Ölenler öldü, kalanlarla muzdarip kaldık, Vatanda hor görülen bir cemaatiz artık. Ölenler en son kurtuldular bu dağdağadan, Ve göz kapaklarının ardında eski vatan, Bizim diyar olarak kaldı kıyâmete dek. Kalanlar ortada genç, ihtiyar, kadın, erkek, Harap olup yaşıyor tali’in azabıyla; Vatanda düşmanı seyretmek ızdırabıyla. Vatanda korkulu rü’ya içindeyiz, gerçek. Fakat bu çok süremez, mutlaka şafak sökecek. Ateş ve kanla siler …
Devamını Oku »Etiket Arşivi: ölüm
10. Söz Haşir (Ölümden Sonra Diriliş) Bahsi – 12 Hakikat (2)
HÂTİME Geçen On İki Hakikat, birbirini doğrular, tamamlar ve birbirine kuvvet verir. Hepsi birleşerek neticeyi gösterir. Hangi vehmin haddi var ki, şu demir gibi, hatta elmas gibi on iki sağlam suru delip geçebilsin ve sarsılmaz olan haşre iman hakikatini sarsabilsin! مَا خَلْقُكُمْ وَلاَ بَعْثُكُمْ إِلاَّ كَنَفْسٍ وَاحِدَةٍ إِنَّ اللهَ سَمِيعٌ بَصِيرٌ “Ey insanlar, sizin hepinizi yaratmak veya öldükten sonra diriltmek …
Devamını Oku »10. Söz Haşir (Ölümden Sonra Diriliş) Bahsi – 12 Hakikat (1)
MUKADDİME Birkaç işaretle, Yirmi İkinci, On Dokuzuncu ve Yirmi Altıncı Sözlerde izah edilen bazı meseleleri bildireceğiz. Birinci İşaret Hikâyedeki sersem adam ve emin arkadaşı üç hakikati, kıyaslamayı temsil eder. Birincisi: Nefs-i emmarem ile kalbim arasındadır. İkincisi: Yolunu şaşırmış dinsiz felsefenin takipçileriyle Kur’an-ı Hakim’in talebeleri arasındadır. Üçüncüsü: İslam ümmetiyle küfür milleti arasındadır. Nefs-i emmarenin, o felsefecilerin ve küfür milletinin en müthiş …
Devamını Oku »Ruh Hakkında Fethullah Gülen’in Karşılaştırma ve Sentezleri
Fethullah Gülen geçmiş âlimlerin ruh konusundaki görüşlerine son derece vakıftır. Bu sebebe binaen biz karşılaştırma ve sentezlerin bizzat Fethullah Gülen’in kaleminden yapılmasını uygun gördük. İnsanoğlu var olduğu günden beri, hep (ruh denilen) böyle bir cevherin mevcudiyetini düşünmüş, hatta rüya vesaire gibi şeylerle onu kısmen hissetmiş ve bir adım daha atarak onun hakikatini anlamaya çalışmıştır. Ne var ki insanoğlu bu tecessüs, …
Devamını Oku »Farzet ki Öldün – el-Muhasibi
ÖLÜM Ölüm Sekeratı Düşün bir kere! Sen can çekişmektesin. Ölümün sıkıntısı, acısı, sarhoşluğu, gam ve ıstırabıyla boğuşmaktasın. Ölüm meleği ayağından itibaren ruhunu çekmeye başlamış. Bu çekişin acısını ayağının ta ucundan hissetmektesin. Sonra bu çekiş aralıksız devam eder. Can çekişme kızışır. Ruh aşağıdan yukarıya olmak üzere bütün bedeninden çekilir. Acı doruğa ulaşmıştır. Ölümün sıkıntıları bütün bedenine yayılmıştır. Kalbin, ürperti ve üzüntü …
Devamını Oku »Rekâik: Gönül Titreten, Göz Yaşartan Mevzular
-İslâm’ın koruyucu zırhı hükmünde olan ve dinin ayakta durabilmesi için insanlar arasında daima canlı tutulması gereken “müeyyidât” dediğimiz esaslar vardır. Bu esasların birincisi, “emr-i bi’l-ma’ruf nehy-i ani’l-münker”dir; yani, sürekli iyiliği emretmek ve kötülükten alıkoymaktır. Müeyyidâtın çok önemli diğer bir yanını da “rekâik” teşkil eder. Ne var ki, bunların tesir edebilmesi için önce sağlam iman gereklidir. -Bazı yönleri itibarıyla irşattan ayrılan …
Devamını Oku »Ölüm Korkusu ve İmansız Gitme Endişesi
-İnsan, cismânî ve kalbî/ruhî olmak üzere iki derinliği ve iki yanı bulunan bir varlıktır. Önünde kabir ve neticesinde çürüme olduğu için, ayrıca yaşama arzusu ve alışageldiği lezzetleri kaybedeceği düşüncesi gibi sâiklerle, insan cismaniyeti itibariyle ölümden korkabilir. Bazen dinin emirlerini yerine getiren, hatta kabir ve sonrasına sağlam iman ediyor görünen kimselerde bile cismânî ve bedenî hislerin ağır basması sebebiyle ölüm korkusu …
Devamını Oku »