Kendiyle Yüzleşmede Peygamber Ufku (2) Hazreti Safiyyullah’ın sergüzeştisi de zaman ve varoluş hususiyetleri mahfuz, iç murakabe ve Hak’la münasebette birbirini çağrıştırır mahiyettedir: Hakk’a müteveccih yaşama, en küçük kaymaları sukût etme olarak değerlendirme, hiç dinmeyen âh u vâh, basar ve basiretin sürekli O’na açılan kapı aralığında bulunması ve dilde hep Hû… İnsanlık ruhunun rahm-ı mâderi صَلْصَالٍ كَالْفَخَّارِ – “Pişmiş çamur ve balçık”tan …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları
Çağlayan Başyazıları: Şubat 2018
Kendiyle Yüzleşmede Peygamber Ufku (1) Ufkumuzu aşar onların Hak’la münasebetleri.. kendileriyle yüzleşmeleri.. ve masumiyetlerine rağmen Hak kapısındaki temkin üstü temkin edalı iç çekişleri. Sığmaz mücelletlere onların o ledünnî derinlikleri.. hiss-i mehâfet ve mehâbetleri.. verâlar verâsına müteveccih yana-yakıla niyazları ve bu konudaki sûzişî nağmeleri. Bizim deryadan bir damla, mehtaptan bir zerre kırık-dökük ifadelerimizle, tâ baştan yed-i rahmetle o arındırılmışların hangi …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Ocak 2018
Bunlar bakışlarında bütüncüllerdir; doğru görür, doğru düşünür ve her hamlelerini hak mülahazasına bağlarlar. Nefis ve mâverâ-i tabiat arasındaki gel-gitleri hep bu temel espri etrafında cereyan eder. Onlar yerinde irade ve şuur merceğini kendi iç dünyalarını temaşaya yönlendirir ve fıtrat-ı asliyelerini kontrole koyulur; ardından da hemen onu ötelere ve ötelerin de ötesine tevcih ederek Yaratan’a iç döker, arz-ı halde bulunur, ahd …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Aralık 2017
Kendi Kendimizle Yüzleşme veya Muhasebe-2 İnsanın kendiyle yüzleşmesi ve hayatını hep حَاسِبُوا أَنْفُسَكُمْ قَبْلَ أَنْ تُحَاسَبُوا çizgisinde sürdürmesi nefis ve hevâya karşı kararlı duruşa ve mutlak sonsuzluğun O’na ait olduğu iz’anıyla kendini sıfırlamasına bağlıdır. Aslında Sonsuz’a karşı âciz, fakir, muhtaç ve her şeyi O’ndan birer emanet olan insana düşen de budur. Aksine, “ben” deyip oturup-kalkana hakkı-hakikati görüp duyma menfezleri bütün bütün kapanır; …
Devamını Oku »Çağlayan Başyazıları: Kasım 2017
Kendi Kendimizle Yüzleşme veya Muhasebe-1 “Kul oldum, kul oldum!” diyecekleri yerlerde firavunâne naralar atarak herkesi kendilerine kul sayma düşüncesiyle oturur kalkarlar. Uğradıkları yerlerde derviş enînleri sergiler, sofîce tavırlara girer, “din”, “Allah”, “Peygamber” der durur ve kendilerini dinleyenleri büyülerler ama iç dünyaları itibarıyla bunlardan fersah fersah uzaktırlar. Ne hakperest oldukları beyanlarında ne de derviş gibi davranmalarında katiyen samimi değillerdir. Bunlar birer …
Devamını Oku »