M<\/span>UKADD\u0130ME<\/strong><\/p>\n

Birka\u00e7 i\u015faretle, Yirmi \u0130kinci, On Dokuzuncu ve Yirmi Alt\u0131nc\u0131 S\u00f6zlerde izah edilen baz\u0131 meseleleri bildirece\u011fiz.<\/p>\n

Birinci \u0130\u015faret<\/strong><\/p>\n

Hik\u00e2yedeki sersem adam ve emin arkada\u015f\u0131 \u00fc\u00e7 hakikati, k\u0131yaslamay\u0131 temsil eder.<\/p>\n

Birincisi: Nefs-i emmarem ile kalbim aras\u0131ndad\u0131r.<\/p>\n

\u0130kincisi: Yolunu \u015fa\u015f\u0131rm\u0131\u015f dinsiz felsefenin takip\u00e7ileriyle Kur\u2019an-\u0131 Hakim\u2019in talebeleri aras\u0131ndad\u0131r.<\/p>\n

\u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fcs\u00fc: \u0130slam \u00fcmmetiyle k\u00fcf\u00fcr milleti aras\u0131ndad\u0131r.<\/p>\n

Nefs-i emmarenin, o felsefecilerin ve k\u00fcf\u00fcr milletinin en m\u00fcthi\u015f sapk\u0131nl\u0131\u011f\u0131, Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131 tan\u0131mamakt\u0131r. Hik\u00e2yede nas\u0131l ki emin adam, \u201cBir harf k\u00e2tipsiz olmaz, bir k\u00f6y muhtars\u0131z olamaz.\u201d demi\u015fti.<\/p>\n

Biz de \u015f\u00f6yle deriz: Nas\u0131l ki bir kitab\u0131n, bilhassa her kelimesinin i\u00e7inde k\u00fc\u00e7\u00fck kalemle yaz\u0131lm\u0131\u015f birer eser ve her harfinde muntazam birer kaside bulunan bir kitab\u0131n k\u00e2tipsiz olmas\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez. Aynen \u00f6yle de, \u015fu k\u00e2inat\u0131n bir Nakka\u015f\u0131n\u0131n, bir Yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131n olmamas\u0131 tamamen ak\u0131l d\u0131\u015f\u0131d\u0131r, imk\u00e2ns\u0131zd\u0131r.<\/p>\n

Zira bu k\u00e2inat \u00f6yle bir kitapt\u0131r ki, her sayfas\u0131 pek \u00e7ok kitab\u0131 i\u00e7erir. Hatta her kelimesinin i\u00e7inde bir kitap, her harfinin i\u00e7inde bir kaside vard\u0131r. Yery\u00fcz\u00fc, i\u00e7inde say\u0131s\u0131z kitap bulunan bir sayfad\u0131r. Bir a\u011fa\u00e7, pek \u00e7ok sayfas\u0131 olan bir kelimedir. Bir meyve bir harf, bir \u00e7ekirdek bir noktad\u0131r. O noktada koca a\u011fac\u0131n program\u0131, fihristi bulunur. \u0130\u015fte b\u00f6yle bir kitap ancak cel\u00e2l ve cem\u00e2l vas\u0131flar\u0131na, sonsuz kudrete ve hikmete sahip y\u00fcce bir Z\u00e2t\u2019\u0131n kudret kaleminden \u00e7\u0131km\u0131\u015f olabilir. Demek, b\u00fct\u00fcn \u00e2lemin \u015fahitli\u011fiyle, her \u015fey O\u2019na iman\u0131 gerektirir. Yeter ki insan dal\u00e2letten sarho\u015f olmas\u0131n…<\/p>\n

Nas\u0131l ki bir bina ustas\u0131z olamaz. Hele harika sanatlarla, hayret verici nak\u0131\u015flarla, garip s\u00fcslerle donat\u0131lm\u0131\u015f, hatta her bir ta\u015f\u0131na bir saray kadar sanat i\u015flenmi\u015f bir binan\u0131n ustas\u0131z olmas\u0131n\u0131 hi\u00e7bir ak\u0131l kabul etmez.<\/p>\n

O bina, gayet mahir bir sanatk\u00e2r\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 gerektirir. Hem i\u00e7inde her saat sinema perdeleri gibi, hakiki manzaralar haz\u0131rlanan o bina, tam bir intizamla bir elbise gibi de\u011fi\u015ftirilir. Hatta her bir hakiki perde i\u00e7inde, k\u00fc\u00e7\u00fck k\u00fc\u00e7\u00fck, \u00e7e\u015fitli menziller var edilir.<\/p>\n

O bina gibi \u015fu k\u00e2inat da sonsuz hikmet, ilim ve kudret sahibi bir Yarat\u0131c\u0131n\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 gerektirir. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u015fu muhte\u015fem k\u00e2inat \u00f6yle bir sarayd\u0131r ki, ay ve g\u00fcne\u015f onun lambalar\u0131, y\u0131ld\u0131zlar mumlar\u0131d\u0131r. Zaman, S\u00e2ni-i Z\u00fclcel\u00e2l\u2019in ona her sene bir ba\u015fka \u00e2lemi tak\u0131p g\u00f6sterdi\u011fi bir ip, bir \u015ferittir. O Z\u00e2t, \u015fu \u00e2lemlerin i\u00e7indeki suretleri her g\u00fcn muntazam bir \u015fekilde yeniler, hikmetle de\u011fi\u015ftirir. Bir nimet sofras\u0131 yapt\u0131\u011f\u0131 yery\u00fcz\u00fcn\u00fc her bahar mevsiminde, \u00fc\u00e7 y\u00fcz bin \u00e7e\u015fit sanatl\u0131 eseriyle s\u00fcsler. Had ve hesaba gelmez t\u00fcrl\u00fc ihsanlar\u0131yla doldurur. Bunu \u00f6yle bir tarzda yapar ki, o eserler tamamen birbirine kar\u0131\u015fm\u0131\u015f oldu\u011fu halde, nihayet derecede farkl\u0131l\u0131klar\u0131yla birbirinden ayr\u0131l\u0131r. Bunlar gibi ba\u015fka \u00f6rnekleri de d\u00fc\u015f\u00fcn… B\u00f6yle bir saray\u0131n S\u00e2ni\u2019inden nas\u0131l gafil olunabilir?<\/p>\n

Nas\u0131l ki, bulutsuz bir g\u00fcnde denizin y\u00fcz\u00fcndeki b\u00fct\u00fcn kabarc\u0131klarda, karadaki b\u00fct\u00fcn parlak \u015feylerde ve b\u00fct\u00fcn kar tanelerinde g\u00fcne\u015fin tecellisi, yans\u0131mas\u0131 g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc halde onu ink\u00e2r etmek tuhaf bir divanelik ve hezeyan olur. \u00c7\u00fcnk\u00fc o vakit, bir tek g\u00fcne\u015fi ink\u00e2r ederken damlalar, kabarc\u0131klar, kar taneleri say\u0131s\u0131nca hakiki g\u00fcne\u015f\u00e7ikleri kabul etmek l\u00e2z\u0131m gelir. Her zerreci\u011fin i\u00e7ine ancak bir zerre s\u0131\u011fabildi\u011fi halde, onda koca bir g\u00fcne\u015fin hususiyetlerinin var oldu\u011funa inanmak gerekir. Aynen \u00f6yle de, \u00e2deta bir s\u0131rayla, her zaman hikmetle de\u011fi\u015fen ve bir d\u00fczen i\u00e7inde tazelenen \u015fu muntazam k\u00e2inat\u0131 g\u00f6r\u00fcp de H\u00e2l\u0131k-\u0131 Z\u00fclcel\u00e2l\u2019i kusursuz s\u0131fatlar\u0131yla tasdik etmemek, bundan daha berbat bir dal\u00e2lettir, divaneliktir, bir deli sa\u00e7mas\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc aksi takdirde, her \u015feyde, hatta her bir zerrede mutlak bir ilahl\u0131k oldu\u011funu kabul etmek l\u00e2z\u0131md\u0131r.<\/p>\n

Mesela, her bir hava zerresi, her \u00e7i\u00e7e\u011fe, meyveye, yapra\u011fa girip i\u015fleyebilir. E\u011fer Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n memuru olmazsa o zerrenin, i\u00e7ine girdi\u011fi her \u015feyin nas\u0131l meydana geldi\u011fini, suretini ve mahiyetini bilmesi gerekir ki onlarda i\u015fini g\u00f6rebilsin. Yani o zerre her \u015feyi ku\u015fatan bir ilim ve kudrete sahip olmal\u0131d\u0131r.<\/p>\n

Ya da mesela, topra\u011f\u0131n her bir zerresinin birbirinden farkl\u0131 b\u00fct\u00fcn tohum ve \u00e7ekirdeklere yuva olmas\u0131, onlar\u0131n b\u00fcy\u00fcmesini sa\u011flamas\u0131 m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr. E\u011fer toprak Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n memuru olmazsa, otlar ve a\u011fa\u00e7lar say\u0131s\u0131nca, onlar\u0131n boy atmas\u0131n\u0131 sa\u011flayacak manev\u00ee donan\u0131ma ve makinelere sahip bulunmas\u0131 gerekir. Veyahut onlar\u0131n nas\u0131l meydana geldi\u011fini bilmesi, hepsine giydirilen suretleri tan\u0131mas\u0131, o a\u011fa\u00e7lara ve otlara bu suretleri dikebilecek bir sanat ve kudret vermesi l\u00e2z\u0131m gelir. Daha ba\u015fka varl\u0131klar\u0131 da d\u00fc\u015f\u00fcn; anlayacaks\u0131n ki, her \u015feyde a\u00e7\u0131k\u00e7a, Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n birli\u011finin \u00e7ok delili var.<\/p>\n

Evet, bir \u015feyden her \u015feyi yapmak ve her \u015feyi bir tek \u015fey yapmak ancak her \u015feyin Halik\u2019\u0131na has bir i\u015ftir.<\/p>\n

\u0648\u064e\u0625\u0650\u0646\u0652 \u0645\u0650\u0646\u0652 \u0634\u064e\u064a\u0652\u0621\u064d \u0625\u0650\u0644\u0627\u0651\u064e \u064a\u064f\u0633\u064e\u0628\u0650\u0651\u062d\u064f \u0628\u0650\u062d\u064e\u0645\u0652\u062f\u0650\u0647\u0650<\/h3>\n

\u201cHi\u00e7bir \u015fey yoktur ki Allah\u2019\u0131 hamd ile te\u015fbih (tenzih) ediyor olmas\u0131n.\u201d (\u0130sr\u00e2 s\u00fbresi, 17\/44)<\/strong><\/p>\n

y\u00fcce ferman\u0131na dikkat et Demek, Vahid ve Ehad Yarat\u0131c\u0131 kabul edilmezse varl\u0131klar say\u0131s\u0131nca ilah\u0131 kabul etmek gerekir.<\/p>\n

\u0130kinci \u0130\u015faret<\/strong><\/p>\n

Hik\u00e2yede padi\u015fah\u0131n yaver-i ekreminden, en b\u00fcy\u00fck memurundan bahsedilmi\u015f ve \u015f\u00f6yle denilmi\u015fti: K\u00f6r olmayan herkes, ni\u015fanlar\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcnce o z\u00e2t\u0131n, padi\u015fah\u0131n emriyle hareket etti\u011fini ve onun has hizmetk\u00e2r\u0131 oldu\u011funu anlar. \u0130\u015fte o yaver-i ekrem, Res\u00fbl-u Ekrem\u2019dir (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam).<\/p>\n

Evet, \u0131\u015f\u0131k nas\u0131l g\u00fcne\u015fi gerektiriyorsa, bu \u015fekilde donat\u0131lm\u0131\u015f k\u00e2inat\u0131n \u00f6yle mukaddes S\u00e2ni\u2019inin de b\u00f6yle bir Res\u00fbl-u Ekrem\u2019i bulunmal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc nas\u0131l g\u00fcne\u015fin varl\u0131\u011f\u0131 \u0131\u015f\u0131k vermeksizin m\u00fcmk\u00fcn de\u011filse, ul\u00fbhiyetin de peygamberler g\u00f6ndermeyip kendini g\u00f6stermemesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n

\n
• \n

  Hem kusursuz bir g\u00fczelli\u011fin, tarif ve i\u015faret edici bir vas\u0131ta ile kendini g\u00f6stermek istememesi hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr?<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Gayet g\u00fczel, benzersiz bir sanat\u0131n, bir ilan edici vas\u0131tas\u0131yla b\u00fct\u00fcn dikkatleri \u00fczerine \u00e7ekip sergilenmek istememesi m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr?<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n her \u015feyi i\u00e7ine alan rub\u00fbbiyet saltanat\u0131n\u0131n, k\u00fc\u00e7\u00fck varl\u0131klardan olu\u015fan say\u0131s\u0131z tabakada, birli\u011fini ve her \u015fey kendisine muhta\u00e7 oldu\u011fu halde hi\u00e7bir \u015feye muhta\u00e7 bulunmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, iki y\u00f6nl\u00fc bir el\u00e7i vas\u0131tas\u0131yla ilan etmek istememesi m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr? Evet, o z\u00e2t (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) iki y\u00f6nl\u00fcd\u00fcr: Engin kullu\u011fu y\u00f6n\u00fcyle yarat\u0131lm\u0131\u015flar\u0131n \u0130lah\u00ee derg\u00e2hta el\u00e7isi oldu\u011fu gibi, Allah\u2019a yak\u0131nl\u0131\u011f\u0131 ve peygamberli\u011fi noktas\u0131ndan da o derg\u00e2h\u0131n tebli\u011f memurudur.<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Hem hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, sonsuz g\u00fczelli\u011fe sahip bir Z\u00e2t, g\u00fczelli\u011finin inceliklerini, latifelerini birtak\u0131m aynalarda g\u00f6rmek ve g\u00f6stermek istemesin! Yani o Z\u00e2t, isimlerinin g\u00fczelliklerini sevgili bir res\u00fbl vas\u0131tas\u0131yla g\u00f6sterir. O res\u00fbl hem O\u2019nun sevgilisidir, kullu\u011fuyla kendini o Z\u00e2t\u2019a sevdirir, O\u2019nun g\u00fczelliklerine ayna olur; hem de el\u00e7isidir, O\u2019nu mahl\u00fbkat\u0131na sevdirir.<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, benzeri olmayan mucizelerle, hayret verici ve k\u0131ymetli \u015feylerle dolu h\u00e2zinelerin sahibi o Z\u00e2t, ehil bir s\u00f6z ustas\u0131 ve m\u00fckemmel bir tarif edici vas\u0131tas\u0131yla gizli, kusursuz vas\u0131flar\u0131n\u0131 herke\u00acsin nazar\u0131na sunmay\u0131 dilemesin!<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, bu k\u00e2inat\u0131, b\u00fct\u00fcn isimlerinin kem\u00e2lini bildiren e\u015fsiz varl\u0131klarla donatarak seyir i\u00e7in, hayret verici ve ince sanatlarla s\u00fcslenmi\u015f bir saraya benzetsin de ona bir rehber tayin etmesin!<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, \u015fu k\u00e2inat\u0131n sahibi, onun yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131ndaki ve y\u0131k\u0131l\u0131p yeniden kurulacak olmas\u0131ndaki gayenin ne oldu\u011funu, anla\u015f\u0131lmas\u0131 zor s\u0131rr\u0131n\u0131 ve mevcudatla al\u00e2kal\u0131 \u201cNereden? Nereye? Necisin?\u201d gibi \u00fc\u00e7 zor sorunun cevab\u0131n\u0131 bir el\u00e7i vas\u0131tas\u0131yla haber vermesin!<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, \u015fuur sahiplerine kendini bu g\u00fczel, sanatl\u0131 varl\u0131klarla tan\u0131tan ve k\u0131ymetli nimetlerle sevdiren S\u00e2ni-i Z\u00fclcel\u00e2l, buna kar\u015f\u0131l\u0131k r\u0131zas\u0131n\u0131n ve onlardan isteklerinin ne oldu\u011funu bir el\u00e7iyle bildirmesin!<\/h4>\n<\/li>\n

  \n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, insan\u0131 \u015fuuruyla pek \u00e7ok \u015feye m\u00fcptela, kabiliyetleriyle engin bir kullu\u011fa haz\u0131r surette yarat\u0131p da onun y\u00fcz\u00fcn\u00fc bir rehber vas\u0131tas\u0131yla kesretten vahdete, yani insan\u0131 Yarat\u0131c\u0131s\u0131ndan uzakla\u015ft\u0131ran say\u0131s\u0131z varl\u0131klar\u0131n bulundu\u011fu \u00e2lemden O’nun birli\u011fine \u00e7evirmek istemesin!<\/h4>\n<\/li>\n<\/ul>\n

  Daha bunlar gibi pek \u00e7ok peygamberlik vazifesi var ki, hepsi ul\u00fbhiyetin peygambersiz olamayaca\u011f\u0131na kesin birer delildir.<\/p>\n

  Acaba \u00e2lemde \u015fu vas\u0131flara ve vazifelere Hazreti Muhammed\u2019den (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) daha ehil ve b\u00fct\u00fcn bu s\u0131fatlar\u0131 kendinde toplayan bir insan ortaya \u00e7\u0131km\u0131\u015f m\u0131d\u0131r? Zaman, peygamberlik r\u00fctbesine ve tebli\u011f vazifesine ondan daha l\u00e2y\u0131k, daha uygun bir kimseyi g\u00f6stermi\u015f<\/p>\n

  midir? Hay\u0131r, asla ve kat\u2019a O, b\u00fct\u00fcn res\u00fbllerin efendisidir. B\u00fct\u00fcn peygamberlerin imam\u0131, b\u00fct\u00fcn asfiyan\u0131n reisidir, Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019a en yak\u0131n z\u00e2tt\u0131r, yarat\u0131lm\u0131\u015flar\u0131n en m\u00fckemmeli, rehberlerin sultan\u0131d\u0131r.<\/p>\n

  Evet, hakikatleri ara\u015ft\u0131r\u0131p delilleriyle bilen z\u00e2tlar\u0131n ittifakla haber verdi\u011fi, ay\u0131n yar\u0131lmas\u0131 ve parmaklar\u0131ndan su akmas\u0131 gibi bine varan mucizesindeki had ve hesaba gelmez peygamberlik delillerinden ba\u015f-ka, k\u0131rk y\u00f6n\u00fcyle b\u00fcy\u00fck bir mucize ve bir hakikat denizi olan Kur\u2019an-\u0131 Az\u00eem\u00fc\u015f\u015fan, onun peygamberli\u011fini g\u00fcne\u015f gibi g\u00f6stermeye yeter. Ba\u015fka risalelerde, bilhassa Yirmi Be\u015finci S\u00f6z\u2019de Kur\u2019an\u2019\u0131n k\u0131rka yak\u0131n mucizelik y\u00f6n\u00fcnden bahsetti\u011fimiz i\u00e7in burada k\u0131sa kesiyoruz.<\/p>\n

  \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc i\u015faret<\/strong><\/p>\n

  Sak\u0131n, \u201c\u015eu k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck insan\u0131n ne \u00f6nemi var ki, bu koca d\u00fcnya onun, amellerinin hesab\u0131n\u0131 vermesi i\u00e7in kapans\u0131n ve ba\u015fka bir \u00e2lem kurul-sun?\u201d diye d\u00fc\u015f\u00fcnme. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u015fu k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck insan, yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131n\u0131n ku\u015fat\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131 itibar\u0131 ile b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar i\u00e7inde bir ustaba\u015f\u0131, \u0130lah\u00ee saltanat\u0131n bir ilanc\u0131s\u0131 ve k\u00fcll\u00ee bir kullu\u011fa mazhar oldu\u011fundan b\u00fcy\u00fck k\u0131ymete sahiptir.<\/p>\n

  \u201c\u0130nsan k\u0131sac\u0131k bir \u00f6m\u00fcrde nas\u0131l ebed\u00ee azaba m\u00fcstahak olur?\u201d diye de d\u00fc\u015f\u00fcnme. Zira k\u00fcf\u00fcr, Samed Yarat\u0131c\u0131n\u0131n muhte\u015fem sanat\u0131n\u0131 an-latan bir mektup derecesindeki ve k\u0131ymetindeki \u015fu k\u00e2inat\u0131 m\u00e2n\u00e2s\u0131z, gayesiz bir seviyeye d\u00fc\u015f\u00fcr\u00fcr. K\u00fcf\u00fcr, k\u00e2inat\u0131 hor g\u00f6rme oldu\u011fu gibi, her \u015feyde cilveleri, nak\u0131\u015flar\u0131 g\u00f6r\u00fcnen, Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n b\u00fct\u00fcn mukaddes isimlerini ink\u00e2r, ret ve O\u2019nun adaletini, do\u011frulu\u011funu g\u00f6steren s\u0131n\u0131rs\u0131z delilleri yalanlama m\u00e2n\u00e2s\u0131na geldi\u011finden sonsuz bir cinayettir. Sonsuz cinayet ise sonsuz azab\u0131 gerektirir.<\/p>\n

  D\u00f6rd\u00fcnc\u00fc i\u015faret<\/strong><\/p>\n

  Nas\u0131l ki hik\u00e2yede ge\u00e7en on iki \u201csuret\u201d ile \u015funu g\u00f6rm\u00fc\u015ft\u00fck: B\u00f6yle ge\u00e7ici misafirhane gibi bir memleketi bulunan padi\u015fah\u0131n, ha\u015fmetine ve b\u00fcy\u00fck saltanat\u0131na yak\u0131\u015f\u0131r ba\u015fka, sabit, daim\u00ee bir memleketinin bulunmamas\u0131 hi\u00e7bir \u015fekilde m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n

  Bu f\u00e2ni \u00e2lemin b\u00e2ki Yarat\u0131c\u0131s\u0131n\u0131n buray\u0131 var edip ebed\u00ee bir \u00e2lemi yaratmamas\u0131 da ayn\u0131 \u015fekilde m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n

  Evet, \u015fu benzersiz fakat ge\u00e7ici k\u00e2inat\u0131n ebed\u00ee S\u00e2ni\u2019inin buray\u0131 v\u00fccuda getirip de ba\u015fka, daim\u00ee bir k\u00e2inat\u0131 yaratmamas\u0131 hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr?<\/p>\n

  Bir sergi, imtihan meydan\u0131 ve tarla h\u00fckm\u00fcndeki bu d\u00fcnyan\u0131n Hak\u00eem, Kadir ve Rah\u00eem F\u00e2t\u0131r\u2019\u0131n\u0131n buray\u0131 yarat\u0131p onun b\u00fct\u00fcn gayelerine mazhar olacak ahiret yurdunu yaratmamas\u0131 imk\u00e2ns\u0131zd\u0131r!<\/p>\n

  \u0130\u015fte bu hakikate on iki \u201ckap\u0131\u201ddan girilir. O kap\u0131lar on iki \u201chakikat\u201d ile a\u00e7\u0131l\u0131r.<\/strong> En k\u0131sa ve basit olandan ba\u015flayal\u0131m:<\/p>\n

  <\/i>\n\t\t\tB\u0130R\u0130NC\u0130 HAK\u0130KAT<\/strong><\/p>\n

  Rub\u00fbbiyet ve saltanat kap\u0131s\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

  Rab isminin cilvesidir.<\/strong><\/p>\n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, tecellisi olan fiillerle rub\u00fbbiyet, saltanat\u0131yla da ul\u00fbhiyet, kusursuzlu\u011funu g\u00f6stermek i\u00e7in b\u00f6yle bir k\u00e2inat\u0131 gayet y\u00fcce gayeler ve y\u00fcksek maksatlarla yarats\u0131n da o gayelere iman ve kullukla kar\u015f\u0131l\u0131k veren m\u00fcminleri m\u00fck\u00e2fatland\u0131rmas\u0131n; ink\u00e2r ve hor g\u00f6rmekle kar\u015f\u0131l\u0131k veren dal\u00e2let ehlini cezaland\u0131rmas\u0131n! \n\t\t\t<\/div><\/div>\n

  <\/i>\n\t\t\t\u0130K\u0130NC\u0130 HAK\u0130KAT<\/strong><\/p>\n

  Kerem ve rahmet kap\u0131s\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

  Ker\u00eem ve Rah\u00eem isimlerinin cilvesidir.<\/strong><\/p>\n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, g\u00f6sterdi\u011fi eserlerle sonsuz c\u00f6mertlik, rah-met, izzet ve gayret sahibi olan \u015fu \u00e2lemin Rabbi, c\u00f6mertli\u011fine ve rah-metine l\u00e2y\u0131k m\u00fck\u00e2fatlar, izzetine ve gayretine yak\u0131\u015f\u0131r cezalar vermesin!<\/p>\n

  Evet, \u015fu d\u00fcnyan\u0131n haline bak\u0131nca, en aciz ve zay\u0131ftan<\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE R\u0131zk\u0131n iktidar ile elde edilmedi\u011fine, aczden dolay\u0131 verildi\u011fine kesin bir delil, g\u00fc\u00e7s\u00fcz yavrular\u0131n r\u0131z\u0131klar\u0131n\u0131 kolayca kazanmas\u0131 ve kuvvetli canavarlar\u0131n yiyecek s\u0131k\u0131nt\u0131s\u0131 \u00e7ekmesi; zek\u00e2s\u0131z bal\u0131klar\u0131n semizli\u011fi ve zeki, kurnaz olan tilki ve maymun gibi hayvanlar\u0131n r\u0131z\u0131k derdiyle v\u00fccut\u00e7a zay\u0131f d\u00fc\u015fmesidir. Demek ki r\u0131z\u0131k, kuvvet ve irade ile ters orant\u0131l\u0131d\u0131r. Kuvvetine ve iradesine g\u00fcvenen, o derece ge\u00e7im derdine d\u00fc\u015fer.)<\/h5>\n

  en kuvvetliye kadar her canl\u0131ya ihtiyac\u0131 olan r\u0131zk\u0131n verildi\u011fi g\u00f6r\u00fcl\u00fcyor. En zay\u0131f ve en aciz canl\u0131ya en iyi r\u0131z\u0131k veriliyor. Her dertliye ummad\u0131\u011f\u0131 yerden derman yeti\u015ftiriliyor. \u00d6yle y\u00fcce bir c\u00f6mertlikle ziyafetler, ikramlar oluyor ki, her \u015feyde sonsuz bir kerem sahibinin elinin i\u015fledi\u011fini a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6steriyor.<\/p>\n

  Mesela o Z\u00e2t, bahar mevsiminde b\u00fct\u00fcn a\u011fa\u00e7lar\u0131 cennet hurileri gibi \u00e2deta parlak ipekli elbiselerle giydirip, \u00e7i\u00e7ek ve meyvelerle s\u00fcsleyip bize hizmetk\u00e2r yapar. Onlar\u0131n nazik birer eli olan dallar\u0131yla \u00e7e\u015fit \u00e7e\u015fit, en tatl\u0131, benzersiz yemi\u015fleri bize ikram eder. Zehirli bir sine\u011fin eliyle \u015fifal\u0131, tatl\u0131 bal\u0131 yedirir. En g\u00fczel ve yumu\u015fak elbiseyi bize elsiz bir b\u00f6cek vas\u0131tas\u0131yla giydirir. B\u00fcy\u00fck bir rahmet h\u00e2zinesini k\u00fc\u00e7\u00fck bir \u00e7ekirdekte bizim i\u00e7in saklar. B\u00fct\u00fcn bunlar\u0131n nas\u0131l g\u00fczel bir c\u00f6mertlik, ne kadar tatl\u0131 bir rahmet eseri oldu\u011fu a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fcl\u00fcr.<\/p>\n

  \u0130nsandan ve baz\u0131 canavarlardan ba\u015fka -g\u00fcne\u015f, ay ve yerk\u00fcreden en k\u00fc\u00e7\u00fck varl\u0131klara kadar- her \u015feyin vazifesini tam bir dikkatle yapmas\u0131, hi\u00e7birinin haddini zerrece a\u015fmamas\u0131 ve muazzam bir heybet alt\u0131nda umumi bir itaatin bulunmas\u0131, hepsinin b\u00fcy\u00fck bir Cel\u00e2l ve \u0130zzet Sahibi\u2019nin emriyle hareket etti\u011fini g\u00f6steriyor.<\/p>\n

  \u0130ster bitki veya hayvan isterse insan olsun, b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar\u0131n aciz ve zay\u0131f yavrular\u0131n\u0131 \u015fefkatle,<\/em><\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE: Evet mesela a\u00e7 bir aslan\u0131n zay\u0131f yavrusunu kendi nefsine tercih ederek, buldu\u011fu eti yemeyip yavrusuna b\u0131rakmas\u0131, korkak tavu\u011fun yavrusunu korumak i\u00e7in k\u00f6pe\u011fe, aslana sald\u0131rmas\u0131 ve incir a\u011fac\u0131n\u0131n \u00e7amur yiyerek yavrusu olan meyvelerine h\u00e2lis s\u00fct vermesi, sonsuz Rah\u00eem, Kerim, \u015fefkat sahibi bir Z\u00e2t\u2019\u0131n emriyle hareket ettiklerini k\u00f6r olmayana a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6steriyor. Bitki ve hayvan gibi \u015fuursuz varl\u0131klar\u0131n gayet \u015fuurlu ve hikmetli i\u015fler g\u00f6rmesi, onlar\u0131 idare eden sonsuz ilim ve hikmet sahibi bir Z\u00e2t\u2019\u0131n varl\u0131\u011f\u0131na, zorunlu olarak, i\u015farettir. Onlar, o Z\u00e2t\u2019\u0131n ad\u0131yla hareket ediyorlar.)<\/em> s\u00fct gibi ho\u015f bir g\u0131da ile beslemesinde ne kadar geni\u015f bir rahmetin cilvesinin i\u015fledi\u011fi a\u00e7\u0131k\u00e7a anla\u015f\u0131l\u0131r.<\/h5>\n

  Madem bu \u00e2lemde tasarruf eden Z\u00e2t\u2019\u0131n b\u00f6yle sonsuz c\u00f6mertli\u011fi, rahmeti, cel\u00e2l ve izzeti vard\u0131r. Elbette sonsuz cel\u00e2l ve izzet, edepsizlere hadlerinin bildirilmesini ister. Sonsuz c\u00f6mertlik, sonsuz ikram\u0131 gerektirir. Sonsuz rahmet ise kendine l\u00e2y\u0131k ihsanda bulunmak ister.<\/p>\n

  Halbuki bu f\u00e2ni d\u00fcnyada ve k\u0131sa \u00f6m\u00fcrde, denizden bir damla gibi, \u015fu icraat\u0131n milyonlarca k\u0131sm\u0131ndan ancak biri ger\u00e7ekle\u015fiyor, g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor.<\/p>\n

  Demek ki, o c\u00f6mertli\u011fe, o rahmete yak\u0131\u015fan bir saadet yurdu olacakt\u0131r. Yoksa g\u00fcnd\u00fcz\u00fc \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131yla dolduran g\u00fcne\u015fin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ink\u00e2r eder gibi, bu g\u00f6r\u00fcnen rahmetin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ink\u00e2r etmek gerekir.<\/p>\n

  \u00c7\u00fcnk\u00fc mutlak yokluk, \u015fefkati bel\u00e2ya, sevgiyi yak\u0131c\u0131 bir ate\u015fe, nimeti \u015fiddetli bir cezaya, akl\u0131 u\u011fursuz bir \u00e2lete ve lezzeti eleme \u00e7evirir. O zaman da rahmet hakikatinin ortadan kalkmas\u0131 gerekir.<\/p>\n

  Hem o cel\u00e2l ve izzete uygun bir ceza yeri olacakt\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u00e7o\u011fu kez, zalim izzetiyle, mazlum zilletiyle kal\u0131yor, bu d\u00fcnyadan \u00f6yle g\u00f6\u00e7\u00fcp gidiyorlar. Demek, hesap b\u00fcy\u00fck bir mahkemeye b\u0131rak\u0131l\u0131yor, erteleniyor; yoksa g\u00f6r\u00fclmeyecek de\u011fil.<\/p>\n

  O Z\u00e2t bazen d\u00fcnyada da ceza verir. Ge\u00e7mi\u015f \u00e7a\u011flarda asi ve inat\u00e7\u0131 kavimlerin hel\u00e2k olmas\u0131 g\u00f6steriyor ki, insan ba\u015f\u0131bo\u015f de\u011fildir, her vakit bir cel\u00e2l ve gayret tokad\u0131na maruz kalabilir.<\/p>\n

  Evet, b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar i\u00e7inde m\u00fchim bir vazifesi ve kabiliyeti bulunan insana Rabbi bu kadar kusursuz, sanatl\u0131 nimetleriyle kendini tan\u0131t\u0131r da, kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda insan iman ile O\u2019nu tan\u0131mazsa; o Z\u00e2t rahmetinin bunca s\u00fcsl\u00fc meyveleriyle kendini sevdirir de, kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda insan ibadetle kendini O\u2019na sevdirmezse; Rabbi t\u00fcrl\u00fc nimetleriyle sevgisini ve rahmetini g\u00f6sterir, kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131nda insan \u015f\u00fck\u00fcr ve hamd ile O\u2019na h\u00fcrmet etmezse hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki cezas\u0131z kals\u0131n, ba\u015f\u0131bo\u015f b\u0131rak\u0131ls\u0131n! \u0130zzet ve gayret sahibi Z\u00e2t-\u0131 Z\u00fclcel\u00e2l ona ceza \u00e7ekece\u011fi bir zindan haz\u0131rlamas\u0131n!<\/p>\n

  Hem hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, o Rahman ve Rah\u00eem Z\u00e2t; kendini tan\u0131tmas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k iman ile O\u2019nu tan\u0131yan, kendini sevdirmesine kar\u015f\u0131l\u0131k ibadetle O\u2019nu seven, sevdiren ve rahmetine \u015f\u00fck\u00fcrle, h\u00fcrmetle kar\u015f\u0131l\u0131k veren m\u00fcminlere bir m\u00fck\u00e2fat yurdu haz\u0131rlamas\u0131n, ebed\u00ee saadet vermesin!\n\t\t\t<\/div><\/div>\n

  <\/i>\n\t\t\t\u00dc\u00c7\u00dcNC\u00dc HAK\u0130KAT<\/strong><\/p>\n

  Hikmet ve adalet kap\u0131s\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

  Hak\u00eem ve \u00c2dil isimlerinin cilvesidir.<\/strong><\/p>\n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki,<\/p>\n

  (HA\u015eIYE: \u201chi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki\u201d<\/strong> ifadesi \u00e7ok\u00e7a tekrar ediliyor, \u00e7\u00fcnk\u00fc m\u00fchim bir s\u0131rr\u0131 ifade eder. \u015e\u00f6yle ki: K\u00fcf\u00fcr ve ink\u00e2r\u0131n \u00e7o\u011fu, iman esaslar\u0131n\u0131 akla uzak g\u00f6rmek-ten ileri gelir. \u0130nkarc\u0131lar, ha\u015fri ak\u0131ldan uzak ve imk\u00e2ns\u0131z g\u00f6r\u00fcr. \u0130\u015fte Ha\u015fir Risalesi’nde, as\u0131l ak\u0131ldan uzakl\u0131\u011f\u0131n, imk\u00e2ns\u0131zl\u0131\u011f\u0131n, mant\u0131ks\u0131zl\u0131\u011f\u0131n, hatta mutlak imk\u00e2ns\u0131zl\u0131k derece-sinde zorlu\u011fun k\u00fcf\u00fcr ve ink\u00e2r yolunda oldu\u011fu a\u00e7\u0131k bir \u015fekilde g\u00f6sterilmi\u015ftir. Hakiki imk\u00e2n ve akla uygunluk, hatta v\u00fcc\u00fbb (zorunluluk) derecesinde kolayl\u0131k, iman yolunda ve \u0130slamiyet caddesindedir. K\u0131sacas\u0131, yolunu \u015fa\u015f\u0131rm\u0131\u015f felsefeciler iman\u0131 ak\u0131ldan uzak g\u00f6rmekle ink\u00e2ra gider. Onuncu S\u00f6z, ak\u0131ldan uzakl\u0131\u011f\u0131n ve mant\u0131ks\u0131zl\u0131\u011f\u0131n hangi tarafta oldu\u011funu \u201chi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki\u201d tabiriyle g\u00f6steriyor. \u0130nk\u00e2rc\u0131lar\u0131n a\u011fz\u0131na bir \u015famar vuruyor.)<\/em> zerrelerden g\u00fcne\u015flere kadar i\u015fleyen hikmet, intizam, adalet ve dengeyle rub\u00fbbiyetinin saltanat\u0131n\u0131 g\u00f6steren Z\u00e2t-\u0131 Z\u00fclcel\u00e2l, himayesine s\u0131\u011f\u0131nan, iman ve kullukla o hikmete, adalete uygun hareket eden m\u00fcminlere ikramda bulunmas\u0131n; k\u00fcf\u00fcr ve azg\u0131nl\u0131kla isyan eden edepsizlere hadlerini bildirmesin!<\/h5>\n

  Halbuki bu ge\u00e7ici d\u00fcnyada o hikmete ve adalete l\u00e2y\u0131k i\u015flerin binde biri bile yerine getirilmiyor, hesap erteleniyor. Dal\u00e2let yolundakilerin \u00e7o\u011fu cezas\u0131n\u0131 \u00e7ekmeden, hidayet yolundakilerin \u00e7o\u011fu da m\u00fck\u00e2fat g\u00f6rmeden bu d\u00fcnyadan g\u00f6\u00e7\u00fcp gidiyor.<\/p>\n

  Demek, b\u00fcy\u00fck bir mahkemeye, daim\u00ee bir saadet yurduna b\u0131rak\u0131l\u0131yor.<\/p>\n

  A\u00e7\u0131kt\u0131r ki, \u015fu \u00e2lemde tasarruf eden Z\u00e2t, sonsuz bir hikmetle i\u015f g\u00f6r\u00fcyor. Buna delil mi istersin? Her \u015feyde bir fayda g\u00f6zetilmesi bunun delilidir. \u0130nsan\u0131n b\u00fct\u00fcn uzuvlar\u0131nda, kemiklerinde, damarlar\u0131nda, hatta b\u00fct\u00fcn h\u00fccrelerinde fayda ve hikmetler g\u00f6zetildi\u011fini g\u00f6rm\u00fcyor musun? Hatta baz\u0131 uzuvlara bir a\u011fac\u0131n meyveleri kadar hikmet ve fayda konulmas\u0131, her \u015feyin yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131nda son derece intizam bulunmas\u0131, bu i\u015flerin sonsuz hikmet sahibi bir el taraf\u0131ndan g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcn delilidir.<\/p>\n

  Evet, g\u00fczel bir \u00e7i\u00e7e\u011fin hassas program\u0131n\u0131n k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck bir tohuma yerle\u015ftirilmesi, b\u00fcy\u00fck bir a\u011fac\u0131n fihristinin k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck bir \u00e7ekirdekte manev\u00ee kader kalemiyle yaz\u0131lmas\u0131, onlarda sonsuz hikmete sahip bir kalemin i\u015fledi\u011fini g\u00f6sterir.<\/p>\n

  Her \u015feyin yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131nda benzersiz bir sanat bulunmas\u0131, onlar\u0131n son derece hikmetle i\u015f g\u00f6ren bir S\u00e2ni\u2019in nak\u0131\u015flar\u0131 oldu\u011funa i\u015faret eder. O Z\u00e2t\u2019\u0131n, \u015fu k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck insan bedenine b\u00fct\u00fcn k\u00e2inat\u0131n program\u0131n\u0131, b\u00fct\u00fcn rahmet h\u00e2zinelerinin anahtarlar\u0131n\u0131, b\u00fct\u00fcn isimlerinin aynalar\u0131n\u0131 yerle\u015ftirmesi, son derece g\u00fczel bir sanat i\u00e7indeki hikmeti g\u00f6sterir.<\/p>\n

  Acaba o Z\u00e2t\u2019\u0131n rub\u00fbbiyetinde h\u00e2kim olan hikmetin; o rub\u00fbbiyetin kanatlar\u0131 alt\u0131na s\u0131\u011f\u0131nanlar\u0131n ve ona iman ile itaat edenlerin l\u00fctuf g\u00f6rmesini istememesi ve onlara ebed\u00ee ihsanlarda bulunmamas\u0131 hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr?<\/p>\n

  K\u00e2inatta i\u015flerin adalet ve denge ile g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcne delil mi istiyorsun? Her \u015feyin hassas mizanlarla, hususi \u00f6l\u00e7\u00fclerle var edilmesi, yerli yerine konulmas\u0131, her \u015feye bu \u015fekilde suret giydirilmesi, bu i\u015flerin sonsuz bir adalet ve denge ile g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc g\u00f6sterir.<\/p>\n

  Her hak sahibine kabiliyeti \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fcnde hakk\u0131n\u0131n verilmesi, yani v\u00fccudunun b\u00fct\u00fcn ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131n kar\u015f\u0131lanmas\u0131, ya\u015famas\u0131 i\u00e7in gerekenlerin en uygun \u015fekilde yerine getirilmesi, sonsuz adalet sahibi bir elin varl\u0131\u011f\u0131na i\u015faret eder.<\/p>\n

  Kabiliyet, f\u0131tr\u00ee ihtiya\u00e7 ve \u00e7aresizlik lisanlar\u0131yla istenen her \u015feye daima cevap verilmesi, s\u0131n\u0131rs\u0131z bir adaleti ve hikmeti g\u00f6sterir.<\/p>\n

  Acaba en k\u00fc\u00e7\u00fck bir canl\u0131n\u0131n en k\u00fc\u00e7\u00fck ihtiyac\u0131na yeti\u015fen b\u00f6yle bir adaletin ve hikmetin, insan gibi en b\u00fcy\u00fck canl\u0131n\u0131n beka gibi en b\u00fcy\u00fck ihtiyac\u0131n\u0131 ihmal etmesi hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr? Onun en b\u00fcy\u00fck talebini ve arzusunu cevaps\u0131z b\u0131rakmas\u0131, rub\u00fbbiyetin ha\u015fmetini ve kullar\u0131n\u0131n hukukunu g\u00f6zetmemesi m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr? Halbuki \u015fu f\u00e2ni d\u00fcnyada k\u0131sa bir hayat ge\u00e7iren insan, \u00f6yle bir adaletin hakikatine mazhar olamaz ve olam\u0131yor.<\/p>\n

  Demek, b\u00fcy\u00fck bir mahkemeye b\u0131rak\u0131l\u0131yor.<\/p>\n

  Zira hakiki adalet, \u015fu k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck insan\u0131n, k\u00fc\u00e7\u00fckl\u00fc\u011f\u00fc \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fcnde de\u011fil, vazifesinin ve i\u015fledi\u011fi cinayetin b\u00fcy\u00fckl\u00fc\u011f\u00fc, mahiyetinin \u00f6nemi \u00f6l\u00e7\u00fcs\u00fcnde m\u00fck\u00e2fat ve ceza g\u00f6rmesini gerektirir. Madem ebediyet i\u00e7in yarat\u0131lan insan \u015fu f\u00e2ni, ge\u00e7ici d\u00fcnyada \u00f6yle bir adalete ve hikmete mazhar olmaktan \u00e7ok uzakt\u0131r. Elbette Adil olan o Cel\u00eel-i Z\u00fclcem\u00e2l, Hak\u00eem olan o Cem\u00eel-i Z\u00fclcel\u00e2l Z\u00e2t\u2019\u0131n ebed\u00ee bir cehennemi ve cenneti vard\u0131r.\n\t\t\t<\/div><\/div>\n

  <\/i>\n\t\t\tD\u00d6RD\u00dcNC\u00dc HAK\u0130KAT <\/strong><\/p>\n

  C\u00f6mertlik ve g\u00fczellik kap\u0131s\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

  Cev\u00e2d ve Cemil isimlerinin cilvesidir.<\/strong><\/p>\n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, sonsuz bir c\u00f6mertlik, t\u00fckenmez servet, bitmez hazineler, benzersiz, \u00f6l\u00fcms\u00fcz bir g\u00fczellik ve kusursuz, b\u00e2ki bir kem\u00e2l; bir saadet yurdu ve ziyafet makam\u0131nda ebediyen kalacak muhta\u00e7 \u015f\u00fckredenleri, kendisine arzu ve hayranl\u0131k duyan, ayna olan seyircileri istemesin?<\/p>\n

  Evet, d\u00fcnyay\u0131 bu kadar nak\u0131\u015fl\u0131, sanatl\u0131 nimetlerle s\u00fcslemek, ay ile g\u00fcne\u015fi ona lamba k\u0131lmak, yery\u00fcz\u00fcn\u00fc bir nimet sofras\u0131 haline getirerek en g\u00fczel yiyeceklerle doldurmak, meyveli a\u011fa\u00e7lar\u0131 birer kap yap\u0131p her mevsimde bir\u00e7ok defa yenilemek s\u0131n\u0131rs\u0131z bir c\u00f6mertli\u011fi g\u00f6sterir.<\/p>\n

  B\u00f6yle sonsuz bir c\u00f6mertlik, \u00f6yle t\u00fckenmez hazineler ve engin bir rahmet, i\u00e7inde arzu edilen her \u015feyin bulundu\u011fu daim\u00ee bir ziyafet sofras\u0131 ve saadet yurdu ister.<\/p>\n

  Hem kesinlikle ister ki, o ziyafetten lezzet alanlar orada ebediyen kals\u0131n, yokluk ve ayr\u0131l\u0131kla elem \u00e7ekmesinler. Zira elemin bitmesi lezzet oldu\u011fu gibi, lezzetin sona ermesi de elemdir. Halbuki \u00f6yle bir c\u00f6mertlik, elem \u00e7ektirmek istemez. Demek, baki bir cennet ve i\u00e7inde ebediyen kalacak muhta\u00e7 misafirler ister.<\/p>\n

  \u00c7\u00fcnk\u00fc sonsuz bir c\u00f6mertlik, s\u0131n\u0131rs\u0131zca ihsan etmeyi, nimet vermeyi diler. S\u0131n\u0131rs\u0131z ihsan, sonsuz minnettarl\u0131k ve nimetler ister. Bu ise ihsana mazhar olan \u015fahs\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n devam\u0131n\u0131 ister, ta ki nimetlerden devaml\u0131 istifade ederek o daim\u00ee nimetlere kar\u015f\u0131 \u015f\u00fckr\u00fcn\u00fc ve minnettarl\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6stersin. Yoksa k\u0131sa s\u00fcren, yokluk ile ac\u0131la\u015fan az bir lezzet, \u00f6yle bir c\u00f6mertli\u011fe yak\u0131\u015fmaz.<\/p>\n

  \u015eu \u00e2lemin her taraf\u0131ndaki, \u0130lah\u00ee sanat\u0131n g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc sergilere bak. B\u00fct\u00fcn bitki ve hayvanlardaki Rabban\u00ee m\u00fch\u00fcrlere dikkat et,<\/em><\/p>\n

  ( HA\u015e\u0130YE: Evet kemik gibi kuru bir a\u011fac\u0131n ucundaki tel gibi incecik bir dalda bulunan gayet nak\u0131\u015fl\u0131, s\u00fcsl\u00fc bir \u00e7i\u00e7ek ve gayet sanatl\u0131, benzersiz bir meyve, elbette gayet sanatk\u00e2r, mucize ve hikmet sahibi bir Yarat\u0131c\u0131n\u0131n sanat\u0131n\u0131n g\u00fczelli\u011fini \u015fuur sahiple\u00acrine ilan eder. \u0130\u015fte bitkilere hayvanlar\u0131 da k\u0131yasla…)<\/em> rub\u00fbbiyetin g\u00fczelliklerini ilan eden peygamberlere ve evliyaya kulak ver. Nas\u0131l hep beraber S\u00e2ni-i Z\u00fclcel\u00e2l\u2019in kusursuz icraat\u0131n\u0131, ( Bkz. \u201cYedi kat g\u00f6\u011f\u00fc birbiriyle tam uyum i\u00e7inde yaratan O\u2019dur. Rahman\u2019\u0131n yaratmas\u0131nda hi\u00e7bir nizams\u0131zl\u0131k g\u00f6remezsin. \u00c7evir de bak g\u00f6z\u00fcn\u00fc, g\u00f6rebilir misin bir kusur? Sonra tekrar tekrar g\u00f6z\u00fcn\u00fc \u00e7evir de bak, g\u00f6z\u00fcn bulamad\u0131\u011f\u0131ndan bir kusur, eli bo\u015f ve bitkin geri d\u00f6ner.\u201d (M\u00fclk s\u00fbresi, 67\/3-4)<\/strong> harika sanatlar\u0131na i\u015faret ederek g\u00f6steriyor, bildiriyor ve bak\u0131\u015flar\u0131 O\u2019na \u00e7eviriyorlar!<\/h5>\n

  Demek, bu \u00e2lemin S\u00e2ni\u2019inin pek m\u00fchim, hayret verici, gizli ve kusursuz vas\u0131flar\u0131 vard\u0131r. Bu harika sanatlarla onlar\u0131 g\u00f6stermek ister. \u00c7\u00fcnk\u00fc gizli, kusursuz kem\u00e2l, kendisini takdir edenlerin, be\u011fenip m\u00e2\u015f\u00e2llah diyerek seyredenlerin kar\u015f\u0131s\u0131nda sergilenmek ister. Daim\u00ee kem\u00e2l, daima g\u00f6r\u00fcnmek ister; kendisini takdir edip be\u011fenenlerin devaml\u0131 var olmas\u0131n\u0131 diler. Zira f\u00e2ni bir takdir edicinin nazar\u0131nda, kem\u00e2l\u00e2t\u0131 vas\u0131flar\u0131n\u0131n k\u0131ymeti d\u00fc\u015fer.<\/em><\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE darb\u0131mesellerde ge\u00e7ti\u011fi gibi: Bir d\u00fcnya g\u00fczeli, bir zaman kendisine \u00e2\u015f\u0131k olan basit bir adam\u0131 huzurundan kovmu\u015f. Adam teselli bulmak i\u00e7in onun hakk\u0131nda, \u201cNe kadar \u00e7irkindi!\u201d demi\u015f. O g\u00fczelin g\u00fczelli\u011fini ink\u00e2r etmi\u015f. Yine bir vakit bir ay\u0131, gayet tatl\u0131 bir \u00fcz\u00fcm asmas\u0131n\u0131n alt\u0131na girmi\u015f. \u00dcz\u00fcmleri yemek istemi\u015f ama eli yeti\u015fmemi\u015f. Asmaya da \u00e7\u0131kamay\u0131nca teselli bulmak i\u00e7in kendi diliyle, \u201cBu \u00fcz\u00fcm ek\u015fidir.\u201d diyerek g\u00fcmleyip gitmi\u015f)<\/em><\/h5>\n

  Hem k\u00e2inat\u0131n y\u00fcz\u00fcne yay\u0131lm\u0131\u015f \u015fu gayet g\u00fczel, sanatl\u0131, parlak ve s\u00fcsl\u00fc varl\u0131klar, \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131n g\u00fcne\u015fi g\u00f6stermesi gibi, benzersiz, manev\u00ee bir cem\u00e2lin inceliklerini bildirir, e\u015fsiz ve sakl\u0131 bir g\u00fczelli\u011fin latifelerini haber verirler.<\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE Ayna gibi varl\u0131klar birbiri ard\u0131nca yok olup gittikten sonra arkalar\u0131ndan gelenlerin \u00fcst\u00fcnde ve y\u00fczlerinde ayn\u0131 g\u00fczelli\u011fin cilvesinin bulunmas\u0131, o g\u00fczelli\u011fin onlara ait olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, onlar\u0131n m\u00fcnezzeh ve mukaddes bir cem\u00e2le i\u015faret ettiklerini g\u00f6sterir.)Kusurdan, noksandan ar\u0131nm\u0131\u015f o g\u00fczellik, o mukaddes cem\u00e2lin cilvesiyle, Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n her bir isminde \u00e7ok gizli defineler bulundu\u011funa i\u015faret eder.<\/h5>\n

  \u0130\u015fte bu kadar e\u015fsiz, y\u00fcce, gizli bir g\u00fczellik; inceliklerini ve derecesini k\u0131yaslayaca\u011f\u0131 \u015feyleri, \u015fuur sahibi ve kendisine arzu duyan bir aynada seyretmek ister. Sevgili cem\u00e2line ba\u015fkalar\u0131n\u0131n nazar\u0131yla bakmak i\u00e7in g\u00f6r\u00fcnmeyi de arzu eder. Yani kendi g\u00fczelli\u011fine iki \u015fekilde bakmak ister: Ba\u015fka ba\u015fka renkteki aynalarda bizzat seyrederek ve kendisine i\u015ftiyak duyan seyircilerin, hayran takdir edicilerin g\u00f6z\u00fcyle… Demek ki, g\u00fczellik ve cem\u00e2l, g\u00f6rmek ve g\u00f6r\u00fcnmek ister. G\u00f6rmek ve g\u00f6r\u00fcnmek ise arzulu seyircilerin ve hayran takdir edicilerin varl\u0131\u011f\u0131n\u0131 gerektirir. G\u00fczellik, ebed\u00ee oldu\u011fundan, kendisine arzu duyanlar\u0131n varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n devam\u0131n\u0131 ister. \u00c7\u00fcnk\u00fc daim\u00ee bir g\u00fczellik, ge\u00e7ici bir \u00e2\u015f\u0131\u011fa raz\u0131 olamaz.<\/p>\n

  Zira d\u00f6nmemek \u00fczere yoklu\u011fa mahk\u00fbm olan bir seyircinin sevgisi, yokluk d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle d\u00fc\u015fmanl\u0131\u011fa d\u00f6ner. Hayreti, hafife almaya; h\u00fcrmeti, hor g\u00f6rmeye meyleder. \u00c7\u00fcnk\u00fc bencil insan, bilmedi\u011fi \u015feye d\u00fc\u015fman oldu\u011fu gibi, elinin yeti\u015fmedi\u011fine de kar\u015f\u0131d\u0131r. Sonsuz bir sevgiye, hadsiz bir \u015fevk ve takdire l\u00e2y\u0131k olan bir g\u00fczelli\u011fe, \u00fcst\u00fc kapal\u0131 bir d\u00fc\u015fmanl\u0131k, kin ve ink\u00e2r ile kar\u015f\u0131l\u0131k verir. \u0130\u015fte k\u00e2firin, Allah\u2019\u0131n d\u00fc\u015fman\u0131 olmas\u0131n\u0131n s\u0131rr\u0131 buradan anla\u015f\u0131l\u0131yor.<\/p>\n

  Madem o sonsuz c\u00f6mertlik, o benzersiz g\u00fczellik ve o kusursuz vas\u0131flar; \u015f\u00fckredenlerin, onlara arzu duyanlar\u0131n ve takdir edicilerin ebed\u00ee olmas\u0131n\u0131 gerektirir. Halbuki \u015fu d\u00fcnya misafirhanesinde herkesin biraz durup sonra hemen kayboldu\u011funu g\u00f6r\u00fcyoruz. \u0130nsan, o c\u00f6mertli\u011fin ihsan\u0131n\u0131 ancak bir par\u00e7a tadar. \u0130\u015ftah\u0131 a\u00e7\u0131l\u0131r fakat yiyemeden gider. O g\u00fczelli\u011fin ve kem\u00e2lin de az bir \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131na, belki zay\u0131f bir g\u00f6lgesine ancak bir an bak\u0131p doymadan d\u00fcnyadan ayr\u0131l\u0131r.<\/p>\n

  Demek, daim\u00ee bir seyir yerine gidiliyor.<\/p>\n

  K\u0131sacas\u0131: \u015eu \u00e2lem her \u015feyiyle S\u00e2ni-i Z\u00fclcel\u00e2l\u2019in varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n kesin delili oldu\u011fu gibi, o Y\u00fcce S\u00e2ni\u2019in s\u0131fatlar\u0131 ve kuts\u00ee isimleri de ahirete i\u015faret eder, onu g\u00f6sterir ve gerektirir.\n\t\t\t<\/div><\/div>\n

  <\/i>\n\t\t\tBE\u015e\u0130NC\u0130 HAK\u0130KAT<\/strong><\/p>\n

  Hazreti Muhammed\u2019in (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) <\/strong><\/p>\n

  kullu\u011fu ve \u015fefkat kap\u0131s\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

  Muc\u00eeb ve Rah\u00eem isimlerinin cilvesidir.<\/strong><\/p>\n

  En k\u00fc\u00e7\u00fck canl\u0131n\u0131n en basit ihtiyac\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcp tam bir \u015fefkatle, ummad\u0131\u011f\u0131 yerden ona el uzatan ve en gizli bir mahl\u00fbkunun en gizli sesini i\u015fitip ona yard\u0131m eden, hal diliyle ve s\u00f6zle istenen her \u015feye cevap veren sonsuz \u015fefkat ve merhamet sahibi bir Rab; hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, en b\u00fcy\u00fck kulunun,<\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE :Bin \u00fc\u00e7 y\u00fcz elli sene s\u00fcren saltanat\u0131 bug\u00fcn de devam eden, o zamandan beri \u00fc\u00e7 y\u00fcz elli milyondan fazla insan\u0131n yolundan gitti\u011fi [bu rakam bug\u00fcn d\u00f6rt misline \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r], \u00fcmmetinin her g\u00fcn kendisine ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 yeniledi\u011fi, m\u00fckemmelli\u011fine \u015fahitlik etti\u011fi, tam bir itaatle emirlerine boyun e\u011fdi\u011fi, yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn yar\u0131s\u0131n\u0131 ve insanl\u0131\u011f\u0131n be\u015fte birini manev\u00ee rengine boyayan, onlar\u0131n kalblerinin sevgilisi ve ruhlar\u0131n\u0131n terbiye edicisi olan o z\u00e2t, elbette, \u015fu k\u00e2inatta tasarruf eden Rabbin en b\u00fcy\u00fck kuludur. K\u00e2inattaki pek \u00e7ok varl\u0131k o z\u00e2t\u0131n mucizesinin birer meyvesini ta\u015f\u0131mak suretiyle onun vazifesini ve memuriyetini alk\u0131\u015fl\u0131yor. <\/em><\/h5>\n

  Elbette o z\u00e2t, \u015fu k\u00e2inat\u0131n H\u00e2l\u0131k\u2019\u0131n\u0131n en sevgili kuludur. \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131n her \u015feyiyle arzulad\u0131\u011f\u0131 bek\u00e2 gibi insan\u0131 en a\u015fa\u011f\u0131 seviyeden en y\u00fcce mertebeye \u00e7\u0131karan bir dile\u011fi, elbette o en b\u00fcy\u00fck kul herkes ad\u0131na, b\u00fct\u00fcn ihtiya\u00e7lara cevap veren Cen\u00e2b-\u0131 Hak\u2019tan isteyecektir.)<\/em> en sevgili mahl\u00fbkunun en b\u00fcy\u00fck ihtiyac\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcp de kar\u015f\u0131lamas\u0131n, en y\u00fcce duay\u0131 i\u015fitip kabul etmesin! Evet, mesela zay\u0131f, yavru hayvanlar\u0131n r\u0131z\u0131k ve terbiyelerinde g\u00f6r\u00fclen l\u00fctuf ve kolayl\u0131k, \u015fu k\u00e2inat\u0131n M\u00e2likinin rub\u00fbbiyetindeki sonsuz rahmeti g\u00f6steriyor. Rub\u00fbbiyetinde bu derece rahmet ve \u015fefkat bulunan bir Z\u00e2t, hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, varl\u0131klar\u0131n en faziletlisinin, en \u00fcst\u00fcn\u00fcn\u00fcn en g\u00fczel duas\u0131n\u0131 kabul buyurmas\u0131n! On Dokuzuncu S\u00f6z\u2019de izah edilen \u015fu hakikati burada tekrar \u015f\u00f6yle s\u00f6yleyelim:<\/h5>\n

  Ey nefsimle beraber beni dinleyen arkada\u015f! Temsil\u00ee hik\u00e2yede, \u201cHerkes bir adada toplanm\u0131\u015f. Padi\u015fah\u0131n yaver-i ekremi, en b\u00fcy\u00fck memuru bir nutuk okuyor.\u201d demi\u015ftik. O hik\u00e2yenin i\u015faret etti\u011fi hakikat \u015fudur: Gel! Bu zamandan s\u0131yr\u0131l\u0131p hayalen Saadet Asr\u0131\u2019na ve Arap yar\u0131madas\u0131na gidelim. Res\u00fbl-u Ekrem\u2019i (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) vazife ba\u015f\u0131nda, kullu\u011funu yerine getirirken g\u00f6r\u00fcp ziyaret edelim. Bak! O z\u00e2t nas\u0131l peygamberli\u011fiyle, hidayetiyle ebed\u00ee saadetin var edilmesinin ve ona ula\u015fman\u0131n sebebiyse, kullu\u011fu ve duas\u0131yla da o saadete ve cennetin yarat\u0131lmas\u0131na vesiledir.<\/p>\n

  \u0130\u015fte bak! O z\u00e2t, dairesi \u00f6yle geni\u015f bir namazda, \u00f6yle y\u00fcce bir ibadetle ebed\u00ee saadet i\u00e7in dua ediyor ki, \u00e2deta bu yar\u0131mada, hatta b\u00fct\u00fcn yery\u00fcz\u00fc onunla birlikte namaz k\u0131lar, niyaz eder. \u00c7\u00fcnk\u00fc onun kullu\u011fu, \u00fcmmetinin kullu\u011funu kapsad\u0131\u011f\u0131 gibi, muvafakat (birbirine uygunluk) s\u0131rr\u0131yla, b\u00fct\u00fcn peygamberlerin kulluk hikmetlerini de i\u00e7erir.<\/p>\n

  Hem o geni\u015f dairedeki namaz\u0131 \u00f6yle b\u00fcy\u00fck bir cemaatle k\u0131lar ve dua eder ki, \u00e2deta Hazreti Adem\u2019den asr\u0131m\u0131za kadar gelmi\u015f, hatta k\u0131yamete kadar gelecek b\u00fct\u00fcn nuran\u00ee ve k\u00e2mil insanlar ona uyup duas\u0131na \u201c\u00e2min\u201d derler.<\/p>\n

  ( HA\u015e\u0130YE:Evet Saadet asr\u0131ndan bug\u00fcne kadar \u00fcmmetin b\u00fct\u00fcn sal\u00e2t ve selamlar\u0131 Res\u00fbl-u Ekrem\u2019in (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) duas\u0131na birer \u00e2min ve umumi bir i\u015ftiraktir. Hatta ona getirilen her sal\u00e2vat, \u00fcmmetinin her bir ferdinin her namazda ona sal\u00e2t \u00fc selam getirmesi, kametten sonra \u015eafi\u00eelerin dua etmesi onun ebed\u00ee saadet hususundaki duas\u0131na gayet kuvvetli ve umumi bir \u201c\u00e2min\u201ddir. \u0130\u015fte b\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011f\u0131n hal diliyle, b\u00fct\u00fcn kuvvetiyle istedi\u011fi bekay\u0131 ve ebed\u00ee saadeti, insanl\u0131k ad\u0131na Z\u00e2t-\u0131 Ahmediye (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) istiyor ve insanl\u0131\u011f\u0131n hay\u0131rl\u0131lar\u0131, onun arkas\u0131nda \u00e2min diyor. Acaba \u015fu duan\u0131n kabule l\u00e2y\u0131k olmamas\u0131 hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr?)<\/em><\/h5>\n

  Bak! O z\u00e2t herkesin muhta\u00e7 oldu\u011fu bek\u00e2 i\u00e7in dua ediyor. Sadece yery\u00fcz\u00fcndekiler de\u011fil, belki g\u00f6k ehli, hatta b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar duas\u0131na ortak olup hal diliyle, \u201cEy Rabbimiz! Evet, onun istediklerini ver, duas\u0131n\u0131 kabul et. Biz de istiyoruz.\u201d diyorlar.<\/p>\n

  Hem bak, ebed\u00ee saadeti \u00f6yle h\u00fcz\u00fcnle, a\u015fkla, i\u015ftiyakla, \u00f6yle tevazu ile yalvararak istiyor ki, b\u00fct\u00fcn k\u00e2inat\u0131 a\u011flat\u0131p duas\u0131na ortak ediyor.<\/p>\n

  \u00d6yle bir gaye i\u00e7in saadet dileyip dua ediyor ki, insan\u0131 ve b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar\u0131 a\u015fa\u011f\u0131lar\u0131n en a\u015fa\u011f\u0131s\u0131 olan mutlak f\u00e2nilik seviyesine d\u00fc\u015fmekten, k\u0131ymetsizlikten, faydas\u0131zl\u0131ktan, gayesizlikten; en y\u00fcksek mertebe olan bek\u00e2ya, k\u0131ymete, y\u00fcce vazifeye, Samed Yarat\u0131c\u0131n\u0131n bir mektubu derecesine \u00e7\u0131kar\u0131yor.<\/p>\n

  Bak! \u00d6yle y\u00fcksek, \u00f6yle yakaran bir sesle istiyor ve \u00f6yle tatl\u0131, \u00f6yle merhamet dileyen bir niyaz ile yalvar\u0131yor ki, \u00e2deta sesini b\u00fct\u00fcn varl\u0131k\u00aclara, g\u00f6klere, ar\u015fa i\u015fittirip onlar\u0131 kendinden ge\u00e7irerek duas\u0131na \u201cAmin Allah\u0131m, \u00e2min\u201d dedirtiyor. (HA\u015e\u0130YE Evet \u015fu \u00e2lemi idare eden Z\u00e2t\u2019\u0131n b\u00fct\u00fcn tasarruflar\u0131n\u0131n \u015fuurla, ilimle, hikmetle ger\u00e7ekle\u015fti\u011fi a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc halde, o Z\u00e2t\u2019\u0131n, kullar\u0131 i\u00e7indeki en se\u00e7kin ferdin hareketlerinden habersiz olmas\u0131 hi\u00e7bir \u015fekilde m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/em><\/h5>\n

  Hem o Mutasarr\u0131f-\u0131 Al\u00eem\u2019in, o se\u00e7kin kulunun hareketlerinden ve dualar\u0131ndan haber-dar oldu\u011fu halde ona kar\u015f\u0131 kay\u0131ts\u0131z kalmas\u0131, hi\u00e7bir \u015fekilde m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir. <\/em><\/p>\n

  Hem her \u015feyi diledi\u011fince idare eden Kad\u00eer-i Rah\u00eem\u2019in, o kulunun dualar\u0131na kay\u0131ts\u0131z kalmad\u0131\u011f\u0131 halde o dualar\u0131 kabul etmemesi m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/em><\/p>\n

  Evet, Z\u00e2t-\u0131 Ahmediye\u2019nin (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) nuruyla \u00e2lemin \u015fekli de\u011fi\u015fmi\u015ftir. \u0130nsan\u0131n ve b\u00fct\u00fcn k\u00e2inat\u0131n hakiki mahiyetleri o nur ile meydana \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131r. \u015eu k\u00e2inattaki varl\u0131klar\u0131n, Samed Yarat\u0131c\u0131n\u0131n isimlerini okutan birer mektup, birer vazifeli memur ve bek\u00e2ya mazhar, k\u0131ymetli, m\u00e2nidar birer mahl\u00fbk olduklar\u0131 anla\u015f\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r. E\u011fer o nur olmasayd\u0131, her \u015fey mutlak f\u00e2nili\u011fe mahk\u00fbm ve k\u0131ymetsiz, m\u00e2n\u00e2s\u0131z, faydas\u0131z, abes, karmakar\u0131\u015f\u0131k, tesad\u00fcf oyunca\u011f\u0131, evhaml\u0131 bir karanl\u0131k i\u00e7inde kal\u0131rd\u0131. \u0130\u015fte \u015fu s\u0131rdand\u0131r ki: \u0130nsanlar Res\u00fbl-u Ekrem\u2019in (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) duas\u0131na \u00e2min dedikleri gibi, yerden g\u00f6klere, ser\u00e2dan s\u00fcreyyaya kadar b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar da onun nuruyla iftihar edip ona al\u00e2ka g\u00f6steriyor. Zaten Allah Res\u00fbl\u00fc’n\u00fcn (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) kullu\u011funun ruhu, duad\u0131r. K\u00e2inattaki hareketler ve g\u00f6r\u00fclen vazifeler de bir \u00e7e\u015fit duad\u0131r. Mesela bir \u00e7ekirde\u011fin hareketi, bir a\u011fa\u00e7 olmak i\u00e7in Yarat\u0131c\u0131s\u0131na bir duad\u0131r.)<\/em><\/p>\n

  Saadeti ve bek\u00e2y\u0131 \u00f6yle Sem\u00ee (her \u015feyi i\u015fiten) ve Kerim bir Kadir\u2019den, \u00f6yle Bas\u00eer (her \u015feyi duyan) ve Rah\u00eem bir Al\u00eem\u2019den istiyor ki, o Z\u00e2t, en k\u00fc\u00e7\u00fck canl\u0131n\u0131n en gizli arzusunu, yakar\u0131\u015f\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcr, i\u015fitir, kabul buyurur ve ona merhamet eder. Yap\u0131lan dua hal diliyle de olsa cevap verir. Bunu, her \u015feyi g\u00f6rerek \u00f6yle hikmetle, merhametle yapar ki, o terbiye\u00acnin ve idarenin Sem\u00ee\u2019, Bas\u00eer, Kerim ve Rah\u00eem bir Z\u00e2t\u2019a has oldu\u011funa \u015f\u00fcphe b\u0131rakmaz.<\/p>\n

  B\u00fct\u00fcn insanl\u0131\u011f\u0131 arkas\u0131na al\u0131p, \u015fu yery\u00fcz\u00fcnde Ar\u015f-\u0131 Azama do\u011fru el kald\u0131r\u0131p insan\u0131n kullu\u011funun \u00f6z\u00fcn\u00fc i\u00e7eren \u201cubudiyet-i Ahmediye\u201d\u00a0 (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) hakikati i\u00e7inde dua eden, insanl\u0131\u011f\u0131n en \u015fereflisi, zaman ve mek\u00e2n\u0131n i\u00e7inde benzeri olmayan Fahr-i K\u00e2inat\u00a0 (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) acaba ne istiyor, dinleyelim:<\/p>\n

  Bak! Kendine ve \u00fcmmetine ebed\u00ee saadet istiyor. Bek\u00e2 ve cennet istiyor. Hem de bunu, varl\u0131klar\u0131n aynas\u0131nda g\u00fczelliklerini g\u00f6steren, Cen\u00e2b-\u0131 Hakk\u2019\u0131n b\u00fct\u00fcn kuds\u00ee isimleriyle istiyor, o isimlerden \u015fefaat talep ediyor, g\u00f6r\u00fcyorsun. E\u011fer ahireti gerektiren say\u0131s\u0131z sebep ve delil olmasayd\u0131, yaln\u0131z o z\u00e2t\u0131n tek duas\u0131 bile, H\u00e2l\u0131k-\u0131 Rah\u00eem\u2019in kudretine bahar\u0131m\u0131z\u0131n yarat\u0131l\u0131\u015f\u0131 kadar hafif gelen cennetin var edilmesine vesile olurdu.<\/em><\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE: Evet ahirete nispeten gayet dar bir sayfa h\u00fckm\u00fcnde olan yery\u00fcz\u00fcnde had ve\u00a0<\/em>hesaba gelmez harika sanat numunelerini, ha\u015fir ve k\u0131yametin misallerini g\u00f6stermek ve \u00fc\u00e7 y\u00fcz bin kitap h\u00fckm\u00fcndeki muntazam eserleri, o tek sayfada hatas\u0131z yaz\u0131p i\u015flemek, elbette geni\u015f ahiret \u00e2leminde g\u00fczel ve muntazam cennetin yarat\u0131lmas\u0131ndan daha zordur. Evet, cennet bahardan ne kadar y\u00fcksek ise bahar bah\u00e7elerinin yarat\u0131lmas\u0131 da cennetin yarat\u0131lmas\u0131ndan o derece zor ve hayret vericidir, denilebilir.) <\/em>Evet, baharda yery\u00fcz\u00fcn\u00fc bir mah\u015fer haline getiren, \u00f6l\u00fcmden sonra dirili\u015fin y\u00fcz binlerce numunesini g\u00f6steren Kadir-i Mutlak\u2019a, cennetin yarat\u0131lmas\u0131 nas\u0131l a\u011f\u0131r gelebilir?<\/h5>\n

  Nas\u0131l ki Res\u00fbl-u Ekrem\u2019in (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) peygamberli\u011fi, \u015fu imtihan meydan\u0131n\u0131n a\u00e7\u0131lmas\u0131na sebebiyet vermi\u015f ve o, \u201cSen olmasayd\u0131n, \u00e2lemleri yaratmazd\u0131m.\u201d <\/strong>s\u0131rr\u0131na eri\u015fmi\u015ftir. Ayn\u0131 \u015fekilde, onun kullu\u011fu da ebed\u00ee saadet \u00e2leminin yarat\u0131lmas\u0131na vesile olmu\u015ftur.<\/p>\n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, \u015fu \u00e2lemin b\u00fct\u00fcn ak\u0131llar\u0131 hayrette b\u0131rakan d\u00fczeni, geni\u015f rahmet i\u00e7indeki kusursuz sanat ve rub\u00fbbiyetin benzersiz g\u00fczelli\u011fi, o duaya cevap vermemekle \u00e7irkinli\u011fi, merhametsizli\u011fi, intizams\u0131zl\u0131\u011f\u0131 kabul etsin! En ufak, en \u00f6nemsiz istekleri, sesleri noksans\u0131z i\u015fitip ihtiya\u00e7lar\u0131 kar\u015f\u0131las\u0131n da, en m\u00fchim, l\u00fczumlu arzular\u0131 k\u0131ymetsiz g\u00f6r\u00fcp i\u015fitmesin, anlamas\u0131n, cevaps\u0131z b\u0131raks\u0131n! H\u00e2\u015f\u00e2 ve kell\u00e2, y\u00fcz bin defa h\u00e2\u015f\u00e2! B\u00f6yle bir g\u00fczellik, \u00f6yle bir \u00e7irkinli\u011fi kabul edip \u00e7irkin hale gelemez.<\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE: Evet hakikatlerin ba\u015fka bir \u015feye d\u00f6n\u00fc\u015fmesi, ittifakla, imk\u00e2ns\u0131zd\u0131r. Bir \u015feyin kendi z\u0131dd\u0131na d\u00f6nmesi ise imk\u00e2ns\u0131z i\u00e7inde imk\u00e2ns\u0131zd\u0131r. Ve bin derece imk\u00e2ns\u0131z olan, bir \u015feyin hem kendi mahiyetinde kalmas\u0131 hem de z\u0131dd\u0131n\u0131n ayn\u0131s\u0131 olmas\u0131d\u0131r. Mesela, sonsuz bir g\u00fczellik, hakiki g\u00fczellik iken hakiki \u00e7irkinlik olamaz. \u0130\u015fte \u015fu \u00f6rnekte, g\u00f6zle g\u00f6r\u00fclen ve varl\u0131\u011f\u0131 kesin olan bir rub\u00fbbiyetin g\u00fczelli\u011fi, kendi mahiyetinde daim iken, \u00e7irkinli\u011fe d\u00f6n\u00fc\u015femez. Bunun aksini s\u00f6ylemek, ak\u0131l d\u0131\u015f\u0131 ve b\u00e2t\u0131l \u00f6rneklerin en tuhaf\u0131d\u0131r.)<\/em><\/h5>\n

  Demek, Res\u00fbl-u Ekrem (aleyhissal\u00e2t\u00fc vesselam) peygamberli\u011fiyle d\u00fcnyan\u0131n kap\u0131s\u0131n\u0131 a\u00e7t\u0131\u011f\u0131 gibi, kullu\u011fuyla da ahiretin kap\u0131s\u0131n\u0131 a\u00e7m\u0131\u015ft\u0131r.\n\t\t\t<\/div><\/div>\n

  <\/i>\n\t\t\tALTINCI HAK\u0130KAT<\/strong><\/p>\n

  Ha\u015fmet ve ebediyet kap\u0131s\u0131d\u0131r.<\/strong><\/p>\n

  Cel\u00eel ve B\u00e2ki isimlerinin cilvesidir.<\/strong><\/p>\n

  Hi\u00e7 m\u00fcmk\u00fcn m\u00fcd\u00fcr ki, g\u00fcne\u015flerden, a\u011fa\u00e7lardan zerrelere kadar b\u00fct\u00fcn varl\u0131klar\u0131 itaatk\u00e2r birer asker h\u00fckm\u00fcne getirip idare eden bir rub\u00fbbiyetin ha\u015fmeti, \u015fu d\u00fcnya misafirhanesinde ge\u00e7ici bir hayat s\u00fcren peri\u015fan f\u00e2nilerin \u00fcst\u00fcnde dursun da, b\u00e2ki bir saltanat dairesini ve rub\u00fbbiyetin tecelli edece\u011fi ebed\u00ee, y\u00fcce bir makam\u0131 yaratmas\u0131n!<\/p>\n

  Evet, \u015fu k\u00e2inatta mevsimlerin de\u011fi\u015fmesi gibi ha\u015fmetli icraatlar, gezegenlerin u\u00e7ak misali hareketleri gibi muazzam i\u015fler, yerk\u00fcrenin insana be\u015fik, g\u00fcne\u015fin lamba olmas\u0131 gibi emirle meydana gelen m\u00fcthi\u015f haller ve \u00f6lm\u00fc\u015f, kurumu\u015f yery\u00fcz\u00fcn\u00fc diriltmek, s\u00fcslemek gibi b\u00fcy\u00fck de\u011fi\u015fimler, perde arkas\u0131nda her \u015feye g\u00fcc\u00fc yeten bir terbiye edicinin muhte\u015fem bir saltanatla h\u00fckmetti\u011fini g\u00f6steriyor. B\u00f6yle bir rub\u00fbbiyet saltanat\u0131, kendine l\u00e2y\u0131k kullar ve mazharlar ister.<\/p>\n

  Halbuki mahiyeti her \u015feyi i\u00e7ine alan en k\u0131ymetli kullar\u0131n, \u015fu d\u00fcnya misafirhanesinde peri\u015fan bir surette, ge\u00e7ici olarak topland\u0131klar\u0131n\u0131 g\u00f6r\u00fcyorsun. Bu misafirhane her g\u00fcn dolar, bo\u015fal\u0131r. B\u00fct\u00fcn o kullar, hizmet ve tecr\u00fcbe i\u00e7in \u015fimdilik \u015fu imtihan meydan\u0131nda bulunuyorlar. Meydan, her saat de\u011fi\u015fiyor. Hepsi, S\u00e2ni-i Z\u00fclcel\u00e2l\u2019in k\u0131ymetli ikramlar\u0131n\u0131n \u00f6rneklerini ve harika, benzersiz bir sanatla yarat\u0131lm\u0131\u015f eserlerini \u00e2lem \u00e7ar\u015f\u0131s\u0131n\u0131n sergilerinde, ticaret nazar\u0131yla birka\u00e7 dakika durup seyrediyor, sonra kayboluyor. \u015eu sergiler ise her an de\u011fi\u015ftiriliyor. Gelen gider, giden gelmez.<\/p>\n

  \u0130\u015fte bu vaziyet a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6steriyor ki, \u015fu misafirhanenin, \u015fu meydan\u0131n ve sergilerin arkas\u0131nda, ebed\u00ee bir saltanata mazhar olacak daim\u00ee saraylar, meskenler, \u015fu d\u00fcnyada g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz numunelerin ve suretlerin en h\u00e2lis, en y\u00fcksek as\u0131llar\u0131yla dolu ba\u011flar ve hazineler vard\u0131r. Demek, buradaki \u00e7abalar oras\u0131 i\u00e7indir. Cen\u00e2b-\u0131 Hak burada \u00e7al\u0131\u015ft\u0131r\u0131r, orada \u00fccret verir. Herkesin orada, haz\u0131rl\u0131\u011f\u0131na g\u00f6re -e\u011fer kaybetmezse- bir saadeti olacakt\u0131r. Evet, \u00f6yle ebed\u00ee bir saltanat\u0131n \u015fu f\u00e2ni, ge\u00e7ici \u015feylerin \u00fcst\u00fcnde durmas\u0131 imk\u00e2ns\u0131zd\u0131r.<\/p>\n

  Bu hakikate, \u015fu temsilin d\u00fcrb\u00fcn\u00fcyle bak: Mesela sen yolda giderken bir han g\u00f6r\u00fcyorsun. B\u00fcy\u00fck bir z\u00e2t o han\u0131 misafirlerine yapm\u0131\u015f. Onlar\u0131n bir gece gezmeleri ve ibret almalar\u0131 i\u00e7in han\u0131n s\u00fcslenmesine milyonlarca alt\u0131n sarf etmi\u015f.<\/p>\n

  Misafirler o s\u00fcslemelerin pek az\u0131na k\u0131sa bir s\u00fcre bak\u0131p, o nimetlerden biraz tad\u0131p doymadan gidiyorlar. Fakat her misafir kendine has foto\u011fraf makinesiyle handa g\u00f6rd\u00fcklerinin suretini al\u0131yor. Han\u0131n sahibi olan b\u00fcy\u00fck z\u00e2t\u0131n hizmetk\u00e2rlar\u0131 da misafirlerin hareketlerini \u00e7ok dikkatle kaydediyor. Ve g\u00f6r\u00fcyorsun ki, o z\u00e2t her g\u00fcn, o k\u0131ymetli s\u00fcslerin \u00e7o\u011funu bozup gelecek yeni misafirler i\u00e7in ba\u015fka s\u00fcslemeler yap\u0131yor.<\/p>\n

  Bunu g\u00f6rd\u00fckten sonra, yola \u015fu han\u0131 yapan z\u00e2t\u0131n daim\u00ee, pek ihti\u015faml\u0131 meskenlerinin, t\u00fckenmez, k\u0131ymetli h\u00e2zinelerinin bulundu\u011fun-dan ve onun sonsuz c\u00f6mertli\u011finden hi\u00e7 \u015f\u00fcphen kal\u0131r m\u0131? O z\u00e2t, \u015fu handa yapt\u0131\u011f\u0131 ikram ile kendi makam\u0131nda bulunan as\u0131l nimetlerine kar\u015f\u0131 misafirlerinin i\u015ftah\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131yor ve onlar i\u00e7in haz\u0131rlad\u0131\u011f\u0131 hediyelere heveslerini uyand\u0131r\u0131yor.<\/p>\n

  Aynen bunun gibi, d\u00fcnya misafirhanesindeki vaziyete sarho\u015f\u00e7a de\u011fil dikkatlice baksan \u015fu dokuz esas\u0131 anlars\u0131n:<\/p>\n

  Birinci Esas:<\/strong> O han gibi bu d\u00fcnya da kendisi i\u00e7in var edilmemi\u015ftir. Onun, bu sureti kendi kendine almas\u0131 imk\u00e2ns\u0131zd\u0131r. D\u00fcnya, canl\u0131lar\u0131n kafile kafile gelerek konup g\u00f6\u00e7t\u00fckleri, s\u00fcrekli dolup bo\u015falan, hikmetle yap\u0131lm\u0131\u015f bir misafirhanedir.<\/p>\n

  \u0130kinci Esas:<\/strong> \u015eu han\u0131n i\u00e7inde oturanlar misafirdir. Rabb-\u0131 Ker\u00eem, onlar\u0131 selamet yeri olan cennete davet ediyor.<\/p>\n

  \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc Esas:<\/strong> \u015eu d\u00fcnyadaki s\u00fcslemeler, g\u00fczellikler yaln\u0131z lezzet almak veya gezip g\u00f6rmek i\u00e7in de\u011fildir. \u00c7\u00fcnk\u00fc biraz lezzet verse, ayr\u0131l\u0131kla uzun zaman elem \u00e7ektirir. D\u00fcnya lezzetlerini tatt\u0131r\u0131r, i\u015ftah\u0131n\u0131 a\u00e7ar fakat seni doyurmaz. Zira ya onun \u00f6mr\u00fc k\u0131sad\u0131r ya da senin… Doymaya yetmez. Demek, k\u0131ymeti y\u00fcksek, m\u00fcddeti k\u0131sa olan \u015fu s\u00fcsler ve g\u00fczellikler, ibret(HA\u015e\u0130YA: Evet madem her \u015feyin k\u0131ymeti, ince sanat\u0131 gayet y\u00fcksek ve g\u00fczel oldu\u011fu halde m\u00fcddeti k\u0131sa, \u00f6mr\u00fc azd\u0131r. Demek ki, bunlar numunelerdir, ba\u015fka \u015feylerin sureti h\u00fckm\u00fcndedirler. Ve madem bunlar, misafirlerin bak\u0131\u015flar\u0131n\u0131 as\u0131llar\u0131na \u00e7eviren bir mahiyettedir. \u00d6yleyse \u015fu d\u00fcnyadaki o \u00e7e\u015fitli g\u00fczellikler, nimetler, elbette bir Rahman-\u0131 Rah\u00eem\u2019in rahmetiyle, sevdi\u011fi kullar\u0131na haz\u0131rlad\u0131\u011f\u0131 cennet nimetlerinin numuneleridir, denilebilir ve \u00f6yledir.) <\/em>ve \u015f\u00fck\u00fcr i\u00e7indir; daim\u00ee olan as\u0131l g\u00fczelliklere te\u015fvik ve ba\u015fka, \u00e7ok y\u00fcce gayeler i\u00e7indir.<\/p>\n

  D\u00f6rd\u00fcnc\u00fc Esas:<\/strong> \u015eu d\u00fcnyadaki g\u00f6z al\u0131c\u0131 nimetler,<\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE: Evet her varl\u0131\u011f\u0131n \u00e7e\u015fitli gayeleri ve hayat\u0131n\u0131n t\u00fcrl\u00fc neticeleri vard\u0131r. Onlar\u0131n varl\u0131\u011f\u0131, inkarc\u0131lar\u0131n ve dal\u00e2let yolundakilerin zannetti\u011fi gibi d\u00fcnyaya, nefse bakan gayelerden ibaret de\u011fildir. \u00d6yle olsayd\u0131, abes ve hikmetsiz bir hal al\u0131rd\u0131. Her \u015feyin varolu\u015f gayesi ve hayat\u0131n\u0131n neticeleri \u00fc\u00e7 k\u0131s\u0131md\u0131r: Birincisi ve en y\u00fccesi, Yarat\u0131c\u0131s\u0131na bakar: O \u015feye takt\u0131\u011f\u0131 sanat harikalar\u0131n\u0131 \u015eahid-i Ezel\u00ee\u2019nin nazar\u0131na ge\u00e7it resmi suretinde arz etmektir. Zira o nazara kar\u015f\u0131 bir an ya\u015famak yeter. Hatta v\u00fccuda gelmeden, potansiyel halde, niyet h\u00fckm\u00fcn\u00acde olan kabiliyet yine k\u00e2fidir. \u0130\u015fte h\u0131zla yok olup giden g\u00fczel varl\u0131klar ve v\u00fccuda gelmeyen, yani s\u00fcmb\u00fcl vermeyen birer sanat harikas\u0131 olan \u00e7ekirdekler, tohumlar tamamen bu gayeyi g\u00f6sterir. Faydas\u0131zl\u0131k ve abes onlara u\u011framaz. Demek, haya\u00act\u0131yla, varl\u0131\u011f\u0131yla Y\u00fcce Yarat\u0131c\u0131\u2019n\u0131n kudret mucizelerini ve sanat eserlerini sergileyip yine o Sultan\u2019\u0131n nazar\u0131na arz etmek her \u015feyin birinci gayesidir. ikinci k\u0131s\u0131m, \u015fuur sahibi varl\u0131klara bakar. Her \u015fey, S\u00e2ni-i Z\u00fclcel\u00e2l\u2019in hakikatleri bildiren birer mektubu, tatl\u0131 birer kasidesi, hikmetli birer kelimesi h\u00fckm\u00fcndedir ki, meleklerin, cinlerin, hayvanlar\u0131n ve insanlar\u0131n nazar\u0131na sunulur, onlar\u0131 durup d\u00fc\u015f\u00fcnmeye davet eder. Demek ki, ona bakan b\u00fct\u00fcn \u015fuur sahibi varl\u0131klar i\u00e7in ibretli bir tefekk\u00fcr vesilesidir.<\/em><\/h5>\n

  \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc k\u0131s\u0131m, o \u015feyin nefsine bakar. Lezzet i\u00e7inde, rahat ya\u015famak gibi k\u00fc\u00e7\u00fck neticelerdir. Mesela, bir sultan\u0131n b\u00fcy\u00fck gemisinde d\u00fcmencilik eden bir hizmetk\u00e2r\u0131n vazifesindeki gayenin y\u00fczde biri kendi k\u00fc\u00e7\u00fck \u00fccretine, y\u00fczde doksan dokuzu sultana aittir. Bunun gibi, her \u015feyin nefsine ve d\u00fcnyaya ait gayesi bir ise, Yarat\u0131c\u0131s\u0131na ait gayesi doksan dokuzdur.<\/em><\/p>\n

  Gayelerin \u00e7oklu\u011funda, birbirine z\u0131t g\u00f6r\u00fcnen hikmet ve iktisat ile sonsuz c\u00f6mertli\u011fin bir arada bulunmas\u0131n\u0131n s\u0131rr\u0131 \u015fudur: Bir gayede c\u00f6mertlik h\u00fckmeder, Cev\u00e2d (\u00e7ok ihsan eden, c\u00f6mert) ismi tecelli eder. Meyveler, tohumlar, o tek gaye i\u00e7in hesaps\u0131zd\u0131r, sonsuz c\u00f6mertli\u011fi g\u00f6sterirler. Fakat umumi gayeler bak\u0131m\u0131ndan hikmet h\u00fckmeder, Hak\u00eem ismi tecelli eder. Bir a\u011fac\u0131n ne kadar meyvesi varsa belki her meyvenin o kadar gayesi vard\u0131r. Bunlar s\u00f6yledi\u011fimiz \u015fu \u00fc\u00e7 k\u0131sma ayr\u0131l\u0131r. B\u00fct\u00fcn bu gayeler, sonsuz bir hikmeti ve iktisad\u0131 g\u00f6steriyor. Z\u0131t gibi g\u00f6r\u00fcnen sonsuz hikmet, sonsuz c\u00f6mertlikle bir arada bulunuyor. Mesela ordunun bir gayesi, asayi\u015fi sa\u011flamakt\u0131r. Bu gaye i\u00e7in yeterli say\u0131da, hatta daha fazla asker vard\u0131r. Fakat s\u0131n\u0131r\u0131 korumak ve d\u00fc\u015fmanla sava\u015f gibi di\u011fer vazifeler i\u00e7in, bu mevcut ancak yeter. Bunlar tam bir hikmetle dengededir. \u0130\u015fte h\u00fck\u00fcmetin hikmeti, ha\u015fmet ile bir arada bulunuyor. O halde, o orduda fazlal\u0131k yoktur, denilebilir.) <\/em>cennette m\u00fcminler i\u00e7in Rahman\u2019\u0131n rahmetiyle haz\u0131rlanan nimetlerin \u00f6rnekleri, suretleri h\u00fckm\u00fcndedir.<\/p>\n

  Be\u015finci Esas:<\/strong> \u015eu sanatl\u0131, f\u00e2ni \u015feyler, biraz g\u00f6r\u00fcn\u00fcp kaybolmak i\u00e7in de\u011fil; k\u0131sa bir zaman var olup istenen vaziyetlere girmeleri, su-retlerinin al\u0131nmas\u0131, m\u00e2n\u00e2lar\u0131n\u0131n bilinmesi, neticelerinin kaydedilmesi, mesela cennette ebediyen kalacaklara daim\u00ee manzaralar haz\u0131rlanmas\u0131 ve bek\u00e2 \u00e2leminde ba\u015fka gayelere vesile olmak i\u00e7in yarat\u0131lm\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

  Her \u015feyin bek\u00e2 i\u00e7in yarat\u0131ld\u0131\u011f\u0131, g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015fteki f\u00e2nili\u011fin vazifenin tamamlanmas\u0131 ve terhis m\u00e2n\u00e2s\u0131na geldi\u011fi \u015furadan anla\u015f\u0131l\u0131yor: F\u00e2ni bir \u015fey, bir y\u00f6n\u00fcyle yoklu\u011fa gider fakat pek \u00e7ok y\u00f6n\u00fcyle b\u00e2ki kal\u0131r.<\/p>\n

  Mesela, kudret kelimelerinden olan \u015fu \u00e7i\u00e7e\u011fe bak! Bize k\u0131sa bir s\u00fcre tebess\u00fcm ederek bakar, sonra hemen yokluk perdesinde saklan\u0131r. A\u011f\u0131zdan \u00e7\u0131kan fakat binlerce misalini kulaklara b\u0131rakan bir kelime gibidir; kendisini g\u00f6renler say\u0131s\u0131nca, m\u00e2n\u00e2lar\u0131n\u0131 b\u00e2kile\u015ftirir. Vazifesi olan m\u00e2n\u00e2y\u0131 ifade ettikten sonra, onu g\u00f6ren her \u015feyin haf\u0131zas\u0131nda resmini ve her bir tohumunda manev\u00ee mahiyetini b\u0131rak\u0131p \u00f6yle gider. \u00c2deta her haf\u0131za ve her tohum, onun g\u00fczel suretini muhafaza etmek i\u00e7in birer foto\u011fraf makinesi ve varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n devam\u0131 i\u00e7in birer menzildir.<\/p>\n

  En basit hayat mertebesindeki sanatl\u0131 bir varl\u0131k b\u00f6yleyse, en y\u00fcksek hayat tabakas\u0131ndaki, \u00f6l\u00fcms\u00fcz bir ruha sahip insan\u0131n bek\u00e2 ile ne kadar al\u00e2kadar oldu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r. \u00c7i\u00e7ekli ve meyveli koca bitkilerin her birinin ruha bir par\u00e7a benzeyen olu\u015fum kanunlar\u0131 ve sureti, tam bir intizamla, karmakar\u0131\u015f\u0131k de\u011fi\u015fimler s\u0131ras\u0131nda, zerre kadar tohumlarda saklan\u0131r. \u00d6yleyse her \u015feyi i\u00e7inde bar\u0131nd\u0131ran ve y\u00fcksek bir mahiyetteki, haric\u00ee bir v\u00fccut giydirilmi\u015f, \u015fuur sahibi, nuran\u00ee bir kanun-u emr\u00ee\u00a0 olan insan ruhunun da bek\u00e2 ile ne derece irtibat\u0131n\u0131n ve al\u00e2kas\u0131n\u0131n bulundu\u011fu anla\u015f\u0131l\u0131r.<\/p>\n

  Alt\u0131nc\u0131 Esas:<\/strong> \u0130nsan, istedi\u011fi yerde gezinmesi i\u00e7in ipi bo\u011faz\u0131na dolan\u0131p da ba\u015f\u0131bo\u015f b\u0131rak\u0131lm\u0131\u015f bir hayvan gibi de\u011fildir. Aksine, b\u00fct\u00fcn amellerinin sureti al\u0131n\u0131r ve b\u00fct\u00fcn fiilleri bir hesap i\u00e7in kaydedilir.<\/p>\n

  Yedinci Esas:<\/strong> G\u00fcz mevsiminde, yaz ve bahar \u00e2leminin g\u00fczel varl\u0131klar\u0131n\u0131n yok olmas\u0131 idam de\u011fil, vazifelerinin tamamlanmas\u0131yla terhisleridir.<\/p>\n

  (HA\u015e\u0130YE rahmetin erzak h\u00e2zinelerinden olan bir a\u011fac\u0131n dallar\u0131n\u0131n ucundaki meyveler, \u00e7i\u00e7ekler, yapraklar ihtiyarlay\u0131p vazifeleri sona erince gitmelidirler ki, arkala-r\u0131ndan gelenlere kap\u0131 kapanmas\u0131n. Yoksa rahmetin enginli\u011fine ve arkadan gelecek benzerlerinin hizmetine set \u00e7ekilir. Hem o meyveler, tazeliklerinin sona ermesiyle \u00e7\u00fcr\u00fcr. \u0130\u015fte bahar da, mah\u015fer gibi kalabal\u0131k, meyveli bir a\u011fa\u00e7t\u0131r. Her as\u0131rdaki insanl\u0131k \u00e2lemi, ibret veren birer a\u011fa\u00e7t\u0131r. Yery\u00fcz\u00fc ise i\u00e7inde benzersiz eserlerin topland\u0131\u011f\u0131, meyveleri ahiret pazar\u0131na g\u00f6nderilen, hayret uyand\u0131ran bir a\u011fa\u00e7t\u0131r.)<\/em> Yeni baharda gelecek canl\u0131lar ve yeni vazifeliler i\u00e7in yer haz\u0131rlamakt\u0131r. \u015euur sahiplerine vazifesini unutturan gaflete ve \u015f\u00fckr\u00fc unutturan sarho\u015flu\u011fa kar\u015f\u0131 \u0130lah\u00ee bir ikazd\u0131r.<\/h5>\n

  Sekizinci Esas:<\/strong> \u015eu f\u00e2ni \u00e2lemin ebed\u00ee S\u00e2ni\u2019inin ba\u015fka, b\u00e2ki bir \u00e2lemi vard\u0131r, kullar\u0131n\u0131 oraya sevk ve te\u015fvik eder.<\/p>\n

  Dokuzuncu Esas:<\/strong> \u00d6yle bir Rahman, \u00f6yle bir \u00e2lemde, has kullar\u0131na \u00f6yle ikramlar sunacak ki, ne g\u00f6z g\u00f6rm\u00fc\u015f, ne kulak i\u015fitmi\u015f, ne de \u015fimdiye kadar kimsenin akl\u0131ndan ge\u00e7mi\u015ftir.\u00a0 Amenn\u00e2…\n\t\t\t<\/div><\/div>\n

  Said-i Nursi, Ufuk Yay\u0131nlar\u0131, Risale-i Nur K\u00fclliyat\u0131ndan \u201dS\u00f6zler\u201d adl\u0131 eserden al\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.<\/strong><\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

  MUKADD\u0130ME Birka\u00e7 i\u015faretle, Yirmi \u0130kinci, On Dokuzuncu ve Yirmi Alt\u0131nc\u0131 S\u00f6zlerde izah edilen baz\u0131 meseleleri bildirece\u011fiz. Birinci \u0130\u015faret Hik\u00e2yedeki sersem adam ve emin arkada\u015f\u0131 \u00fc\u00e7 hakikati, k\u0131yaslamay\u0131 temsil eder. Birincisi: Nefs-i emmarem ile kalbim aras\u0131ndad\u0131r. \u0130kincisi: Yolunu \u015fa\u015f\u0131rm\u0131\u015f dinsiz felsefenin takip\u00e7ileriyle Kur\u2019an-\u0131 Hakim\u2019in talebeleri aras\u0131ndad\u0131r. \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fcs\u00fc: \u0130slam \u00fcmmetiyle k\u00fcf\u00fcr milleti aras\u0131ndad\u0131r. Nefs-i emmarenin, o felsefecilerin …<\/p>\n","protected":false},"author":1,"featured_media":2671,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,123],"tags":[278,74,24,133,14,650,318,799,796,56,798,539,797],"_links":{"self":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/2697"}],"collection":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts"}],"about":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/types\/post"}],"author":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/users\/1"}],"replies":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/comments?post=2697"}],"version-history":[{"count":2,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/2697\/revisions"}],"predecessor-version":[{"id":2700,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/2697\/revisions\/2700"}],"wp:featuredmedia":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media\/2671"}],"wp:attachment":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media?parent=2697"}],"wp:term":[{"taxonomy":"category","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/categories?post=2697"},{"taxonomy":"post_tag","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/tags?post=2697"}],"curies":[{"name":"wp","href":"https:\/\/api.w.org\/{rel}","templated":true}]}}