Tar\u0131k Burak<\/h3>\n\n\n\n

Hocaefendi\u2019nin Yeti\u015fti\u011fi Ortam<\/strong><\/p>\n\n\n\n

 Fethullah G\u00fclen Hocaefendi\u2019nin \u00e7ocukluk y\u0131llar\u0131 \u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131\u2019na denk geldi. Refia Han\u0131m, \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 do\u011fumdan itibaren hem maddi hem de manevi y\u00f6nden beslerken \u00e7ok hassas davran\u0131yordu. Sema ehlinin de\u011fer verdi\u011fi, b\u00fcy\u00fck bulu\u015fma g\u00fcn\u00fcnde ge\u00e7erli olan, hesapta mizan\u0131n sa\u011f kefesine konunca k\u0131ymet ifade eden nak\u0131\u015flarla \u00f6r\u00fcyordu ruh d\u00fcnyalar\u0131n\u0131. Allah\u2019\u0131n ho\u015fnutlu\u011fu istikametinde ve peygamber \u00e7izgisinde nak\u0131\u015flar.. Zira, yuvan\u0131n \u00e7ocuk kar\u015f\u0131s\u0131ndaki tavr\u0131 \u00e7ok \u00f6nemliydi. Aile, ona neyi g\u00f6sterir ve neyi anlat\u0131rsa, \u00e7ocuk onunla kendi \u015fahsiyetini \u00f6rmeye \u00e7al\u0131\u015facakt\u0131. \u0130\u00e7inde do\u011fup b\u00fcy\u00fcd\u00fc\u011f\u00fc yuvan\u0131n \u00e7ocu\u011fu olarak geli\u015fecek ve \u015fekillenecekti. 
Hocaefendi\u2019nin bir ya\u015f\u0131na basma e\u015fi\u011finde oldu\u011fu 1939 y\u0131l\u0131nda, Avrupa \u00fclkelerinin \u00e7\u0131kar \u00e7at\u0131\u015fmalar\u0131 sebebiyle d\u00fcnyan\u0131n en kanl\u0131 sava\u015f\u0131 \u00e7\u0131kt\u0131. Sava\u015f Almanya\u2019n\u0131n 1 Eyl\u00fcl 1939\u2019da Polonya\u2019y\u0131 i\u015fgal etmesiyle alevlendi. Hemen ard\u0131ndan Fransa ve \u0130ngiltere\u2019nin Almanya\u2019ya sava\u015f ilan etmesiyle 3 Eyl\u00fcl 1939\u2019da \u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131 ba\u015flad\u0131. D\u00fcnya bu felaketle sars\u0131l\u0131rken \u00fclkemizde 27 Aral\u0131k 1939\u2019da Erzincan depremi meydana geldi. Erzincan ve \u00e7evresinde meydana gelen 8 \u015fiddetindeki depremde binlerce ev y\u0131k\u0131l\u0131rken, 33.000 ki\u015fi hayat\u0131n\u0131 kaybetti, 100 binlerce ki\u015fi de yaraland\u0131.Erzincan depremi oldu\u011fu zaman Kastamonu\u2019da s\u00fcrg\u00fcn olan Bedi\u00fczzaman, depremle ilgili Risale Nur\u2019da \u015f\u00f6yle buyuruyordu:\u201cBu h\u00e2dise, hem \u015fiddetli k\u0131\u015fta, hem karanl\u0131kl\u0131 gecede, hem deh\u015fetli so\u011fukta, hem Ramazan\u0131n h\u00fcrmetini tutmayan bu memlekete mahsus olmas\u0131; hem tahribat\u0131ndan uyan\u0131\u015fa gelmediklerinden, hafif\u00e7e gafilleri uyand\u0131rmak i\u00e7in, o zelzelenin devam etmesi gibi \u00e7ok emarelerin delaletiyle bu h\u00e2dise M\u00fcsl\u00fcmanlar\u0131 hedef edip, onlara bak\u0131p namaza ve niyaza uyand\u0131rmak i\u00e7in sars\u0131yor ve kendisi de titriyor. B\u00ee\u00e7are Erzincan gibi yerlerde daha ziyade sarsmas\u0131n\u0131n iki vechi var:Biri: Hatalar\u0131 az olmak cihetiyle temizlemek i\u00e7in acele edildi.\u0130kincisi: O gibi yerlerde kuvvetli ve hakikatl\u0131 iman muhaf\u0131zlar\u0131 ve \u0130sl\u00e2miyet h\u00e2mileri az veya tam ma\u011flub olmak f\u0131rsat\u0131yla, dinsizlerin orada tesirli bir faaliyet merkezi tesisleri cihetiyle en evvel oralar\u0131 tokatlad\u0131, ihtimali var.  (Risale-i Nur K\u00fclliyat\u0131, S\u00f6zler, 14. S\u00f6z)
Fethullah G\u00fclen Hocaefendi\u2019nin iki ya\u015f\u0131nda oldu\u011fu 1940\u2019l\u0131 y\u0131llarda \u00fclkemizde K\u00f6y Enstit\u00fcleri vas\u0131tas\u0131yla ateist bir neslin h\u00fclyas\u0131 kuruluyordu.K\u00f6y enstit\u00fcleri kanunu, 1940 y\u0131l\u0131n\u0131n Nisan ay\u0131nda 248 milletvekilinin oylar\u0131yla kabul edildi. Devrin Mill\u00ee E\u011fitim Bakan\u0131 Hasan Ali Y\u00fccel, bunun bir \u2018T\u00fcrk \u0130nk\u0131lab\u0131\u2019 oldu\u011funu ve k\u00f6ylere kadar bu ink\u0131lab\u0131n esaslar\u0131n\u0131n g\u00f6t\u00fcr\u00fclece\u011fini, s\u00f6yl\u00fcyordu. Ve \u00f6yle de oldu. \u00dclkenin bir\u00e7ok masum k\u00f6y\u00fcne kadar bu enstit\u00fclerin ahlaki \u00e7\u00f6k\u00fcnt\u00fcs\u00fc ula\u015ft\u0131. K\u00f6y enstit\u00fclerinde tamamen dinden uzak bir neslin yeti\u015ftirilmesi arzuland\u0131. Aile kutsiyetinin sa\u00e7madan ba\u015fka bir \u015fey olmad\u0131\u011f\u0131 \u015feklinde kom\u00fcnizm propagandas\u0131 yap\u0131ld\u0131 ve bu \u015fekilde \u00f6\u011frenciler zehirlendi. Ahl\u00e2k\u00ee de\u011ferlerimize ayk\u0131r\u0131 her t\u00fcrl\u00fc hareket mazur g\u00f6r\u00fcld\u00fc hatt\u00e2 te\u015fvik edildi. 
O g\u00fcn ateist bir neslin h\u00fclyas\u0131 nas\u0131l kurulduysa bug\u00fcn de i\u00e7i tamamen bo\u015f, ahlaks\u0131z, menfaat\u00e7i, nefsin d\u00fc\u015fk\u00fcn\u00fc radikal siyasal \u0130slamc\u0131 bir neslin h\u00fclyas\u0131 kuruluyor \u00fclkede. Hatta bunlar\u0131n dine verdi\u011fi zarar\u0131 tarihte pek kimse verememi\u015ftir denilebilir. 
Varl\u0131k vergisi
\u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131\u2019n\u0131n ate\u015f yuma\u011f\u0131 halinde her taraf\u0131 yak\u0131p y\u0131kt\u0131\u011f\u0131 11 Kas\u0131m 1941\u2019de \u00f6zellikle ticaretle u\u011fra\u015fan gayr-i M\u00fcslimleri hedef alan “Varl\u0131k vergisi” kanunu \u00e7\u0131kar\u0131ld\u0131. \u0130simleri tek tek belirlenen gayrim\u00fcslim m\u00fckelleflere t\u00fcm mal varl\u0131klar\u0131n\u0131 satmalar\u0131 halinde bile \u00f6deyemeyecekleri vergiler \u00e7\u0131kart\u0131ld\u0131. Varl\u0131k Vergisi\u2019ni \u00f6deyebilmek i\u00e7in, hedef kitledeki vatanda\u015flar evlerini, i\u015fyerlerini satmak zorunda kald\u0131 ve \u00e7o\u011funun i\u015f hayat\u0131 sona erdi. Uygulama 1,5 y\u0131l s\u00fcrd\u00fc. \u00c7\u0131kar\u0131lan vergileri \u00f6deyemeyenler \u00e7al\u0131\u015fma kamplar\u0131na g\u00f6nderildi. \u00c7ok b\u00fcy\u00fck trajediler ya\u015fand\u0131. 
Hocaefendi\u2019nin Yeti\u015fti\u011fi Ortam 
‘\u00c7ocuk i\u00e7inde do\u011fup b\u00fcy\u00fcd\u00fc\u011f\u00fc yuvan\u0131n \u00e7ocu\u011fu olarak geli\u015fir ve \u015fekillenir. Biz fark\u0131na varal\u0131m varmayal\u0131m, o, telkinlerimizden daha \u00e7ok, yuvada g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc ve duydu\u011fu \u015feylerin tesirinde kalarak benlik ve \u015fahsiyete erer\u2026 Evet, hi\u00e7bir ders, yuvada al\u0131nan bu samimi \u00f6\u011f\u00fctler kadar tesirli olamaz.’Hocaefendi, bu s\u00f6zleriyle adeta yeti\u015fti\u011fi aile ortam\u0131n\u0131 resmediyordu. Zira, hayat\u0131n Kur\u2019an ve namaz gibi ibadetler etraf\u0131nda \u00f6rg\u00fclendi\u011fi; sahabe ve Osmanl\u0131 d\u00f6nemine ait kahramanl\u0131k hikayelerinin anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 o yuvada, Hocaefendi, babaannesi Munise Han\u0131m\u2019\u0131n g\u00f6zya\u015flar\u0131yla s\u00fcsledi\u011fi dualarla b\u00fcy\u00fcyordu. Annesi ona belletti\u011fi ilk kelimelerle birlikte k\u00fc\u00e7\u00fck ezberler de yapt\u0131r\u0131yordu. Namaza kar\u015f\u0131 duyulan bu ciddi duru\u015f onun da seccadesini serip namaza durmas\u0131na vesile oluyordu. Refia Han\u0131m, iki ya\u015f\u0131ndan sonra sabah namazlar\u0131na onu da kald\u0131rmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131. D\u00f6rt ya\u015f\u0131ndan itibaren be\u015f vakit d\u00fczenli namaz k\u0131lan ve hi\u00e7 aksatmayan Hocaefendi, bu d\u00f6nemdeki namazlar\u0131n\u0131 \u2018belki bir k\u0131sm\u0131n\u0131 yanl\u0131\u015f k\u0131lm\u0131\u015f\u0131md\u0131r\u2019 diye d\u00fc\u015f\u00fcnerek gen\u00e7lik y\u0131llar\u0131nda kaza edecekti.\u0130\u00e7inde ne\u015fet etti\u011fi hanenin, iyi bir M\u00fcsl\u00fcman\u2019\u0131n yeti\u015fmesi i\u00e7in gerekli olan maddi, manevi malzemeyle donat\u0131lm\u0131\u015f oldu\u011funu s\u00f6yler Hocaefendi. Mesela, dedesi \u015eamil A\u011fa\u2019n\u0131n \u00e7ok ge\u00e7 y\u0131llarda namaza ba\u015flam\u0131\u015f olmas\u0131na ra\u011fmen, her gece y\u00fcz rekat namaz k\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 anlat\u0131r. Kendisinin de \u00fc\u00e7-d\u00f6rt ya\u015f\u0131ndayken dedesinin yan\u0131na durup namaz k\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 hat\u0131rl\u0131yor. Fakat dedesinin k\u0131ld\u0131\u011f\u0131 namazlar bir t\u00fcrl\u00fc bitmedi\u011finden, yorulunca kenara \u00e7ekilip yatarm\u0131\u015f. Sahabe efendilerimize cinnet derecesinde bir ba\u011fl\u0131l\u0131\u011f\u0131 olan Ramiz Efendi de her f\u0131rsatta onlar\u0131 anlat\u0131r, bu bahis s\u0131ras\u0131nda g\u00f6zleri hep bir me\u00e7hule do\u011fru kayar ve anlatt\u0131\u011f\u0131 sahabenin hayaline dalar giderdi. \u00c7ocuklar\u0131na sahabe sevgisini a\u015f\u0131lam\u0131\u015f, onlar da k\u00fc\u00e7\u00fckl\u00fc\u011f\u00fcnden beri sahabeleri kendi aile fertlerinden birer par\u00e7a gibi kabullenip sevmi\u015flerdi.Sahabeleri, tarih sahnesinden \u00f6\u011frenmek \u00e7ok rahat \u015feylerdir. \u201cAs\u0131l mesele, onlar hakk\u0131nda anlat\u0131lan o g\u00fczellikleri i\u00e7inde ya\u015famakt\u0131r.\u201d diyor Hocaefendi ve \u015f\u00f6yle devam ediyor:\u201cYolumuzu ayd\u0131nlatan o y\u0131ld\u0131zlar\u0131n ifade etti\u011fi manalar\u0131 nefsimizde ya\u015fayabilme \u015fevki, a\u015fk\u0131, vecdi ve bu husustaki cehdimizdir. E\u011fer bu s\u00f6zler i\u00e7imizde ger\u00e7ekten onlar gibi olma a\u015fk\u0131n\u0131, ate\u015fini uyand\u0131r\u0131yorsa \u00e7ok g\u00fczeldir. Yok sadece bir anl\u0131k bir duygu, iki \u00fc\u00e7 damla g\u00f6zya\u015f\u0131ndan sonra mesele oldu\u011fu yerde kal\u0131yorsa \u00e7ok fenad\u0131r. Biz bat\u0131yoruz demektir. \u00c7\u00fcnk\u00fc bu y\u0131ld\u0131zlarla ilgili anlat\u0131lan meseleler \u00e7ocuklar\u0131 uyku saatinde uyutmak i\u00e7in s\u00f6ylenen ninni mahiyetinde olmad\u0131\u011f\u0131 gibi basit hayalet nevinden hikayeler de de\u011fildir. Allah\u2019\u0131n be\u011fendi\u011fi ve Kutsal kitab\u0131nda bize \u00f6rnek olsun diye tablola\u015ft\u0131rd\u0131\u011f\u0131, hakikati ya\u015fam\u0131\u015f bir cemaatin hayat\u0131ndan kristallerdir. Resulullah Aleyhissalat u vesselam, bu ashab\u0131 g\u00f6kteki y\u0131ld\u0131zlara benzetmi\u015ftir. Anlat\u0131lan konular kar\u015f\u0131s\u0131nda kalbimizde teess\u00fcr ve bir par\u00e7a da hasret uyan\u0131p biz ne zaman onlar\u0131n mahiyetinde olaca\u011f\u0131z \u015fevki, iyi olmak i\u015ftiyak\u0131 uyan\u0131yorsa in\u015fallah iyi yolday\u0131z demektir. Herkes vicdan\u0131na sorsun\u2026\u201d\u201cSene 1941. \u00dc\u00e7 ya\u015flar\u0131ndayd\u0131m. Dam\u0131n \u00fczerine oturmu\u015f gelip gidenleri seyrediyordum. Bu arada askerler de gelip gidiyorlard\u0131. Aralar\u0131nda konu\u015fuyor ve bazen de \u015fakala\u015f\u0131yorlard\u0131. O devirde askerlerin ba\u015flar\u0131na takt\u0131klar\u0131 kep siperliydi. Fakat yeni yeni sipersiz, Amerikanvari kepler de vard\u0131. Ben sebebini bilemedi\u011fim bir \u00e7a\u011fr\u0131\u015f\u0131mla bu sipersiz keplere daha bir sempati duyuyordum.\u0130lk g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm sipersiz kepin bendeki hat\u0131ras\u0131n\u0131 ve derin izini ise hi\u00e7 unutamam. \u0130\u015fte ben b\u00f6yle dam\u0131n \u00fczerinde oturup seyre koyulmu\u015fken, birisinin ba\u015f\u0131nda dedi\u011fim gibi sipersiz bir kep g\u00f6rd\u00fcm. Bu di\u011ferlerinden onu ay\u0131ran en belirgin \u00f6zellikti. Birden sipersiz kep giyen asker g\u00f6z\u00fcmde ba\u015fkala\u015f\u0131verdi. B\u00fct\u00fcn tecess\u00fcs\u00fcm\u00fc insiyaki bir cebrilikle \u00fczerine toplad\u0131. Sanki o anda ondan ba\u015fka kimseyi g\u00f6z\u00fcm g\u00f6rm\u00fcyordu. Neden ve ni\u00e7in bu asker dikkatimi bu kadar \u00e7ekmi\u015fti? Fizyonomisinde bir se\u00e7kinlik mi s\u00f6z konusuydu? Yoksa o asker k\u0131yafeti t\u00fcm\u00fcnde di\u011ferlerinden ayr\u0131 m\u0131yd\u0131? Hay\u0131r. Sadece ba\u015f\u0131ndaki kep sipersizdi. Ve benim dikkatimi \u00e7eken de sadece bu hususiyeti olsa gerekti.. Ama bir kepteki siper meselesi ni\u00e7in bu \u00fc\u00e7 ya\u015f\u0131ndaki \u00e7ocu\u011fu bu kadar me\u015fgul ediyordu. Veya siperli kepe onun bu kadar tepkisi nedendi? B\u00fct\u00fcn bunlar\u0131 o ya\u015f\u0131mda \u00e7\u00f6zebilmem elbette m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildi. Bir ara bu ere hitaben birisi Ebu Talib, diye seslendi. \u0130\u015fte o zaman bu er benim g\u00f6z\u00fcmde birden b\u00fcy\u00fck bir kahraman oluverdi. Tepeden t\u0131rna\u011fa de\u011fi\u015fmi\u015f ve se\u00e7kinle\u015fmi\u015fti..Babam evde Ebu Talib’den bahsediyordu. Ondan bahsederken hep sayg\u0131l\u0131yd\u0131. Babam\u0131n dilinde dola\u015f\u0131p duran bu isim elbette b\u00fcy\u00fck bir insan ve b\u00fcy\u00fck bir kahraman olmal\u0131yd\u0131. Ger\u00e7i Ebu Talib hakk\u0131nda ad\u0131ndan ba\u015fka hi\u00e7bir \u015fey bilmiyordum. Fakat babama olan sayg\u0131m, Ebu Talib’e de sayg\u0131m\u0131 besliyordu.Evet, demek ki babam\u0131n bahsetti\u011fi o b\u00fcy\u00fck insan Ebu Talib i\u015fte benim kar\u015f\u0131mda duran bu adam, diye d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm. Elbette Ebu Talib’in on d\u00f6rt as\u0131r evvel ya\u015fam\u0131\u015f oldu\u011funu o ya\u015fta bilmem imkans\u0131zd\u0131. Zaten s\u00f6yledi\u011fim gibi Ebu Talib’in kimli\u011fi de benim i\u00e7in o anda m\u00fchim de\u011fildi. Sadece hayalime yerle\u015fmi\u015f bir kahramand\u0131 o kadar. Me\u011fer o kahraman ya\u015f\u0131yormu\u015f hem de bizim k\u00f6ye gelmi\u015f.. Ebu Talib’i g\u00f6rm\u00fc\u015f olman\u0131n mutlulu\u011funu ya\u015f\u0131yorum. Ve hi\u00e7bir \u015feyden habersiz arkada\u015flar\u0131n\u0131n aras\u0131nda gidece\u011fi yere do\u011fru gev\u015fek ad\u0131mlarla ilerleyen bu askere hayran hayran bak\u0131yorum. Ve onu g\u00f6z\u00fcmde kahramanla\u015ft\u0131r\u0131yorum. \u00c7\u00fcnk\u00fc onun ba\u015f\u0131ndaki kep ki ben onu bere olarak d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorum b\u00fct\u00fcn di\u011fer siperli kep giyenlere kar\u015f\u0131 bir ba\u015fkald\u0131r\u0131\u015f\u0131n ifadesiydi. Ve bu kahraman bunun kavgas\u0131n\u0131 veriyordu. O anda dedem \u015eamil A\u011fa’n\u0131n ba\u015f\u0131ndan hi\u00e7 \u00e7\u0131karmad\u0131\u011f\u0131 sar\u0131\u011f\u0131 ile bu bere birbirine kar\u0131\u015f\u0131yor. Jandarma korkusundan dolay\u0131 ba\u015f\u0131na siperli \u015fapka giyen k\u00f6yl\u00fclerle, dedem aras\u0131ndaki fark\u0131 bu askerlere tatbik ediyorum. Babam\u0131n da daima sar\u0131kla dola\u015fmas\u0131 bu \u00e7a\u011fr\u0131\u015f\u0131ma ayr\u0131 bir buud kazand\u0131r\u0131yor ve ben sar\u0131kl\u0131 ve sipersiz kep giyenlerin saf\u0131nda yer al\u0131yorum.. Ve bunun liderli\u011fine de Ebu Talib’i oturtuyorum.\u201d
Hocaefendi, 4 ya\u015f\u0131nda iken annesinden Kur’an \u00f6\u011frenmeye ba\u015flad\u0131. O g\u00fcn\u00fcn \u015fartlar\u0131nda Refia Han\u0131m, onu geceleyin kald\u0131r\u0131p gizlice Kur\u2019an \u00f6\u011fretiyordu. \u00c7\u00fcnk\u00fc camilerde veya evlerde Kur\u2019an e\u011fitimi yap\u0131lam\u0131yordu. Hatta baz\u0131 camilerde kendi tercihleriyle Kur\u2019an \u00f6\u011freten hocalar jandarma ve polis bask\u0131n\u0131na u\u011fruyordu. \u201cKur\u2019\u00e2n-\u0131 Kerim\u2019in muar\u0131zlar\u0131 hi\u00e7bir d\u00f6nemde eksik olmam\u0131\u015ft\u0131r. D\u00fcnden bug\u00fcne Kur\u2019\u00e2n\u2019a has\u0131m kimseler, onu ortadan kald\u0131ramasalar ve tahrif edemeseler bile, insanlar\u0131 ondan uzakla\u015ft\u0131rmak i\u00e7in var g\u00fc\u00e7leriyle \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015flard\u0131r. Hatta baz\u0131 d\u00f6nemlerde Kur\u2019\u00e2n talimini bile yasaklam\u0131\u015f; bir k\u00f6y han\u0131nda ya da hayvan ah\u0131r\u0131nda (Korucuk\u2019ta) gizlice Kur\u2019\u00e2n \u00f6\u011fretildi\u011fi haberini al\u0131nca hemen oray\u0131 basm\u0131\u015f ve k\u00fc\u00e7\u00fcc\u00fck \u00e7ocuklar\u0131 t\u00fcfeklerin u\u00e7lar\u0131na tak\u0131p duvarlara, ta\u015flara \u00e7arpm\u0131\u015flard\u0131r. Kaba kuvvete ba\u015fvuramad\u0131klar\u0131 d\u00f6nemlerde de de\u011fi\u015fik \u015f\u00fcphe ve teredd\u00fctlerle M\u00fcsl\u00fcmanlarda fikir kaymalar\u0131na sebebiyet vermi\u015fler ve m\u00fcminleri Kur\u2019\u00e2n\u2019a yabanc\u0131la\u015ft\u0131rm\u0131\u015flard\u0131r.\u201d (Fethullah G\u00fclen, Herk\u00fcl.org, Bamteli,  07.02.2011)
Bug\u00fcn de samimi hizmet insanlar\u0131na uygulanan bask\u0131 ve zul\u00fcm ayn\u0131 hatta M\u00fcsl\u00fcman gibi g\u00f6z\u00fcken insanlar\u0131n eliyle dine, Kur\u2019an\u2019a sava\u015f a\u00e7\u0131ld\u0131\u011f\u0131 i\u00e7in \u00e7ok daha tehlikelidir. Bedi\u00fczzaman\u2019\u0131n da en \u00e7ok \u0131zd\u0131rap duydu\u011fu husus budur:”Bana \u0131zd\u0131rap veren, yaln\u0131z \u0130sl\u00e2m\u0131n m\u00e2ruz kald\u0131\u011f\u0131 tehlikelerdir. Eskiden tehlikeler hari\u00e7ten gelirdi; onun i\u00e7in kar\u015f\u0131 koymak kolayd\u0131. \u015eimdi tehlike i\u00e7eriden geliyor. Kurt, g\u00f6vdenin i\u00e7ine girdi. \u015eimdi, kar\u015f\u0131 koymak g\u00fc\u00e7le\u015fti. Korkar\u0131m ki, cemiyetin b\u00fcnyesi buna dayanamaz. \u00c7\u00fcnk\u00fc d\u00fc\u015fman\u0131 sezmez. Can damar\u0131n\u0131 koparan, kan\u0131n\u0131 i\u00e7en en b\u00fcy\u00fck hasm\u0131n\u0131 dost zanneder. Cemiyetin basiret g\u00f6z\u00fc b\u00f6yle k\u00f6rle\u015firse, iman kalesi tehlikededir. \u0130\u015fte benim \u0131zd\u0131rab\u0131m, yeg\u00e2ne \u0131zd\u0131rab\u0131m budur. Yoksa \u015fahs\u0131m\u0131n m\u00e2ruz kald\u0131\u011f\u0131 zahmet ve me\u015fakkatleri d\u00fc\u015f\u00fcnmeye bile vaktim yoktur. Ke\u015fke bunun bin misli me\u015fakkate m\u00e2ruz kalsam da iman kalesinin istikbali sel\u00e2mette olsa!” (Tarih\u00e7e-i Hayat – Isparta Hayat\u0131)
Hocaefendi, annesi Refia Han\u0131m\u2019dan ald\u0131\u011f\u0131 dersle Kur\u2019an-\u0131 Kerim okumay\u0131 \u00f6\u011frendi ve bir ay i\u00e7inde ba\u015ftan sona okudu (hatmetti). K\u00fc\u00e7\u00fck ya\u015ftan itibaren daima b\u00fcy\u00fcklerle beraber oturmay\u0131 ve onlar\u0131n anlatt\u0131klar\u0131n\u0131 dikkatle dinlemeyi \u00e2det edinmi\u015fti Hocaefendi. Evlerine s\u0131k s\u0131k hocalar gelir sohbet ederlerdi. Bedi\u00fczzaman Hazretleri de di\u011fer \u00e7ocuklardan farkl\u0131 olarak, b\u00fcy\u00fcklerin meclislerine kat\u0131lmay\u0131 arzu ederdi. \u00d6zellikle k\u0131\u015f gecelerinde evlerinde toplanan k\u00f6y\u00fcn \u00e2limlerinin yapt\u0131\u011f\u0131 ilm\u00ee sohbetleri dikkat ve merakla dinlerdi. Hocaefendi\u2019nin haf\u0131zas\u0131 \u00e7ok kuvvetliydi. Keskin zek\u00e2s\u0131, harikulade h\u00e2f\u0131zas\u0131 ve \u00fcst\u00fcn kabiliyetleriyle etraf\u0131ndaki \u00e7ocuklardan \u00e7ok farkl\u0131yd\u0131. Sohbetleri, konu\u015fulan mevzular\u0131 sanki kelime kelime haf\u0131zas\u0131na kaydederdi. Sohbet meclisi da\u011f\u0131ld\u0131ktan sonra Munise Han\u0131m ve Refia Han\u0131m i\u00e7erde neler anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 sorunca birebir aktar\u0131rd\u0131. Belki ayn\u0131 \u00fcslupla, ayn\u0131 duygularla ifade eder, i\u00e7erideki havay\u0131 onlara yans\u0131t\u0131rd\u0131. Munise Han\u0131m onu a\u011flayarak dinler, adeta kendinden ge\u00e7erdi.
K\u00fc\u00e7\u00fck ya\u015flardan itibaren anne baba hakk\u0131na riayet ediyordu Hocaefendi. Onlara sayg\u0131s\u0131zl\u0131k etmemek i\u00e7in azami gayret g\u00f6steriyordu. \u00d6zellikle annesinin s\u00f6z\u00fcn\u00fc dinliyor, ne s\u00f6ylerse mutlaka yapmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordu. Ailesine, karde\u015flerine ve akraba \u00e7ocuklar\u0131na \u00e7ok ba\u011fl\u0131yd\u0131. Kimseyi incitmez, kavgalara, tart\u0131\u015fmalara kar\u0131\u015fmaz, oyunlar\u0131 uzaktan seyrederdi. \u0130\u015fe g\u00f6nderilmedi\u011fi zaman evde oturup kitap okumay\u0131 tercih ederdi. D\u0131\u015fardan \u00e7ocuklar\u0131n kavgas\u0131na dair sesler geldi\u011finde \u00e7\u0131kar, herkesi sustururdu. Munise Han\u0131m \u201cKomutan \u00e7\u0131kt\u0131, susturur \u015fimdi bunlar\u0131.\u201d derdi. Hocaefendi\u2019nin ya\u015f\u0131na g\u00f6re olgun tav\u0131rlar\u0131 \u00e7evresindeki b\u00fcy\u00fcklerde de bir sayg\u0131 uyand\u0131r\u0131rd\u0131. Mesela amcas\u0131 Enver Bey, daha \u00e7ocuk ya\u015flar\u0131nda onunla b\u00fcy\u00fck adam gibi muhatap olur, ilgilenir, yolda \u00f6n\u00fcne ge\u00e7mez, hep arkas\u0131ndan y\u00fcr\u00fcrd\u00fc. 
Hocaefendi\u2019nin babas\u0131 Ramiz Efendi, \u00fc\u00e7 y\u0131l \u00f6zellikle k\u0131\u015f aylar\u0131nda ald\u0131\u011f\u0131 medrese e\u011fitimden sonra otuz d\u00f6rt ya\u015f\u0131nda, \u0130kinci D\u00fcnya sava\u015f\u0131 s\u00fcrerken k\u00f6y\u00fcndeki camide hocal\u0131k yapmaya ba\u015flad\u0131.  K\u00f6y halk\u0131 kendisine \u2018ba\u015fka yere gitme, bizim imam\u0131m\u0131z ol\u2019 demi\u015fti. Yery\u00fcz\u00fcn\u00fc kas\u0131p kavuran \u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131, 1939 y\u0131l\u0131ndan 1945 y\u0131l\u0131na kadar b\u00fct\u00fcn d\u00fcnyaya yay\u0131ld\u0131. Almanya, \u0130talya ve Japonya Mihver Devletleri; Fransa, \u0130ngiltere, ABD ve SSCB ise M\u00fcttefik Devletleri \u00e7at\u0131s\u0131 alt\u0131nda d\u00fcnyan\u0131n hemen her b\u00f6lgesinde sava\u015ft\u0131. II. D\u00fcnya Sava\u015f\u0131\u2019na kat\u0131lan \u00fclkeler b\u00fct\u00fcn maddi kaynaklar\u0131yla beraber insan g\u00fcc\u00fcn\u00fc de en ac\u0131mas\u0131z \u015fekilde kulland\u0131lar. Sava\u015fan askerlerin d\u0131\u015f\u0131nda milyonlarca sivil insan\u0131 da katlettiler. T\u00fcrkiye sava\u015fa girmemi\u015fti, ama sava\u015f\u0131n olumsuz \u015fartlar\u0131n\u0131 ya\u015f\u0131yordu.\u00dclkemizde ve d\u00fcnyada bu hadiselerin ya\u015fand\u0131\u011f\u0131 s\u00fcre\u00e7te, Ramiz Efendi, 1941\u2019de do\u011fan o\u011fluna S\u0131bgatullah ismini verdi. Fakat, bu ismi de n\u00fcfus memurunun kaydetmeyece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnerek n\u00fcfus c\u00fczdan\u0131 \u00e7\u0131karmak i\u00e7in gitmedi. Zira, 1938 y\u0131l\u0131nda Hocaefendi\u2019yi n\u00fcfusa kaydetmek i\u00e7in gitti\u011finde n\u00fcfus memuru, Muhammed Fethullah ismini be\u011fenmeyip kaydetmemi\u015fti. Ramiz Efendi 1942 y\u0131l\u0131nda k\u00f6yde ihtiyar heyetine se\u00e7ildi. K\u00f6y muhtar\u0131 kendisine \u00e7ok g\u00fcvendi\u011fi i\u00e7in hemen hemen b\u00fct\u00fcn i\u015fleri ona devretti. O da bu s\u0131ralarda yak\u0131nla\u015ft\u0131\u011f\u0131 k\u00f6y karakolunun ba\u015f\u00e7avu\u015funa n\u00fcfus kayd\u0131ndaki problemi anlatt\u0131. Ertesi g\u00fcn birlikte Hasankale\u2019ye n\u00fcfus idaresine gittiler. Bu sefer iki o\u011flunu kay\u0131t edecekti. S\u0131bgatullah, a\u011fabeyi Fethullah G\u00fclen\u2019den 2,5 y\u0131l sonra (1941\u2019de) d\u00fcnyaya gelmi\u015fti.Ba\u015f\u00e7avu\u015f, \u201cBu isimleri bu \u015fekilde kaydedeceksin\u201d diye sert \u00e7\u0131k\u0131p oradan ayr\u0131ld\u0131ktan sonra n\u00fcfus memuru ikisini de kaydetmeye ba\u015flad\u0131. Ancak her iki kay\u0131tta da yanl\u0131\u015fl\u0131klar yapt\u0131. Daha do\u011frusu isimleri oldu\u011fu gibi kaydetme yoluna gitmedi. Ramiz Efendi\u2019nin, \u201cMuhammed Fethullah\u201d olarak koydu\u011fu Fethullah G\u00fclen Hocaefendi\u2019nin ismini \u201cMuhammed\u201d olmadan, do\u011fum tarihini de 1938 yerine 1942 olarak; karde\u015fi S\u0131bgatullah\u2019\u0131 ise 1942 do\u011fumlu ve Seyfullah ismiyle kaydetti. B\u00f6ylece Fethullah G\u00fclen Hocaefendi, 1938 do\u011fumlu olmas\u0131na ra\u011fmen n\u00fcfus kayd\u0131nda 1942 olarak yer ald\u0131. Edirne’de memuriyete giri\u015fi s\u0131ras\u0131nda ise mahkeme karar\u0131yla ya\u015f\u0131 1 y\u0131l b\u00fcy\u00fct\u00fcl\u00fcnce resmi olarak do\u011fum y\u0131l\u0131 27 Nisan 1941 olarak kayda ge\u00e7ti. <\/p>\n\n\n\n

Gelecek B\u00f6l\u00fcm: <\/strong>Hocaefendi ve Bedi\u00fczzaman\u2019\u0131n 1945\u2019teki hayatlar\u0131\u2026 Di\u011fer yandan yalanlar\u0131n ve alg\u0131lar\u0131n b\u00fcy\u00fck ustas\u0131: Joseph Goebbels, Adolf Hitler ve Mussolini\u2019nin ibretlik sonlar\u0131\u2026 <\/p>\n\n\n\n

http:\/\/www.samanyoluhaber.com\/yazar\/tarik-burak\/sik-i-s-dik-fethullah-gulen-hocaefendi-4\/1320529\/<\/a><\/p>\n","protected":false},"excerpt":{"rendered":"

Tar\u0131k Burak Hocaefendi\u2019nin Yeti\u015fti\u011fi Ortam  Fethullah G\u00fclen Hocaefendi\u2019nin \u00e7ocukluk y\u0131llar\u0131 \u0130kinci D\u00fcnya Sava\u015f\u0131\u2019na denk geldi. Refia Han\u0131m, \u00e7ocuklar\u0131n\u0131 do\u011fumdan itibaren hem maddi hem de manevi y\u00f6nden beslerken \u00e7ok hassas davran\u0131yordu. Sema ehlinin de\u011fer verdi\u011fi, b\u00fcy\u00fck bulu\u015fma g\u00fcn\u00fcnde ge\u00e7erli olan, hesapta mizan\u0131n sa\u011f kefesine konunca k\u0131ymet ifade eden nak\u0131\u015flarla \u00f6r\u00fcyordu ruh d\u00fcnyalar\u0131n\u0131. Allah\u2019\u0131n ho\u015fnutlu\u011fu istikametinde ve peygamber …<\/p>\n","protected":false},"author":1,"featured_media":4404,"comment_status":"closed","ping_status":"open","sticky":false,"template":"","format":"standard","meta":{"footnotes":""},"categories":[1,122],"tags":[],"_links":{"self":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/4630"}],"collection":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts"}],"about":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/types\/post"}],"author":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/users\/1"}],"replies":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/comments?post=4630"}],"version-history":[{"count":1,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/4630\/revisions"}],"predecessor-version":[{"id":4631,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/posts\/4630\/revisions\/4631"}],"wp:featuredmedia":[{"embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media\/4404"}],"wp:attachment":[{"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/media?parent=4630"}],"wp:term":[{"taxonomy":"category","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/categories?post=4630"},{"taxonomy":"post_tag","embeddable":true,"href":"http:\/\/www.kocar.org\/wp-json\/wp\/v2\/tags?post=4630"}],"curies":[{"name":"wp","href":"https:\/\/api.w.org\/{rel}","templated":true}]}}