Meali: Rahmân ve Rahîm Allah’ın adıyla. 1. De ki: O’dur, O Allah’tır; Mutlak Bir’dir. 2. Allah Samed (Kendisi hiçbir şeye muhtaç olmayan, fakat her varlığın Kendisi’ne ebediyen muhtaç olup, Kendisine sığındığı Zat)tır. 3. Doğurmamıştır, doğurulmamıştır. 4. Ve O’na denk, O’nunla mukayese edilebilecek hiçbir şey yoktur.
Devamını Oku »Etiket Arşivi: kelam
Bir Akide Manifestosu Olarak Ebu Hanife’nin Vasiyeti
Vasiyet, bir İslam geleneğidir. İnsanlara istikamet üzere nasıl yaşanılabileceğini gösteren Peygamberler, dünyadan ayrılırlarken geride bıraktıklarına “müstakim” olarak kalmayı vasiyet ettiler. Onlar, sadece vasiyet etmekle kalmadılar, vasiyetin kabul görmesi için de yoğun gayret sarf ettiler. Nitekim çocuklarına “Müstakim” olarak yaşamayı vasiyet eden Yakub’un (a.s.), son sözü “Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?”[1] cümlesi olmuştu. Allah Resulü’nün (s.a.s.) ahir ömürlerinde irat ettikleri “Veda …
Devamını Oku »Ebu Hanife Münazaraları
Tartışılan bir konuda doğruyu ortaya çıkarmak için karşılıklı konuşmaya “Münazara”, taraflardan her birine de “Münazır” denir. Hasmını susturmak için yapılan mübahaseye ise “Cedel”, taraflardan her birine de “Mücadil” adı verilir. Mücadilin amacı her nasıl olursa olsun konuştuğu kişiyi susturmaktır. Bu yüzden onun ameliyesi, bilgi edinme yollarından kabul edilmez. Fakat münazırın gayesi, sadece gerçeği ortaya çıkarmaktır. Doğru, ister kendi tarafında, isterse …
Devamını Oku »