Karakol, sükunetin, huzurun ve emniyetin remzidir. Ondaki düzen, huzur ve orada gözlerin uyanık oluşu, umumî emniyet ve muvazenenin en büyük teminatıdır. Ondaki kargaşa ve bunalımlar ise, arkasındaki topluluklar için en büyük felakettir. Anadolu, yıllar yılı kendine bağlı dünyalara karakolluk vazifesini gördü. Geçmiş asırlarda dünya emniyet ve muvazenesinde, en şerefli vazifenin ona ait olduğunda hiç şüphe yoktur. Sonra, sırasıyla, onun livâları, …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: başyazı
Sızıntı Başyazıları: Geleceğin Mimarları
Geleceği kuracak ve yükseltecek fikir işçileri, kendi ruhunda varlığa ermiş talihlilerdir. Maddesini ledünniyâtına teslim etmiş bu hakikat erleri, alabildiğine silik ve alabildiğine sönük görünümlüdürler. Bu itibarla da onları, dünyevî debdebe içinde bekleyenler hep yanılmış ve hep inkisâr-ı hayâle uğramışlardır. Dış görünüşleri itibariyle oldukça mukassîdirler. Ama sînelerinde binbir buhurdan çeşit çeşit koku neşretmektedir. Onların nilüfer tenlerini, yasemin kokularını, onlarla hemhâl olmayanlara …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: İlim ve Tekniğe Küskünlük
Bugün, büyük felâketler ve tehlikelerle karşı karşıya olduğumuz kadar, büyük imkân ve ümitlere de sahip bulunmaktayız. On dokuz ve yirminci asır, hayır adına da şer adına da en zengin ve en verimli asırlardan biri olmuştur. Bu dönemde insanlık, elde ettiği fırsatları değerlendirebilseydi, dünyayı cennetlere çevirmek mümkün olacaktı… Evet, günümüzde, zemin ve âsuman omuz omuza gelmiş bize tebessüm atfediyor, şartlar ve …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Hesaplaşma (Kendimizi Tenkit)
Hesaplaşma, sağlam seyredebilmenin, sağlam iş yapabilmenin en metin teminatı ve en güvenilir mesnedidir. Hesaplaşma bir iç-kontrol ve insanın kendi kendini gözden geçirmesidir. Her hamle ve her irtifa bir hesaplaşmaya dayanıyorsa ümit vericidir. Geçmişin muhasebesi yapılmadan gösterilen her say ü gayret ise, bir hüsrân ve inkisârın başlangıcıdır. Ferdin kendi kâmetine, cemiyetin de kendi buutlarına göre alabildiğine girift ve komplike meseleleri vardır …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Susadığımız Soluklar
Her şey duyduk. her şey gördük ve nice nice hâdiselerin içine girip çalkalandık. Ama üzüntüyü atıp huzura eremedik. Duygularımızla doyup itmi’nâna ulaşamadık. Çünkü ihtiyaçlarımız başka, o ihtiyaçları gidermek için bize verilen şeyler tamamen başkaydı. Biz suçluya ve günahkâra inecek; kırık kalplerle inleyecek havâri bekliyorduk. Sözü dokunaklı, rûhu hararetli, ifâdeleri alabildiğine ciddî havâri… Bize takdim edeceği tesellileri emniyetle içebileceğimiz; samimiyetle gönül …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: İnsana Saygı
İnsanı, insan olduğu için sevmek ve saygılı olmak; Yaratıcıya saygılı olmanın ifâdesidir. Yoksa kendi gibi düşünenleri sevmek ve saymak, samimi ve insanca bir sevgi ve saygı değil, bir bencillik ve insanın kendi kendini putlaştırması demektir. Hele hele, temel düşünce ve tasavvurda, aynı çizgide olup da, tıpatıp bizim gibi düşünmeyenleri horlama ve hakir görme bir mürüvvetsizlik ve hodgâmlıkdır. Bizler, geleceğin mimar …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Dünya Muvazenesinde Bir Millet
Yeryüzü muvâzenesinin tamamen bozulduğu, içtimâî coğrafyanın sürprizlere hâmile bulunduğu şu günlerde, ‘tabakât-ı beşer’ çapında sözünü geçirebilecek bir yüce devlete ve âlî bir millete, ne kadar muhtaç olduğumuz her türlü izahtan vârestedir. Şarktan garba şenâetlerin işlendiği, mazlumun hor görülüp zâlimin alkışlandığı; süper devletlerin kendi çıkarları hesabına, yeryüzünü anarşiye devir ve teslim edip, kargaşa ve herc ü merci körükledikleri bir dönemde, muvâzene …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Müsamaha
İnsan, üstün yönleriyle beraber kusurları da çok olan bir varlıktır. Ona gelinceye kadar hiçbir canlı, bağrında bu kadar zıtlıkları barındırmamıştır. O, Cennetlerin semalarında kanat çırpıp pervaz ettiği aynı anda, beklenmedik inhiraflarıyla gayyalara[1] kadar da inen bir ucûbedir. Onda uçurumlaşan, bu korkunç iniş ve çıkışlar arasında münasebetler aramak da nafiledir. Zira insanoğlunda, sebepler, neticeler bambaşka bir çizgide cereyan etmektedir. Zaman gelir, …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Hasretini Çektiğimiz İnsan
‘Milletimin imanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razıyım; Çünkü vücûdum yanarken, gönlüm gülgülistan olur.’ Yıllaryılı bizi kurtaracak insanın hasretini çekip durduk.. yaramızı saracak, derdimize derman olacak insanın hasretini… Hele havanın iyiden iyiye karardığı ve yolların karmaşıklaşdığı günümüzde, O, bizim için hava oldu; ziya oldu; âb-ı hayat oldu. Vaslına erme ümidini yitirecek hâle gelsek bile, yine O ‘mahbub u muntazar’ı …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Neslin Beklediği Kurtarıcı El
Neslimiz, en bunalımlı bir devreyi yaşamaktadır. Asırlarca devam edegelen terk edilmişlik, iç içe musibetler hâlinde onun devrinde meyve verdi. O, bu Kafdağı’ndan ağır yükün altına itilirken, anadan babadan; yurttan yuvadan; mürebbîden ve çevreden alıp dağarcığına koyacağı herhangi bir azığı olmadan itildi. Hem de kalbi gıdasız ve dizi dermansız olarak… Evet, bu nesil, asrıyla zifaf olmaya hazırlanırken, bütün değerleriyle beraber çoktan …
Devamını Oku »