\u0130nsan\u0131, insan oldu\u011fu i\u00e7in sevmek ve sayg\u0131l\u0131 olmak; Yarat\u0131c\u0131ya sayg\u0131l\u0131 olman\u0131n if\u00e2desidir. Yoksa kendi gibi d\u00fc\u015f\u00fcnenleri sevmek ve saymak, samimi ve insanca bir sevgi ve sayg\u0131 de\u011fil, bir bencillik ve insan\u0131n kendi kendini putla\u015ft\u0131rmas\u0131 demektir. Hele hele, temel d\u00fc\u015f\u00fcnce ve tasavvurda, ayn\u0131 \u00e7izgide olup da, t\u0131pat\u0131p bizim gibi d\u00fc\u015f\u00fcnmeyenleri horlama ve hakir g\u00f6rme bir m\u00fcr\u00fcvvetsizlik ve hodg\u00e2ml\u0131kd\u0131r.<\/p>\n
Bizler, gelece\u011fin mimar ve kurucular\u0131n\u0131, meseleleri \u00e7\u0131k\u0131\u015f noktalar\u0131na, sebeplere g\u00f6re de\u011fil; g\u00e2yelere g\u00f6re m\u00fctal\u00e2a edecek y\u00fcksek himmetli bir kadro olarak d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyoruz. Madem ki, ayn\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncede olan bizler, de\u011fi\u015fik yol ve stratejilerle dahi olsa hep ayn\u0131 noktaya varmak i\u00e7in \u00e7\u0131rp\u0131n\u0131p duruyoruz, ne diye bu y\u00fcce hedefin mukaddes yolcular\u0131n\u0131 karalayaca\u011f\u0131z…?<\/p>\n
\u0130nsanl\u0131\u011f\u0131n gelecekte alaca\u011f\u0131 cebr\u00ee-keyfiyet, hele i\u00e7inde bulundu\u011fumuz d\u00fcnya itibariyle, bizi o t\u00fcrl\u00fc dikkat ve teyakkuza zorluyor ki, \u015fu anda aceleden verece\u011fimiz herhangi bir karar\u0131n, ileride tel\u00e2fisi imk\u00e2ns\u0131z hatalara sebebiyet verme ihtimali vard\u0131r. Bunun i\u00e7indir ki, gelece\u011fin mimarlar\u0131, kuracaklar\u0131 d\u00fcnyay\u0131, insanl\u0131k sevgi ve sayg\u0131s\u0131na dayal\u0131 bir man\u00e2 ve “g\u00f6r\u00fcn\u00fcm” i\u00e7inde kurma mecburiyetindedirler.<\/p>\n
Muas\u0131r d\u00fcnya, getirdi\u011fi \u015feylerle bizi karanl\u0131k yollara sald\u0131. Ve \u015fu anda, ne oldu\u011funu bilmedi\u011fimiz bir s\u00fcr\u00fc mes’ele ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya bulunuyoruz. Halline u\u011fra\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z bu meseleler alabildi\u011fine mu\u011flak g\u00f6r\u00fcnmekte, neticeleri de o nisbetde tenakuzlarla dolu… Evet; insanl\u0131\u011fa \u00e2b-\u0131 hayat getirmek i\u00e7in Kafda\u011f\u0131na azmetmi\u015f binlerce H\u0131z\u0131r var; fakat, hi\u00e7birinde \u00f6l\u00fcms\u00fczl\u00fck iksirinin emaresi mevcut de\u011fil. Ve bu havari taslaklar\u0131n\u0131n b\u00fct\u00fcn gayretlerine ra\u011fmen, insanl\u0131k ruhuna sayg\u0131 ciddi tehlikelerle y\u00fcz y\u00fcze bulunmaktad\u0131r.<\/p>\n
Bizler, y\u0131llar y\u0131l\u0131 hep b\u00f6yle didinip durduk; fakat bir t\u00fcrl\u00fc yar\u0131n\u0131n kaidelerini olu\u015fturacak terkiplere ula\u015famad\u0131k. Ula\u015famazd\u0131k da; zira, duygu ve d\u00fc\u015f\u00fcncelerimizin farkl\u0131 \u015feyler va’dedi\u015fi ve farkl\u0131 \u015feyler getiri\u015fi, bizleri, elinde k\u0131r\u0131k bir plak ve yar\u0131m bir beste kap\u0131 kap\u0131 dola\u015fan m\u00fczisyenler haline getirmi\u015fdi. Her ferd, eline ald\u0131\u011f\u0131 (do\u011fru) nun bir par\u00e7as\u0131yla, ba\u015fka do\u011frular\u0131 ink\u00e2r ve herkesi elindeki par\u00e7ac\u0131\u011fa ittib\u00e2 etmeye mecbur sayd\u0131\u011f\u0131 m\u00fcddet\u00e7e, tel\u00e2huk-u efk\u00e2ra, yeni terkiplere ve kurtar\u0131c\u0131 re\u00e7etelere ula\u015fma\u011fa imk\u00e2n var m\u0131d\u0131r? Hele, ikna edilmeyenlere kar\u015f\u0131 tekf\u00eer, tecr\u00eem, hatta fiil\u00ee tecav\u00fcz sil\u00e2h\u0131 da kullan\u0131lacak olursa…<\/p>\n
Bug\u00fcn, usuldeki bu yanl\u0131\u015fl\u0131klarla var\u0131lan nokta, \u00e7ok hazin ve d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcr\u00fcc\u00fcd\u00fcr. Omuz omuza ayn\u0131 yolda y\u00fcr\u00fcyen insanlar, birbirlerini tan\u0131maz olmu\u015flard\u0131r. Do\u011frular ve yanl\u0131\u015flar, as\u0131l kaidelerinden kayd\u0131r\u0131larak, gruplar\u0131n hevesine g\u00f6re, kaypak raylara oturtulmu\u015ftur. B\u00f6yle bir curcuna i\u00e7inde ne hedefin y\u00fcceli\u011fini ne de vesilenin ondan farkl\u0131l\u0131\u011f\u0131n\u0131 se\u00e7mek m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir.<\/p>\n
G\u00fcn\u00fcm\u00fcz\u00fcn insan\u0131, bahardan k\u00e2m almak i\u00e7in seyre \u00e7\u0131k\u0131p da, bir sar\u0131 \u00e7i\u00e7e\u011fe ba\u011flanm\u0131\u015f gibidir. Asl\u0131nda o, vesileler i\u00e7in kavgaya tutu\u015ftu\u011fu bu yolda, \u00e7oktan hedefe varma \u00fcmidini yitirmi\u015ftir. Art\u0131k yapt\u0131\u011f\u0131 \u015fey s\u0131rf u\u011fra\u015fmak i\u00e7in u\u011fra\u015fmak ve hareket etmek i\u00e7in hareket etmekken ibarettir. Ma’bedde, turistlere \u015firin g\u00f6r\u00fcnmeye kendini kapt\u0131rm\u0131\u015f mihmandar, nas\u0131l ma’bede hizmet ve Yaradan’a kullu\u011fu unutur; \u00f6yle de, bug\u00fcn, herhangi bir klik ve partiye dilbeste olanlar, hedef ve gayeye kar\u015f\u0131 y\u00e2d ve big\u00e2ne kalm\u0131\u015flard\u0131r.<\/p>\n
G\u00fcn\u00fcm\u00fcz\u00fcn insan\u0131, bahar\u0131n yolunda bir \u00e7i\u00e7e\u011fin mahk\u00fbmu; deryan\u0131n pe\u015finde bir katrenin zeb\u00fbnu olmu\u015ftur. Bana \u00f6yle geliyor ki, ona yeni bir bak\u0131\u015f kazand\u0131raca\u011f\u0131m\u0131z \u00e2n\u00e2 kadar da, bu peresti\u015fk\u00e2rl\u0131\u011f\u0131n \u00f6n\u00fcne ge\u00e7mek m\u00fcmk\u00fcn olmayacakt\u0131r. Ama, her \u015feye ra\u011fmen bizler, do\u011fruya terc\u00fcman olmakla m\u00fckellefiz. Ke\u015fke olabilseydik..!<\/strong><\/p><\/blockquote>\n
G\u00f6z\u00fcm\u00fcze giren ve kalbimizi dolduran hava ne kadar cazip ve ba\u011flay\u0131c\u0131 olursa olsun, g\u00f6n\u00fcl verdi\u011fimiz hakikati unutmam\u0131za asla cevaz verilemez. Ayn\u0131 kamp i\u00e7inde bulunan bizler, birbirimize yabanc\u0131 kalamay\u0131z. \u0130yinin ve g\u00fczelin tekeli elimizde de\u011fil ki, ayn\u0131 hedefe do\u011fru bir ba\u015fka yolun yolcusuna sava\u015f\u0131m\u0131z tecviz edilsin.<\/p>\n
Farkl\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcncedeki birinin, yol ve sisteminin kriti\u011fini yapabiliriz. Bu, akl\u0131n farkl\u0131 i\u015fleyi\u015finin if\u00e2desidir. Ama, e\u011fer, ayn\u0131 ufka ula\u015fmak i\u00e7in \u00e7\u0131rp\u0131n\u0131p duruyorsak, hi\u00e7 olmazsa onun d\u00fc\u015f\u00fcncesine de sayg\u0131 g\u00f6stermeliyiz. Bu, ayn\u0131 hedefe y\u00f6nelik bulunman\u0131n, ayn\u0131 iman\u0131 ta\u015f\u0131yor olman\u0131n ayn\u0131 terminolojiyi kullanman\u0131n ve nihayet her \u015feyin \u00fcst\u00fcnde Y\u00fcce Yarat\u0131c\u0131’n\u0131n tebcil etti\u011fi mukaddes man\u00e2ya sayg\u0131l\u0131 olman\u0131n gere\u011fidir.<\/p>\n
\u0130nsana sayg\u0131l\u0131 olal\u0131m! Onun h\u00e2vi bulundu\u011fu y\u00fcce hakikatlara sayg\u0131l\u0131 olal\u0131m. Yaratan’\u0131ndan \u00f6t\u00fcr\u00fc, onu sevip saymas\u0131n\u0131 bilelim. Bu anlay\u0131\u015f i\u00e7inde geli\u015ftirebildi\u011fimiz bir topluluk, eninde sonunda kendine gelecek ve kaybetti\u011fi \u015feyleri tel\u00e2fi etmesini bilecektir.<\/p>\n
Yazar: Fethullah G\u00fclen, S\u0131z\u0131nt\u0131, May\u0131s 1980, Cilt 2, Say\u0131 16 Tarih: