G\u00f6nl\u00fcn\u00fc\u00a0y\u00fcksek ideallere kapt\u0131rm\u0131\u015f muzdarip ruhlar, b\u00fct\u00fcn bir hayat boyu buhurdanl\u0131k gibi t\u00fcter dururlar. G\u00fcne\u015fler do\u011far-batar; haftalar, aylar birbirini takip eder; mevsimler pe\u015fi pe\u015fine ge\u00e7er gider de, onlar idealize ettikleri d\u00fc\u015f\u00fcnceleri istikametinde bir ba\u015fka bahar ararlar… Hep hazan g\u00f6r\u00fcr, hazan mevsimi ya\u015farlar, hazan t\u00fcrk\u00fcleri dinlerler; ama ne h\u00e2llerinden \u015fik\u00e2yet eder ne de kimseden dert yanarlar. And i\u00e7ip yoluna koyulduklar\u0131 y\u00fcce davalar\u0131 u\u011frunda her cefaya katlan\u0131r, fakat asla usanmazlar.<\/p>\n
\u0130deallerinin a\u015fk\u0131na kap\u0131lm\u0131\u015f ve o yolda \u00fcmit verici m\u00fcjdelerle co\u015fmu\u015f bu ayd\u0131nl\u0131k ruhlar, \u00f6nlerinde y\u0131\u011f\u0131n y\u0131\u011f\u0131n u\u00e7urumlar, y\u0131\u011f\u0131n y\u0131\u011f\u0131n zorluklar bulunabilece\u011fini \u00f6nceden hesap ederek gerilime ge\u00e7tiklerinden, ne beklenmedik \u015feylerle kar\u015f\u0131la\u015fmalar\u0131, ne imk\u00e2ns\u0131zl\u0131klar, ne de yollar\u0131n\u0131 kesen \u00e7e\u015fit \u00e7e\u015fit tehlikeler kat’iyen onlar\u0131 \u015fa\u015f\u0131rtamaz ve davalar\u0131 hakk\u0131nda \u015f\u00fcpheye d\u00fc\u015f\u00fcremez. Her tehlikenin bir g\u00fcn mutlaka ortadan kalkaca\u011f\u0131, yollar\u0131n a\u00e7\u0131l\u0131p imk\u00e2ns\u0131zl\u0131klar\u0131 imk\u00e2nlar\u0131n takip edece\u011fi inanc\u0131yla hep azimli ve kararl\u0131d\u0131rlar.<\/p>\n
Bu itibarlad\u0131r ki onlar, en \u00fcmit k\u0131r\u0131c\u0131 h\u00e2diseler, en karanl\u0131k \u015fartlar i\u00e7inde dahi bedbinli\u011fe, karamsarl\u0131\u011fa d\u00fc\u015fmez; ge\u00e7ilmez gibi g\u00f6r\u00fcnen engelleri \u015fim\u015fek h\u0131z\u0131yla a\u015far ve soluk solu\u011fa hedeflerine ko\u015farlar.<\/strong><\/span><\/p><\/blockquote>\n
\u00c7evrelerinde olup biten \u015feylere kar\u015f\u0131 daima tetikte ve alabildi\u011fine hassast\u0131rlar. Hele bu \u015feyler, onlar\u0131n d\u00fc\u015f\u00fcnce d\u00fcnyalar\u0131 ile al\u00e2kal\u0131 ise… \u0130\u00e7inde ya\u015fad\u0131klar\u0131 toplumla \u00f6ylesine kayna\u015fm\u0131\u015f ve b\u00fct\u00fcnle\u015fmi\u015flerdir ki, yolunu \u015fa\u015f\u0131ran bir fert, istikameti bozulan bir aile ya da cemiyeti ayakta tutan umdelerden birinin h\u0131rpalanmas\u0131 onlar\u0131 g\u00fcnlerce inletir ve uykusuz b\u0131rak\u0131r…<\/p>\n
Umursamazl\u0131k, onlar\u0131n en nefret etti\u011fi \u015feydir. Toplumun her kesimine ait dert ve s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131, sinelerine saplanm\u0131\u015f bir han\u00e7er gibi hisseder ve iki b\u00fckl\u00fcm olurlar. Y\u00fcreklerinin \u0131zd\u0131rapla \u00e7arpt\u0131\u011f\u0131, beyin sanc\u0131s\u0131yla \u015fakaklar\u0131n\u0131n zonk zonk zonklad\u0131\u011f\u0131 nice geceler vard\u0131r ki, y\u0131\u011f\u0131nlar i\u00e7inde bulunmalar\u0131na ra\u011fmen, onlar yine yapayaln\u0131zd\u0131rlar.<\/p>\n
Onlar\u0131n d\u00fcnyas\u0131nda geceler hep hasretle gelir ve bir \u00f6m\u00fcr kadar da uzar gider. Ne var ki bunu da sadece onlar duyar ve onlar ya\u015farlar.<\/p>\n
“\u015eeb-i yeld\u00e2y\u0131 m\u00fcneccimle muvakk\u0131t ne bilir,
\nM\u00fcptel\u00e2-y\u0131 gama sor kim geceler ka\u00e7 saat?”<\/i> (Sabit)<\/strong><\/span><\/p><\/blockquote>\n\u0130nsan herhangi bir ideale, inand\u0131\u011f\u0131 \u00f6l\u00e7\u00fcde g\u00f6n\u00fcl verir ve al\u00e2kadar olur. Al\u00e2kadarl\u0131\u011f\u0131 nisbetinde de yer yer sevin\u00e7, zaman zaman da \u0131zd\u0131rap duyar. Bu \u00f6l\u00e7\u00fcye g\u00f6re, ba\u011fl\u0131 bulundu\u011fu dava u\u011frunda b\u00fct\u00fcn bir g\u00fcn ve haftas\u0131n\u0131, ay ve senesini, hatt\u00e2 senelerini verenler olabilece\u011fi gibi, onu varl\u0131\u011f\u0131n\u0131n gayesi bilip, d\u00fcnya ve ukbas\u0131n\u0131 feda edenler de vard\u0131r. \u00d6yleleri vard\u0131r ki, sa\u00e7lar\u0131 adedince ba\u015flar\u0131 bulunsa, davas\u0131 u\u011frunda her g\u00fcn birini isteseler, teredd\u00fct etmeden verir; verir de minnet bile eylemez… \u0130nsanl\u0131\u011f\u0131n \u0130ftihar Tablosu, bu hususta o kadar h\u0131zl\u0131 ve o denli ileri idi ki, Y\u00fcce Yarat\u0131c\u0131, hem sen\u00e2 hem de t\u00e2dil makam\u0131nda O’na \u015f\u00f6yle diyordu:<\/p>\n