“Bu çirkin asrın ve bu çirkin muhitin (ortamın) yegâne süsü, yegâne güzelliği sizin çarşafınız, sizin peçenizdir. Yalnız bunlardır ki; gözlere hâlâ bakmak tahammülünü, bakmak arzusunu veriyor. Niçin onlardan müştekî (şikâyetçi) gibisiniz? O mazrûfa (zarfın içindekine), bu zarftan daha muvâfık (uygun) ne olabilir? Sizi böyle gördükçe bir kadının başka türlü nasıl giyinebileceğini düşünüyorum ve çarşafsız, peçesiz bir kadın tahayyül edemiyorum. Siz …
Devamını Oku »