Oturup yazılı bir metnin altına imzamızı atmadık, elbette… Ama bu yola girerken, bilip kabul ettiğimiz temel esaslarımız vardı. Gönüllerimizin kabul edip manen altına imza attığı esaslar… Biz bu esaslar üzerinde tesanüdümüzü temin ettik. Tesanüdünü kaybeden bir cemiyetin canlılığını devam ettirmesi mümkün değildir. “Cemaatin maye-i hayatı, tesanüddür.” “Tesânüd bozulsa, cemaatin tadı kaçar.” Onun için gelin bunları konuşalım bir kez daha… Belki …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: said-i nursi
HALİT ESENDİR: “Hocaefendi’nin Nezaketi Su-i istimal Edilmemeli…”
Engin Sezen, The Circle Halit abi, kendisini görmeden kanımın ısındığı bir şahsiyet; uzunca bir zamandır… Kendisiyle bir dönem aynı platformda, RotaHaber.com, yazdık ama tanışmak nasip olmadı. Cemaat içinde bilinen, sayılan, Hareket’in tarihinde yeri olan bir isimdir. “Bir hizmet vardır hizmetin içinde” dedirtenlerden… Nev-i şahsına mahsus bu hizmet adamı, hem feleğin cemberinden geçmiş hem de defalarca damdan düşmüş biri. Mülakatta da görülecegi gibi ‘yekpare bir tecrübe’… “Yaşlanıyoruz” …
Devamını Oku »Said Nursi’(hz.)nin “Anglikan kilisesi mektubu
Tam 98 yıl önce… Bediüzzaman Said Nursi’ye cevap vermesi için bazı sorular sorulur. Bu sorular müslümanlardan veya gayr-i müslim vatandaşlardan değil uzaklardan gelmiştir. İngiltere’nin resmi kilisesi olan Angikan Kilisesi’nden. İslam’a dair sorulan sorulara kısa cevaplar istenmiştir. Bediüzzaman olaya sinirlenmiş ve “Ben onlara tükürükle cevap veriyorum” demiştir. Bu meşhur olayın tarihi dahi net olarak bilinmezken Nurettin Ceylan mektubun tam metnini ortaya çıkardı. Üstelik iki …
Devamını Oku »Konuşan Yalnız Hakikattir – Bediüzzaman Said Nursi
Risale-i Nur’da ispat edilmiştir ki, bazen zulüm içinde adalet tecellî eder. Yani, insan bir sebeple bir haksızlığa, bir zulme mâruz kalır, başına bir felâket gelir, hapse de mahkûm olur, zindana da atılır. Bu sebep haksız olur. Bu hüküm bir zulüm olur. Fakat bu vâkıa adaletin tecellîsine bir vesile olur. Kader-i İlâhî başka bir sebepten dolayı cezaya, mahkûmiyete istihkak kesb etmiş …
Devamını Oku »Birinci Levha – Bediüzzaman Said Nursi
[Ehl-i gaflet dünyasının hakikatını tasvir eder levhadır.] Beni dünyaya çağırma Ona geldim fena gördüm. Dema gaflet hicâb oldu Ve nur-u Hak nihan gördüm. Bütün eşya-yı mevcudat Birer fâni muzır gördüm. Vücud desen onu giydim Ah ademdi çok bela gördüm. Hayat desen onu tattım Azab ender azab gördüm. Akıl ayn-ı ikab oldu Bekayı bir bela gördüm. Ömür ayn-ı heva oldu …
Devamını Oku »Yirmialtıncı Söz’ün Zeyli “acz, fakr, şefkat ve tefekkür”
Bu küçücük ilavenin büyük önemi var. Herkese faydalıdır. İnsanı Cenâbı Hakk’a ulaştıracak yollar pek çoktur ve bütün hak yollar Kur’an’dan alınmıştır. Fakat onların bazısı diğerlerinden daha kısa, daha emniyetli ve daha geniştir. O yollar içinde, benim dar kavrayışımla Kur’an’dan anladığım, “acz, fakr, şefkat ve tefekkür” yoludur. Evet, acz de aşk gibi, belki ondan daha emniyetli bir yoldur ki, kulluk vasıtasıyla …
Devamını Oku »Risale-i Nur Mesleğinde Acz ve Fakrın Yeri
Bedîüzzaman, Risale-i Nurların değişik yerlerinde benimsediği hizmet metodunun esaslarından bahsederken en çok “acz, fakr, şefkat, tefekkür, uhuvvet, ihlâs, şükür, terk-i enâniyet ve mahviyet” gibi kavramlar üzerinde durmaktadır. Özellikle tarikatla mukayese bağlamında ele aldığında kendi mesleğinin tarikat sistemi üzerine değil “hakikat”, “uhuvvet” ve “hıllet” kavramları üzerine bina edildiğini ifade etmektedir. Ona göre Risale-i Nur mesleğinde esas olan tarikatlardaki şeyh mürit ilişkisinden …
Devamını Oku »Ruh Hakkında Fethullah Gülen’in Karşılaştırma ve Sentezleri
Fethullah Gülen geçmiş âlimlerin ruh konusundaki görüşlerine son derece vakıftır. Bu sebebe binaen biz karşılaştırma ve sentezlerin bizzat Fethullah Gülen’in kaleminden yapılmasını uygun gördük. İnsanoğlu var olduğu günden beri, hep (ruh denilen) böyle bir cevherin mevcudiyetini düşünmüş, hatta rüya vesaire gibi şeylerle onu kısmen hissetmiş ve bir adım daha atarak onun hakikatini anlamaya çalışmıştır. Ne var ki insanoğlu bu tecessüs, …
Devamını Oku »10. Söz Haşir (Ölümden Sonra Diriliş) Bahsi – 12 Suret
Bir Hatırlatma: Bu risaledeki hakikatleri hikâye şeklinde, teşbih ve temsillerle yazmamın sebebi, hem okuyana kolaylık sağlamak hem de İslam esaslarının ne kadar akla uygun, sağlam, birbiriyle uyumlu ve birbirini destekleyen hakikatler olduğunu göstermektir. Hikâyelerin mânâları, sonlarındaki hakikatlerdedir; temsiller, üstü kapalı bir şekilde o hakikatlere işaret eder. Demek, bunlar hayalî hikâyeler değil, hakikatin ta kendisidir. فَانْظُرْ إِلَى آثَارِ رَحْمَةِ اللهِ كَيْفَ …
Devamını Oku »Hazreti Yunus İbni Mettâ’nın Münacâtı
Hazreti Yunus İbni Mettâ’nın (alâ Nebiyyinâ ve aleyhissalâtü vesselam) münacâtı, çok büyük bir yakarış ve duaların kabulüne çok mühim bir vesiledir. Onun meşhur kıssasının özeti: Hazreti Yunus (aleyhisselam) denize atılmış ve büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı, gece dehşet verici ve karanlık, her şeyden ümit kesilmiş bir haldeyken لاَ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ سُبْحَانَكَ إِنِّي كُنْتُ مِنَ الظَّالِمِين yakarışı, ona …
Devamını Oku »