D\u00fc\u015f\u00fcnceleri duru, seciyeleri temiz, v\u00fccudlar\u0131 din\u00e7, g\u00f6zleri keskin, bak\u0131\u015flar\u0131 berr\u00e2k; y\u00fcrekleri topyek\u00fbn insanl\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 insan\u00ee hislerle dolup bo\u015falan, kendi millet ve \u00e7evrelerine kar\u015f\u0131 da sevgi, merhamet ve ho\u015fg\u00f6r\u00fcyle \u00e7arpan zirvedeki ruhlar, d\u00fcnden bug\u00fcne tarihi hadiselere y\u00f6n vermi\u015f, tarihin y\u00fck\u00fcn\u00fc ense k\u00f6k\u00fcnde ta\u015f\u0131m\u0131\u015f bir d\u00fczine kutsilerdir ki, zaman, onlar ve onlar\u0131n sunduklar\u0131 mesajlarla itib\u00e2rilikten \u00e7\u0131karak de\u011fer kazan\u0131r, mek\u00e2n ve mek\u00e2n\u0131n ba\u011fr\u0131ndaki karadelikler onlar\u0131n ayd\u0131nl\u0131k d\u00fc\u015f\u00fcnceleri sayesinde cennet koridorlar\u0131 haline gelir.<\/p>\n<\/header>\n
Tek bir d\u00fc\u015f\u00fcnce, tek bir anlay\u0131\u015f, tek bir ma’b\u00fbda inan\u00e7 etraf\u0131nda kenetlenerek, varl\u0131k ve birliklerinin \u015fuurunda olmalar\u0131, onlar\u0131n en \u00f6nde gelen vas\u0131flar\u0131ndand\u0131r ve bu vas\u0131fla hep zirvelerde dola\u015f\u0131r; \u015fereften \u015ferefe, zaferden zafere ko\u015farlar.<\/p>\n
Heyecanlan\u0131p, harekete ge\u00e7melerini gerektiren herhangi bir sebep olmad\u0131\u011f\u0131 veya kendi i\u00e7 d\u00fcnyalar\u0131 ile me\u015fg\u00fbl bulunduklar\u0131 dakikalarda, y\u00fczleri yerde, fevkal\u00e2de sakin, uyumlu ve melek olduklar\u0131 hissini uyand\u0131racak kadar yumu\u015fakt\u0131rlar. Vazife ba\u015f\u0131nda ve d\u00fc\u015f\u00fcnceleri hesab\u0131na harekete ge\u00e7tikleri zamanlarda ise, birdenbire \u00e7elikle\u015fir, sertlerden daha sert hale gelirler.<\/p>\n
Normal ve tabii halleri i\u00e7inde, ruhlar\u0131ndaki \u015fecaat ve yi\u011fitli\u011fi sezmek olduk\u00e7a zordur; yumu\u015faklardan daha yumu\u015fak, incelerden daha ince ve n\u00e2zik davran\u0131rlar; i\u015f ba\u015fa d\u00fc\u015f\u00fcp de hizmete \u00e7a\u011f\u0131r\u0131ld\u0131klar\u0131nda ise, birdenbire de\u011fi\u015fir bamba\u015fka bir hal al\u0131rlar. Ve hele rehberlerini bulup yollar\u0131n\u0131n da do\u011frulu\u011funa inan\u0131yorlarsa; i\u015fte o zaman, her biri birer ate\u015fp\u00e2re kesilerek cihan\u0131n d\u00f6rt bir yan\u0131n\u0131 velveleye verirler. Rehber ‘Dur!’ diyece\u011fi \u00e2na kadar da durup dinlenme bilmez; stepler a\u015far, kandan irinden deryalara dalar ve s\u00fcvarisini bulmu\u015f bir k\u00fcheylan gibi \u00e7atlay\u0131ncaya kadar ko\u015farlar.<\/p>\n
\u015eefkatli, azimk\u00e2r ve onlarla ayn\u0131 duygular\u0131, ayn\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnceleri payla\u015fan bir id\u00e2recinin elinde, pas bilmez, k\u0131r\u0131lmaz birer polat gibidirler; sil\u00e2h\u0131 kadar ona yak\u0131n ve son soluklar\u0131na kadar da onunla beraberdirler. Zimamdarlar\u0131na b\u00f6yle y\u00fcrekten ba\u011fl\u0131 olan bu yi\u011fitler, ondan h\u00fcsn-\u00fc niyet ve hamiyet g\u00f6rd\u00fckleri s\u00fcrece de bir lahza vef\u00e2 ve fedak\u00e2rl\u0131ktan geri kalmazlar.<\/p>\n
Yurt ve milletleri i\u00e7in g\u00fcnd\u00fczleri soluk solu\u011fa ve geceleri de uyku ve istirahat nedir bilmezler; b\u00fct\u00fcn bir hayat boyu \u00e7\u0131rp\u0131n\u0131r durur, hem Hakk’\u0131 hem de halk\u0131 ho\u015fnut etmeye \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar.<\/span><\/strong><\/p><\/blockquote>\n
Herhangi bir sebeple d\u00fczenleri bozulup kuvvetleri da\u011f\u0131lsa, \u015fevklerini s\u00f6nd\u00fcr\u00fcp \u00fcmitlerini k\u0131racak h\u00e2diseler pe\u015fi-pe\u015fine birbirini t\u00e2kip etse, sem\u00e2lar\u0131ndaki b\u00fct\u00fcn y\u0131ld\u0131zlar birer birer d\u00f6k\u00fcl\u00fcp \u00e7evrelerinde karanl\u0131klar kol gezse, zerre kadar sars\u0131lmaz; derhal Yaradan’lar\u0131na d\u00f6ner, inan\u00e7la kanatlan\u0131r ve muhte\u015fem ge\u00e7mi\u015fleriyle b\u00fct\u00fcnle\u015ferek yepyeni bir \u015fevkle, yeniden dirilir ve yeniden yollara koyulurlar.<\/p>\n
Ma’budlar\u0131yla ba\u015fba\u015fa kald\u0131klar\u0131nda her biri incelerden ince birer kalb ve vicdan insan\u0131 olan bu yi\u011fitler, er meydanlar\u0131nda tamamen ayr\u0131 bir h\u00e2l, ayr\u0131 bir h\u00fcviyet al\u0131rlar; Cahiz’in de ifade etti\u011fi gibi, ‘Onlardan ka\u00e7an kurtulamaz, u\u00e7an u\u00e7maya f\u0131rsat bulamaz!’ Onlar\u0131n dola\u015ft\u0131klar\u0131 yerlerde tepeler d\u00fcmd\u00fcz, d\u00fczl\u00fckler de p\u00fcr\u00fczs\u00fcz olur. H\u00fccuma u\u011framad\u0131k\u00e7a kimseye h\u00fccum etmeyi d\u00fc\u015f\u00fcnmez; h\u00fccum edince de has\u0131mlar\u0131na aman vermezler. Arkas\u0131na d\u00fc\u015ft\u00fckleri \u015feyi elde edinceye kadar durma dinlenme bilmez, uyku ve istirahata iltifat etmezler…<\/p>\n
Nefretten nefret eder, k\u00f6t\u00fcl\u00fckleri iyilikle savmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131r; has\u0131mlar\u0131na kar\u015f\u0131 dahi \u00e2dili\u011fe tenezz\u00fcl etmez, hep mert\u00e7e davran\u0131rlar. Ma\u011flup edip dize getirdikleri kimseleri, hi\u00e7bir \u015fey olmam\u0131\u015f gibi kar\u015f\u0131lar ve onlara centilmenlikten zevk duyarlar.<\/p>\n
Her i\u015flerinde ak\u0131ll\u0131 ve basiretlidirler.. zek\u00e2 ve ferasetleriyle en halledilmez gibi g\u00f6r\u00fcnen meseleleri dahi halleder, bedbinlik ve karamsarl\u0131k i\u00e7inde \u00e7\u0131rp\u0131n\u0131p duran s\u00eeneleri \u00fcmit ve azimle \u015fahland\u0131r\u0131rlar. Ne var ki, deh\u00e2ya denk bu \u00fcst\u00fcn f\u0131tratlar, o muhte\u015fem zek\u00e2 ve k\u00e2biliyetlerini hep millet yarar\u0131na kullan\u0131rlar; kullan\u0131rlar da, ba\u015fkalar\u0131na zararl\u0131 olmadan fersah fersah uzak bulunurlar.<\/p>\n
\u00dclke ve milletlerini derin bir a\u015fkla sever, bu u\u011furda madd\u00ee m\u00e2nev\u00ee her t\u00fcrl\u00fc f\u00fcy\u00fbz\u00e2t hislerinden fedak\u00e2rl\u0131kta bulunur ve bu yolda \u00f6lmeyi hayatlar\u0131n\u0131n g\u00e2yesi bilirler. Milletlerinin ba\u015f\u0131na gelen bir fel\u00e2ket, onlar\u0131 t\u00e2 canevinden vurur; vurur da, onlara d\u00fcnya zevk ve lezzeti ad\u0131na her \u015feyi unutturur. Bu fel\u00e2keti atlatacaklar\u0131 g\u00fcne kadar da, evlerinde obalar\u0131nda dirili\u015f ninnileri s\u00f6yleyerek gelecek nesillerde m\u00fccadele azim ve ruhunu geli\u015ftirip, onlara, esaret alt\u0131nda zilletle ya\u015famaktansa, izzetle \u00f6lmeyi \u00f6\u011freterek; d\u00fcn ve bug\u00fcn kaybettikleri \u015feyleri onlarda kazanmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131rlar.<\/p>\n