G\u00fclen Hareketi’nin kapsam alan\u0131n\u0131 tahmin etmek zordur, ama T\u00fcrk takip\u00e7ilerinin say\u0131s\u0131n\u0131n milyonlar\u0131 a\u015ft\u0131\u011f\u0131 tahmin edilmektedir. T\u00fcrk toplumunun en aktif ve \u00fcretken \u00fcyelerinden baz\u0131lar\u0131 bu Harekete mensupturlar. Bunlar\u0131n \u00f6nemli bir k\u0131sm\u0131 G\u00fclen’in hem geleneksel \u0130sl\u00e2m\u00ee de\u011ferlere olan ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan, hem de serbest piyasay\u0131 savunan g\u00f6r\u00fc\u015flerinden memnun olan i\u015fadamlar\u0131d\u0131r. Yal\u0131n bir ifadeyle, onlar (asl\u0131nda) askeri ve b\u00fcrokratik kurumlar\u0131n sald\u0131rgan sek\u00fclerizm anlay\u0131\u015f\u0131na, yolsuzlu\u011fa ve a\u015f\u0131r\u0131 b\u00fcrokratik d\u00fczenlemelere ki bu uygulamalar Atat\u00fcrk’\u00fcn haleflerinin ay\u0131rt edici \u00f6zelli\u011fi oldu tepki g\u00f6stermektedirler. Hareketin e\u011fitsel ve pro mosyonal etkinliklerinin maddi kayna\u011f\u0131n\u0131n b\u00fcy\u00fck bir b\u00f6l\u00fcm\u00fc bu i\u015fadam\u0131\/esnaf gurubu taraf\u0131ndan sa\u011flanmaktad\u0131r.<\/p>\n
Filizlenen e\u011fitimli s\u0131n\u0131f ise, hareketin di\u011fer \u00f6nemli k\u0131sm\u0131n\u0131 te\u015fkil etmektedir. Bu kategoriye d\u00e2hil olan destek\u00e7iler hem \u0130sl\u00e2m\u00ee kimliklerini korumak, hem de Bat\u0131l\u0131 emsalleriyle profesyonel de\u011fer ve i\u015fbirli\u011fi ba\u011flar\u0131n\u0131 korumak arzusundad\u0131rlar (Hendirck 2006). Bu grubun g\u00f6ze \u00e7arpan alt k\u00fcmesi diyebilece\u011fimiz \u00fcniversite\u00a0 \u00f6\u011frencileri de Hareketi bir b\u00fct\u00fcn olarak canl\u0131 tutan enerjinin \u00e7o\u011funu \u00fcretmektedir.<\/p>\n
Hareketin \u00f6z\u00fcn\u00fc i\u015fadamlar\u0131 ve \u00f6\u011frenciler olu\u015ftursa da, G\u00fclen daha geni\u015f bir kesime hitap etmektedir. O \u00f6zellikle sofistike bir T\u00fcrk kimli\u011fi anlay\u0131\u015f\u0131n\u0131 destekleyerek, bu kimli\u011fin Anadolu \u00f6ncesi zamanda yo\u011fruldu\u011funu ve Osmanl\u0131lar taraf\u0131ndan geli\u015ftirilerek \u00e7ok uluslu ve \u00e7ok k\u00fclt\u00fcrl\u00fc ola\u011fan\u00fcst\u00fc kozmopolit bir medeniyete d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc iddia eder. Etnik gururu ok\u015fayan; ama dar milliyet\u00e7i tan\u0131mdan ka\u00e7\u0131nan bu yorum\u00a0 bir\u00e7ok T\u00fcrk’\u00fcn ilgisini cezbetmektedir. \u0130laveten, G\u00fclen ter\u00f6r\u00fcn kullan\u0131lmas\u0131na kar\u015f\u0131 da sert bir tav\u0131r sergilemektedir;\u00a0 \u0130sl\u00e2m\u00ee a\u015f\u0131r\u0131l\u0131\u011fa ve laik cumhuriyete sempati duymayan T\u00fcrkler, G\u00fclen’in konumunu daha cazip bulmaktad\u0131r.<\/p>\n
Bu makale, Transformasyonal Liderlik kuram\u0131n\u0131 kullanarak G\u00fclen’in kendi ismini ta\u015f\u0131yan Harekete olan etkisini analiz etmektedir. Biz bunun de\u011ferli bir bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 oldu\u011funa inan\u0131yoruz. G\u00fclen’in \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131 bu kuramsal \u00e7er\u00e7eveye yerle\u015ftirmek onun liderlik tarz\u0131n\u0131 \u00f6n plana \u00e7\u0131karmakta; onun \u015fa\u015f\u0131rtan ba\u015far\u0131s\u0131n\u0131n arkas\u0131ndaki sebeplere vukufiyet sa\u011flamakta ve Hareketin gelece\u011fi konusunda daha iyi bir tahminde bulunmam\u0131za izin vermektedir.<\/p>\n
Liderlik halk\u0131n hayat\u0131n\u0131 geli\u015ftirip iyile\u015ftirmek i\u00e7in bir organizasyonda veya bir sosyal sistemde de\u011fi\u015fiklik yapmay\u0131 ama\u00e7layan faaliyet olarak tan\u0131mlan\u0131r.\u00a0 Transformasyonal Liderlik kavram\u0131 ilk olarak James MacGregor Burns\u00a0 taraf\u0131ndan yeni ufuklar a\u00e7an Liderlik (Leadership) adl\u0131 eseriyle literat\u00fcre girmi\u015ftir. Burns’a g\u00f6re Transformasyonal Liderlik, taraftarlar\u0131n tav\u0131r, inan\u00e7 ve davran\u0131\u015flar\u0131nda “d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcmsel” bir etkiye sahip olan liderliktir. Burns, Transformasyonal Liderli\u011fi, daha yayg\u0131n olan ve ge\u00e7mi\u015fteki ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n ve e\u011fitimlerin ana konusunu te\u015fkil eden Transaksiyonal Liderlikle kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131r\u0131r. Transaksiyonal Liderlik taraftarlar\u0131 etkileme ve motive etme hususunda anahtar mekanizma olarak de\u011fi\u015fime, kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 i\u015fleme ve gayret i\u00e7in \u00f6d\u00fcllendirme unsurlar\u0131na vurgu yapar; \u00f6rne\u011fin, daha fazla gayrete daha fazla \u00f6demek gibi. Transformasyonal Liderlikle Transaksiyonal Liderlik aras\u0131ndaki fark liderlerle takip\u00e7ilerinin birbirine ne teklif etti\u011fidir.\u00a0 Transformasyonal liderin d\u00e2hili, harici ve ili\u015fki ba\u011flam l\u0131 davran\u0131\u015f\u0131 taraftarlar\u0131n kendi i\u00e7 motivasyonuyla ileti\u015fim kurar.<\/p>\n
\u0130yi Transaksiyonal liderler elde olan\u0131 idare eden; m\u00fctevaz\u0131 hedeflere do\u011fru s\u0131n\u0131rl\u0131 bir ilerleme g\u00f6steren ve verilen kaynaklar\u0131 en iyi \u015fekilde de\u011ferlendiren y\u00f6neticilerdir. Di\u011fer taraftan, Burns’un Transformasyonal olarak tan\u0131mlad\u0131\u011f\u0131 liderler, \u00f6\u011fretici bir role sahiptirler. Onlara moral verir, cesaretlendirir, motive eder, de\u011ferleri belirler, vizyon \u00f6nerir ve yarat\u0131c\u0131 bir \u015fekilde reforma ve ara s\u0131ra ola\u011fand\u0131\u015f\u0131 f\u0131rsatlarda ve zorluklarda devrimsel geli\u015fmelere sebep olurlar.<\/p>\n
Burns bir siyaset bilimcisi ve ba\u015fkanl\u0131k biyografi yazar\u0131 olup, yazd\u0131\u011f\u0131 Franklin D. Roosevelt’in biyografisiyle Puliteer Prize ve National Book Award (Ulusal Kitap \u00d6d\u00fcl\u00fc) gibi \u00f6d\u00fcllere sahiptir. E\u011fitiminden dolay\u0131 Burns’un asil \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131, A.B.D. ba\u015f kanlar\u0131n\u0131n liderlik tarzlar\u0131na yo\u011funla\u015farak, siyasi ba\u011flamadaki liderli\u011fi inceler. Bernard Bass ve meslekta\u015flar\u0131 (Bass, 1985) Burns’un Transformasyonal Liderlik d\u00fc\u015f\u00fcncesini geni\u015fleterek siyasi alandan organizasyonsal ba\u011flama uyarlam\u0131\u015flard\u0131r. Bass Transaksiyonal liderlerin “genellikle performans\u0131n nicelik ve niteli\u011finin nas\u0131l art\u0131r\u0131laca\u011f\u0131; bir hedefin di\u011feriyle nas\u0131l de\u011fi\u015ftirilebilece\u011fi; belirli baz\u0131 faaliyetlere olan direncin nas\u0131l azaltabilece\u011fi ve kararlar\u0131n nas\u0131l uygulanaca\u011f\u0131 gibi hususlarla ilgilendi\u011fini”\u00a0 ileri s\u00fcrer. \u00d6te taraftan, Transformasyonal liderler;<\/p>\n
“… bilin\u00e7li meslekta\u015flar, ast elemanlar, takip\u00e7iler, m\u00fc\u015fteriler ve aboneler yeti\u015ftirmeye te\u015febb\u00fcs eder ve bunda ba\u015far\u0131l\u0131 olurlar. Bu y\u00fcksek fark\u0131ndal\u0131k, vizyon sahibi, \u00f6zg\u00fcveni olan ve zaman\u0131n h\u00e2kim d\u00fc\u015f\u00fcncelerine g\u00f6re kabul edileni de\u011fil, neyi do\u011fru ve iyi g\u00f6r\u00fcyorsa onu ba\u015far\u0131l\u0131 bir \u015fekilde savunan sa\u011flam y\u00fcre\u011fe sahip bir lider gerektirir.” <\/strong><\/p>\n Bu Transformasyonal liderlerin etkisi genellikle dramatik zihinsel ve duygusal de\u011fi\u015fimler a\u00e7\u0131s\u0131ndan ele al\u0131n\u0131r. \u00d6rne\u011fin Bass, Transformasyonal liderlerin yo\u011fun duygular\u0131 uyand\u0131rd\u0131\u011f\u0131n\u0131 s\u00f6yler;<\/p>\n “Onlar ilham verici olup beklentileri y\u00fckseltir, heyecan yarat\u0131rlar” (Bass 1985:10). Transformasyonal liderler k\u0131sa vadeli hesaplar\u0131 a\u015fan hedef g\u00f6sterir ve y\u00fcksek seviyede ruhi arzulara odaklan\u0131rlar. Bu da takip\u00e7ilerin liderlerinin arzusuyla \u00f6zde\u015fle\u015fmelerine sebep olur. Ama Transformasyonal bir liderin, takip\u00e7ilerinin ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131, \u00f6zellikle y\u00fcksek seviyede olan ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131 sezgisel olarak anlamas\u0131 ve onlar\u0131n bu arzular\u0131na hitap eden ileti\u015fimi kullanmas\u0131 gerekir. Transformasyonal bir lider i\u00e7in ileti\u015fim yetene\u011fi, \u00f6zellikle dramatik ve ilham verici dil, hayati \u00f6neme sahiptir. Bass “liderin ikna edici hitabetinin yan\u0131nda semboller kullan\u0131p, i\u015flerin daha iyi oldu\u011fu bir vizyon yaratmas\u0131n\u0131n ekstra gayrete sebep oldu\u011funu.”\u00a0 ifade eder. Transformasyonal liderler \u00e7e\u015fitli ifade bi\u00e7imleri kullanarak, ortak kimli\u011fi di\u011ferlerine aktarmak i\u00e7in m\u00fcmk\u00fcn olan b\u00fct\u00fcn ileti\u015fim yollar\u0131ndan tam olarak istifade etmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar. Mesela, metaforlar, te\u015fbihler kullan\u0131r; \u00f6rnekler verir, hik\u00e2ye anlat\u0131r ve anekdotlarla ili\u015fkilendirir; s\u00f6zl\u00fc resim \u00e7izerler; al\u0131nt\u0131lar sunar ve sloganlar\u0131 dile getirirler.” <\/strong><\/p>\n Transformasyonal Liderli\u011fin ba\u015fka bir \u00f6zelli\u011fi de “vizyonun” net bir \u015fekilde ifade edilmesidir. Transformasyonal lider, takip\u00e7ilerinin ilgi ve enerjilerini yo\u011funla\u015ft\u0131rmak ve grubun hedeflerine sadakat in\u015fa etmek i\u00e7in ilgi uyand\u0131ran belagatli bir vizyon kullan\u0131r.\u00a0 Bass\u00a0 s\u0131k s\u0131k Transformasyonal Liderli\u011fi daha iyi bir d\u00fcnya vizyonunun ifadesine ki bu G\u00fclen’in ustaca yapt\u0131\u011f\u0131 bir \u015feydir, denk tutar. Transformasyonal liderler risk almak, hedef belirlemek, y\u00fcksek beklentiler, kolektif kimlik vurgusu, \u0131srarc\u0131l\u0131k ve vizyon sahibi olmak gibi \u00f6zelliklerle karakterize edilmektedir. Transformasyonal liderin esas rol\u00fc vizyonunu kullan\u0131p takip\u00e7ilerini de\u011fi\u015ftirmek i\u00e7in onlara anlam ve semboller yaratmakt\u0131r.<\/p>\n Takip\u00e7iler \u00fczerindeki g\u00fc\u00e7l\u00fc etkisinden dolay\u0131, Transformasyonal Liderlikte potansiyel bir suiistimal s\u00f6z konusu olabilir.\u00a0 Fakat Bass\u00a0 bu ele\u015ftiriye samimi Transformasyonal Liderli\u011fi \u00fc\u00e7 prensip \u00fczerine oturtarak cevap vermektedir:<\/p>\n 1) Ahlaki karakter;<\/p>\n 2) Etik de\u011ferler ve<\/p>\n 3) Etik tercihlerin ahlaki s\u00fcre\u00e7leri.<\/p>\n Bizim de birazdan g\u00f6sterece\u011fimiz gibi, G\u00fclen bu \u00fc\u00e7 \u015fart\u0131 net olarak kar\u015f\u0131lamaktad\u0131r.<\/p>\n Bass, Transformasyonal Liderli\u011fi d\u00f6rt boyuta ay\u0131r\u0131r:<\/p>\n 1) \u0130dealle\u015ftirilen etki<\/p>\n 2) \u0130lham veren motivasyon<\/p>\n 3) Entelekt\u00fcel uyar\u0131m,<\/p>\n 4) Bireysel ilgi.<\/p>\n Biz bunlar\u0131n her birini detayl\u0131 bir \u015fekilde ele al\u0131p G\u00fclen’in gayretlerini bu d\u00f6rt boyutla e\u015fle\u015ftirece\u011fiz. Biz onun liderli\u011finin bu r\u00fck\u00fcnlerin hepsini tam olarak ifade etti\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyoruz.<\/p>\n Bu boyutlar\u0131n ilki \u0130dealle\u015ftirilen etki. Van Eeden’e g\u00f6re:<\/p>\n ‘\u0130dealle\u015ftirilen etki, takip\u00e7ilerin lidere olan sayg\u0131s\u0131, hayranl\u0131\u011f\u0131, g\u00fcveni, onun davran\u0131\u015flar\u0131n\u0131 taklit etmesi, liderin de\u011ferlerini \u00fcst\u00fcne almas\u0131 ve kendini liderin vizyonuna adamas\u0131 ve bu anlamda fedak\u00e2rl\u0131kta bulunmas\u0131 anlam\u0131na gelmektedir. Lider tam bir adanm\u0131\u015fl\u0131k, kuvvetli bir ama\u00e7l\u0131l\u0131k ve temsil etti\u011fi grubun hedef ve faaliyetlerinde sebat ve \u00f6zg\u00fcven sergileyerek hem grubun ba\u015far\u0131s\u0131n\u0131 temin eder, hem de takip\u00e7ilerine yetki ve sahip olma \u015fuuru verir. Hem ahlaki hem de etik davran\u0131r’<\/p>\n Bu noktada idealle\u015ftirilen etki ile karizmay\u0131 birbirinden ay\u0131rmam\u0131z \u00f6nemlidir. Transformasyonal Liderlikle karizmatik liderli\u011fin \u00e7ok ortak y\u00f6n\u00fc vard\u0131r ve birbirini \u00f6nemli a\u00e7\u0131lardan tamamlarlar. Bu kavramlar genellikle birbirinin yerine kullan\u0131l\u0131r ama \u00f6nemli farkl\u0131l\u0131klar vard\u0131r. Benlik \u015femas\u0131 veya benlik hakk\u0131nda zihinsel genelleme bak\u0131m\u0131ndan Transformasyonal lider m\u00fctekabiliyete m\u00fcsade eder, ama karizmatik liderin g\u00fc\u00e7 ve kontrole a\u015f\u0131r\u0131 ihtiyac\u0131 vard\u0131r ve m\u00fctekabiliyeti uygun bulmaz. Ba\u015far\u0131 alg\u0131lamas\u0131nda da farkl\u0131l\u0131k vard\u0131r; Transformasyonal lider kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 cesaretlendirmeye ve uyar\u0131lmaya de\u011fer verirken, karizmatik bir lider de\u011fer vermez. Belki de en \u00f6nemli fark g\u00fc\u00e7 oryantasyonunda ortaya \u00e7\u0131kmaktad\u0131r; Transformasyonal bir lider iktidar\u0131 payla\u015f\u0131r ve g\u00fc\u00e7lerin birle\u015ftirilmesine inan\u0131r. Ama karizmatik bir lider ki\u015fisel g\u00fcc\u00fc arzular ve iktidar\u0131n\u0131 \u015fahsi \u00f6zelliklerine ve ikna yetene\u011fine dayand\u0131r\u0131r. Bu fark, organizasyonun ba\u015far\u0131s\u0131nda \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir etkiye sahiptir. \u00d6rne\u011fin, Transformasyonal bir lider taraf\u0131ndan idare edilen organizasyonda halef konusu problem de\u011fildir; ama karizmatik liderler taraf\u0131ndan idare edilen organizasyonlar lider olmay\u0131nca genellikle bocalar ve ba\u015far\u0131s\u0131z olur.<\/p>\n Takip\u00e7ilerine yetki ve sahiplenme \u015fuuru a\u015f\u0131layarak G\u00fclen idealle\u015ftirilen etkinin anahtar bir r\u00fckn\u00fcn\u00fc yerine getiriyor. Bu Hareketin yap\u0131s\u0131n\u0131 ve i\u015fleyi\u015fini anlatan a\u015fa\u011f\u0131daki paragraf\u0131n da i\u015faret etti\u011fi gibi, G\u00fclen kesinlikle g\u00fcc\u00fc payla\u015fan ve g\u00fcc\u00fcn birle\u015ftirilmesine inanan biridir;<\/p>\n Transformasyonal bir lider karizma sahibi olmak zorunda de\u011fildir ve olmamal\u0131d\u0131r da. Transformasyonal liderlerle \u00f6zde\u015fle\u015fmede karizman\u0131n rol\u00fc ne olabilir ki? Transformasyonal Liderlik kuram\u0131 liderini de\u011fi\u015fimin etkeni olmas\u0131 \u00f6zelli\u011fi \u00fczerine odaklansa da liderin karizmas\u0131 Transformasyonal Liderli\u011fin belirleyici bir \u00f6zelli\u011fi de\u011fildir. Gere\u011finden fazla b\u00fcy\u00fck g\u00f6r\u00fcnme ihtiyac\u0131, kendini abartma ya da karizmayla bir stat\u00fc elde etmek i\u00e7in kendiyle ba\u015fkalar\u0131 aras\u0131na mesafe koymak Transformasyonal bir liderin \u00f6zelli\u011fi de\u011fildir. Transformasyonal liderlerin tasvirinde ki\u015fili\u011fin karizmatik y\u00f6n\u00fc asla temel odak noktas\u0131 olmaz. Mother Teresa ve Gandi de\u011fi\u015fime \u00f6rnek olu\u015fturan Transformasyonal lider olarak tan\u0131n\u0131rlar, ama onlar Max Weber ve di\u011ferlerinin anlad\u0131\u011f\u0131 \u015fekliyle ‘Karizmatiklik’ kriterlerine uyan ki\u015filer de\u011fillerdir. Kendini b\u00fcy\u00fck ve \u00f6nemli g\u00f6rme, iktidar h\u0131rs\u0131, yak\u0131n ili\u015fki ihtiyac\u0131 karizmatik liderlerde merkezi bir konumdad\u0131r. \u0130ktidar h\u0131rs\u0131 ve h\u00fckmetme arzusu a\u00e7\u0131s\u0131ndan bak\u0131ld\u0131\u011f\u0131nda, Gandi, Mandela ve Mother Teresa belki eksik say\u0131labilir, \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar zaten karizma tik de\u011fil, Transformasyonal liderlerdir.<\/p>\n G\u00fclen’in z\u00fchd hayat\u0131 ve di\u011fergaml\u0131\u011f\u0131 onu ayn\u0131 gruba d\u00e2hil etmektedir. Onun m\u00fctevaz\u0131l\u0131\u011f\u0131 (isar, ihl\u00e2s, ba\u015fkalar\u0131n\u0131 kendine tercih etmesi), kendini geri planda tutmas\u0131 ve \u00f6rnek liderli\u011fi takip\u00e7ilerini cezb ve motive eden temel fakt\u00f6rlerdir. Dostlar\u0131n\u0131n g\u00f6zlemledi\u011fi gibi; G\u00fclen d\u00fcnyevi varl\u0131\u011fa pek ra\u011fbet etmeyen, m\u00fctevaz\u0131 bir ge\u00e7mi\u015fi olan se\u00e7kin bir \u00e2limdir. Bir Allah adam\u0131, bir vaiz, bir kanaat \u00f6nderi ki\u015fili\u011fiyle ve z\u00fchd ve derin bilgisiyle, bir vaiz\/\u00f6\u011fretmen ve yazar olarak o kendisini olduk\u00e7a tatmin edebilecek bir kariyer sahibi olabilirdi. Ama o bunun yerine, b\u00fct\u00fcn gayretini kitleleri kaliteli e\u011fitime yat\u0131r\u0131m yapmaya te\u015fvik etme u\u011fruna sarf ederek, \u00f6rnek ya\u015fam\u0131yla da buna \u00f6nc\u00fcl\u00fck etmektedir.<\/p>\n G\u00fclen i\u00e7in somut prati\u011fe d\u00f6n\u00fc\u015fen gayret ve giri\u015fimler istek ve iddialardan daha \u00e7ok \u00f6nemlidir. G\u00fclen Hareketi’ni yak\u0131ndan analiz eden M. Hakan Yavuz, ‘G\u00fclen’e g\u00f6re etik bir toplum in\u015fa etmenin yolu okullarda din ve ahlak dersleri vermek de\u011fil, bir \u00f6\u011fretmen, bir polis, bir i\u015fadam\u0131 ve gazeteci olarak ki\u015finin kendi hayat\u0131nda temsil olarak bilinen iyi bir \u00f6rnek olmas\u0131’ ger\u00e7e\u011fini not eder.<\/p>\n G\u00fclen uzun bir s\u00fcredir, k\u0131smen de\u011fer kaynakl\u0131 e\u011fitim ad\u0131na t\u00fckenmez \u00e7abas\u0131ndan dolay\u0131, \u00f6nemli bir M\u00fcsl\u00fcman d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr olarak \u00fcn yapm\u0131\u015ft\u0131r. Yak\u0131n bir ge\u00e7mi\u015fte, onun bu m\u00fcmtaz konumu Washington merkezli Uluslararas\u0131 Bar\u0131\u015f\u0131 destekleyen Carnegie Vakf\u0131’n\u0131n uluslararas\u0131 konular\u0131n ara\u015ft\u0131rma ve analizinde uzmanla\u015fm\u0131\u015f yay\u0131n organ\u0131 olan Foreign Policy dergisi taraf\u0131ndan tasdik ve takdir edilmi\u015ftir. Derginin May\u0131s\/Haziran 2008 say\u0131s\u0131 G\u00fclen’i d\u00fcnyan\u0131n \u00f6nde gelen liderlerinden biri olarak tan\u0131d\u0131 ve d\u00fcnyan\u0131n ilk y\u00fcz entelekt\u00fcelinin listesini yay\u0131nlad\u0131ktan sonra, okurlar\u0131ndan bu listeden ilk yirmi ismi se\u00e7melerini istedi. Oylamada G\u00fclen listedeki herkesten daha fazla oyu alarak d\u00fcnyan\u0131n en \u00f6nde gelen entelekt\u00fceli olarak onurland\u0131r\u0131ld\u0131.<\/p>\n Bu prestijli tan\u0131nmaya ve takdire ek olarak, G\u00fclen’e d\u00fcnya bas\u0131n\u0131ndan da olumlu bir ilgi g\u00f6sterilmektedir. \u00d6rne\u011fin, sadece ge\u00e7en iki y\u0131l i\u00e7erisinde New York Times; Forbes Dergisi; International Herald Tribune; Journal of Middle East Women’s Studies; The Economist; U.S. News and World Report; The Irish Times; The Muslin World ve Middle East Journal gibi \u00e7e\u015fitli gazete, dergi ve b\u00fcltenler onun hakk\u0131nda olumlu haberler yapt\u0131.<\/p>\n Vizyon, idealle\u015fen etkinin \u00f6nemli tamamlay\u0131c\u0131 bir par\u00e7as\u0131d\u0131r ve G\u00fclen’in vizyonu \u00e7ok nettir. O toplumun e\u011fitim yoluyla, yani T\u00fcrk tarihine, geleneklerine ve halk\u0131n hislerine duyarl\u0131 bir se\u00e7kin z\u00fcmrenin \u00f6\u011fretmenli\u011fiyle zihniyet de\u011fi\u015ftirmesine inanmaktad\u0131r. Onun program\u0131 “alt\u0131n nesil”<\/strong> olarak bilinen bu elit z\u00fcmreyi ger\u00e7ekle\u015ftirmeyi hedeflemektedir. G\u00fclen’in ahlaki ve etik davran\u0131\u015f\u0131 hayranlar\u0131 taraf\u0131ndan d\u00fcnya genelinde takdir edilmekte ve o Papa John Paul II; New York kardinali John O’Connor, AntiDefamation League’in (Irki ve dini ayr\u0131mc\u0131l\u0131k ve tahkire kar\u015f\u0131 bir organizasyon) \u00f6nceki ba\u015fkan\u0131 Leon Levy; Vatikan’\u0131n T\u00fcrkiye El\u00e7isi; T\u00fcrk Ortodoks Kilisesi Patri\u011fi; T\u00fcrkErmeni toplumu Patri\u011fi ve T\u00fcrkYahudi toplumu Hahamba\u015f\u0131 gibi sayg\u0131n liderler taraf\u0131ndan olumlu bir \u015fekilde kar\u015f\u0131lanmaktad\u0131r.<\/p>\n G\u00fclen’in halen ya\u015f\u0131yor olmas\u0131ndan dolay\u0131, onun hayat\u0131 ve \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131 ge\u00e7mi\u015ften g\u00fcn\u00fcm\u00fcze b\u00fct\u00fcnc\u00fcl bir \u015fekilde ele alan tam bir biyografi hen\u00fcz mevcut de\u011fildir. Fakat “G\u00fclen’e kendi \u00e7evresinden \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir sayg\u0131 g\u00f6sterildi\u011fi tart\u0131\u015fmas\u0131z bir ger\u00e7ektir, takip\u00e7ilerinin ona ‘Hocaefendi’ unvan\u0131 vermesi bu sayg\u0131y\u0131 ispatlamaktad\u0131r.”<\/p>\n Onun, M\u00fcsl\u00fcman olsun ya da olmas\u0131n, bir\u00e7ok insani etkileyebilmesi dini samimiyeti ve ki\u015fisel takvas\u0131yla a\u00e7\u0131klanabilir. \u0130sl\u00e2m\u00ee muhalifleri taraf\u0131ndan ele\u015ftirilince, \u0130sl\u00e2m\u00ee ilimlerdeki ehliyetine i\u015faret ederek onlara olduk\u00e7a pragmatik, tipik bir Sufi tarzda cevap vermekte ve Kur’\u00e2n ve S\u00fcnnet’e sars\u0131lmaz bir sadakat sergilemektedir.\u00a0 Onun bu a\u015fik\u00e2r orijinalli\u011fi kendisine ve temsil etti\u011fi harekete sa\u011flam derecede bir sayg\u0131 ve g\u00fcvenirlik kazand\u0131rmaktad\u0131r.<\/p>\n G\u00fclen’in muhafazak\u00e2r ve dindar karizmatik ki\u015fili\u011fi hem kendisinin hem de hareketin bazen teoride olmasa da pratikte daha liberal olmas\u0131na m\u00fcsade etmektedir. Hareketin muhafazak\u00e2r imaj\u0131 devletin reformcu s\u00f6ylemi taraf\u0131ndan asla ula\u015f\u0131lamayacak halka, \u0130sl\u00e2m\u00ee m\u00fccadelenin yeni bir \u015fekline d\u00e2hil olma f\u0131rsat\u0131 vermektedir. Dahas\u0131, hareketin uygulamas\u0131, ba\u015fka \u0130sl\u00e2m\u00ee gruplar\u0131n asla ula\u015famayaca\u011f\u0131 insanlar\u0131n cemaatin faaliyetlerine kat\u0131lmas\u0131na da izin vermektedir.<\/p>\n G\u00fclen, genellikle entelekt\u00fcel cesaretinden dolay\u0131 oldu\u011fu gibi, ahlaki ve etik davran\u0131\u015flar\u0131ndan dolay\u0131 da sayg\u0131 g\u00f6rmektedir. Rice \u00dcniversitesi’nden Dr. Jill Carrol yak\u0131n ge\u00e7mi\u015fte yazd\u0131\u011f\u0131, i\u00e7inde G\u00fclen ve d\u00fcnyan\u0131n en b\u00fcy\u00fck be\u015f d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcr\u00fc aras\u0131ndaki ge\u00e7en diyaloga yer verdi\u011fi kitab\u0131nda, G\u00fclen’in onu nas\u0131l derinden etkiledi\u011fini \u015f\u00f6yle ifade etmektedir:<\/p>\n “O’nun d\u00fc\u015f\u00fcncelerinden ilham ald\u0131m ve onunla bulu\u015ftuktan sonra, neden onun nerdeyse \u00fc\u00e7 ku\u015fak T\u00fcrk erkek ve kad\u0131nlar\u0131na yeni bir d\u00fcnya yaratmak i\u00e7in ilham verdi\u011fini g\u00f6rebiliyorum. O derin bir maneviyat, samimiyet ve merhamet insanidir; hem yaz\u0131lar\u0131 hem de ki\u015fili\u011fi bunun alametleriyle doludur. Ben, G\u00fclen’in d\u00fc\u015f\u00fcncelerini Kant, Plato, Konficyus, Mill ve Sartre’\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcnceleriyle e\u015fle\u015ftirdim, \u00e7\u00fcnk\u00fc ben G\u00fclen’in onlarla, onlar\u0131n da G\u00fclen’le m\u00fczakereye lay\u0131k oldu\u011funa inan\u0131yorum. Ben onlar\u0131n hepsini derin bilgileriyle insan varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n en acil ve en baki sorular\u0131yla ilgilenen ve zor problemleri b\u00fct\u00fcn benlikleriyle d\u00fcr\u00fcst\u00e7e g\u00f6\u011f\u00fcsleyen karamsarl\u0131\u011fa (sinizme) d\u00fc\u015fmemi\u015f insanlar olarak yorumluyorum.”<\/p>\n K\u0131saca, G\u00fclen, Van Eeden’in \u00f6ne s\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fc idealle\u015ftirilmi\u015f etkinin bile\u015fenlerini aksettirmektedir. O kendini takip edenlerin hem hayranl\u0131\u011f\u0131n\u0131 hem de g\u00fcvenini kazanm\u0131\u015f biridir. Bu takip\u00e7iler G\u00fclen’in vizyonuyla motive olup, onun \u00f6\u011fretilerinden, ki\u015fisel takvas\u0131ndan ve m\u00fctevaz\u0131l\u0131\u011f\u0131ndan ilham almaktad\u0131rlar. Buna ilaveten, G\u00fclen’in \u00fcn\u00fc T\u00fcrkiye s\u0131n\u0131rlar\u0131n\u0131 a\u015fmaktad\u0131r ki bu Hareketin gelece\u011fine dair hayra i\u015faret eden bir geli\u015fme olarak de\u011ferlendirilmelidir.<\/p>\n Transformasyonal Liderli\u011fin ikinci temel r\u00fckn\u00fc ilham verici motivasyondur. Bu, liderin gelece\u011fin vizyonunu yaratmaktaki co\u015fku ve optimizmine i\u015faret etmektedir. B\u00f6ylece takip\u00e7iler aras\u0131nda da benzer hisler uyand\u0131r\u0131l\u0131r. Lider davaya kendini adam\u0131\u015f olarak g\u00f6r\u00fcl\u00fcr; \u00f6zel hedefler ve beklentiler \u00e7ok net bir \u015fekilde ifade edilir ve takip\u00e7ilerin bu beklentileri elde etme becerisine itimat sergilenir.<\/p>\n G\u00fclen hayalini kurdu\u011fu “Alt\u0131n Nesil” vizyonunu net ve \u015fiirsel bir ifadeyle \u015f\u00f6yle anlatmaktad\u0131r:<\/p>\n “Evet, muh\u00e2kemesizlerin, ak\u0131ls\u0131zlar\u0131n ve fanteziler arkas\u0131nda y\u00fczergezer y\u0131\u011f\u0131nlar\u0131n i\u00e7inden, \u00e7a\u011f\u0131n, d\u00fc\u015f\u00fcnen, muhakeme eden, ak\u0131l kadar tecr\u00fcbeye, tecr\u00fcbe kadar akla ve ikisi kadar da ilhama ve vicdana inanan, g\u00fcvenen yepyeni bir insan do\u011facakt\u0131r.. her \u015feyiyle m\u00fckemmelin pe\u015finde, heptenci, d\u00fcny\u00e2 ve ukb\u00e2 muv\u00e2zenesiyle kanatl\u0131, kalb ve kafa izdivac\u0131na muvaffak olmu\u015f yepyeni bir insan. Elbette ki bu yeni insan\u0131n do\u011fumu \u00e7ok kolay ve rahat olmayacakt\u0131r. Her do\u011fum gibi onun da sanc\u0131s\u0131, sars\u0131nt\u0131s\u0131, s\u0131k\u0131nt\u0131s\u0131 olacakt\u0131r. Ama mevsimi gelince, bu m\u00fcbarek vel\u00e2det mutlaka ger\u00e7ekle\u015fecek ve bu ayy\u00fczl\u00fc nesil H\u0131z\u0131r gibi birdenbire aram\u0131zda belirecektir. S\u0131k\u0131\u015fm\u0131\u015f ve \u00fcst \u00fcste binmi\u015f bulutlar aras\u0131ndan rahmetin s\u00fcz\u00fcl\u00fcp geldi\u011fi, arz\u0131n derinliklerinden sular\u0131n f\u0131\u015fk\u0131r\u0131p yery\u00fcz\u00fcne \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131, kar\u0131n buzun \u00e7\u00f6z\u00fcld\u00fc\u011f\u00fc yerlerde kar \u00e7i\u00e7eklerinin her yan\u0131 sard\u0131\u011f\u0131 ve \u015febnemlerin s\u0131\u00e7ray\u0131p yapraklara taht kurdu\u011fu gibi, bu yeni insan da belki bug\u00fcn belki de yar\u0131n, ama mutlaka gelecek…” <\/strong><\/p>\n G\u00fclen, “modern d\u00fcnyada ba\u015fkalar\u0131na kendi fikrini kabul ettirmenin tek yolu iknad\u0131r”<\/strong> der. Ona g\u00f6re, \u015fiddete ba\u015fvurmak asl\u0131nda fikren iflas etmenin bir g\u00f6stergesidir. \u0130nsanlar daima kendi de\u011ferlerini ya\u015famada ve manevi dini de\u011ferlerini ifade etmede h\u00fcr olmay\u0131 talep edeceklerdir.<\/p>\n \u0130lham verici motivasyon yetene\u011fine sahip liderler takip\u00e7ilerini y\u00fcksek standartlarla zorlar, gelecek hedeflere dair \u00fcmit verir ve eldeki mevcut g\u00f6reve bir anlam kazand\u0131r\u0131r. Takip\u00e7iler e\u011fer bir davran\u0131\u015f i\u00e7in motive ediliyorsa g\u00fc\u00e7l\u00fc bir vazife duygusuna sahip olmal\u0131d\u0131r. Yine, liderli\u011fin bu vizyonsal y\u00f6n\u00fc ileti\u015fim yetene\u011fiyle desteklenmelidir ki vizyon tam, g\u00fc\u00e7l\u00fc ve ikna edici bir \u015fekilde ifade edilebilsin. Bass, “Biz ilham veren motivasyonu etkileme s\u00fcrecinde entelekt\u00fcel olmayan duygusal nitelikleri kullanan, ya da rasyonel olmayan duygusal vas\u0131flar\u0131 etkileme s\u00fcrecine ekleyen ve entelekt\u00fcel uyar\u0131m fakt\u00f6r\u00fcn\u00fc his ve duygulara ba\u015fvurmadan ak\u0131l, mant\u0131kla ikna gerektiren etkileme s\u00fcre\u00e7lerine saklayan liderlikle s\u0131n\u0131rl\u0131yoruz.”\u00a0 der.<\/p>\n G\u00fclen’in kendine has hitabet sanat\u0131 Bass’in ilham verici motivasyon kategorisine \u00e7ok benzer. Erken ya\u015fta Sufi tutum ve de\u011ferlerle tan\u0131\u015fmas\u0131n\u0131n bir sonucu olarak, G\u00fclen Sufilere has sembolik ifade bi\u00e7imlerini genelleyip yayg\u0131nla\u015ft\u0131rmaktad\u0131r. Sufilerin geleneksel olarak Allah’la olan direk ve \u00f6zel tecr\u00fcbeyi anlatmak i\u00e7in kulland\u0131klar\u0131 canl\u0131, sembolik ve \u015fiirsel dili, o d\u00fczenli olarak sosyal reform davas\u0131n\u0131 ifade etmek i\u00e7in kullanmaktad\u0131r. G\u00fclen \u0130sl\u00e2m\u00ee prati\u011fin modernizasyonu i\u00e7in s\u00f6yleminde mecaz, tebess\u00fcm ve her t\u00fcrl\u00fc kinaye kullanmaktad\u0131r. O \u0130sl\u00e2m\u00ee h\u00fck\u00fcmlerin ve inan\u00e7lar\u0131n arka plan\u0131na n\u00fcfuz edebilmek ve onlar\u0131n “gizli incilerini” elde etmek i\u00e7in ‘retorik’ sanat\u0131n\u0131 bir ara\u00e7 olarak kullanmaktad\u0131r.\u00a0 G\u00fclen “Kur’\u00e2n’\u0131n her ge\u00e7en g\u00fcn yeni bir yaprak a\u00e7an ve s\u00fcrekli ye\u015feren bir g\u00fcl gibi oldu\u011funu”<\/strong> iddia eder. Ona g\u00f6re “hepimiz zaman\u0131n \u00e7ocuklar\u0131y\u0131z, biz hem ge\u00e7mi\u015fi hem de simdiki zaman\u0131 sorgulamal\u0131y\u0131z.” <\/strong><\/p>\n \u00c7aba, fedakarl\u0131k ve te\u015febb\u00fcs kurumsal ba\u015far\u0131 i\u00e7in zaruri oldu\u011funda; i\u015flerin zor ve y\u0131ld\u0131r\u0131c\u0131 olup, takip\u00e7ilerin de ge\u00e7ici sorunlardan ve ba\u015far\u0131s\u0131zl\u0131klardan dolay\u0131 cesaretlerini kaybettiklerinde ve yine takip\u00e7ilerin grubun faaliyetlerine uygun ve ilham kayna\u011f\u0131 olabilecek ideallere ve de\u011ferlere sahip oldu\u011funda, Transformasyonal liderin ilham veren aktiviteleri daha \u00f6zel bir \u00f6nem arz etmektedir.\u00a0 Takip\u00e7iler kendisinden beklenen \u015feyin me\u015frulu\u011funu, Transaksiyonal Liderlikte oldu\u011fu gibi elle tutulur bir \u00f6d\u00fclle de\u011fil, daha iyi bir d\u00fcnyan\u0131n yarat\u0131lmas\u0131na olan katk\u0131lar\u0131 ve Allah’a ve \u00fclkeye kar\u015f\u0131 vazifesini ifa etmi\u015f olman\u0131n \u015fuuruyla hissedecek bir duruma getirilmelidir.\u00a0 Neredeyse Bass’in kriterlerinin tam kopyas\u0131ym\u0131\u015f gibi G\u00fclen takip\u00e7ilerinde ayn\u0131 \u015fuuru in\u015fa etmeye \u00e7al\u0131\u015fmaktad\u0131r:<\/p>\n “… i\u015f ve amelin de\u011ferini, ona terett\u00fcp eden netice ile de\u011fil de, do\u011frudan do\u011fruya yapt\u0131\u011f\u0131 vazifenin s\u0131hhati, onun h\u00e2lis\u00e2ne ed\u00e2 edilmesi ve Hak r\u0131zas\u0131na muvaf\u0131k d\u00fc\u015fmesiyle \u00f6l\u00e7er ve de\u011ferlendirir. B\u00f6yle davranarak kullu\u011funun enginli\u011fini, onu \u00fccretlerle, m\u00fck\u00e2fatlarla irtibatland\u0131rarak daraltmaz, d\u00fcnyaya ait sonu\u00e7larla, il\u00e2h\u00ee ve uhrev\u00ee amelleri d\u00fcnyevile\u015ftirmez; aksine onu, hep s\u0131f\u0131r\u0131n sonsuza nispeti i\u00e7inde m\u00fctal\u00e2a eder ve ruhunda duydu\u011fu bu \u00f6l\u00e7\u00fcdeki bir nispetin geni\u015flendiricili\u011fiyle ya\u015far.” <\/strong><\/p>\n Hizmet \u015fuuruyla maddi \u00f6d\u00fcl aras\u0131nda yap\u0131lan bu ayr\u0131m bazen Hareketin \u00fcyeli\u011finde kariyerlerin ona g\u00f6re yeniden d\u00fczenlenmesine sebep olmaktad\u0131r. Mesela, G\u00fclen, daha zengin bir gelecek vaat etse de, t\u0131p, m\u00fchendislik ya da hukuk kariyerinden ziyade e\u011fitim alan\u0131nda kariyer yap\u0131lmas\u0131n\u0131 te\u015fvik etmektedir. G\u00fclen’in \u00f6\u011fretmenlere ve gelece\u011fin \u00f6\u011fretmenlerine olan mesaj\u0131 basit ama inceliklidir: E\u011fitim yoluyla kendi vatanda\u015f\u0131na ve insanl\u0131\u011fa hizmet etmek sorumlu her insan\u0131n vazifesidir. B\u00f6ylece birden bire, takdir edilmeyen, az maa\u015fl\u0131 ve d\u00fc\u015f\u00fck stat\u00fcdeki \u00f6\u011fretmenler \u00fclkenin gelece\u011finin kilit mimarlar\u0131 olarak tan\u0131nmaya ba\u015fland\u0131.<\/p>\n Yavuz’a g\u00f6re, G\u00fclen etkili ve dramatik bir hitabet \u00fcslubuna sahiptir:<\/p>\n Onun duygusal vaazetme tarz\u0131 M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131n manevi duygular\u0131n\u0131 harekete ge\u00e7irmekte ve mesajlar\u0131n\u0131 sevgi ve h\u00fcz\u00fcn duygular\u0131yla birlikte a\u015f\u0131lamaktad\u0131r. G\u00fclen’in tarz\u0131 etkili olup kendisiyle takip\u00e7ileri aras\u0131nda g\u00fc\u00e7l\u00fc duygusal bir ba\u011f olu\u015fturmaktad\u0131r. O, kendine inananlar\u0131n duygular\u0131n\u0131 harekete ge\u00e7irmekle kalmamakta, onlar\u0131 fedak\u00e2r olmaya ve eylemcili\u011fe te\u015fvik etmektedir. B\u00f6ylece, o takip\u00e7ilerini y\u00fcrekleriyle vard\u0131klar\u0131 kararlar\u0131 prati\u011fe d\u00f6kebilmeleri i\u00e7in duygusal bir eylem haritas\u0131yla silahland\u0131r\u0131r.<\/p>\n G\u00fclen’in kendisini takip edenlere verdi\u011fi mesaj cesaretlendirme kabilindendir. O, Alt\u0131n Nesli tarif ederken \u015f\u00f6yle der;<\/p>\n “Bu nesil ge\u00e7mi\u015fin ideolojilerinin \u00fcstesinden gelebilecektir. Bat\u0131 ve Do\u011fu onun ayaklar\u0131n\u0131 zincirleyip mahk\u00fbm edemeyecek. Ayr\u0131ca, onun otantik ruhuna ayk\u0131r\u0131 bu ‘izimler’ onun hedefini de\u011fi\u015ftirmeyecek hatta ona hi\u00e7 tesir bile edemeyecektir.” <\/strong><\/p>\n O, “E\u011fer kalabal\u0131klar\u0131 kontrol etmeyi arzu ediyorsan\u0131z, onlar\u0131 bilgi a\u00e7l\u0131\u011f\u0131na maruz b\u0131rak\u0131n. Onlar b\u00f6yle bir zul\u00fcmden ancak e\u011fitim yoluyla kurtulabilirler. Sosyal adalete giden yol kifayetli evrensel e\u011fitimle d\u00f6\u015felidir. \u0130nsanlara yeterli anlay\u0131\u015f\u0131 ve ba\u015fkalar\u0131na ho\u015fg\u00f6r\u00fcl\u00fc olup haklar\u0131na sayg\u0131 duymay\u0131 ancak bu (e\u011fitim) kazand\u0131rabilir.”<\/strong>\u00a0 diye iddia ederken takip\u00e7ilerine misyonlar\u0131n\u0131n ne kadar \u00f6nemli oldu\u011funu ifade edebilmektedir.<\/p>\n G\u00fclen hitabetinde tasvir ve sembolizmi maharetli bir \u015fekilde kullan\u0131r. Yavuz’a g\u00f6re:<\/p>\n G\u00fclen ba\u015far\u0131l\u0131 bir \u015fairdir; onun \u015fiirleri Osmanl\u0131 ge\u00e7mi\u015fine y\u00f6nelik romantik bir \u00f6zlem olu\u015fturmakta ve bu ge\u00e7mi\u015fin g\u00fcn\u00fcm\u00fcz T\u00fcrk toplumu i\u00e7in uygunlu\u011funu a\u00e7\u0131klamaktad\u0131r. Ayr\u0131ca, onun \u015fiirleri milli ve dini (T\u00fcrk-\u0130sl\u00e2m) bir bilin\u00e7 in\u015fa etmenin pe\u015finden ko\u015far. Bu, gen\u00e7leri, bir zamanlar Osmanl\u0131 gibi \u0130sl\u00e2m d\u00fcnyas\u0131na liderlik edecek g\u00fc\u00e7l\u00fc ve zengin bir T\u00fcrkiye yaratmak yolunda tarihi bir misyon i\u00e7in seferberli\u011fe \u00e7a\u011f\u0131ran bir bilin\u00e7tir.<\/p>\n G\u00fclen’in \u015fairane tarz\u0131 onun en pop\u00fcler temalar\u0131nda biri olan sevgi konusunu ele al\u0131\u015f\u0131nda a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fclmektedir:<\/p>\n “Sevgi, d\u00fcnyaya gelen her varl\u0131kta en esasl\u0131 bir unsur, en parlak bir nur, en b\u00fcy\u00fck bir kuvvettir ve bu kuvvetin yery\u00fcz\u00fcnde yenemeyece\u011fi hi\u00e7bir has\u0131m yoktur. Sevgi evvel\u00e2 b\u00fct\u00fcnle\u015febildi\u011fi her r\u00fbhu y\u00fckseltir ve \u00f6telere haz\u0131rlar. Sonra da bu ruhlar sonsuzluk ad\u0131na doyup duyduklar\u0131 \u015feyleri b\u00fct\u00fcn g\u00f6n\u00fcllere h\u00e2kim k\u0131lman\u0131n kavgas\u0131n\u0131 vermeye ba\u015flarlar. Bu yolda \u00f6l\u00fcr \u00f6l\u00fcr dirilir; \u00f6l\u00fcrken “sevgi” der \u00f6l\u00fcr, dirilirken de sevgi soluklar\u0131yla dirilirler.” <\/strong><\/p>\n “Asl\u0131nda muhabbet bir sultan, taht\u0131 g\u00f6n\u00fcller, sesi solu\u011fu da en tenha yerlerde ve sadece O’na a\u00e7\u0131k dakikalarda seccadelere bo\u015falan \u00fcmit, hasret ve hicran iniltileridir.” <\/strong><\/p>\n Bass’in idealle\u015ftirilen etki kategorisinde oldu\u011fu gibi, G\u00fclen’in liderli\u011fi ilham veren motivasyon kategorisine de uymaktad\u0131r. O davas\u0131n\u0131 \u00e7ok net ve belagatli bir \u015fekilde iletebilmekte, takip\u00e7ilerine ilham vererek ortak davalar\u0131n\u0131n ba\u015far\u0131l\u0131 olaca\u011f\u0131 teminat\u0131n\u0131 a\u015f\u0131lamaktad\u0131r.<\/p>\n Transformasyonal Liderli\u011fin \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fc r\u00fckn\u00fc ‘Entelekt\u00fcel Uyar\u0131m’d\u0131r. Bu, takip\u00e7ilerin zihinsel kabiliyetlerine de\u011fer veren liderin yenili\u011fi cesaretlendirip, yarat\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131 te\u015fvik etti\u011fine i\u015faret eder. Ba\u015fkalar\u0131 problemlerin yeniden tan\u0131mlanmas\u0131 i\u00e7in te\u015fvik edilir, konular\u0131n anla\u015f\u0131lmas\u0131 i\u00e7in b\u00fct\u00fcnc\u00fcl bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 kullan\u0131l\u0131r, stat\u00fcko sorgulan\u0131r ve probleme farkl\u0131 a\u00e7\u0131dan yakla\u015f\u0131l\u0131r. Bu hem de\u011fi\u015fim i\u00e7in istek yarat\u0131r, hem de mevcut ve gelecek problemleri \u00e7\u00f6zme kabiliyeti geli\u015ftirir.\u00a0 Entelekt\u00fcel uyar\u0131m mant\u0131\u011f\u0131 kullanma, ikna edici tart\u0131\u015fma yapma ve takip\u00e7ilerin problemleri fark edip \u00e7\u00f6zebilmeleri i\u00e7in rasyonel d\u00fc\u015f\u00fcnme gibi \u00f6\u011feleri i\u00e7ine al\u0131r. D\u00fc\u015f\u00fcnce te\u015fvik edilir, hayal g\u00fcc\u00fc ate\u015flenir ve inan\u00e7 ve de\u011ferler g\u00f6zden ge\u00e7irilip kuvvetlendirilir.<\/p>\n G\u00fclen, \u00f6zellikle gelenek ve modernite, din ve bilim aras\u0131nda k\u00f6pr\u00fc kuran tutarl\u0131 bir tez olu\u015fturma konusunda ba\u015far\u0131l\u0131 biridir.<\/p>\n O, sadece ki\u015fisel \u00e7\u0131kar \u00fcst\u00fcne yo\u011funla\u015fan maneviyattan mahrum bir rasyonalizme \u015fahit oldu. Di\u011fer bir a\u015f\u0131r\u0131l\u0131k da gelene\u011fe k\u00f6r\u00fc k\u00f6r\u00fcne tabii olmakt\u0131. Bu ba\u011flamda onun takip etti\u011fi orta yol her fert i\u00e7in mant\u0131kili\u011fin zaruretini vurgularken, manevi de\u011ferleri akla rehber olarak desteklemektedir. G\u00fclen, ben merkezli ferdiyet\u00e7ilikle kendini d\u00fc\u015f\u00fcnmeme aras\u0131nda bireysel haklar\u0131 ihmal ya da reddetmeden sosyal sorumluluk telkin eden orta bir yol meydana getirdi. O, halka hizmet etmeyi insani bir sorumluluk ve Allah’\u0131 raz\u0131 edecek bir amel olarak te\u015fvik etti. Ayn\u0131 zamanda, o bireysel haklar\u0131 ferdin r\u0131zas\u0131 olmadan toplumun maslahat\u0131 i\u00e7in \u00e7i\u011fnenemez haklar olarak tan\u0131mlar.<\/p>\n G\u00fclen g\u00fc\u00e7l\u00fc bir \u015fekilde din ve bilimin sadece birlikte var olabilme imk\u00e2n\u0131n\u0131 de\u011fil, birlikte olmak zorunda oldu\u011funu iddia eder:<\/p>\n “Mesel\u00e2, ak\u0131l ihmal edildi\u011finde tebli\u011f istenen neticeyi vermez. His ve duygular\u0131 terk etmek de, ayn\u0131 menf\u00ee neticeyi do\u011furur….O, insan\u0131 bir b\u00fct\u00fcn olarak ele al\u0131r ve g\u00f6t\u00fcrece\u011fi mesajlar\u0131 da b\u00f6yle bir b\u00fct\u00fcnl\u00fck i\u00e7inde takdim eder. Onun i\u00e7in de, nebinin tebli\u011f vazifesinde, ak\u0131l, mant\u0131k, kalb, g\u00f6n\u00fcl, his ve duygulardan hi\u00e7biri kat’iyen terke u\u011framaz ve vahyin ayd\u0131nlat\u0131c\u0131 tayflar\u0131 d\u0131\u015f\u0131nda b\u0131rak\u0131lmaz… Nebinin tebli\u011finde ak\u0131l, mant\u0131k ve hisler omuz omuza ve i\u00e7 i\u00e7edir.” <\/strong><\/p>\n G\u00fclen burada Peygamber misyonunda insana b\u00fct\u00fcnc\u00fcl ve dengeli yakla\u015f\u0131ma dikkatimizi \u00e7ekmektedir. Buna g\u00f6re, akl\u0131n ihmal edilmesi zavall\u0131 bir mistikler toplulu\u011funu netice verece\u011fi gibi, kalb ve ruhun ihmali ise maneviyattan yoksun kuru ak\u0131lc\u0131l\u0131\u011fa yol a\u00e7acakt\u0131r. Ak\u0131l, ruh, ve beden uyum i\u00e7inde olursa, ve ki\u015fi \u0130lahi mesaj\u0131n ayd\u0131nl\u0131k yoluna y\u00f6nlendirilirse, ancak o zaman insan bir b\u00fct\u00fcn olarak hakiki insanl\u0131\u011fa ermi\u015f olacakt\u0131r.<\/p>\n Yavuz, G\u00fclen’in tart\u0131\u015fma metodunun olduk\u00e7a metaforik oldu\u011funu ileri surer:<\/p>\n “O s\u00fcrekli olarak tabiattan ‘kitap’ olarak bahseder. O Kur’ \u00e2n’\u0131n l\u00e2fz\u00ee yorumunu yapmaktansa onu ola\u011fan \u00fcst\u00fc d\u00fcnyan\u0131n merce\u011fiyle okur. Bu edebi yorum dinin dilini yumu\u015fat\u0131r ve onu pratik hayat i\u00e7in uyumlu hale getirir.”<\/p>\n \u00d6rne\u011fin, G\u00fclen \u015f\u00f6yle yazar:<\/p>\n “K\u00e2in\u00e2t, s\u0131k s\u0131k m\u00fcr\u00e2caat edilmek \u00fczere Allah taraf\u0131ndan g\u00f6zler \u00f6n\u00fcne serilmi\u015f bir kitap; insan, varl\u0131\u011f\u0131n derinliklerini rasat etmeye a\u00e7\u0131k bir men\u015f\u00fbr ve b\u00fct\u00fcn d\u00fcnyalar\u0131n \u015feffaf bir fihristi; hayat da bu kitap ve bu fihristten s\u00fcz\u00fclen, s\u00fcz\u00fcl\u00fcp il\u00e2h\u00ee beyanla yank\u0131lanan m\u00e2n\u00e2lar\u0131n temess\u00fcl\u00fcd\u00fcr. E\u011fer k\u00e2in\u00e2t, insan ve hayat televv\u00fcnleri itibar\u0131yla farkl\u0131 fakat ayn\u0131 hakikatin de\u011fi\u015fik y\u00fczleri ise ki \u00f6yledir bunlar\u0131 birbirinden ay\u0131rmak, hakikatin \u00e2hengini bozaca\u011f\u0131ndan varl\u0131\u011fa da insana da haks\u0131zl\u0131k ve sayg\u0131s\u0131zl\u0131k demektir.” <\/strong><\/p>\n Transformasyonal Liderli\u011fin etki g\u00fcc\u00fc liderin varsay\u0131mlara meydan okuma, riskler alma ve takip\u00e7ilerinin d\u00fc\u015f\u00fcncelerine ba\u015fvurma derecesiyle artar. Bu \u00f6zelli\u011fe sahip liderler takip\u00e7ilerinde yarat\u0131c\u0131l\u0131\u011f\u0131 uyand\u0131r\u0131r ve cesaretlendirir. Entellekt\u00fcel Uyar\u0131m konusunda Transformasyonal liderlerle Transaksiyonal liderler aras\u0131nda sistematik farklar vard\u0131r. Transformasyonal liderler k\u0131smi \u00e7\u00f6z\u00fcmlerle tatmin olmaya veya stat\u00fckoyu kabul etmeye fazla istekli de\u011fillerdir. Onlar d\u00fc\u015f\u00fcncelerinde reaktiflikten daha ziyade provaktiftirler; daha yarat\u0131c\u0131, daha orijinal ve yenilik\u00e7i d\u00fc\u015f\u00fcnceye sahiptirler; ideolojik olarak daha radikal olup \u00e7\u00f6z\u00fcmlerinde daha az \u00e7ekingendirler. G\u00fclen, yarat\u0131c\u0131l\u0131g\u0131 ve yenilik\u00e7i d\u00fc\u015f\u00fcncesinden dolay\u0131 Transformasyonal bir liderlik sergilemektedir. \u00d6rne\u011fin, Yavuz bu konuyla alakal\u0131 olarak G\u00fclen’le klasik \u0130sl\u00e2m \u00e2limleri ya da ulema aras\u0131nda harika bir k\u0131yaslama yapar:<\/p>\n “G\u00fclen’i klasik ulemadan ay\u0131ran \u00fc\u00e7 ana \u00f6zellik vard\u0131r. \u0130lki, referans\u0131 Kur’\u00e2n ve S\u00fcnnet olan ulemadan farkl\u0131 olarak, G\u00fclen’in ve yeni ku\u015fak M\u00fcsl\u00fcman ayd\u0131nlar\u0131n referans noktalar\u0131 rasyonel d\u00fc\u015f\u00fcnceyi ve Avrupai Ayd\u0131nlanma d\u00fc\u015f\u00fcncesini de kapsamaktad\u0131r. \u0130kincisi, G\u00fclen ba\u011f\u0131ms\u0131z d\u00fc\u015f\u00fcnceyi te\u015fvik eder (bunun z\u0131dd\u0131na ulema topluma rehberlik edip gelene\u011fi korumay\u0131 isterken, bu yeni M\u00fcsl\u00fcman T\u00fcrk ayd\u0131nlar ele\u015ftirel d\u00fc\u015f\u00fcnceyi destekler). G\u00fclen bu iki gelene\u011fin kayda de\u011fer kar\u0131\u015f\u0131m\u0131n\u0131 dengeli bir \u015fekilde ba\u015farabilmektedir. Bu modern ulema ayd\u0131n kar\u0131\u015f\u0131m\u0131n\u0131n di\u011fer \u00f6nemli bir \u00f6zelli\u011fiyse \u0130sl\u00e2m\u00ee h\u00fck\u00fcmleri \u00e7a\u011f\u0131n sosyal \u015fartlar\u0131 ba\u011flam\u0131nda yorumlayabilme yetene\u011fidir. Kant, Shakspeare, Victor Hugo, Dostoyevski, Sartre ve Kafka gibi d\u00fcnya yazarlar\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi bilen G\u00fclen, bu yazarlar\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcncelerini kullanarak kendi \u00e7a\u011fda\u015f \u0130sl\u00e2m\u00ee yorumunu peki\u015ftirmektedir.” <\/em><\/p>\n G\u00fclen takip\u00e7ilerinin yarat\u0131c\u0131 olup ba\u011f\u0131ms\u0131z d\u00fc\u015f\u00fcnebilmelerini kuvvetli bir \u015fekilde te\u015fvik etmektedir. Ona g\u00f6re e\u011fer insanlar ba\u011f\u0131ms\u0131z d\u00fc\u015f\u00fcnebilmek ve sosyal adalet, insan haklar\u0131 ve ho\u015fg\u00f6r\u00fc gibi pozitif de\u011ferleri benimsemek i\u00e7in uygun bir \u015fekilde e\u011fitilirse, onlar bu faydal\u0131 hedefleri ger\u00e7ekle\u015ftirecek de\u011fi\u015fimin faili olabilirler.\u00a0 Ama o her ne kadar problemlerin \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc ve daha iyi bir d\u00fcnya i\u00e7in akl\u0131n kullan\u0131lmas\u0131na inansa da, o a\u00e7\u0131k\u00e7a rasyonel d\u00fc\u015f\u00fcnceyi din ve maneviyat yerine koymaz.<\/p>\n Bir dine tutunma duygusu, de\u011fi\u015fimlere, bilim ve teknolojik ilerlemelere ve yeni d\u00fc\u015f\u00fcnce y\u00f6ntemlerine bakmaks\u0131z\u0131n, her zaman insanl\u0131\u011f\u0131n bilimsel ve entellekt\u00fcel hayat\u0131n\u0131 \u015fekillendiren, insani faziletleri geli\u015ftiren ve yeni medeniyetler in\u015fa eden \u00f6nc\u00fcl fakt\u00f6rlerden biri olmu\u015ftur. Bu cazibe ve g\u00fcce sahip olan din insanlar\u0131n hayat\u0131nda en etkili unsur olup, gelecekte olmaya da devam edecektir.<\/p>\n G\u00fclen bilimle din aras\u0131nda bir z\u0131tl\u0131k g\u00f6rmez ve ikisinden birini tercih etme tezini de reddeder.<\/p>\n Be\u015feriyet, \u00e7eli\u015fen g\u00f6r\u00fc\u015fler ortaya koyduklar\u0131 gerek\u00e7esiyle, zaman zaman bilim ad\u0131na dini, din ad\u0131na da bilimi inkar etmi\u015ftir. Bilginin tamam\u0131 Allah’a aittir ve din Allah’tand\u0131r. O halde bu ikisi nas\u0131l \u00e7eli\u015febilir?<\/p>\n Bass entelekt\u00fcel uyar\u0131m\u0131n unsurlar\u0131n\u0131 ele al\u0131rken kast etti\u011fi \u015fey “…takip\u00e7ilerin h\u00e2lihaz\u0131rdaki davran\u0131\u015f\u0131nda uyar\u0131m ve de\u011fi\u015fimden ziyade, problem fark etme ve \u00e7\u00f6zmede, d\u00fc\u015f\u00fcnce ve hayal kurmada ve inan\u00e7 ve de\u011ferlerde uyar\u0131m ve de\u011fi\u015fim”dir. “Trans formasyonal liderin entellekt\u00fcel uyar\u0131m\u0131, takip\u00e7ilerin, kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131klar\u0131 problemler ve \u00e7\u00f6z\u00fcmlerinin tabiat\u0131n\u0131 anlamada, kavramada ve sezmesinde aral\u0131kl\u0131 s\u0131\u00e7ray\u0131\u015flar olarak kendini g\u00f6sterir.”<\/p>\n G\u00fclen konular\u0131 ve problemleri yenilik\u00e7i bir \u015fekilde ele al\u0131p ifade etmekte \u00f6zellikle \u00e7ok mahirdir. Mesela, o ba\u011f\u0131\u015flama konusunda \u015f\u00f6yle k\u0131\u015fk\u0131rt\u0131c\u0131 bir analiz yapmaktad\u0131r:<\/p>\n “Bug\u00fcnk\u00fc nesillerin kendi evl\u00e2t ve torunlar\u0131na en b\u00fcy\u00fck arma\u011fan\u0131 “affetmesini” \u00f6\u011fretmek olmal\u0131d\u0131r. En kaba davran\u0131\u015flar, en i\u00e7 buland\u0131r\u0131c\u0131 h\u00e2diseler kar\u015f\u0131s\u0131nda dahi affetmesini… Ne var ki, ruhu h\u0131r\u00e7\u0131nla\u015fm\u0131\u015f, vicdan\u0131 ac\u0131 \u00e7ektirmekten zevk alan insan azmanlar\u0131n\u0131n affedilmesini d\u00fc\u015f\u00fcnmek de, af m\u00fc essesesine kar\u015f\u0131 bir h\u00fcrmetsizlik olacakt\u0131r. Evet, onlar\u0131 affetmek, hem elimizden gelmez, hem de b\u00f6yle bir af insanl\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 bir sayg\u0131s\u0131zl\u0131kt\u0131r. B\u00f6yle bir sayg\u0131s\u0131zl\u0131\u011f\u0131 ma’k\u00fbl g\u00f6recek ve g\u00f6sterecek birinin \u00e7\u0131kaca\u011f\u0131na ihtimal vermiyoruz.” <\/strong><\/p>\n Yine onun ter\u00f6rizme kar\u015f\u0131 olan tavr\u0131n\u0131 da g\u00f6z \u00f6n\u00fcne al\u0131rsak, G\u00fclen, \u0130sl\u00e2m’\u0131n ter\u00f6r dini olmad\u0131\u011f\u0131 gibi \u0130sl\u00e2m’\u0131 do\u011fru anlayan bir M\u00fcsl\u00fcman’\u0131n da ter\u00f6rist olamayaca\u011f\u0131n\u0131 \u00e7e\u015fitli vesilelerle ifade etmi\u015ftir<\/p>\n Bir\u00e7ok ara\u015ft\u0131rmac\u0131 Transformasyonal liderlerin bir dereceye kadar \u00f6\u011fretmen olarak hizmet etmek zorunda olduklar\u0131n\u0131 not eder. \u00d6gretmenler genellikle meslekleri gere\u011fi, en az\u0131ndan baz\u0131, \u00f6\u011frencilerinin inan\u00e7 ve de\u011ferlerini keskin bir \u015fekilde de\u011fi\u015ftirerek bir Transformasyonal liderin rol\u00fcn\u00fc oynarlar.\u00a0 G\u00fclen, hayat\u0131n\u0131n b\u00fcy\u00fck bir b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc i\u00e7ine alacak kadar uzun bir s\u00fcredir \u00f6\u011fretmenlik yapmakta ve ba\u015fkalar\u0131n\u0131 etkilemektedir. Onun mant\u0131\u011f\u0131 etkili bir \u015fekilde kullanmas\u0131, mant\u0131kl\u0131 tart\u0131\u015fmaya olan itimad\u0131, geni\u015fletilmi\u015f bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131 hususunda \u0131srarc\u0131 olmas\u0131 ve yarat\u0131c\u0131 problem \u00e7\u00f6zmeye vurgu yapmas\u0131 b\u00fcy\u00fck ihtimalle onun e\u011fitsel tecr\u00fcbesiyle alakal\u0131d\u0131r.<\/p>\n Transformasyonal liderli\u011fin son \u00f6\u011fesi ‘Bireysel \u0130lgi’dir. Bu konsept, liderin kendini takip eden bireylerin yeterliliklerini ve olgunluk d\u00fczeyini dikkate almas\u0131na i\u015faret eder, lider onlar\u0131n kendilerini geli\u015ftirmeye ihtiya\u00e7lar\u0131n\u0131n olup olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlamaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131r. Lider tek tek ilgi g\u00f6stererek; onlar\u0131n endi\u015felerine kulak vererek ve nasihat, destek, geribildirim ve cesaretlendirme yaparak bir dan\u0131\u015fman gibi davran\u0131r. Lider uygun stratejiler belirleyerek kendini takip eden bireylerin potansiyel, performans ve motivasyonunu y\u00fckseltir.<\/p>\n Liderin etkisi onun tekilcilerinin her birinin ihtiya\u00e7lar\u0131yla ilgilenme ve bir dan\u0131\u015fman gibi onlar\u0131n ki\u015fisel kayg\u0131lar\u0131na ve gereksinimlerine kulak verebilme derecesinden etkilenir. Bu ayn\u0131 zamanda her bir takip\u00e7inin gruba yapabildi\u011fi katk\u0131ya sayg\u0131 ve takdiri de i\u00e7ine al\u0131r, \u00e7\u00fcnk\u00fc gruba ger\u00e7ek g\u00fcc\u00fcn\u00fc veren onun \u00e7e\u015fitlili\u011fidir. Transaksiyonal lider \u00f6ncelikle bir menajer fonksiyonu icra ederken, Transformasyonal lider, konficusyan \u00f6\u011fretideki ‘ahlak timsali’ lider ve Eflatun’un ‘\u00e7oban’ lider \u00f6rneklerine benzer bir geli\u015fimsel fonksiyon \u00fcstlenir. Transformasyonal lider takip edilecek \u00f6rnek davran\u0131\u015flar sergiler ve bilin\u00e7li ya da bilin\u00e7siz olarak kendini takip edenlere bir rol modeli olarak hizmet eder.<\/p>\n G\u00fclen bireysel ilgiye sadece inan\u0131p, kendi hayat\u0131nda uygulamakla kalmamakta, ba\u015fkalar\u0131na, \u00f6zellikle \u00f6\u011fretmenlere de b\u00f6yle davranmalar\u0131 i\u00e7in nasihat etmektedir. O her ki\u015fiye bir birey olarak muamele edilmesi hususuna \u00e7ok \u00f6nem verir:<\/p>\n “Ger\u00e7ek muallim, saf ve temiz tohumun ekicisi ve koruyucusudur. \u0130yisiyle, sa\u011flam\u0131yla me\u015fgul olmak onun vazifesi oldu\u011fu gibi, hayat ve h\u00e2diseler kar\u015f\u0131s\u0131nda ona y\u00f6n vermek ve hedef g\u00f6stermek de ona aittir.” <\/strong><\/p>\n G\u00fclen Hareketi, birbiriyle uyumlu \u00fc\u00e7 tabakadan olu\u015fur: \u0130\u015fadamlar\u0131, gazeteciler, \u00f6\u011fretmenler ve \u00f6\u011frenciler. \u0130lk tabaka daha \u00f6nce bu makalede ele al\u0131nd\u0131:<\/p>\n \u0130kinci halkadaki insanlar G\u00fclen’in dini ve milli gayelerini destekler ve eserin ortaya \u00e7\u0131kar\u0131lmas\u0131na himmet ederek direk kat\u0131l\u0131r. Bu halka k\u00fc\u00e7\u00fck ve orta \u00e7aptaki i\u015fadamlar\u0131 dedi\u011fimiz esnaftan ve hareketin say\u0131s\u0131z vak\u0131flar\u0131nda m\u00fctevelli heyeti olan b\u00fcy\u00fck i\u015fadamlar\u0131ndan olu\u015fur. Bu i\u015fadamlar\u0131 g\u00f6n\u00fcll\u00fc olarak kendi aralar\u0131nda para toplayarak hareketin kendi b\u00f6lgelerindeki faaliyetlerini desteklemektedir.<\/p>\n Her ne kadar her bir gruptaki fertlerin katk\u0131s\u0131 farkl\u0131 olsa da, G\u00fclen onlar\u0131n \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131na de\u011fer verildi\u011fini ve Hareketin vizyonu i\u00e7in \u00f6nemli oldu\u011funu onlara hissettirmeye gayret g\u00f6sterir. Yavuz’a g\u00f6re G\u00fclen bu politikay\u0131 ta \u00f6\u011fretisinin ba\u015f\u0131ndan beri takip etmektedir. Her ne kadar, \u00f6\u011fretmenler ve di\u011fer akademisyenler onun vizyonunun merkezinde yer alsa da, o kendisini destekleyen i\u015fadamlar\u0131n\u0131n \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131n\u0131 takdir eder.<\/p>\n O, \u00e7o\u011fu deste\u011fi m\u00fchendis, yeni Anadolu burjuvas\u0131, akademisyen ve di\u011fer meslek sahiplerinden elde etmektedir. G\u00fclen konu\u015fmalar\u0131nda t\u00fcccar ve i\u015fadamlar\u0131n\u0131n rol\u00fcne de T\u00fcrkiye’yi b\u00f6lgesel bir g\u00fc\u00e7 olarak yeniden canland\u0131racak kaynak olarak dikkatli bir \u015fekilde vurgu yapmaktad\u0131r.<\/p>\n G\u00fclen hem \u00f6\u011fretilerinde hem de vizyonunda ku\u015fat\u0131c\u0131d\u0131r, ona g\u00f6re her insan i\u00e7in bir rol vard\u0131r. G\u00fclen’in M\u00fcsl\u00fcman kad\u0131nlar\u0131n e\u011fitimini, \u00e7al\u0131\u015fmas\u0131n\u0131 ve yolculuk yapmas\u0131n\u0131 desteklemesi, kad\u0131nlar\u0131n en iyi e\u011fitimi al\u0131p kamu mesleklerinde \u00e7al\u0131\u015fma imk\u00e2n\u0131 konusunda cesaret vermektedir.<\/p>\n Uluslararas\u0131 bir organizasyon haline gelen G\u00fclen Hareketi k\u00fclt\u00fcrel farkl\u0131l\u0131klar\u0131 a\u015fmakta kayda de\u011fer bir beceri sergilemektedir. Avrupa’da, Asya’da, Kuzey ve G\u00fcney Amerika’da, Afrika ve Avustralya’da yer alan elliden fazla \u00fclkede okullar a\u00e7\u0131ld\u0131. Ek olarak, Orta Asya ve T\u00fcrkiye’de pek \u00e7ok \u00fcniversite kuruldu. Bu okullar bulunduklar\u0131 \u00fclkelerin diline, k\u00fclt\u00fcr\u00fcne, hukukuna, adet, gelenek ve g\u00f6reneklerine sayg\u0131 duyma becerisini g\u00f6stermekle birlikte, G\u00fclen vizyonunun etik temellerine da sad\u0131k kalmaktad\u0131rlar. Bu \u00f6zellik bilgili g\u00f6zlemcileri etkilemektedir. \u00d6rne\u011fin, Asya Piskoposlar\u0131 Federasyonunun ek\u00fcmenlik sekreteri ve Endonezya B\u00f6lge Cizvitleri \u00fcyesi rahip Thomas Michael bu okullar\u0131n \u00e7o\u011funu ziyaret ettikten sonra “T\u00fcrkiye, K\u0131rg\u0131zistan, Danimarka ve Brezilya gibi birbirinden olduk\u00e7a farkl\u0131 \u00fclkelerde a\u00e7\u0131lan okullar mecburen birbirlerinden farkl\u0131d\u0131r, ama hepsi ayn\u0131 h\u00fcmanist vizyondan ilham\u0131n\u0131 almaktad\u0131r.”\u00a0 diye izlemini ifade etmektedir.<\/p>\n Lam’a g\u00f6re\u00a0 bir\u00e7ok \u00e7al\u0131\u015fma Transformasyonal Liderli\u011fin evrensel olarak di\u011fer metotlara g\u00f6re daha etkili oldu\u011funu g\u00f6stermektedir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bir\u00e7ok k\u00fclt\u00fcrde Transformasyonal Liderlik Transaksiyonal Liderli\u011fe tercih edilmektedir. G\u00fclen Hareketi’ne ait okullar\u0131 inceleyen Agai \u015fu g\u00f6zlemde bulunuyor:<\/p>\n Her ne kadar kurulu\u015flar\u0131nda dini inan\u00e7 temel etken olsa da, bu okullar\u0131n en \u015fa\u015f\u0131rt\u0131c\u0131 noktas\u0131 din \u00f6\u011fretmiyor olmalar\u0131d\u0131r. Onlar daha ziyade farkl\u0131 dini, etnik ve politik e\u011filimler aras\u0131nda birle\u015ftirici bir fakt\u00f6r olarak g\u00f6r\u00fclen ahlak \u00f6\u011fretimine vurgu yapmaktad\u0131rlar.<\/p>\n B\u00f6ylece, G\u00fclen Hareketi hem ki\u015fisel, hem grup hem de toplumsal seviyede dengeli bir \u015fekilde tek tek \u00f6zg\u00fcn bir ilgi g\u00f6stermeyi ve ayn\u0131 zamanda evrensel de\u011ferlere ve normlara tabi olmay\u0131 ba\u015farmaktad\u0131r. \u00d6zelle\u015ftirilmi\u015f ilgi ve genelle\u015ftirilmi\u015f prati\u011fin kesi\u015fti\u011fi bu ilgin\u00e7 nokta G\u00fclen’den ilham\u0131n\u0131 alan bu “T\u00fcrk Okullar\u0131”n\u0131n ba\u015far\u0131s\u0131n\u0131 anlamam\u0131za yard\u0131mc\u0131 olmaktad\u0131r.<\/p>\n G\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz gibi, G\u00fclen’in liderlik tarz\u0131 Bass’\u0131n Transformas yonal Liderli\u011finin d\u00f6rt boyutuyla net bir \u015fekilde uyu\u015fmaktad\u0131r. E\u011fer G\u00fclen Transformasyonal bir lider de\u011filse ve G\u00fclen Hareketi Transformasyonal bir hareket de\u011filse b\u00f6yle bir \u015fey (kuram) yok demektir. G\u00fclen ve Bass’\u0131n kuram\u0131 aras\u0131nda \u00f6ylesine t\u0131pat\u0131p bir uyum var ki, kronolojik tezatlar olmasa, insan acaba Bass bu kuramsal \u00e7er\u00e7eveyi icat ederken akl\u0131nda G\u00fclen mi vard\u0131 diye d\u00fc\u015f\u00fcnmekten kendini al\u0131koyam\u0131yor.<\/p>\n G\u00fclen\u2019in Transformasyonal Liderli\u011finin Uzant\u0131lar\u0131<\/strong><\/p>\n Transformasyonal Liderlik, Transaksiyonal Liderlikten daha fazla avantajlara sahiptir. \u00d6nemli faydalardan birisi \u00fcyeler aras\u0131nda ki\u015fisel ve kurumsal memnuniyetin y\u00fcksek derecede te\u015fvik edilmesidir ki bu da geriye d\u00f6n\u00fck olarak sadakat ve yard\u0131mla\u015fman\u0131n artmas\u0131na sebep olmaktad\u0131r. Bu kuvvetli ba\u011fl\u0131l\u0131k g\u00fc\u00e7l\u00fc ve daimi de\u011fi\u015fimin \u00f6n \u015fart\u0131d\u0131r, bu da hem Transformasyonal Liderli\u011fin hem de G\u00fclen Hareketi’nin ay\u0131rt edici \u00f6zelli\u011fidir. G\u00fclen’in \u00f6rnekli\u011fiyle inan\u00e7lar, tav\u0131rlar ve davran\u0131\u015flar de\u011fi\u015fip d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcm ge\u00e7irmektedir; Transaksiyonal liderlikte olan\u0131n aksine, onun ba\u015flatt\u0131\u011f\u0131 de\u011fi\u015fim takip\u00e7ileri taraf\u0131ndan i\u00e7selle\u015ftirilmektedir.<\/p>\n Transaksiyonal liderli\u011fin “birinci s\u0131ra” de\u011fi\u015fimler ya da dereceli de\u011fi\u015fimler \u00fcretti\u011fini, ba\u015fka bir ifadeyle, g\u00f6rev performanslar\u0131na g\u00f6re \u00f6d\u00fcl alan takip\u00e7ilerin bir dereceye kadar daha s\u0131k\u0131 daha h\u0131zl\u0131 \u00e7al\u0131\u015fabilece\u011fini ya da daha iyi bir kalite \u00fcretebilece\u011fini s\u00f6yleyen Bass, \u00a0daha y\u00fcksek derecede, ikinci derece bir de\u011fi\u015fimin m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011funu iddia eder. \u0130kinci s\u0131ra de\u011fi\u015fimler tav\u0131rlarda, de\u011ferlerde ve inan\u00e7larda devrimlere ve “performansta ve motivasyonda kuantum s\u0131\u00e7ray\u0131\u015flara”\u00a0 sebep olur. Bu ikinci s\u0131ra de\u011fi\u015fimler ancak Transformasyonal Liderlikle m\u00fcmk\u00fcnd\u00fcr.\u00a0 Burns’a g\u00f6re “Transformasyonal Liderli\u011fin sonucu kar\u015f\u0131l\u0131kl\u0131 uyar\u0131md\u0131r ve moral vermektir, bu takip\u00e7ileri liderli\u011fe, liderleri de ahlak timsaline d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fcr.\u00a0 Y\u00fcksek d\u00fczeydeki bu de\u011fi\u015fim, lider olmasa bile organizasyonun yoluna devam edebilece\u011fi anlam\u0131na gelmektedir. Hareketin yak\u0131n ge\u00e7mi\u015fi bu g\u00f6zlemi hakl\u0131 \u00e7\u0131karma e\u011filimindedir. Artan sa\u011fl\u0131k problemleri, G\u00fclen’in hareket i\u00e7indeki rol\u00fcn\u00fc s\u0131n\u0131rlamaktad\u0131r; buna ra\u011fmen, Hareket herhangi bir bocalama i\u015fareti g\u00f6stermemektedir.<\/p>\n Transformasyonal liderler sadece kendi taraftarlar\u0131n\u0131n k\u00fclt\u00fcr\u00fcn\u00fc etkilemekle kalmaz, organizasyonun \u00f6tesine ta\u015f\u0131p harici k\u00fclt\u00fcr\u00fc de etkiler. G\u00fclen’in en cazip d\u00fc\u015f\u00fcncelerinden birisi, bu hareketin her bir \u00fcyesinin basit g\u00fcndelik hayatta d\u00fcnyay\u0131 iyi y\u00f6nde etkilemesidir. Onun b\u00f6yle insanlar\u0131 tasviri, lirik bir doru\u011fa ula\u015fmaktad\u0131r:<\/p>\n “G\u00fcn\u00fcm\u00fczde fedak\u00e2rl\u0131\u011f\u0131n sah\u00e2b\u00eecesiyle, d\u00f6rt bir buca\u011fa, yedi cihana yeti\u015fmeye \u00e7al\u0131\u015fan ve her zaman ya\u015fama tutkular\u0131n\u0131 bask\u0131 alt\u0131na al\u0131p ya\u015fatma hisleriyle hareket eden ve hareket ederken de g\u00f6steri\u015fe\u00e2layi\u015fe girmeyen; her halleriyle tevazu ve mahviyet diyen bu es\u00e2tir\u00ee kahramanlar, b\u00fct\u00fcn olumsuzluklara ra\u011fmen, o hi\u00e7bir zaman dinmeyen a\u015fk u \u015fevkleri, s\u00fcrekli k\u00f6p\u00fcr\u00fcp duran himmet \u00fc heyecanlar\u0131 ve insanl\u0131\u011fa hizmet i\u015ftiyaklar\u0131yla tarihte emsali az g\u00f6r\u00fclm\u00fc\u015f bir civanmertlik sergilemekte; u\u011frad\u0131klar\u0131 herkese g\u00f6n\u00fcllerinin dilinden bir \u015feyler f\u0131s\u0131ldamakta; her yere taze fideler dikip her yan\u0131 cennetlere \u00e7evirmekte; her zaman canl\u0131, her zaman h\u0131zl\u0131, her zaman m\u00fcthi\u015f bir performans g\u00f6stererek kendilerini ifade etmeye \u00e7al\u0131\u015fmakta ve tabi\u00ee herkesi sonsuza \u00e7a\u011f\u0131rmaktad\u0131rlar; imanl\u0131, azimli, kararl\u0131 ve gelecek ad\u0131na da \u00fcmitle dopdolu olarak…” <\/strong><\/p>\n Transformasyonal etkinin g\u00fczel bir \u00f6rne\u011fi olarak Texas, Houston da bir “T\u00fcrk Okulu”nda \u00f6\u011fretmenlik yapan bir kad\u0131n bu pasaj\u0131 \u00f6z\u00fcne indirgeyerek, G\u00fclen’den ilham alarak g\u00f6rev \u015fuurunu “Bu hayatta arkam\u0131zda ayak izleri b\u0131rakmal\u0131y\u0131z.”<\/strong>\u00a0 s\u00f6zleriyle ifade etmektedir.<\/p>\n Transformasyonal Liderlik, lider ve takip\u00e7ileri aras\u0131ndaki mal de\u011fi\u015f toku\u015fundan de\u011fil, liderlerin \u015fahsi de\u011fer ve inan\u00e7lar\u0131ndan kaynaklan\u0131r. Hem Burns\u00a0 hem de Bass\u00a0 Transformasyonal liderlerin adalet ve d\u00fcr\u00fcstl\u00fck gibi \u015fahsi de\u011ferlerle hareket etti\u011fine inanmaktad\u0131r. Onlar ki\u015fisel standartlar\u0131n\u0131 ifade ederek hem kendilerini takip edenleri birle\u015ftirebilmekte hem de onlar\u0131n inan\u00e7 ve ama\u00e7lar\u0131n\u0131 de\u011fi\u015ftirebilmektedir. Bu t\u00fcr liderlik, \u00f6nceden m\u00fcmk\u00fcn oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclenden daha y\u00fcksek seviyelerde performans elde edilmesine sebep olmaktad\u0131r.<\/p>\n Bu y\u00fcksek seviyedeki performans, G\u00fclen Hareketi’nin modern d\u00fcnyan\u0131n en kafa kar\u0131\u015ft\u0131r\u0131c\u0131 problemlerinden birisi olan din ve bilimin uzla\u015fmas\u0131 konusunda sergiledi\u011fi ba\u015far\u0131da a\u00e7\u0131k\u00e7a g\u00f6r\u00fclmektedir. Her \u015feyden \u00f6nce, G\u00fclen Hareketi hem ahlaki ve manevi a\u00e7\u0131dan hem de bilimsel a\u00e7\u0131dan e\u011fitilmi\u015f bir vatanda\u015fl\u0131k \u00fcretmeye kendini vermi\u015f bir olu\u015fumdur.<\/p>\n Ensturmentalist a\u00e7\u0131dan bak\u0131l\u0131nca, Hareketin en ba\u015fta gelen amac\u0131 din ve bilimin ba\u015far\u0131l\u0131 bir \u015fekilde \u00f6rnek; \u0130sl\u00e2m\u00ee vahiyle akl\u0131n sadece uyumlu olmay\u0131p ayn\u0131 zamanda birbirinin tamamlay\u0131c\u0131s\u0131 oldu\u011fu konusunda \u0131srarl\u0131d\u0131r. “\u0130sl\u00e2m\u00ee meselelerin ak\u0131l ile, mant\u0131k ile m\u00fctenak\u0131z d\u00fc\u015fmemesi, bir y\u00f6n\u00fcyle onun ‘\u0130lmi Muhit’ten gelip her meselesini akla da tasdik ettirmesinden.”\u00a0 Bundan ba\u015fka, “Akl\u0131n nuru f\u00fcnunu medeniyedir. Kalbin ziyas\u0131 ulumu diniyyedir. \u0130kisinin birle\u015fmesiyle hakikat ortaya \u00e7\u0131kar ve talebenin himmeti kanatlan\u0131r. Birinin fenle rin yoklu\u011fundan taassup ve taklit, di\u011ferinin yoklu\u011fundan inkar ve \u015f\u00fcphe do\u011far” s\u00f6z\u00fcyle ifade eder.<\/p>\n “K\u0131saca, dertlerimizin \u00e7aresi, Bat\u0131’da oldu\u011fu gibi, sadece zihni veya akli de\u011fil. \u015eark’ta oldu\u011fu gibi, sadece kalbi, ruhi de de\u011fil… Hem akli zihni, hem de ruhi kalbi ayd\u0131nlanmaya dayal\u0131 e\u011fitimde, i\u015fb\u00f6l\u00fcm\u00fcne dayal\u0131 \u00e7al\u0131\u015fmada ve ayr\u0131l\u0131klar yerine, birliktedir.” <\/strong><\/p>\n Bu Hareketin kayg\u0131s\u0131 s\u0131rf Sufi ya da bilim adam\u0131 yeti\u015ftirmek de\u011fil, bilim ve teknolojideki ilerlemeleri insani ve \u00fcretken kanallara y\u00f6nlendirecek sufi bilim adam\u0131 yeti\u015ftirmektir. G\u00fclen \u00fcmitlerini ortaya \u00e7\u0131kmakta olan bu “Alt\u0131n Nesil”e ba\u011flam\u0131\u015ft\u0131r, a\u015fa\u011f\u0131daki al\u0131nt\u0131da da g\u00f6r\u00fclece\u011fi gibi, onun bu konudaki yakar\u0131\u015f\u0131 \u00e7ok nadir g\u00f6r\u00fclen bir gerilim seviyesine ula\u015fmaktad\u0131r:<\/p>\n “… Kalk, seninle temsil edilen man\u00e2dan g\u00f6zlerimize \u0131\u015f\u0131klar \u00e7al ve yalanc\u0131lar\u0131n mumlar\u0131n\u0131 s\u00f6nd\u00fcr! Kalk, hasretle yolunu bekleyenlerin, hicranla inleyenlerin \u00e2hlar\u0131n\u0131 dindir! Kalk ve arslanlar gibi \u00f6yle bir k\u00fckre ki, \u00e7akallar bir daha g\u00f6r\u00fcnmemek \u00fczere inlerine girip saklans\u0131nlar ve yedi cihan senin velvelenle dolup ta\u015fs\u0131n! Kalk, Yaratan a\u015fk\u0131na, gen\u00e7li\u011finin hakk\u0131n\u0131 ver ve karakuralara kendini ispat et! ispat et ve a\u00e7 herkese s\u00eeneni a\u00e7abildi\u011fin kadar; kalmas\u0131n kinin, nefretin bozguna u\u011framad\u0131\u011f\u0131 bir tek yer! \u00d6yle insanca davran ki, y\u0131lanlar, \u00e7\u0131yanlar bile utan\u0131p deliklerine girsinler!” <\/strong><\/p>\n Halk\u0131n G\u00fclen’e artan deste\u011fi ve G\u00fclen’den ilham alan “bo\u011fucu karanl\u0131\u011f\u0131” gidermeyi ama\u00e7layan okullar\u0131n kabaran say\u0131s\u0131 onun Transformasyonal bir lider olarak \u00f6nemine tan\u0131kl\u0131k etmektedir.<\/p>\n Karen Fontenot,\u00a0Michael J. Fontenot, Nil Yay\u0131nlar\u0131, “Farkl\u0131 Seslerin\u00a0\u00c2hengi\u00a0(Konferanslar Serisi – 1)” adl\u0131 kitaptan al\u0131nm\u0131\u015ft\u0131r.<\/strong><\/p>\n