<\/h1>\n<\/header>\n

<\/form>\n

\n

Asr\u0131m\u0131zda insan deh\u00e2s\u0131 daha \u00e7ok teknik ve teknolojinin inki\u015faf\u0131 y\u00f6n\u00fcnde seferber oldu\u011fu i\u00e7in, ister istemez topluluklar mistik bir hava i\u00e7inde bu istikamete kaymaya ba\u015flad\u0131lar. \u0130nsanl\u0131k bir taraftan, bu s\u00fcratli ve iradesizce kay\u0131p gidi\u015fte, gelece\u011fin reng\u00e2renk hay\u00e2lleriyle mest ve sermest kendini yitirirken, di\u011fer taraftan da ge\u00e7mi\u015finden ve \u00f6z\u00fcnden uzakla\u015ft\u0131k\u00e7a uzakla\u015ft\u0131.<\/p>\n

Hele, elde etti\u011fi bir k\u0131s\u0131m zaferlere, gelecekteki tasavvurlar\u0131 da il\u00e2ve edince, tekni\u011fin, onun yeni ‘tabu’su h\u00e2line gelmesi ve m\u00fcstakbel mihr\u00e2b\u0131 olmas\u0131 muhakkakt\u0131. Evet, bug\u00fcn, feza bir yumak gibi onun \u00f6n\u00fcnde a\u00e7\u0131ld\u0131k\u00e7a a\u00e7\u0131l\u0131yor, \u015fakul\u00ee ‘d\u00fc\u015fey’ ke\u015fiflerle mek\u00e2n\u0131n derinliklerinde yeni d\u00fcnyalar, yeni medeniyetler aran\u0131yor. Ayr\u0131ca ileri ‘uygarl\u0131klarla’ temas haz\u0131rl\u0131klar\u0131 yap\u0131lmaya ba\u015flad\u0131 ki, e\u011fer b\u00fct\u00fcn bunlar tahakkuk ederse, insano\u011flu bu \u00f6l\u00fcml\u00fc d\u00fcnyadan kurtulacak ve hay\u00e2l etti\u011fi cennetlere ula\u015facakt\u0131r (!).<\/strong><\/p><\/blockquote>\n

Kim bilir, belki de \u015fimdiden y\u0131ld\u0131zlar aras\u0131 seyahat acentelikleri kurulmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r bile…<\/p>\n

R\u00f6nesans’la, bir k\u0131s\u0131m h\u00fclyalara kap\u0131lan ve o g\u00fcnden bug\u00fcne de bir t\u00fcrl\u00fc bu r\u00fcy\u00e2lardan kurtulamayan be\u015fer, tam kendine gelmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rken, bu defa da bir tahta par\u00e7as\u0131yla etraf\u0131nda d\u00f6n\u00fcp durdu\u011fu girdab\u0131, bir feza fevv\u00e2resi [1]sayarak ona t\u00fcrk\u00fc s\u00f6ylemeye ba\u015flad\u0131:<\/p>\n

I\u015f\u0131k h\u0131z\u0131na ula\u015fmalar; zaman\u0131n tersine i\u015flemesi ve ‘uzay’\u0131n derinliklerinde bize saadet ve \u00f6l\u00fcms\u00fczl\u00fck va’deden renkli d\u00fcnyalar…<\/p>\n

Asl\u0131nda ileride olmas\u0131 beklenen hatta bilfarz, beklenenler muhakkak da olsa- bu \u015feylerden \u00f6t\u00fcr\u00fc o kadar iyimserli\u011fe ne hacet ne de gerek var. Zira yery\u00fcz\u00fcn\u00fc ke\u015ffe koyuldu\u011fumuz g\u00fcnlerde de; etraf\u0131 b\u00f6yle tozpembe g\u00f6r\u00fcyor, alt\u0131n yumurtlayan tavuklar, ya\u011fmur gibi ya\u011fan kudret helvalar\u0131, p\u00fcryan olmu\u015f b\u0131ld\u0131rc\u0131nlar\u0131 hik\u00e2ye ve romanlar\u0131m\u0131za mevz\u00fb yap\u0131p duruyorduk. Ne var ki, bu tatl\u0131 r\u00fcy\u00e2lar, az zaman sonra, esefli birer hay\u00e2l olup yerlerini k\u00e2buslara terk ettiler.<\/p>\n

Fez\u00e2n\u0131n vadetti\u011fi mutlulu\u011fun da, bundan daha uzun \u00f6m\u00fcrl\u00fc ve daha kal\u0131c\u0131 olaca\u011f\u0131na dair hi\u00e7bir teminat yoktur. Belki muvakkaten, bir kere daha insanl\u0131\u011f\u0131n co\u015fmas\u0131na ve yeni bir iyimserlik h\u00e2linin do\u011fmas\u0131na vesile olacakt\u0131r. Fakat, kat’iyyen devam etmeyecektir. O da bir \u00f6nceki yalanc\u0131 \u0131\u015f\u0131klar gibi tedricen s\u00f6necek ve yerinde iz bile kalmayacakt\u0131r.<\/p>\n

D\u00fcn, ellerinin Yarat\u0131c\u0131’ya y\u00fckselmesini, d\u00fcnya nimetlerinden istifade etmeye engel, bileklerine vurulmu\u015f zincir sayan bat\u0131l\u0131; kalbiyle m\u00fcnasebetini kestikten sonra, eski hay\u00e2l\u00ee zincire bedel, bin halkal\u0131 hak\u00eek\u00ee bir tasman\u0131n, hem de ate\u015ften a\u011f\u0131rl\u0131\u011f\u0131n\u0131, b\u00fct\u00fcn vicdan\u0131nda hissetmeye ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Ama, inanc\u0131n\u0131 b\u00fct\u00fcn b\u00fct\u00fcn yitirip \u015fa\u015fk\u0131na d\u00f6nd\u00fckten sonra…<\/p>\n

G\u00fcn\u00fcm\u00fczdeki tepini\u015f ve s\u0131\u00e7ray\u0131\u015flar da, hep ayn\u0131 tatl\u0131 hay\u00e2ller pe\u015finde ve tabi\u00ee olarak da ayn\u0131 inkis\u00e2r ve ayn\u0131 bunal\u0131mlar\u0131n e\u015fi\u011finde cereyan etmektedir.<\/p>\n

E\u011fer topyek\u00fcn insanl\u0131\u011f\u0131n talih ve kaderini al\u00e2kadar etmeseydi, s\u0131rf merak hissini tatmin veya muvakkaten duygular\u0131 iptal eden bir m\u00fcsekkin deyip, bu son ‘tabu’yu da hi\u00e7 kurcalamayacakt\u0131k. Ama, insan\u0131m\u0131z\u0131n, bir kere daha tecr\u00fcbeye, bir kere daha aldanmaya tahamm\u00fcl\u00fc kalmam\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

Okyanuslara a\u00e7\u0131lma, k\u0131talar ke\u015ffetme onu mutlu etmedi; aksine ona sefaletler getirdi. \u00d6yle de onun, gelece\u011fin reng\u00e2renk d\u00fcnyalar\u0131ndan da elde edece\u011fi fazla bir \u015fey olmayaca\u011f\u0131 kanaatindeyiz. Ke\u015fke, ona vadedece\u011fimiz yeni d\u00fcnyalara bedel, ruhunu mahbesden kurtar\u0131p, onu, vicdan\u00ee varl\u0131\u011f\u0131na erdirip ve e\u015fya ile aras\u0131nda yabanc\u0131l\u0131\u011f\u0131 gidererek, k\u00e2inatla b\u00fct\u00fcnle\u015fmesini te’min edebilseydik. Heyh\u00e2t biz bunu yapmad\u0131k! O ise de\u011fi\u015fip duran \u00e7evre kar\u015f\u0131s\u0131nda, sinema seyircisinin perdede cereyan eden h\u00e2diselere yabanc\u0131l\u0131\u011f\u0131 gibi, hep e\u015fya ve h\u00e2diselere kar\u015f\u0131 yabanc\u0131 kald\u0131. Kendindeki led\u00fcnn\u00ee [2] g\u00fcc\u00fc kullan\u0131p, bir ar\u0131 gibi binbir \u00e7i\u00e7ekle s\u00f6zle\u015fmesi ve h\u00e2rika mah\u00e2retiyle irfan petekleri in\u015fa etmesi beklendi\u011fi her noktada o kendini \u00e2ciz, rehbersiz, \u00e7evresini de, kat\u0131, camit ve kullan\u0131lmaya elveri\u015fsiz bir k\u0131s\u0131m malzeme y\u0131\u011f\u0131n\u0131 olarak g\u00f6rd\u00fc ve hi\u00e7bir \u015fey yapamad\u0131.<\/p>\n

Evet, o, varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n \u00f6z\u00fc olan ruhunu, ge\u00e7mi\u015f deyip \u00fczerine bir mezar \u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc k\u00fclt\u00fcr\u00fcn\u00fc ve b\u00fct\u00fcn duygu d\u00fcnyas\u0131n\u0131 bir hali\u00e7e gibi saran de\u011ferlerini g\u00f6remedi, bilemedi ve tan\u0131yamad\u0131. R\u00f6nesans \u015farab\u0131n\u0131 i\u00e7erken de, fez\u00e2 fevv\u00e2resine kap\u0131l\u0131p yukar\u0131larda d\u00f6nerken de…<\/p>\n

\u015eimdi insan\u0131m\u0131za yeni bir bak\u0131\u015f kazand\u0131rma ve kendi kendini yenilemesine del\u00e2let etme gibi, dev bir mes’ele ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131ya bulunuyoruz.<\/p>\n

Ona, ger\u00e7ek hakk\u0131ndaki tercihleri nas\u0131l yapt\u0131raca\u011f\u0131z? \u0130\u00e7 \u00e2lemiyle d\u0131\u015f d\u00fcnyas\u0131 aras\u0131ndaki kopuklu\u011fu nas\u0131l giderece\u011fiz? Ge\u00e7mi\u015fi haz\u0131r zamanla, haz\u0131r zaman\u0131 gelecekle uzla\u015ft\u0131r\u0131p beklenen terkibi yapabilecek miyiz…?<\/p>\n

Bunlar mutlaka yap\u0131lmal\u0131d\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc bunlar\u0131n yap\u0131lmas\u0131nda, insan\u0131m\u0131z\u0131n kendine ermesi ve gelece\u011fin \u00fcmit ve itmi’n\u00e2n\u0131 vard\u0131r. Ve bu terkiple, \u00e2f\u00e2k, enf\u00fcs\u00fcn emrine girecek, k\u00e2inat ruhun kitab\u0131 olacak, ge\u00e7mi\u015f gelece\u011fin me\u015fcereli\u011fi [3] h\u00e2line gelecek ve insan g\u00f6nl\u00fc, bu pozitif ve negatif kanatlarla y\u00fckseklere \u00e7\u0131kacak ve orada ger\u00e7ek mutluluk ve \u00fcmidin saraylar\u0131n\u0131 kuracakt\u0131r.<\/p>\n

Gelece\u011fe kar\u015f\u0131 g\u00f6z\u00fc kapal\u0131 kalmak bir k\u00f6rl\u00fck ise, ge\u00e7mi\u015fe kar\u015f\u0131 al\u00e2kas\u0131zl\u0131k da bir talihsizliktir. Evet, sadece m\u00e2zinin t\u00fcrk\u00fcleriyle avunanlar g\u00f6z\u00fc ba\u011fl\u0131 nasipsizler, ge\u00e7mi\u015fin m\u00eeras\u0131n\u0131 b\u00fct\u00fcn\u00fcyle reddedenler de bir k\u0131s\u0131m k\u00f6ks\u00fczlerdir.<\/strong><\/p><\/blockquote>\n

Her iki anlay\u0131\u015f da man\u00e2s\u0131z olmakla beraber, k\u00f6k\u00fcn\u00fc ink\u00e2r eden m\u00fcsta\u011friblerin [4] durumu, hepten zararl\u0131d\u0131r. Zira evvelkilerin h\u00e2lini, g\u00fcnde iki defa do\u011fruyu g\u00f6steren bir durmu\u015f saate benzetecek olursak, ikincilerin durumu, daha ziy\u00e2de hi\u00e7bir zaman do\u011fruyu bilmeyen ayars\u0131z bir saati and\u0131rmaktad\u0131r. Ve, toplum i\u00e7in bu tipler, daha zararl\u0131 ve daha aldat\u0131c\u0131d\u0131rlar.<\/p>\n

Bizler, millet olarak, i\u00e7inde bulundu\u011fumuz asra b\u00f6yle iki kanad\u0131 da \u00e2r\u0131zal\u0131 olarak girdik. Toplumu temelden sarsan o g\u00fcnk\u00fc bunal\u0131mlar, bu \u00e2r\u0131zan\u0131n ba\u011fr\u0131nda boy at\u0131p geli\u015fti. Daha sonra ise, i\u00e7tim\u00e2\u00ee b\u00fcnye b\u00fcy\u00fck bir k\u0131sm\u0131 itibariyle er\u00e2cif y\u0131\u011f\u0131n\u0131 h\u00e2line geldi…<\/p>\n

\u015eimdi onu, kendine has \u00e7izgide yeniden varolu\u015fa haz\u0131rlayabilmek, bir insanl\u0131k borcu ve bir vec\u00eebedir. Biz de bunu yapaca\u011f\u0131z. Ama, bu \u00f6l\u00fc b\u00fcnyeyi nas\u0131l kanatland\u0131r\u0131p u\u00e7uraca\u011f\u0131z? Meselenin en mudil taraf\u0131 da i\u015fte buras\u0131… Bir-iki as\u0131rl\u0131k te\u015fhis ve mu\u00e2lecelerimizde, hep yabanc\u0131lar\u0131n rehberli\u011fine t\u00e2bi olduk. Yine de ayn\u0131 \u015feyi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorsak, \u015fimdiye kadar bat\u0131 kar\u015f\u0131s\u0131nda elli defa nakavt edilen d\u00fcnyam\u0131z, art\u0131k bat\u0131l\u0131 elin ‘buket’ tutmayaca\u011f\u0131na, panzehir sunmayaca\u011f\u0131na iyiden iyiye inanm\u0131\u015f olmas\u0131 gerekir.<\/p>\n

Evet, as\u0131rlardan beri izhar etti\u011fi her canl\u0131l\u0131k em\u00e2resine kar\u015f\u0131, bat\u0131n\u0131n, onun ense k\u00f6k\u00fcne indirdi\u011fi balyozlarla, yerinden k\u0131m\u0131ldayamayacak h\u00e2le gelen bu d\u00fcnya, hiy\u00e2netine inand\u0131\u011f\u0131 bu hekime bir daha m\u00fcracaat etmemelidir..!<\/p>\n

Kald\u0131 ki, bug\u00fcn bat\u0131, kendisi de, \u00fcst \u00fcste bunal\u0131mlardan iki b\u00fckl\u00fcm ve bitkin h\u00e2ldedir. D\u0131\u015f g\u00f6r\u00fcn\u00fc\u015f\u00fc itibariyle ne kadar g\u00f6rkemli ve ziynetli olursa olsun; y\u0131llanm\u0131\u015f bir \u00e7\u0131nar gibi, i\u00e7ten i\u00e7e \u00e7oktan k\u00f6m\u00fcrle\u015fmeye ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131r. Onu h\u00e2l\u00e2 muhte\u015fem ve g\u00fcr\u00fcl g\u00fcr\u00fcl g\u00f6renler ve kuvveti temsil etti\u011fine inananlar, bu gerilmi\u015f ve delik de\u015fik olmu\u015f as\u0131rl\u0131k a\u011fac\u0131n i\u00e7inden habersiz tufeyl\u00eelerdir.<\/p>\n

Bu itibarlad\u0131r ki, tefekk\u00fcrde m\u00fcflis, ruhta zelil ve sefil bat\u0131; ne derdimizi te\u015fhis edecek, ne de getirece\u011fi tedav\u00ee ile bizi \u00f6l\u00fcm d\u00f6\u015fe\u011finden kald\u0131rabilecektir. Kald\u0131 ki o, hep, eski al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131 i\u00e7inde, i\u00e7tim\u00e2\u00ee meseleleri, iktisad\u00ee ve siyas\u00ee platformda ele alm\u0131\u015f ve bir t\u00fcrl\u00fc bunun d\u0131\u015f\u0131na \u00e7\u0131kamam\u0131\u015ft\u0131r.<\/p>\n

\u0130\u015f b\u00f6yle olunca, dertlerimizi te\u015fhis ve tespit i\u00e7in, kendi ge\u00e7mi\u015fimiz, kendi hars\u0131m\u0131z ve kendi de\u011ferlerimizin meydana getirece\u011fi kendi ‘g\u00f6k kubbemiz’e s\u0131\u011f\u0131nmal\u0131y\u0131z. D\u00fcnyan\u0131n her taraf\u0131nda, fevv\u00e2reler h\u00e2linde f\u0131\u015fk\u0131ran ilim ve irfana ait g\u00fczellikleri al\u0131p, ba\u011fr\u0131m\u0131zda eritmeli, hazmetmeli ve s\u00fct guddelerinden ge\u00e7mi\u015f m\u00e2yi h\u00e2line getirmeli, sonra insan\u0131m\u0131za takdim etmeliyiz.<\/strong><\/p><\/blockquote>\n

Aksine, hazmedilmeden ve mill\u00ee \u015fekle sokulmadan millete aktar\u0131lan \u015feyler, ku\u015fun yavrular\u0131na yedirdi\u011fi gasey\u00e2n gibi olacakt\u0131r ki; bu da kendimize has seciye ve tabiat\u0131n ifsat edilmesi demektir.<\/p>\n

Medeniyet ve k\u00fclt\u00fcr ne kadar \u00e2lem\u015f\u00fcm\u00fbl h\u00fcviyet kazan\u0131rsa kazans\u0131n, ba\u011fr\u0131nda yeti\u015fti\u011fi milletin ruh h\u00e2letini temsil etmelidir. Bu itibarla da onu, haz\u0131r bir elbise gibi g\u00f6rmekten daha ziyade, dikilmemi\u015f bir kuma\u015f olarak kabul etmeliyiz. Her milletin kendi kametine g\u00f6re kesip bi\u00e7ece\u011fi ve fakat mutlaka kendi b\u00fcnyesine uyduraca\u011f\u0131 bir kuma\u015f…<\/p>\n

Gelece\u011fin mimarlar\u0131n\u0131n, bu hususu nazar-\u0131 itibara alacaklar\u0131 \u00fcmidini beslemekteyiz.<\/p>\n

Yazar: Fethullah G\u00fclen, S\u0131z\u0131nt\u0131, Ocak 1981, Cilt 2, Say\u0131 24 <\/strong><\/p>\n

---

\n[1] Fevv\u00e2re: F\u0131skiye
\n[2] Led\u00fcn: \u0130\u00e7 \u00e2lemdeki gizlilik
\n[3] Me\u015fcer: A\u011fa\u00e7l\u0131k yer, koru
\n[4] M\u00fcsta\u011frib: Garp hayran\u0131<\/p><\/div>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

Asr\u0131m\u0131zda insan deh\u00e2s\u0131 daha \u00e7ok teknik ve teknolojinin inki\u015faf\u0131 y\u00f6n\u00fcnde seferber oldu\u011fu i\u00e7in, ister istemez topluluklar mistik bir hava i\u00e7inde bu istikamete kaymaya ba\u015flad\u0131lar. \u0130nsanl\u0131k bir taraftan, bu s\u00fcratli ve iradesizce kay\u0131p gidi\u015fte, gelece\u011fin reng\u00e2renk hay\u00e2lleriyle mest ve sermest kendini yitirirken, di\u011fer taraftan da ge\u00e7mi\u015finden ve \u00f6z\u00fcnden uzakla\u015ft\u0131k\u00e7a uzakla\u015ft\u0131. Hele, elde etti\u011fi bir k\u0131s\u0131m zaferlere, …<\/p>\n","protected":false},"author":1,"featured_media":3348,"comment_status":"open","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,1189],"tags":[74,1190,343,23,273,36,420,41,1234,393,1235],"_links":{"self":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/3347"}],"collection":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts"}],"about":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/types\/post"}],"author":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/users\/1"}],"replies":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/comments?post=3347"}],"version-history":[{"count":1,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/3347\/revisions"}],"predecessor-version":[{"id":3349,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/3347\/revisions\/3349"}],"wp:featuredmedia":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media\/3348"}],"wp:attachment":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media?parent=3347"}],"wp:term":[{"taxonomy":"category","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/categories?post=3347"},{"taxonomy":"post_tag","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/tags?post=3347"}],"curies":[{"name":"wp","href":"https:\/\/api.w.org\/{rel}","templated":true}]}}