<\/h1>\n<\/header>\n

<\/form>\n

\n

Her ders y\u0131l\u0131na girerken, mektebi ve muallimi d\u00fc\u015f\u00fcnmeden edemeyiz. Nas\u0131l d\u00fc\u015f\u00fcnmeyiz ki, mektep, hayat\u00ee bir laboratuar; derslerimiz hayat iksiri; muallim ise bu esrarl\u0131 \u015fifah\u00e2nenin kahraman \u00fcstad\u0131d\u0131r.<\/p>\n

Mektep bir \u00f6\u011frenme yeridir. Orada hayat ve \u00f6tesine ait her \u015fey \u00f6\u011frenilir. Asl\u0131nda hayat\u0131n kendisi de bir mekteptir. Ne var ki biz, hayat\u0131 da ancak mektep sayesinde \u00f6\u011freniriz.<\/p>\n

Mektep, hayat\u00ee h\u00e2diselerin \u00fczerine irfan h\u00fczmeleri g\u00f6ndererek onlar\u0131 ayd\u0131nlat\u0131r, talebelerine \u00e7evrelerini kavrama imk\u00e2n\u0131n\u0131 haz\u0131rlar. Ayn\u0131 zamanda gayet h\u0131zl\u0131 olarak e\u015fya ve h\u00e2diseleri ke\u015ffetme yolunu a\u00e7ar ve insan\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnce b\u00fct\u00fcnl\u00fc\u011f\u00fcne; tefekk\u00fcrde istikamete ve \u00e7okta, Tek’e g\u00f6t\u00fcr\u00fcr. Bu man\u00e2da mektep ayn\u0131 ma’beddir ve o ma’bedin azizleri de muallimlerdir.<\/p>\n

\u0130yi bir mektep, ferdde fazilet duygular\u0131n\u0131 inki\u015faf ettiren, m\u00fcd\u00e2vimlerine ruh y\u00fcceli\u011fi kazand\u0131ran melekler ota\u011f\u0131d\u0131r. Talebelerine hoyratl\u0131k a\u015f\u0131lay\u0131p onlar\u0131 canavarla\u015ft\u0131ran bina g\u00f6r\u00fcn\u00fcml\u00fc bir k\u0131s\u0131m har\u00e2beler ise, birer \u00e7iyan yuvas\u0131d\u0131r ve insan\u0131m\u0131z, as\u0131rlardan beri ters i\u015fleyen bu kabil irfan ocaklar\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda hep hac\u00e2letten iki b\u00fckl\u00fcmd\u00fcr.<\/p>\n

Ger\u00e7ek muallim, saf ve temiz tohumun ekicisi ve koruyucusudur. \u0130yisiyle, sa\u011flam\u0131yla me\u015fgul olmak onun vazifesi oldu\u011fu gibi, hayat ve h\u00e2diseler kar\u015f\u0131s\u0131nda ona y\u00f6n vermek ve hedef g\u00f6stermek de ona aittir.<\/p>\n

Bin koldan ak\u0131p giden hayat\u0131n, kendine has h\u00fcviyeti kazand\u0131\u011f\u0131 yer mektep oldu\u011fu gibi, \u00e7ocu\u011fun ger\u00e7ek \u015feklini ald\u0131\u011f\u0131 ve benli\u011finin s\u0131rlar\u0131na erdi\u011fi yer de mekteptir. Da\u011f\u0131n\u0131k bir \u0131rma\u011f\u0131n dar bir ge\u00e7itte katlan\u0131p kendine has ihti\u015famiyle g\u00f6r\u00fcnmesi veya a\u011fa\u00e7taki saf hayat\u00ee s\u0131v\u0131n\u0131n bill\u00fbrla\u015f\u0131p g\u00fcne\u015f h\u00fczmeleriyle m\u00fcnasebete ge\u00e7mesi gibi, hayat\u0131n \u00e7okluk i\u00e7inde ak\u0131\u015f\u0131, mektep sayesinde vahdete ula\u015f\u0131r; t\u0131pk\u0131 bir meyvenin, a\u011fac\u0131n cihet\u00fc’l-vahdetini izhar etmesi gibi…<\/p>\n

Mektebin, hayat\u0131n sadece bir par\u00e7as\u0131nda insan\u0131 al\u00e2kadar etti\u011fi zannedilir; asl\u0131nda o, k\u00e2inat mektebindeki b\u00fct\u00fcn da\u011f\u0131n\u0131k \u015feyleri bir arada g\u00f6rme ve g\u00f6sterme vazifesiyle, \u00e7\u0131raklar\u0131na daim\u00ee okuma imk\u00e2n\u0131n\u0131 haz\u0131rlayan, susarken dahi konu\u015fan bir yuvad\u0131r. Bu itibarlad\u0131r ki o, hayat\u0131n sadece bir b\u00f6l\u00fcm\u00fcn\u00fc i\u015fgal ediyor g\u00f6r\u00fcnse bile, b\u00fct\u00fcn zamanlara h\u00fckmeden ve h\u00e2diselere s\u00f6z\u00fcn\u00fc dinleten h\u00e2kimiyetin remzi bir yuvad\u0131r. Bir \u00e7\u0131rak h\u00fcviyetiyle mektebe intisap eden her talebe, b\u00fct\u00fcn bir \u00f6m\u00fcr boyu oradan ald\u0131\u011f\u0131 dersi tekrar eder durur. Oradan al\u0131n\u0131p benli\u011fe m\u00e2l edilen \u015feyler, birer tasavvur, birer hayal olabilece\u011fi gibi, birer hakikat, birer h\u00fcner de olabilir. As\u0131l mes’ele ise, elde edilen \u015feylerin fazilete giden yollarda, bir rehber ve kapal\u0131 kap\u0131lar\u0131 a\u00e7an s\u0131rl\u0131 bir anahtar olmas\u0131d\u0131r.<\/p>\n

Mektepte, ilim benli\u011fe m\u00e2l edilir ve insan bu sayede ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 kat\u0131 ve madde d\u00fcnyas\u0131n\u0131n buudlar\u0131n\u0131 a\u015far ve bir bak\u0131ma sonsuzluk s\u0131n\u0131r\u0131na ula\u015f\u0131r. Benli\u011fe m\u00e2l edilememi\u015f ilim ise, insan\u0131n s\u0131rt\u0131na vurulmu\u015f bir y\u00fck, hem de mahc\u00fbp edici bir y\u00fckd\u00fcr. B\u00f6yle bir bilgi, sahibinin omuzunda bir veb\u00e2l ve \u015fuuru te\u015fvi\u015f eden bir \u015feytand\u0131r. Evet, fikre bir ayd\u0131nl\u0131k, ruha kanatlanma v\u00e2detmeyen her t\u00fcrl\u00fc kaba belleme ve ezbercilik, benli\u011fi a\u015f\u0131nd\u0131ran bir t\u00f6rp\u00fc ve kalbe indirilmi\u015f bir darbedir.<\/p>\n

Mektebin verece\u011fi en iyi ilim, d\u0131\u015ftaki h\u00e2diselerle i\u00e7teki irfan\u0131n u\u00e7 uca getirilmesinden ibarettir. Bu mektepte muallim ise, d\u0131\u015f\u0131m\u0131zda ya\u015fanan i\u00e7imizde canl\u0131l\u0131k kazand\u0131ran m\u00fcr\u015fittir. \u015euras\u0131 muhakkak ki, hi\u00e7bir zaman de\u011fi\u015fmeyen ve durmadan derslerini tekrar eden en b\u00fcy\u00fck m\u00fcr\u015fit ve en do\u011fru \u00fcstat hayatt\u0131r. Ne var ki, do\u011frudan do\u011fruya ondan ders almas\u0131n\u0131 bilmeyenler i\u00e7in arac\u0131lara ihtiya\u00e7 vard\u0131r ve bu g\u00fczide arac\u0131lar da, hayatla benlik aras\u0131nda k\u00fcrs\u00fc kuran ve h\u00e2diselerin mu\u011flak if\u00e2delerine terc\u00fcman olan muallimlerdir.<\/p>\n

Gazeteler, kitaplar hatta radyo ve televizyon belki insanlara bir \u015feyler \u00f6\u011fretebilirler. Ama, kat’iyyen ger\u00e7ek hayat\u0131 ve onun insan i\u00e7inde ak\u0131p gitmesini \u00f6\u011fretemezler. her g\u00fcn ayr\u0131 bir sanc\u0131 ve \u0131zd\u0131rapla talebenin g\u00f6nl\u00fcne inen, ders ve davran\u0131\u015flar\u0131yla onun dima\u011f\u0131na silinmez renkli \u00e7izgiler b\u0131rakan muallim, yeri doldurulmaz bir \u00f6\u011freticidir. Onun i\u00e7indir ki g\u00fcn\u00fcm\u00fczde her \u015feyi kolayla\u015ft\u0131rma usul\u00fc say\u0131lan bat\u0131 metoduyla talebeye bir \u015feyler verilebilse bile, hi\u00e7bir zaman iyi \u00f6rnekler verilemeyecek ve ilimlerin gayesi \u00f6\u011fretilemeyecektir. Bu g\u00fczel \u015feyler, ancak, s\u00eemas\u0131 hakikat gamz eden, bak\u0131\u015flar\u0131 alabildi\u011fine derin ve \u00e7\u0131raklar\u0131na verece\u011fi her \u015feyi g\u00f6n\u00fcl men\u015furundan ge\u00e7iren muallim taraf\u0131ndan verilebilecektir.<\/p>\n

Havar\u00ee, Hazreti Mesih’in \u00e7arm\u0131ha gerilme tehdidine ra\u011fmen ders verdi\u011fini g\u00f6rmeseydi, arslanlar\u0131n a\u011fz\u0131na at\u0131l\u0131rken g\u00fclmesi l\u00e2z\u0131m geldi\u011fini nereden \u00f6\u011frenecekti? \u0130lk ve son yolun en b\u00fcy\u00fck m\u00fcr\u015fidine bel ba\u011flayanlar, onun kanlar i\u00e7inde dahi g\u00f6n\u00fcllere yumu\u015fakl\u0131k dilemesini g\u00f6rmeselerdi, ate\u015fte “berd \u00fc sel\u00e2m” oldu\u011funu nereden bileceklerdi…?<\/p>\n

\u0130yi bir ders, mektepte ve muallim \u00f6n\u00fcnde \u00f6\u011frenilen derstir. B\u00f6yle bir ders insana sadece bir \u015fey vermekle kalmaz; onu sonsuz bilinmeyenlerin huzuruna y\u00fckseltir ve ona s\u0131n\u0131rs\u0131zl\u0131k bah\u015feder. Bu dersin talebesi nazar\u0131nda her h\u00e2dise, g\u00f6r\u00fcnmeyen \u00e2lemler \u00fczerinde bir kanevi\u00e7e, o da hareket eden levhalar arkas\u0131nda hakikatlar\u0131n m\u00fc\u015f\u00e2hidi olur.<\/p>\n

B\u00f6yle bir mektepte ne \u00f6\u011frenmeden ne de \u00f6\u011fretmeden doymak d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclemez. Nas\u0131l d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcl\u00fcr ki, kanatlanan muallimin himmeti, \u00e7\u0131ra\u011f\u0131n\u0131 k\u00e2h y\u0131ld\u0131zlara y\u00fckseltir, k\u00e2h vicdanda soluk ald\u0131r\u0131r ve bu iki \u015fey aras\u0131nda duyulan hayret, has\u0131l olan d\u00fc\u015f\u00fcnce, onlar\u0131 ya\u015fad\u0131klar\u0131 buudlar\u0131n d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131kar\u0131r.<\/p>\n

\u0130\u015fte bize g\u00f6re ger\u00e7ek muallim; teker teker e\u015fya ve h\u00e2diselerdeki nirengileri yakalayan, bir ahize ve n\u00e2kile kontakla\u015fmas\u0131 gibi, hayat ve vicdan aras\u0131nda m\u00fcnasebet kuran, her \u015feyden ger\u00e7e\u011fi duyma\u011fa ve her dille ona terc\u00fcman olma\u011fa \u00e7al\u0131\u015fan, Yunus diliyle;<\/p>\n

‘Tur da\u011f\u0131nda M\u00fbs\u00e2 ile,
\nElindeki \u00e2s\u00e2 ile,
\nDeryalarda m\u00e2h\u00ee ile,
\nSahralarda \u00e2h\u00fb ile…’<\/strong>
\nonu s\u00f6yleyen insand\u0131r.<\/p>\n

Rousseau’nun \u00fcstad\u0131 vicdan; Kant’\u0131nki vicdan ve akl\u0131n iltisak\u0131… Mevl\u00e2na ve Yunus mektebinde ise \u00fcstat Hz. Muhammed (sav)… Kur’\u00e2n, bu il\u00e2h\u00ee dersten n\u00e2\u011fmeler ve s\u00f6yleyi\u015fler; ama b\u00fct\u00fcn s\u00f6zleri kesen, \u00e7okta biri g\u00f6steren, s\u0131rl\u0131 s\u00f6yleyi\u015fler…<\/p>\n

Mektep bu \u0131\u015f\u0131\u011f\u0131n odakla\u015faca\u011f\u0131 mukaddes yuva. Muallim bu esrarengiz laboratuar\u0131n sehh\u00e2r \u00fcstad\u0131d\u0131r. \u0130ki b\u00fckl\u00fcm belimizi sihirli elleriyle do\u011frultacak, ufkumuzu kaplayan karanl\u0131klar\u0131 temiz soluklar\u0131yla giderecek mukaddes \u00fcstad\u0131…<\/p>\n

Yazar: Fethullah G\u00fclen, S\u0131z\u0131nt\u0131, Ekim 1979, Cilt 1, Say\u0131 9 Tarih: 01 Ekim 1979<\/time>.<\/strong><\/p>\n<\/div>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

Her ders y\u0131l\u0131na girerken, mektebi ve muallimi d\u00fc\u015f\u00fcnmeden edemeyiz. Nas\u0131l d\u00fc\u015f\u00fcnmeyiz ki, mektep, hayat\u00ee bir laboratuar; derslerimiz hayat iksiri; muallim ise bu esrarl\u0131 \u015fifah\u00e2nenin kahraman \u00fcstad\u0131d\u0131r. Mektep bir \u00f6\u011frenme yeridir. Orada hayat ve \u00f6tesine ait her \u015fey \u00f6\u011frenilir. Asl\u0131nda hayat\u0131n kendisi de bir mekteptir. Ne var ki biz, hayat\u0131 da ancak mektep sayesinde \u00f6\u011freniriz. Mektep, …<\/p>\n","protected":false},"author":1,"featured_media":3270,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,1189],"tags":[119,1190,23,273,36,420,58,573,1209,1210,1208,115,564,41,260],"_links":{"self":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/3269"}],"collection":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts"}],"about":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/types\/post"}],"author":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/users\/1"}],"replies":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/comments?post=3269"}],"version-history":[{"count":1,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/3269\/revisions"}],"predecessor-version":[{"id":3279,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/3269\/revisions\/3279"}],"wp:featuredmedia":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media\/3270"}],"wp:attachment":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media?parent=3269"}],"wp:term":[{"taxonomy":"category","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/categories?post=3269"},{"taxonomy":"post_tag","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/tags?post=3269"}],"curies":[{"name":"wp","href":"https:\/\/api.w.org\/{rel}","templated":true}]}}