Bu adam, Edward Wortley Montagu, yeni do\u011fmakta olan bir orta s\u0131n\u0131f aileden geliyordu ve bu y\u00fczden bir aristokrat baban\u0131n k\u0131z\u0131n\u0131 evlendirmek i\u00e7in arzulad\u0131\u011f\u0131 malvarl\u0131\u011f\u0131 ve asaletten yoksundu. Bu y\u00fczden Edward ve Mary ka\u00e7\u0131p gizlice evlendi. Bu karar\u0131n, kendi toplumu taraf\u0131ndan tamamen reddedilen bir tarz olan Montagu\u2019nun kendi kaderini belirleme kararl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 g\u00f6stermesine kar\u015f\u0131n, ekonomik bak\u0131mdan Mary i\u00e7in bir felaket oldu. Kur\u2019\u00e2n\u2019da kad\u0131nlar i\u00e7in getirdi\u011fi haklara tamamen kar\u015f\u0131t olarak, \u0130ngiliz halk hukuku kad\u0131nlar\u0131 evlenmeleri halinde kazand\u0131klar\u0131 her t\u00fcrl\u00fc maa\u015f veya miras dahil olmak \u00fczere her t\u00fcrl\u00fc m\u00fclkiyet hakk\u0131ndan yoksun b\u0131rak\u0131yordu. Kur\u2019\u00e2n\u2019da getirilen mihrin aksine, \u0130ngiliz gelene\u011findeki \u00e7eyiz (dowry) gelinin babas\u0131ndan tamamen kocan\u0131n kullan\u0131m\u0131na aktar\u0131l\u0131yordu. Halbuki do\u011frudan evlili\u011fin \u00f6n\u015fart\u0131 olarak kad\u0131na sunulmas\u0131 ve kad\u0131n\u0131n geri al\u0131namaz mal\u0131 haline gelen mihr kad\u0131n haklar\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan radikal bir kazan\u0131m olu\u015fturuyordu. \u0130ngiliz aristokrasisi k\u0131zlar\u0131 i\u00e7in \u0130ngiliz ortak hukukunda birbirine ayk\u0131r\u0131 mahkeme kararlar\u0131yla, kad\u0131nlar\u0131n sorumluluklar\u0131 i\u00e7in k\u0131zlar\u0131na tr\u00f6stler veya \u201cm\u00fclkiyet pay\u0131\u201d ay\u0131racak bo\u015fluklar bulmaktayd\u0131. Ancak babas\u0131n\u0131n se\u00e7medi\u011fi bir erkekle gizlice evlenen kad\u0131n, kendisine az miktarda ekonomik g\u00fcvenlik sa\u011flayacak o \u201cm\u00fclkiyet pay\u0131\u201dn\u0131 almaya hak kazanam\u0131yordu.<\/p>\n
Montagu, b\u00fct\u00fcn evlilik ya\u015fam\u0131 boyunca hi\u00e7bir \u015feye sahip olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, refah\u0131n\u0131n tamamen kocas\u0131n\u0131n c\u00f6mertli\u011fine ba\u011fl\u0131 oldu\u011funu ve hatta k\u0131z\u0131na b\u0131rakmak istedi\u011fi kendisine miras kalm\u0131\u015f m\u00fccevherleri bile do\u011frudan ona de\u011fil, damad\u0131na vermek zorunda oldu\u011funu \u00e7ok iyi biliyordu (Grundy 1999:558). Kad\u0131nlar\u0131n \u0130ngiliz hukuku ve \u00e2detleri \u00e7er\u00e7evesinde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 ve en ayr\u0131cal\u0131kl\u0131 aristokrat kad\u0131nlar\u0131 bile yoksulla\u015ft\u0131ran bu dezavantajlar\u0131n bilinci, Montagu\u2019yu ilk \u0130ngiliz feministlerden birisi yapt\u0131.<\/p>\n
Baz\u0131 yorumcular Leydi Mary\u2019nin, daha sonra zenginle\u015fen, g\u00fc\u00e7l\u00fc bir i\u015fadam\u0131 ve politikac\u0131 haline gelen d\u00fc\u015f\u00fck stat\u00fcl\u00fc Montagu ile, onun diplomatik g\u00f6reve duydu\u011fu ilginin kendisinin yurtd\u0131\u015f\u0131na seyahat etme hayalini m\u00fcmk\u00fcn k\u0131labilece\u011fi d\u00fc\u015f\u00fcncesiyle evlendi\u011fi g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcndedir. Yurtd\u0131\u015f\u0131na seyahat etmek gen\u00e7 bir erkek aristokrat\u0131n e\u011fitiminin bir par\u00e7as\u0131yd\u0131; ama yaln\u0131zca \u00e7ok az say\u0131da kad\u0131n d\u0131\u015f\u0131nda di\u011fer kad\u0131nlar i\u00e7in imkans\u0131zd\u0131. Kocas\u0131 \u201cT\u00fcrk Saray\u0131na \u00d6zel G\u00f6revli B\u00fcy\u00fckel\u00e7i\u201d olarak atand\u0131\u011f\u0131nda, \u00e7ok mutlu oldu. Bu b\u00fcy\u00fckel\u00e7ilik g\u00f6revi modern \u00e7a\u011f\u0131n Avusturya ve Macaristan\u2019\u0131n\u0131 (Macaristan 1699 ila 1737 y\u0131llar\u0131 aras\u0131nda Osmanl\u0131lardan ayr\u0131ld\u0131) kapsayan, Almanya ve Hapsburg \u0130mparatorlu\u011funun b\u00fcy\u00fck kentlerinden ge\u00e7ti. Osmanl\u0131 \u0130mparatorlu\u011funa modern S\u0131rbistan\u2019\u0131n topraklar\u0131 yoluyla girdi. Burada bilgin Ahmet beyle Arap dili ve edebiyat\u0131 konusunda sohbet etti ve kad\u0131nlar\u0131n stat\u00fcs\u00fc konusunu tart\u0131\u015ft\u0131. Bir sonraki dura\u011f\u0131 olan \u015fimdiki Bulgaristan\u2019\u0131n ba\u015fkenti Sofya, Montagu\u2019nun \u00f6yk\u00fcs\u00fcndeki \u00fczerinde en \u00e7ok yorum yap\u0131lan b\u00f6l\u00fcmd\u00fcr: T\u00fcrk hamam\u0131 sahnesi (Montagu 1993:57-60). Sonra Montagu Edirne\u2019ye ula\u015ft\u0131. En son da Osmanl\u0131 \u0130mparatorlu\u011fu\u2019nun ba\u015fkenti \u0130stanbul\u2019a geldi.<\/p>\n
Onun tart\u0131\u015fmal\u0131 egzotik T\u00fcrk hamam\u0131 sahtesini de\u011fi\u015ftiren bir dizi mektupta, Montagu y\u00fcksek d\u00fczeydeki Osmanl\u0131 han\u0131mlar\u0131n\u0131n evlerine yapt\u0131\u011f\u0131 baz\u0131 ziyaretleri anlatmaktad\u0131r. Bu mektuplar Montagu\u2019nun \u0130slam\u2019da kad\u0131n haklar\u0131na ili\u015fkin anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131n geli\u015fiminin izini s\u00fcrmektedir. Sonunda vard\u0131\u011f\u0131 olumlu sonu\u00e7, onu kendi dininin g\u00f6receli dezavantajlar\u0131 hakk\u0131nda d\u00fc\u015f\u00fcnmeye sevk etti. Yeni tan\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 ve Montagu\u2019nun \u201cVezir-i Az\u00e2m\u2019\u0131n e\u015fi\u201d olarak tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 ki\u015finin \u201c1716 y\u0131l\u0131 A\u011fustos ay\u0131ndan bu yana g\u00f6revde olan\u201d Arnavut Halit Pa\u015fa\u2019n\u0131n\u00a0 e\u015fi oldu\u011fu belirlenmi\u015ftir (Montagu 1993:176, dipnot 166). Montagu\u2019nun vezir-i az\u00e2m\u0131n e\u015fine ili\u015fkin ilk izlenimleri onun giysisi (sade bir \u201csamur yelek\u201d giyiyordu), kibarl\u0131\u011f\u0131 (Montagu\u2019yu \u2018b\u00fcy\u00fck bir meden\u00ee tav\u0131rla yar\u0131m d\u00fczine arkada\u015f\u0131na takdim etmi\u015fti) ve karakterine (\u201cyakla\u015f\u0131k elli ya\u015f\u0131nda \u00e7ok iyi bir kad\u0131n gibi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyordu\u201d) ili\u015fkindi. Montagu, han\u0131mefendinin etraf\u0131ndaki sadelikten duydu\u011fu \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131 a\u00e7\u0131k\u00e7a ifade ediyor, vezir-i az\u00e2m\u0131n kar\u0131s\u0131n\u0131n onun bu d\u00fc\u015f\u00fcncelerini hissetti\u011fini \u015f\u00f6yle dile getiriyor: \u201cbenim d\u00fc\u015f\u00fcncelerimi anlad\u0131 ve bana art\u0131k gereksiz yere zaman yada para harcayacak bir ya\u015fta olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, b\u00fct\u00fcn mal\u0131n\u0131 hay\u0131r i\u015flerinde harcad\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve Allah\u2019a ibadet etti\u011fini s\u00f6yledi\u201d. Montagu\u2019nun \u015fa\u015fk\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131n nedeni, hepsi de erkek olan \u00f6nceki seyahat yazarlar\u0131n\u0131n Do\u011fulu ve \u00f6zellikle de M\u00fcsl\u00fcman kli\u015feleriyle \u00e7izdi\u011fi \u00e7\u00f6k\u00fc\u015f manzaras\u0131ndan kaynaklan\u0131yordu. Bu y\u00fczden kendi deneyimlerine dayal\u0131 olarak \u00fcst s\u0131n\u0131f bir Osmanl\u0131 kanununun b\u00fcy\u00fck, ancak yetersiz oranda dile getirilen dindarl\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin bu kar\u015f\u0131 \u00f6rne\u011fi vermesi \u00f6nemlidir. \u00dcstelik han\u0131mefendinin kocas\u0131 da ona \u201ctamamen kendisini vakfetmi\u015f\u201d olarak sunulmaktad\u0131r. Montagu, vezir-i az\u00e2m\u0131n \u201cba\u015fka hi\u00e7bir kad\u0131na asla bakmad\u0131\u011f\u0131n\u0131, daha da ola\u011fan\u00fcst\u00fc bir husus olarak r\u00fc\u015fvete elini s\u00fcrmedi\u011fini\u201d ifade etmektedir. Elini s\u00fcrmedi\u011fi r\u00fc\u015fvete Edward Wortley Montagu\u2019nun r\u00fc\u015fvet verme giri\u015fimi de dahildir (Montagu 1993:87).<\/p>\n
Bu noktada Montagu, m\u00fcnhas\u0131ran erkek olan \u00f6nceki seyyahlar\u0131n t\u00fcm anlat\u0131mlar\u0131n\u0131, kendinden emin bir \u015fekilde tamamen yalan olduklar\u0131 gerek\u00e7esiyle reddetmektedir. Jean Dumont\u2019un pop\u00fcler anlat\u0131m\u0131na ili\u015fkin olarak \u015funlar\u0131 yaz\u0131yor:<\/p>\n
Burada Levant\u2019a yapt\u0131\u011f\u0131 seyahatleri okumak bana ger\u00e7ekten zevk verdi. (Bunlar) ger\u00e7eklikten o kadar uzak ve o kadar sa\u00e7mal\u0131kla dolu ki, onlar\u0131 okurken \u00e7ok e\u011fleniyorum. Hi\u00e7bir zaman g\u00f6rmedikleri kesin olan kad\u0131nlardan s\u00f6z etmeyi asla b\u0131rakm\u0131yor ve hi\u00e7bir zaman e\u015flik etmeye kabul edilmedi\u011fi erkeklerin dehas\u0131ndan gayet ak\u0131ll\u0131ca s\u00f6z ediyor ve s\u0131kl\u0131kla asla i\u00e7ine g\u00f6z atmaya cesaret edemed\u011fi camileri tarif ediyor (Montagu 1993:104).<\/p>\n
Montagu bu a\u011f\u0131r ele\u015ftirilerini onyedinci y\u00fczy\u0131ldan \u0130ngiliz Paul Rycaut ve George Sandys dahil olmak \u00fczere di\u011fer erkek seyahat yazarlar\u0131n\u0131 da kapsayacak \u015fekilde geni\u015fletmi\u015ftir (Montagu 1993:138, 145).\u00a0 Montagu, daha iyi tan\u0131d\u0131\u011f\u0131 Osmanl\u0131 d\u00fcnyas\u0131n\u0131 \u00f6vmeye ve hukuk sistemini desteklemeye devam etmektedir: \u201cAyr\u0131ca, bizi utand\u0131racak \u015fekilde, T\u00fcrk hukukunun bir \u00e7ok hususu beni etkiledi. (Bu sistem) bizim hukuk sistemimize g\u00f6re daha iyi tasarlanm\u0131\u015f ve daha iyi uygulanmaktad\u0131r\u201d (Montagu 1993:108). Montagu ayr\u0131ca \u015fimdi \u0130ngilizce\u2019ye \u00e7evrilen \u00e7evirilerinin siyasal ve doktriner d\u00fc\u015fmanl\u0131kla yozla\u015ft\u0131r\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlad\u0131\u011f\u0131 Kur\u2019\u00e2n-\u0131 Ker\u00eem\u2019e olan \u00f6vg\u00fclerini tekrarlamaktad\u0131r. \u00d6nceki bir mektubunda \u0130slam\u00ee inan\u0131\u015fta cennetin kad\u0131nlara kapal\u0131 oldu\u011fu yanl\u0131\u015f fikrinin dedikodusunu yapan Montagu, bu mektubunda \u201cd\u00fcnyan\u0131n bize ait b\u00f6lgelerinde Muhammed\u2019in kad\u0131nlar\u0131 gelecekteki mutlu halde bir paya sahip olmaktan d\u0131\u015flad\u0131\u011f\u0131na ili\u015fkin yayg\u0131n bir inan\u0131\u015f bulunmas\u0131na kar\u015f\u0131n, bu inan\u0131\u015f kesinlikle yanl\u0131\u015ft\u0131r\u201d (Montagu 1993: 109). Montagu, biraz alayc\u0131 bir tarzda, i\u00e7inde kad\u0131nlar\u0131n kocalar\u0131ndan ayr\u0131ld\u0131\u011f\u0131 bir cenneti tarif etmekte ve \u015funu \u00f6nermektedir: \u201c(kad\u0131nlar\u0131n) b\u00fcy\u00fck \u00e7o\u011funlu\u011fu bundan ho\u015flanmayacaklar\u201d.\u00a0 Son olarak; Montagu kad\u0131nlar\u0131n \u201cdevlet i\u015flerinden\u201d yada \u201csava\u015f sorumluluklar\u0131ndan\u201d d\u0131\u015flanmas\u0131 konusunda, Osmanl\u0131 M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n\u0131n bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131na g\u00f6re Y\u00fcce Allah \u201ckad\u0131nlara bu g\u00f6revden daha az \u015ferefli olmayan ve hatta daha y\u00fcce olan insan \u0131rk\u0131n\u0131 \u00e7o\u011faltma g\u00f6revini vermi\u015ftir\u201d (Montagu 1993:110). Montagu, muhatab\u0131 Katolik rahibe kar\u015f\u0131, kilisenin \u00f6m\u00fcr boyu bekarl\u0131\u011fa ayr\u0131cal\u0131k tan\u0131mas\u0131na kar\u015f\u0131n, anneli\u011fe y\u00f6nelik bu \u00f6vg\u00fcyle kar\u015f\u0131l\u0131k verirken daha keskin bir dil kullanmaktad\u0131r.<\/p>\n
Bir ba\u015fka y\u00fcksek d\u00fczey Osmanl\u0131 kad\u0131n\u0131 olan, \u201cvefat etmi\u015f Osmanl\u0131 Sultan\u0131 (II.) Mustafa\u2019n\u0131n (1695-1703) ikballerinden Hafsa Sultan\u0131\u201d* (Montagu 1993:113) ziyaretini anlat\u0131rken, Montagu, Hafsa Sultan\u0131 fazilet timsali olarak sunmaktad\u0131r. Padi\u015fah\u2019\u0131n vefat\u0131ndan sonra \u201c(Hafsa Sultan) H\u0131ristiyan \u00e2leminde \u00e7ok az bilinen bir sadakatle kesintisiz bir matem i\u00e7inde ge\u00e7irmektedir\u201d (Montagu 1993:114). Hafsa Sultan, Montagu\u2019nun erkek seyahat yazarlar\u0131 taraf\u0131ndan anlat\u0131lan imparatorluk haremine ili\u015fkin bir \u00e7ok kli\u015feye meydan okumas\u0131n\u0131n do\u011frudan kayna\u011f\u0131 haline geldi. \u00d6rne\u011fin; \u201cHafsa Sultan beni, Padi\u015fah\u0131n bir mendil f\u0131rlatmas\u0131 \u00f6yk\u00fcs\u00fcn\u00fcn tamamen uydurma oldu\u011fu konusunda temin etti\u201d (Montagu 1993:116).\u00a0 Bir sonraki ziyaretinde bu kez \u201csevgili dostum g\u00fczel Fatima\u2019n\u0131n saray\u0131na\u201d gidiyordu (Montagu 1993:118). Bu kez Montagu daha \u00f6nce kendisinin dikkatle incelendi\u011fini anlatt\u0131\u011f\u0131 T\u00fcrk hamam\u0131 sahnesine tersinden bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 sergilemektedir. Bu kez Fatima \u201cSiz H\u0131ristiyan han\u0131mlar\u201d demi\u015fti kendisini bir melek kadar g\u00fczelle\u015ftiren g\u00fcl\u00fcmsemesiyle, \u2018vefas\u0131zl\u0131kla \u00fcnl\u00fcs\u00fcn\u00fcz. Bana Edirne\u2019de iken bir \u00e7ok g\u00fczel s\u00f6z s\u00f6ylediniz, ama sizi bir daha hi\u00e7 g\u00f6remedim\u201d. Bu iade-i ziyaret esnas\u0131nda Montagu \u2018dostunun dilini anlayabiliyordu\u2019 bu da onun i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 T\u00fcrk k\u00fclt\u00fcr\u00fc hakk\u0131nda ilk elden bilgi sahibi olmadaki kararl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131n bir g\u00f6stergesi idi (Montagu 1993:119).<\/p>\n
\u00d6nemli olan y\u00f6n\u00fc; Montagu Osmanl\u0131 k\u00fclt\u00fcr\u00fcn\u00fcn gittik\u00e7e daha bilin\u00e7li kat\u0131l\u0131mc\u0131s\u0131 haline geldik\u00e7e, kad\u0131nlar\u0131n stat\u00fcs\u00fcne ili\u015fkin ger\u00e7ekd\u0131\u015f\u0131 bi\u00e7imde idealle\u015ftirilmi\u015f sunumdan da ka\u00e7\u0131nmaya ba\u015flamas\u0131d\u0131r. \u00d6rne\u011fin; bir kad\u0131n cesedinin bulunmas\u0131 olay\u0131ndan s\u00f6z etmektedir: kad\u0131n \u201cyaln\u0131zca kaba bir \u00e7ar\u015fafa sar\u0131lm\u0131\u015f ve \u00e7\u0131plak halde bulundu. Birisi yan taraf\u0131nda, di\u011feri ise g\u00f6\u011fs\u00fcnde olmak \u00fczere iki b\u0131\u00e7ak yaras\u0131 vard\u0131\u201d. \u00d6rt\u00fcnme \u00e2deti y\u00fcz\u00fcnden \u201chi\u00e7bir kad\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fc\u201d yak\u0131n ailesi d\u0131\u015f\u0131nda tan\u0131nmad\u0131\u011f\u0131ndan, hi\u00e7 kimse kurban\u0131n kimli\u011fini te\u015fhis edememi\u015fti (Montagu 1993:135).\u00a0 Yine bu ihtiyatl\u0131 \u00f6yk\u00fc ile ayn\u0131 mektupta, Montagu M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n koca olarak H\u0131ristiyanlardan daha cazip oldu\u011funu g\u00f6steren bir \u00f6yk\u00fc anlatmaktad\u0131r: \u201cBir T\u00fcrk koca ile ya\u015fama tercihi yapan kaliteli bir H\u0131ristiyan kad\u0131n\u0131n\u0131 gayet iyi tan\u0131yorum.\u201d (Montagu 1993: 136). Bir T\u00fcrk amirali taraf\u0131ndan yakalanan bir \u0130spanyol kad\u0131n, ailesinin fidye \u00f6deyerek bir manast\u0131ra teslim edilmesi talebine kar\u015f\u0131n, \u015ferefini kurtarmak i\u00e7in amiralin kendisiyle evlenmesini istedi. Ayr\u0131ca mihr olarak \u00f6nemli bir miktar tutan b\u00fct\u00fcn fidyeyi talep etti. Montagu\u2019nun kaydetti\u011fi \u00fczere, Amiral \u201cfidyeyi ailesine iade etti ve kendi servetinden mihri \u00f6deyerek onunla evlendi. \u00dcstelik Montagu \u0130spanyol kad\u0131n\u0131n evlenme teklifi yapmas\u0131n\u0131n nedeninin yaln\u0131zca \u015ferefinin kurtar\u0131lmas\u0131 olmay\u0131p, \u201cy\u00fcksek d\u00fczey T\u00fcrkler aras\u0131nda s\u0131kl\u0131kla g\u00f6r\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc \u00fczere, amiralin c\u00f6mertli\u011finden etkilenmi\u015f olmas\u0131 oldu\u011fundan\u201d ku\u015fkulanmaktad\u0131r (Montagu 1993:137). Bu olay Montagu\u2019nun M\u00fcsl\u00fcman T\u00fcrk kad\u0131nlar\u0131na ve ayn\u0131 zamanda daha genel olarak Osmanl\u0131 k\u00fclt\u00fcr\u00fcne y\u00f6nelik bol ve sa\u011flam bilgilere dayanan \u00f6vg\u00fcs\u00fcn\u00fcn son g\u00f6stergesini olu\u015fturmaktad\u0131r. Daha sonraki mektuplarda Akdeniz\u2019e geri d\u00f6n\u00fc\u015f seyahati, orada d\u00f6vmeli Tunuslu kad\u0131nlara ili\u015fkin daha az c\u00f6mert g\u00f6zlemleri yer almaktad\u0131r. Bu kad\u0131nlar Montagu\u2019nun \u00f6vd\u00fc\u011f\u00fc elit T\u00fcrk kad\u0131nlar\u0131ndan daha koyu tenli idi. Yine de T\u00fcrkiye B\u00fcy\u00fckel\u00e7ili\u011fi mektuplar\u0131 bir b\u00fct\u00fcn olarak ele al\u0131nd\u0131\u011f\u0131nda, Montagu\u2019nun T\u00fcrk dilini \u00f6\u011frenme azmi, M\u00fcsl\u00fcman kad\u0131n ve erkeklerle sohbetleri ve m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011fu kadar \u0130slam dini hakk\u0131ndaki ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n\u0131n, Osmanl\u0131 \u00fclkesindeki k\u0131sa seyahatinin sonunda, g\u00fcn\u00fcm\u00fczde h\u00e2l\u00e2 H\u0131ristiyan-M\u00fcsl\u00fcman diyalogunu zorla\u015ft\u0131ran temel yanl\u0131\u015flar\u0131 \u00e7\u00fcr\u00fcten bir belgeyi ortaya \u00e7\u0131kard\u0131.<\/p>\n