce Rabb’dir ve b\u00fct\u00fcn z\u0131tl\u0131klar\u0131n yarat\u0131c\u0131s\u0131d\u0131r57. Zerd\u00fc\u015ft, her\u015feyin yarat\u0131c\u0131s\u0131 olan, insanlara iyilik yapan tek bir Tanr\u0131’n\u0131n, Ahura Mazda’n\u0131n (H\u00fcrm\u00fcz’\u00fcn) peygamberidir58. Rivayete g\u00f6re kitap kendisine, Y\u00fcce Tanr\u0131 Ahura Mazda taraf\u0131ndan vahyedilmi\u015f ve o da dini yaymak i\u00e7in halka vaazlarda bulunmu\u015ftur. Zerd\u00fc\u015ft peygamber, daha \u00f6nceki dini ar\u0131t\u0131p temizlemi\u015f, \u0130ran \u00e7ok-tanr\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131, tek-tanr\u0131c\u0131l\u0131\u011fa do\u011fru y\u00f6neltmi\u015f ve \u00e7ok y\u00fcksek bir ahl\u00e2k\u0131n kurallar\u0131n\u0131 koymu\u015ftur59. Kitap, peygamberlik, \u00e2hiret inanc\u0131 ve tek-tanr\u0131c\u0131l\u0131k g\u00f6r\u00fc\u015fleriyle Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck, il\u00e2h\u00ee bir dinin temel vas\u0131flar\u0131n\u0131 \u00fczerinde ta\u015f\u0131maktad\u0131r60.<\/p>\n Eski \u0130ran kutsal metinleri, iki ayr\u0131 b\u00f6l\u00fcm halindedir: 1. Des\u00e2tir, 2. Vesta veya Zend Avesta. Bu kitaplar\u0131n as\u0131l yazar\u0131n\u0131n Zerd\u00fc\u015ft oldu\u011fu s\u00f6ylenmektedir61.<\/p>\n Hz. Ali, Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck dininin sapmas\u0131n\u0131 \u015f\u00f6yle tahlil ediyor: “Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck ba\u015flang\u0131\u00e7ta kitap ve risalet sahibi, hak bir dindi. A\u00e7 g\u00f6zl\u00fc g\u00fc\u00e7l\u00fclerin ve zorbal\u0131\u011f\u0131 destekleyenlerin elleriyle, zamanla tahrif edilmi\u015ftir.”62 S\u00e2s\u00e2n\u00eeler devrinde Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck, d\u00fcalist bir \u00f6zellik kazand\u013163. Ba\u015flang\u0131\u00e7ta Ahura Mazda’n\u0131n s\u0131fatlar\u0131 olarak kullan\u0131lan baz\u0131 kelimeler, sonralar\u0131 \u00f6zel isim olarak alg\u0131lanm\u0131\u015f ve ayr\u0131 z\u00e2tlar olarak g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f; b\u00f6ylece ba\u015fka tanr\u0131lar ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015f ve Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck, bir \u015firk dini haline gelmi\u015ftir64.<\/p>\n Hz. Peygamber zaman\u0131nda ve daha sonralar\u0131, Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck dini mensuplar\u0131na ehl-i kitap muamelesi yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r65. \u0130ran’\u0131n fethiyle m\u00fcsl\u00fcmanlar, Zerd\u00fc\u015ft\u00ee halkla ili\u015fkiye girmi\u015f oldular. Onlar\u0131n inan\u00e7lar\u0131n\u0131 \u00f6\u011frenince, Zerd\u00fc\u015ft’\u00fcn, il\u00e2h\u00ee vahye mazhar olmu\u015f bir peygamber oldu\u011fu sonucuna vard\u0131lar ve onlara, ehl-i kitaba davrand\u0131klar\u0131 gibi davrand\u0131lar66.<\/p>\n Zerd\u00fc\u015ft’\u00fcn bir peygamber; Avesta ve Des\u00e2tir’in de birer kutsal kitap oldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnen baz\u0131 \u00e2limler, bu kitaplarda da Hz. Peygamber’le ilgili m\u00fcjdeler aram\u0131\u015flar ve bulmu\u015flard\u0131r:<\/p>\n K\u00e2dir-i Mutlak Tanr\u0131, Peygamber Zerd\u00fc\u015ft’e Avesta’da \u015fu s\u00f6zlerle hitap etmektedir: “M\u00fcsl\u00fcman sahabe aras\u0131nda en g\u00fc\u00e7l\u00fcs\u00fc ey Zerd\u00fc\u015ft, asl\u00ee \u015feriatine ba\u011fl\u0131 olanlar ya da d\u00fcnyay\u0131 restore edecek olan (hen\u00fcz do\u011fmam\u0131\u015f) Soi\u015fyant’tan olanlard\u0131r.”70 Burada iki a\u00e7\u0131k m\u00fcjde vard\u0131r: Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck’\u00fc yenileyen birisinden bahsedilmesi ve bizzat Hz. Muhammed’in ad\u0131n\u0131n ge\u00e7mesi. Hz. Peygamber, b\u00fct\u00fcn d\u00fcnya dinlerini \u0131slah etmi\u015f ve dine yeni bir soluk vermi\u015ftir. Bu din, sahabesi arac\u0131l\u0131\u011f\u0131yla b\u00fct\u00fcn d\u00fcnyaya yay\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r71.<\/p>\n Bir ba\u015fka yerde \u015f\u00f6yle denilmektedir: “Ad\u0131 Muzaffer, Soi\u015fyant ve Astuat-erate olan. O, bedenli bir varl\u0131k olarak, putperestlerden gelecek bir tahribe kar\u015f\u0131 duracakt\u0131r.”72 Bu ifade, Hz. Muhammed’den ba\u015fka hi\u00e7bir peygambere bu kadar uymaz. Onun hay\u0131rl\u0131 ve muzaffer olu\u015fu, Mekke’nin fethinde belli olmu\u015ftur. O, b\u00fct\u00fcn insanlara rahmet olarak g\u00f6nderilmi\u015ftir (Enbiy\u00e2 21\/107). O, hem putperestleri, hem de yoldan \u00e7\u0131km\u0131\u015f Mazdekleri (Mec\u00fbs\u00eeleri) \u0131slah i\u00e7in g\u00f6nderilmi\u015ftir73.<\/p>\n Zend Avesta’n\u0131n ilk k\u0131sm\u0131 olan Vendidad’da ve ayn\u0131 kitab\u0131n ikinci k\u0131sm\u0131 olan Yasht’ta, Zerd\u00fc\u015ft’\u00fcn, kendinden sonra ortaya \u00e7\u0131kacak bir nesebi oldu\u011fundan bahsedilmektedir. Bir kad\u0131n\u0131n Kasava G\u00f6l\u00fc’nde y\u0131kanaca\u011f\u0131 ve gebe kalaca\u011f\u0131; s\u00f6z verilen peygamberi, ‘Astuat-erata’ yani ‘Soi\u015fyant’\u0131 do\u011furaca\u011f\u0131 anlat\u0131lmaktad\u0131r. Bu ki\u015fi, Zerd\u00fc\u015ft\u00ee \u00eem\u00e2n\u0131n\u0131 koruyacak, \u015ferri yok edecek, putlara ibadeti ortadan kald\u0131racak ve insanlar\u0131 Zerd\u00fc\u015ftl\u00fck dinine davet edecektir74. Bahsedilen Kasava G\u00f6l\u00fc, madd\u00ee bir g\u00f6l de\u011fildir; o, Kur’\u00e2n’\u0131n “Biz sana kevser’i verdik.” (Kevser 108\/1) \u015feklinde bahsetti\u011fi, r\u00fbh\u00ee bir kaynakt\u0131r. Bu kevser, Kur’\u00e2n’\u0131n ta kendisidir; o, b\u00fct\u00fcn peygamberlerin ortak mesaj\u0131n\u0131 i\u00e7erir75. Zerd\u00fc\u015ft\u00ee \u00eem\u00e2n\u0131n korunu\u015fu ile ilgili haber de, \u015fu \u00f6rneklerde g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc gibi, ger\u00e7ekle\u015fmi\u015ftir:<\/p>\n ‘Buda’, Pali dilinde ve Sanskrit\u00e7e’de ‘uyanm\u0131\u015f’ anlam\u0131na gelir78. Buda’ya irfan (vahiy), bir incir a\u011fac\u0131n\u0131n alt\u0131nda gelmi\u015ftir79. Buda, putlara tapmay\u0131 yasak etmi\u015f, putlar\u0131 k\u0131rm\u0131\u015ft\u0131; fakat \u00f6l\u00fcm\u00fcnden sonra budistler, onun heykelini yap\u0131p tapmaya ba\u015flam\u0131\u015flard\u0131r80. Baz\u0131 \u00e2limler, Kur’\u00e2n’da ad\u0131 ge\u00e7en Z\u00fclkifl’in, Buda oldu\u011funu s\u00f6ylemi\u015flerdir81. Onlara g\u00f6re Kifl, Buda’n\u0131n do\u011fum yeri olan Kapilavastu’nun Arap\u00e7ala\u015fm\u0131\u015f \u015feklidir; Z\u00fclkifl, ‘Kapilavastulu’ demektir.82 Di\u011fer taraftan, Kur’\u00e2n’daki T\u00een S\u00fbresi’nde zikredilen incir a\u011fac\u0131n\u0131n, Buda’n\u0131n alt\u0131nda Nirvana’ya ula\u015ft\u0131\u011f\u0131 a\u011fa\u00e7 (Bodhi) oldu\u011fu da s\u00f6ylenmi\u015ftir83.<\/p>\n Budizm’in kutsal metnine, Sanskrit\u00e7e’de Tripitaka; Buda’n\u0131n dili oldu\u011fu san\u0131lan P\u00e2li dilinde de Tipitaka (\u00dc\u00e7 Sepet) ad\u0131 verilmi\u015ftir84. Hint uzman\u0131 Max M\u00fcller’e g\u00f6re Brahmanizm dini; yani Hinduizm, kutsal kitaplar\u0131n en eskisine sahip bulunmaktad\u0131r; Budizm ise, kutsal kitaplar\u0131n en kal\u0131n\u0131na sahip olmakla \u00f6v\u00fcnebilir85.<\/p>\n Ras\u00fblullah, inan\u00e7 ve vicdan h\u00fcrriyetini yahudi, s\u00e2bi\u00ee, hristiyan ve mec\u00fbs\u00eelere tan\u0131m\u0131\u015f bulunuyordu; Hulef\u00e2-i R\u00e2\u015fid\u00een devrinde onun sah\u00e2b\u00eeleri, ayn\u0131 ho\u015fg\u00f6r\u00fc ve h\u00fcrriyeti, berber\u00ee, budist ve brahmanlara da tan\u0131makta hi\u00e7bir sak\u0131nca g\u00f6rmediler ve bu konuda bir g\u00fc\u00e7l\u00fckle de kar\u015f\u0131la\u015fmad\u0131lar86.<\/p>\n Budizm’in kutsal kitaplar\u0131nda, Hz. Peygamber’le ilgili bir m\u00fcjde vard\u0131r. Onun bu kitaplardaki ismi, ‘Metteya’ veya ‘Maitreya’d\u0131r: “Ananda, mukaddes ki\u015fiye (Buda’ya) sordu: ‘Sen gitti\u011fin zaman bize kim \u00f6\u011fretecek?’ Mukaddes ki\u015fi cevaplad\u0131: ‘Ben, yery\u00fcz\u00fcne gelen ilk buda de\u011filim; son da olmayaca\u011f\u0131m. Zaman i\u00e7inde d\u00fcnyaya ba\u015fka bir buda gelecek; bu ki\u015fi, kutsal, tam anlam\u0131yla ayd\u0131nlat\u0131lm\u0131\u015f ve davran\u0131\u015flar\u0131 hikmet dolu bir ki\u015fidir. O, meleklerin ve \u00f6l\u00fcml\u00fclerin efendisidir. Size, benim de \u00f6\u011fretti\u011fim ebed\u00ee hakikati a\u00e7\u0131klayacakt\u0131r. Dinini, amac\u0131n\u0131 bildirecektir. Benim \u015fimdi ilan etti\u011fim \u015fekilde, en m\u00fckemmel ve en saf d\u00een\u00ee hayat\u0131 ilan edecektir. Onun \u015fakirtlerinin say\u0131s\u0131, binlerce olacakt\u0131r; oysa benimki y\u00fczlercedir.’ Ananda sordu: ‘Onu nas\u0131l tan\u0131yaca\u011f\u0131z?’ Mukaddes ki\u015fi cevaplad\u0131: ‘O, Maitreya olarak bilinecek.'”87<\/p>\n Buda, Sariputta’ya \u015f\u00f6yle dedi: “Bizim devrimiz, mutlu bir devirdir. Ulu Buda benim; fakat benden sonra Metteya geliyor. Bu mutlu \u00e7a\u011f devam ederken, onun y\u0131llar\u0131n\u0131n say\u0131s\u0131 t\u00fckenmeden \u00f6nce, bu Buda, ‘Ulu’ denilen Metteya ve b\u00fct\u00fcn insanlar\u0131n \u00f6nderi gelecek.”88<\/p>\n Gautama Buda, dini tamamlayamad\u0131\u011f\u0131n\u0131, kendi takip\u00e7isi olarak gelecek olan Maitreya veya Metteya’n\u0131n bu i\u015fi tamamlayaca\u011f\u0131n\u0131 \u00f6nceden haber vermi\u015ftir89. Buda, etraf\u0131ndakilere: “Ben size her \u015feyi s\u00f6ylemedim, vazifemi yapmad\u0131m; benden bin sene sonra biri gelecek ve benim dinimi tamamlayacak. Siz ona uyun. Onun ad\u0131, Metteya (Maitreya)’d\u0131r.” demi\u015ftir. Buda, M. \u00d6. 480’de vefat etmi\u015ftir; Hz. Peygamber de M. S. 571’de do\u011fmu\u015ftur; Buda’dan bin sene sonra gelecek olan ve ad\u0131 ‘\u00e2lemlere rahmet’ olan ki\u015fi, Hz. Peygamber’den ba\u015fkas\u0131 de\u011fildir90; zira bu ki\u015finin ad\u0131, P\u00e2lice’de Metteya; Sanskrit\u00e7e’de Maitreya’d\u0131r91; bu iki kelime de, ‘rahmet’ anlam\u0131na gelmektedir. Kur’\u00e2n’da, Hz. Peygamber’in b\u00fct\u00fcn \u00e2lemlere, b\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011fa rahmet olarak g\u00f6nderildi\u011fi (Enbiy\u00e2 21\/107) bildirilmektedir. \u00d6yleyse Maitreya veya Metteya, Hz. Muhammed (sav)’dir92; ama budistler h\u00e2l\u00e2 bu Metteya’y\u0131 beklemektedirler93. Tibet ve Mo\u011folistan da\u011flar\u0131na ‘Gel Maitreya gel!’ yaz\u0131s\u0131 kaz\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r94. Budistler, bazen boyu 21-21 metreyi bulan Maitreya heykelleri in\u015fa etmektedirler95; halbuki o beklenen Maitreya gelmi\u015ftir; o, Hz. Muhammed (sav)’dir.<\/p>\n Ahd-i Atik (Eski Ahid), \u00fc\u00e7 ana b\u00f6l\u00fcmden olu\u015fur: a) Tora (Tevrat), b) Neviim (Peygamberler), c) Ketuvim (Kitaplar)96. Tora, Hz. Musa’ya indirilmi\u015f olan ve be\u015f b\u00f6l\u00fcmden olu\u015fan kutsal kitapt\u0131r; b\u00f6l\u00fcmleri \u015funlard\u0131r: a) Tekvin, b) \u00c7\u0131k\u0131\u015f, c) Levililer, d) Say\u0131lar, e) Tesniye97. Neviim (Peygamberler) b\u00f6l\u00fcm\u00fcnde, \u0130srailo\u011fullar\u0131na g\u00f6nderilmi\u015f peygamberler s\u0131ralan\u0131r. Bu b\u00f6l\u00fcm, yirmibir alt ba\u015fl\u0131k ihtiva eder. Ketuvim (Kitaplar) b\u00f6l\u00fcm\u00fc de, Mezmurlar’\u0131 (Zebur’u) da i\u00e7ine alan on\u00fc\u00e7 b\u00f6l\u00fcmden olu\u015fur98. Bu k\u0131sa bilgilerden sonra, \u015fimdi, Ahd-i Atik’te ge\u00e7en Hz. Peygamber’le ilgili m\u00fcjdeleri s\u0131ralayaca\u011f\u0131z:<\/p>\n Y\u00fcce Allah bu s\u00f6zleri, Hz. Musa’ya hitaben s\u00f6ylemi\u015ftir. Hz. Musa, \u0130srailo\u011fullar\u0131ndan idi. \u0130srailo\u011fullar\u0131n\u0131n karde\u015fleri, \u0130smailo\u011fullar\u0131d\u0131r. ‘Karde\u015fleri aras\u0131ndan’ ifadesi, bu peygamberin, \u0130srailo\u011fullar\u0131n\u0131n karde\u015fleri olan \u0130smailo\u011fullar\u0131ndan olaca\u011f\u0131n\u0131, onlar\u0131n aras\u0131ndan \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131n\u0131 ifade etmektedir100. Hz. Muhammed (sav), \u0130smailo\u011fullar\u0131ndan, yani Araplardand\u0131r.<\/p>\n ‘Senin gibi bir peygamber’ ifadesi, gelecek olan bu peygamberin, Hz. Musa’ya benzer oldu\u011funu, onun gibi m\u00fcstakil bir \u015feriate sahip olaca\u011f\u0131n\u0131 ifade etmektedir. M\u00fcstakil bir kitap ve \u015feriat getirme bak\u0131m\u0131ndan, d\u00fcnyev\u00ee ve uhrev\u00ee olarak muktedir bir peygamber olma bak\u0131m\u0131ndan Hz. Musa ile Hz. Muhammed birbirlerine benzerler101.<\/p>\n Allah’\u0131n, kelam\u0131n\u0131 onun a\u011fz\u0131na koymas\u0131, o peygamberin \u00fcmm\u00ee olaca\u011f\u0131n\u0131, sadece kendisine vahyedileni insanlara duyuraca\u011f\u0131n\u0131 ifade eder. Hz. Peygamber \u00fcmm\u00ee idi; okuma-yazmas\u0131 yoktu; Kur’\u00e2n’\u0131, \u015fif\u00e2h\u00ee olarak, ezberinden okurdu ve yaln\u0131zca kendisine vahyolunan\u0131 okurdu. (Necm 53\/3-4)102 Hz. Musa’n\u0131n, \u0130smailo\u011fullar\u0131ndan \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131n\u0131, kendisi gibi m\u00fcstakil bir \u015feriat ve kitap sahibi oldu\u011funu ve ancak kendisine vahyolunan\u0131 okuyan \u00fcmm\u00ee bir insan oldu\u011funu s\u00f6yledi\u011fi bu peygamber, Hz. Muhammed (sav)’den ba\u015fkas\u0131 de\u011fildir103.<\/p>\n Hristiyanlar, bahsedilen bu peygamberin Hz. \u0130sa veya Hz. Yu\u015fa oldu\u011funu s\u00f6ylemektedirler; fakat bu peygamberler, Hz. Musa gibi m\u00fcstakil bir \u015feriate sahip olmad\u0131klar\u0131ndan ve kendileri de \u0130srailo\u011fullar\u0131ndan olduklar\u0131ndan dolay\u0131, buradaki tarife uymazlar104.<\/p>\n S\u00een\u00e2 Da\u011f\u0131, Hz. Musa’ya Tevrat’\u0131n verildi\u011fi yerdir. Sa\u00eer, Hz. \u0130sa’ya \u0130ncil’in indirildi\u011fi N\u00e2s\u0131ra civar\u0131nda bir yerdir. Faran (Paran) da, Mekke’nin eski ad\u0131d\u0131r106. Hz. Peygamber’in do\u011fdu\u011fu ve peygamber oldu\u011fu \u015fehir, Mekke’dir. Tevrat’ta, Hz. \u0130smail’in ve Hacer v\u00e2lidemizin bu b\u00f6lgede oturdu\u011fu anlat\u0131lmaktad\u0131r: “(\u0130smail), Paran \u00e7\u00f6l\u00fcnde oturdu ve anas\u0131 ona, M\u0131s\u0131r diyar\u0131ndan bir kad\u0131n ald\u0131.”107 Kur’\u00e2n’da da Hz. \u0130brahim’in, z\u00fcrriyetinden bir k\u0131sm\u0131n\u0131, Beyt\u00fc’l-Haram’\u0131n yan\u0131nda ekinsiz bir vadiye yerle\u015ftirdi\u011fi108, bu evin temellerinin de \u0130brahim ve \u0130smail taraf\u0131ndan y\u00fckseltildi\u011fi109 belirtilmektedir. Bu vadi Mekke vadisi; bu ev de K\u00e2be oldu\u011funa g\u00f6re, Hz. \u0130smail ile annesinin yerle\u015fti\u011fi yer, Mekke’dir110.<\/p>\n Rabb’in S\u00een\u00e2’dan gelmesi, Tevrat’\u0131n Hz. Musa’ya S\u00een\u00e2 Da\u011f\u0131’nda inmesini; Sa\u00eer’den do\u011fmas\u0131, \u0130ncil’in Hz. \u0130sa’ya Sa\u00eer civar\u0131ndaki N\u00e2s\u0131ra’da inmesini; Faran Da\u011f\u0131’ndan parlamas\u0131 da, Kur’\u00e2n’\u0131n Hz. Muhammed’e, eski ad\u0131 Faran olan Mekke’de inmesini ifade etmektedir111.<\/p>\n Ahd-i Atik’in b\u00fct\u00fcn terc\u00fcmelerinde bu ‘\u015eilo’ kelimesi aynen korunmu\u015f, terc\u00fcme edilmemi\u015ftir113. Bu kelimenin m\u00e2n\u00e2s\u0131yla ilgili \u00fc\u00e7 ihtimal d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclm\u00fc\u015ft\u00fcr:<\/p>\n \u0130lgin\u00e7 olan bir \u015fey, bu kelimenin, Tevrat’\u0131n ba\u015fka hi\u00e7bir yerinde ge\u00e7memesi ve di\u011fer peygamberler i\u00e7in kullan\u0131lmam\u0131\u015f olmas\u0131d\u0131r117. Kelimenin b\u00fct\u00fcn anlamlar\u0131, Hz. Muhammed (sav)’e uymaktad\u0131r; \u00f6yleyse \u015eilo, Hz. Muhammed’dir118. Hz. Peygamber, Kur’an ve asker\u00ee g\u00fc\u00e7le gelmi\u015ftir. \u015eilo’nun yahudi olmayan birisi olmas\u0131 gerekir ki, onun gelmesiyle birlikte saltanat ve h\u00fck\u00fcmdarl\u0131k, Yahuda’dan, yani onun soyundan olan yahudilerden gitmi\u015f olsun, onlardan al\u0131nm\u0131\u015f olsun119. \u015eilo, Hz. \u0130sa olamaz; \u00c7\u00fcnk\u00fc o da ana taraf\u0131ndan Yahuda soyundand\u0131r, \u0130srailo\u011fullar\u0131ndand\u0131r120.<\/p>\n Bu \u00e2yetlerde, a\u00e7\u0131k\u00e7a Hacer v\u00e2lidemizin, Hz. \u0130smail’le soyunun \u00e7o\u011falaca\u011f\u0131 ifade edilmektedir122. Yine Tekvin’de Hz. \u0130brahim’in Hacer’i ve Hz. \u0130smail’i Paran \u00e7\u00f6l\u00fcne yerle\u015ftirmesi; Hacer’in orada su ararken sabr\u0131n\u0131n t\u00fckenmesi anlat\u0131lmakta ve devamla “Kalk, \u00e7ocu\u011fu kald\u0131r, onun elinden tut; \u00e7\u00fcnk\u00fc onu b\u00fcy\u00fck millet yapaca\u011f\u0131m.”123 denilmektedir. Ba\u015fka bir yerde de \u015f\u00f6yle denilmektedir: “(Ey \u0130brahim) \u0130smail i\u00e7in yapt\u0131\u011f\u0131n du\u00e2lar\u0131 kabul ettim; onu bereketlendirip b\u00fcy\u00fctece\u011fim ve onu ziyadesiyle \u00e7o\u011faltaca\u011f\u0131m. Oniki beyin babas\u0131 olacak ve onu b\u00fcy\u00fck millet yapaca\u011f\u0131m.”124 Araplar, Hz. Peygamber’le birlikte b\u00fcy\u00fck millet olmu\u015flard\u0131r125. Hi\u00e7bir peygamberin \u00fcmmeti bu kadar \u00e7ok olmam\u0131\u015ft\u0131r. Burada, Hz. Peygamber’in \u015fu hadisi akla gelmektedir: “Ben, atam \u0130brahim’in du\u00e2s\u0131y\u0131m.”126 Hz. \u0130brahim “Onlara, kendi i\u00e7lerinden, senin \u00e2yetlerini okuyan, onlara kitap ve hikmeti \u00f6\u011freten, onlar\u0131 temizleyen bir peygamber g\u00f6nder.” (Bakara 2\/129) diye Allah’a du\u00e2 etmi\u015fti. Hz. Muhammed, bu du\u00e2n\u0131n ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi peygamberdir127.<\/p>\n Bu \u015fekilde kendinden bahsedilen cahil kavim, Araplard\u0131r; \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar cahil ve bedev\u00ee idiler129. Onlar\u0131n ne \u015feriat bilgileri, ne d\u00een\u00ee bilgileri, ne de d\u00fcnyev\u00ee bilgileri vard\u0131. Ayr\u0131ca, Hz. Hacer’den, yani bir cariyeden olma Hz. \u0130smail’den t\u00fcredikleri i\u00e7in, yahudiler taraf\u0131ndan k\u00fc\u00e7\u00fcmsenirlerdi. Kur’\u00e2n, Araplar\u0131n cehaletini \u015f\u00f6yle ifade ediyor: “Onlar, daha \u00f6nce apa\u00e7\u0131k bir sap\u0131kl\u0131k i\u00e7indeydiler.” (Cuma 62\/2) Y\u00fcce Allah, bu cahil kavim aras\u0131ndan bir peygamber \u00e7\u0131kararak onlar\u0131 y\u00fcceltmi\u015f, onlar\u0131 dal\u00e2letten, sap\u0131kl\u0131ktan kurtarm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n “Yap\u0131c\u0131lar\u0131n reddetti\u011fi ta\u015f, k\u00f6\u015fenin ba\u015f ta\u015f\u0131 oldu; bu, Rabb’den oldu ve o, sizin nazar\u0131n\u0131zda \u015fa\u015f\u0131lacak bir i\u015ftir. Rabb’in yaratt\u0131\u011f\u0131 g\u00fcn budur; o g\u00fcnde seviniriz.” 130 Bu ifadenin de teyid etti\u011fine g\u00f6re, tarih boyunca nam salm\u0131\u015f milletler taraf\u0131ndan millet say\u0131lmayan Araplardan olan; bir \u00f6ks\u00fcz ve fakir olmas\u0131ndan dolay\u0131 bizzat Araplar\u0131n peygamberli\u011fe l\u00e2y\u0131k g\u00f6rmedi\u011fi bu peygamber, \u00e2yette zikredilen k\u00f6\u015fe ta\u015f\u0131 olmu\u015f, peygamberler saray\u0131n\u0131n ba\u015f t\u00e2c\u0131 olmu\u015ftur131. O, \u015f\u00f6yle buyurmu\u015ftur: “Benimle di\u011fer peygamberler, bir k\u00f6\u015fke benzeriz: Yap\u0131s\u0131 \u00e7ok g\u00fczeldir; yaln\u0131z bir k\u00f6\u015fesinde bir ta\u015f\u0131n yeri bo\u015ftur. G\u00f6renler, bu k\u00f6\u015fk\u00fc gezerler ve o ta\u015f\u0131n olmamas\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda, binan\u0131n g\u00fczelli\u011fine hayran kal\u0131rlar. \u0130\u015fte o ta\u015f benim; o bina, benimle tamamland\u0131. (Peygamberlik de benimle son buldu.)”132<\/p>\n Burada kendisinden bahsedilen ki\u015fi, Hz. Peygamber’dir. Abdullah b. Amr’a Ras\u00fblullah’\u0131n Tevrat’taki vas\u0131flar\u0131 soruldu\u011funda o, bu vas\u0131flar\u0131 saym\u0131\u015ft\u0131r; bu vas\u0131flardan biri de \u015fudur: “Bu peygamber, k\u00f6t\u00fc huylu, kat\u0131 kalpli ve \u00e7ar\u015f\u0131larda ba\u011f\u0131r\u0131p \u00e7a\u011f\u0131ran biri de\u011fildir.”134<\/p>\n Herakliyus, Eb\u00fb Sufyan’a Hz. Peygamber hakk\u0131nda bir\u00e7ok soru sormu\u015ftur; bu sorulardan biri de \u015fudur: “Onlar art\u0131yorlar m\u0131, azal\u0131yorlar m\u0131?” Eb\u00fb Sufyan, “Art\u0131yorlar.” diye cevap verince Herakliyus, “\u0130man b\u00f6yledir; tamamlan\u0131ncaya kadar artar.”135 demi\u015ftir. Bu iki vak\u0131a, \u0130\u015faya’dan nakletti\u011fimiz b\u00f6l\u00fcmde bahsedilen ki\u015finin, Hz. Peygamber oldu\u011funu g\u00f6stermektedir.<\/p>\n Burada ge\u00e7en \u0130nsano\u011flu (Barna\u015fa) ifadesi, Hz. Muhammed’e i\u015faret etmektedir137. ‘G\u00f6klerin bulutlar\u0131 ile geldi’ ibaresi de Hz. Peygamber’in m\u00eer\u00e2c\u0131na i\u015farettir138. ‘Yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn b\u00fct\u00fcn milletleri onun emrine girecektir ve onun saltanat\u0131 ebed\u00eedir’ ibaresi de, Hz. Peygamber’in risaletinin bug\u00fcn vard\u0131\u011f\u0131 noktay\u0131 g\u00f6stermektedir139; zira d\u00fcnyan\u0131n her k\u00f6\u015fesinde onun getirdi\u011fi dine mensup insanlar mevcuttur.<\/p>\n \u0131) \u0130yili\u011fi sevip g\u00fcnaha k\u0131zmas\u0131,<\/p>\n Protestanlar, bu peygamberin Hz. \u0130sa oldu\u011funu; yahudiler ise bu peygamberin hen\u00fcz gelmedi\u011fini s\u00f6ylerler; fakat bu s\u0131fatlar\u0131n hepsi, Hz. Muhammed (sav)’de mevcuttur. \u00d6zellikleri say\u0131lan bu peygamber, Hz. Peygamber’dir145. Hz. Peygamber, \u00e7ok g\u00fczel bir insand\u0131; g\u00f6sterdi\u011fi hikmet ve bilgi incelikleri sonsuz idi; din d\u00fc\u015fmanlar\u0131na kar\u015f\u0131 sava\u015fm\u0131\u015ft\u0131; Araplar\u0131n en kuvvetli pehlivanlar\u0131n\u0131 yenmesi de g\u00fcc\u00fcn\u00fcn b\u00fcy\u00fckl\u00fc\u011f\u00fcne delildir; do\u011fruluk ve g\u00fcvenilirlik vas\u0131flar\u0131n\u0131, d\u00fc\u015fmanlar\u0131 bile kabul ederlerdi; at\u0131\u015f aletleri kullanmas\u0131, \u015feriatinin gere\u011fidir; Araplar ve di\u011fer milletler onun dinine uymu\u015flard\u0131r; Hayber kumandan\u0131 Ahtab’\u0131n k\u0131z\u0131 olan Safiyye, onun cariyesi olmu\u015ftur. Hz. Peygamber, b\u00fct\u00fcn g\u00fczel huylarla muttas\u0131f, b\u00fct\u00fcn \u00e7irkinliklerden uzak idi. Nec\u00e2\u015f\u00ee ve Mukavk\u0131s, ona \u00e7e\u015fitli hediyeler g\u00f6ndermi\u015flerdir. \u00dcmmetinden zengin olanlar, mesel\u00e2 Hz. Osman, onun emrinde mallar\u0131n\u0131 c\u00f6mert\u00e7e infak etmi\u015flerdir146. Allah, b\u00fct\u00fcn m\u00fc’minlere, peygamberlerine sal\u00e2t ve sel\u00e2m getirmelerini ve ona sayg\u0131 g\u00f6stermelerini emretmektedir147. B\u00f6ylece peygamberin ismi, nesilden nesile sayg\u0131 ve \u015f\u00fckranla an\u0131lmaktad\u0131r. Ayr\u0131ca g\u00fcnde be\u015f defa okunan ezanla, Hz. Muhammed’in peygamberli\u011fi ilan edilmekte, m\u00fcbarek ismi an\u0131lmaktad\u0131r148.<\/p>\n Hz. Peygamber’le ilgili bu m\u00fcjdelerden ba\u015fka, Tevrat’ta, onun \u00fcmmeti ile ilgili de bir m\u00fcjde mevcuttur. Kur’an’da Fetih S\u00fbresi’nde \u015f\u00f6yle denilmektedir: “(Muhammed’in) yan\u0131nda bulunanlar, k\u00e2firlere kar\u015f\u0131 \u00e7etin, kendi aralar\u0131nda merhametlidirler. Onlar\u0131, ruk\u00fb’a var\u0131rken, secde ederken g\u00f6r\u00fcrs\u00fcn. Onlar, Allah’\u0131n r\u0131zas\u0131n\u0131 ve l\u00fbtfunu isterler. Onlar\u0131n ni\u015fanlar\u0131, y\u00fczlerindeki secde izleridir. Bu, onlar\u0131n Tevrat’taki vas\u0131flar\u0131d\u0131r.”(Fetih 48\/29) Tevrat’ta bu \u015fekilde ge\u00e7ti\u011fi bildirilen Hz. Peygamber’in \u00fcmmetine dair m\u00fcjde, \u015fu ifade olabilir: “Rabb S\u00een\u00e2’dan geldi; onlara Sa\u00eer’den do\u011fdu; Paran (Mekke) Da\u011f\u0131’ndan parlad\u0131 ve mukaddeslerin onbinleri i\u00e7inden geldi.”151 Bu ifadede Hz. Peygamber’in sahabesi hakk\u0131nda ‘mukaddes (m\u00fcbarek) ki\u015filer’ tabiri kullan\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r152.<\/p>\n Celil K\u0130RAZ<\/strong><\/p>\n Uluda\u011f \u00dcniversitesi \u0130lahiyat Fak\u00fcltesi Dergisi Say\u0131: 10, Cilt: 10, 2001<\/strong><\/p>\n Ar\u015f. G\u00f6r., Uluda\u011f \u00dcniversitesi \u0130lahiyat Fak\u00fcltesi Tefsir Anabilim Dal\u0131.<\/strong><\/p>\n Giri\u015f Hz. Muhammed (sav)’in gelece\u011fine dair haberler, \u00f6nceki kutsal kitaplar\u0131n bir\u00e7o\u011funda mevcuttur. En eski kutsal kitaplarda, Ahd-i Atik’te ve Ahd-i Cedit’te, onun gelece\u011fine dair haberler bulundu\u011fu g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc, Kur’\u00e2n kaynakl\u0131 bir g\u00f6r\u00fc\u015ft\u00fcr. Ayr\u0131ca bu konuda v\u00e2rid olan hadisler ve ilk devir \u0130sl\u00e2m Tarihi kaynaklar\u0131nda mevcut haberler de ayn\u0131 g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fc desteklemektedir. Teb\u015f\u00eer\u00e2t Konusunun \u0130sl\u00e2m\u00ee Kaynaklardaki Temelleri Allah …<\/p>\n","protected":false},"author":1,"featured_media":2452,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,6],"tags":[578,581,103,580,577,579],"_links":{"self":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/2451"}],"collection":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts"}],"about":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/types\/post"}],"author":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/users\/1"}],"replies":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/comments?post=2451"}],"version-history":[{"count":1,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/2451\/revisions"}],"predecessor-version":[{"id":2453,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/2451\/revisions\/2453"}],"wp:featuredmedia":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media\/2452"}],"wp:attachment":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media?parent=2451"}],"wp:term":[{"taxonomy":"category","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/categories?post=2451"},{"taxonomy":"post_tag","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/tags?post=2451"}],"curies":[{"name":"wp","href":"https:\/\/api.w.org\/{rel}","templated":true}]}}\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n
\n