Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) de Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret buyurdu. O gün Medine’nin çevresi, Yahudiler ile muhât idi; Kaynuka, Kureyza, Nadır Yahudileri ve yanı başlarında Hayber saltanatları vardı. Orada o Evs ve Hazrec’den çokları da henüz iman etmemişlerdi. Yetmiş, seksen veya yüz insanın iman etmesiyle, orayı bir güven yeri sayarak, onlar tarafından himaye göreceğine inanarak, Allah Rasûlü (sallallâhu …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: kader
Sürecin kazandırdıkları!
Son dönem Hizmet insanları ağır baskıya, zulme maruz kaldılar. Zulüm, eziyet, dışlama o kadar attı ki adeta tahammül edilmez hale geldi, kitlesel kırıma dönüştü. Hız kesmeden de devam ediyor. Yaşananlar ağır mağduriyetler yanında eğer ders alınabilirse bazı kazanımlara da neden olacak. Sürecin hayır taraflarına bakıldığında bu dönemde: Binalara önem vermekten kurtulduk, insanın kıymetini anladık Dünyayı daha iyi tanıdık, yeryüzünün Türkiye’den …
Devamını Oku »Ashab-ı Kehf Kıssasının Yaşadığımız Süreçle İilgili Bir Değerlendirmesi
Kehf suresi, Mekke’nin son döneminde nazil olmuştur. Müslümanların yaşadığı işkence ve zulümlere bir teselli gibidir. Siz Rabbinize samimi olarak inanır, davanızdan dönmez, sadece Allah’a dayanır ve güvenirseniz Allah sizi destekler ve yarı yolda bırakmaz mesajı verilir. Allah’ın teselli ve yardımı insanın Allah’a olan ihtiyacının iliklere kadar hissedildiği bir anda ve sebeplerin bittiği yerde başlar. Surede beş kıssaya yer verilir. Her …
Devamını Oku »Devletin İçine Çöreklenen Menfaat Şebekesi
Soru: Dinimiz, hayatın tam bir “denge” içinde sürdürülmesini sağlayacak prensipleri ihtiva etmektedir. Bu perspektiften toplum-devlet münasebetinde devletin yeri ve konumunu değerlendirir misiniz? Cevap: İnsanlık tarihinde bazı dönemlerde devletler açıkça kutsanmış, mukaddes kabul edilmiştir. Mesela, “Roma İmparatorluğu’nun “Kutsal Roma İmparatorluğuna dönüştürülmesi saray otorite ve baskısı altındaki bazı din adamları eliyle gerçekleştirilmiş, tarihe teokratik sistemin bir misali olarak geçmiştir. Kutsal Roma İmparatorluğu’nun …
Devamını Oku »Zaman Dertlenme Zamanı
Soru: Günümüz dünyasında hemen her gün yürek dağlayıcı hâdiselerle karşı karşıya gelmemize rağmen, yeterince müteessir olamayışımızın sebepleri nelerdir? Hak katında duyarlı bir mü’min olabilme adına nasıl hareket edilmelidir? Cevap: Bir insanın en yakınından uzağa doğru alâkadar olduğu farklı daireler vardır. Kişinin kendisi bu dairelerin merkez noktasını tutar. Başka bir ifadeyle, insan evvelen ve bizzat, cibillî ve tabiî olarak ilk başta …
Devamını Oku »Gönüllüler Topluluğunun Aksiyon Anlayışı ve Hareket Felsefesi
Hakka hizmet yolunda bulunan insanların öncelikle şu realiteyi kabul etmeleri gerekir: Dün olduğu gibi bugün de kin, nefret, haset ve çekememezlik gibi kötü hasletlere sahip insanlar, paranoyak ruh hâliyle, kendileri gibi düşünmeyen kesimleri düşman ilan edecek, sürekli sağa sola saldıracak ve çıkarlarını koruma adına çeşit çeşit şenâet ve denâetleri işleyeceklerdir. Fakat adanmış ruhlar, tam bir tevekkül ve teslimiyet içinde sürekli …
Devamını Oku »Kâinat Gerçekleri ve Ayetlerle Tefekkür -1
“O (Rabbiniz) ki, yeri sizin için döşek (rahatlığında dayalı döşeli) bir taban kılıp, göğü de (üstünüzde bir tavan, bir kubbe gibi) bina etti. Ve gökten su indirdi de, onunla size rızık olarak çeşitli ürünler bitirdi. Şu halde, (Allah’tan başka ma’bud, rab, yaratıcı, rızıklandıran, nimet veren olmadığını, olamayacağını) bile bile, (Zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde) Allah’a denkler tutup (başka ma’bud, başka yaratıcı, …
Devamını Oku »Kader Nedir? – Mehmet Kırkıncı
Kaderin Herşeyi Güzeldir: Cenab-ı Hak her hayat sahibine bu dünyada hayatını devam ettirebilmesi için bütün şartları en güzel bir surette hazırlamıştır. Balığı suda en rahat şekilde yaşatan ve yüzdüren Cenab-ı Hak, bir güvercinide havada kolayca uçabilecek tarda yaratmıştır. Bu rahmet ve hikmet, mahluklar içinde en fazla insanda tecelli etmiştir. “Şu meşhud saltanat-ı insaniye ve terakkiyat-ı beşeriyye ve kemalat-ı medeniyyet celb …
Devamını Oku »Yirmialtıncı Söz’ün Zeyli “acz, fakr, şefkat ve tefekkür”
Bu küçücük ilavenin büyük önemi var. Herkese faydalıdır. İnsanı Cenâbı Hakk’a ulaştıracak yollar pek çoktur ve bütün hak yollar Kur’an’dan alınmıştır. Fakat onların bazısı diğerlerinden daha kısa, daha emniyetli ve daha geniştir. O yollar içinde, benim dar kavrayışımla Kur’an’dan anladığım, “acz, fakr, şefkat ve tefekkür” yoludur. Evet, acz de aşk gibi, belki ondan daha emniyetli bir yoldur ki, kulluk vasıtasıyla …
Devamını Oku »Tehditler Karşısında İman ve Teslimiyet Kahramanları
Herkes için söz konusu olmasa bile, çoğumuz itibarıyla dünya düşüncemiz bedene, cismânî arzulara ve nefsânî isteklere bağlı. Bir numarayı onlar teşkil ediyor! Maalesef, her defasında bu mevzudaki hamlelerimizle, ruhun kolunu kanadını kırıyoruz.. kalbe ihanet ediyoruz.. latîfe-i rabbâniyenin yüzüne tükürüyoruz.. ve bizi Allah ile irtibata geçirecek sistemi darmadağın ediyoruz. Çoğumuz itibarıyla!.. Nefsanî Arzu ve Kaprislerden Sıyrılamayan, Maiyyete Eremez!.. *Kendi arzu, istek …
Devamını Oku »