Ele aldığımız bir metni müzakere etmenin birçok yolu vardır. Unutulmamalıdır ki kolektif bir bilgi üretme hamlesi olarak müzakerede başarı için uygun bir metod seçimi ve eldeki metodların grubun ihtiyaçları göz önünde bulundurularak uyarlanması önemli bir husustur. Bu çalışmada paylaşılan her bir metodda kaynakların beraber okunup çalışılması, üzerlerinde toplu fikir cehdinde bulunulması, günümüzün ve grubumuzun ihtiyaç ve problemlerine göre yorumlanması ve nihayet o ihtiyacı çözmek için uygulamaya konulması gerekmektedir.

Metod-1: Ayet, Hadis ve Dini Kaynakların Tespiti

Bu metodda maksat metnin Kuran, hadis ve dini kaynaklarla ilişkisini, onlara referanslarını ve bu kaynakların nasıl bir yorum içinde metinde kullanıldığının anlaşılmasıdır.

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metindeki cümlelerde ve kelimelerde herhangi bir ayet, hadis, fıkhi ya da dini bir kaideye referans ve işaretlerin olup olmadığını düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri ayet, hadis ve dini kaideleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu paylaşımların orijinal hali ve yeri tespit edilip temel kaynaklarla metnin bağlantısı kurulur.

Örnek:

“Nebilerin hemen hepsi de -aralarında derece farklılığı mahfuz[1]– birer temiz fıtrat timsali[2], yüksek ahlâk örneği[3], iffet ve namus âbidesi[4], emniyet kahramanı[5] ve sadakat numunesidir[6]. Bunlar, üstün karakterleri[7], ciddî tavırları[8], hep güven vaad eden hâlleri[9], hiç şaşmayan istikametleri[10], değişmeyen doğrulukları[11], meleklerinkine denk vefaları[12], dağlar rasânetindeki metanetleri[13] ve o derinlerden derin kulluk şuurlarıyla[14] hemen her zaman müşârun bil-benân (parmakla gösterilen) olmuş örnek[15] insanlardır.”

Metod-2: Metindeki Edebi Referansların Tespiti

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metindeki cümlelerde ve kelimelerde herhangi bir şiir, beyit, özdeyiş, atasözü, edebi kullanım ve deyime referans ve işaretlerin olup olmadığını düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri şiir, beyit, özdeyiş, atasözü ve deyimleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu kaynakların orijinal hali tespit edilip temel kaynaklarla metnin bağlantısı kurulur. 

Örnek:

“Biz hepimiz dünyaya gözümüzü beyanla açtık, beyan ninnileriyle büyüdük, bir noktaya yöneldikse beyanın sihriyle yöneldik. Bundan sonra da yaşarsak, yine beyanla soluklanarak yaşayacak, ölürsek bilgi ve beyan mahrumiyetinin kuraklığında can vereceğiz. Beyan, canlı cenazelereHızır solukları, ebedî yaşamak isteyenlere de bir âb-ı hayattır… onu usta bir neyzen gibi ölüler ülkesine üfleyebilenler, nice bin seneden beri sürüm sürüm yaşayan cankeşlere, üst üste “ba’sü ba’de’l-mevt”ler vaad edecek ve o “Âd” görmüş mezarlar üzerinde birer sûr tesiri icra edeceklerdir.”

“Hemen her şeyiyle eskiyen ve pörsüyen, bu gelenlerin gittiği, konanların göçtüğü, “malı, mülkü, safâsı fâni hülya[16] misafirhanede hep taze kalabilen ve her zaman renklerini koruyan bir güzeller güzeli varsa, o da beyandır. Beyanın yankılandığı yamaçlarda binlerce kumru murâkabeye dalar, yeni gülşenlerin hülyalarıyla yaşar… beyan mızrabı bilgi telleri üzerine kalkıp indikçe eşya semâa kalkar, hâdiseler ilâhî bir raksın “hayhuy”uyla inler.. beyanın aks-i sadâsıyla inleyen çöllerde bir değil, binlerce mecnun dolaşır.. onun nağmelerinin duyulduğu koylarda bülbüller dillerini tutar, yuvalarına çekilir.. onun haykırışlarının ulaştığı vahşi ormanlarda tilkiler hileye “elveda” eder, aslanlar kuyruklarını kısar, inlerine sığınırlar.”

Metod-3: Metin Hangi Problemlere ve Sorulara Cevap Teşkil Ediyor?

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metindeki cümlelerde ve kelimelerde herhangi bir ferdi, içtimai, ailevi, manevi, yapısal, dini, kültürel probleme ve soruya referans ve işaretlerin olup olmadığını düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri problem ve soruları paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu soru ve problemlerin nasıl ele alındığı müzakere edilir.

Örnek:

“Nesiller kendilerine gösterilecek yüksek hedef ve ulvî ideallerle canlılıklarını korurlar.[17] Hedefsiz, mefkûresiz kaldıklarında da kadavralaşır ve birer iskelet haline gelirler[18]. Otlar, ağaçlar, hatta tabiattaki bütün varlıklar, canlı kaldıkları sürece çiçek açar, meyve verir ve faydalı olabilirler[19]. İnsan ise; ancak yüksek ideâlleri, aksiyon ve mücahedeleriyle canlı kalır[20] ve varlığını sürdürebilir. Hareketsiz bir uzvun kireçlenip kuruması[21], kullanılmayan bir maddenin paslanıp çürümesi ne ise hedefsiz, gâyesiz, dolayısıyla da hareketsiz kalan nesillerin[22], delik deşik olup gitmesi de aynı şeydir.”

Metod-4: Kavram Çalışması

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metindeki cümlelerde ve kelimelerde herhangi bir dini, felsefi, edebi, bilimsel, psikolojik, tasavvufi vb. kavram olup olmadığını düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri kavramları ve bu kavramlar hakkında ne bildiklerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu kavramlar metnin bütünlüğü ve mesajı mülahazaya alınarak müzakere edilir.

Örnek:

“Bu yüce vazife, mektepten mâbede kadar, bütün milli müesseselerde hassasiyetle benimsenmeli ve imkân elverdiği nisbette de kafa ve kalb izdivacına muvaffak olmuş, aydın ve hasbî ruhlara gördürülmelidir. Zîra, mürşid ve muallim evvelâ kendi ruhunda hakikate eren, sonra da sînesinde tutuşturduğu ilham kıvılcımlarını, çıraklarının gönüllerine boşaltan olgun insandır. Evet, kâinatın dört bir bucağından gelen İlâhî tayflarla, dimağını aydınlatamamış ham ruhların, kitleleri insanlığa yükseltme yolunda yapacakları hiçbir şey olamayacağı gibi, düşüncedünyası itibariyle etrafını saran şüphelere “pes” demiş derbeder gönüllerin de talebelerine verecekleri herhangi bir şey yoktur. Olsa olsa böyleleri; kuvvetin temsil edildiği müesseselerde, geçmişe ait destan ve türkülerle teselli olur; dînî hayat adına folklor ve merasimlere sığınır ve insanoğlunun Yüce Yaratıcı’yla olan münasebetlerinde, başkalarına ait menkıbelerle gürler, onlarla kendilerinden geçerler; ama kat’iyyen, ilhamları coşturucu, ruhları kanatlandırıcı ve yüreklere fer vericiolamazlar.”

Metod-5: Metinden Hüküm ve Aksiyon Maddeleri Çıkarma

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metindeki cümlelerde ve kelimelerde katılımcıların şahsi ve aile hayatına, topluma yön verebilecek hüküm ve aksiyon maddeleri olup olmadığını düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri hüküm ve aksiyon maddelerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu hüküm ve aksiyon maddeleri katılımcıların ve günümüzün ihtiyaçları mülahazaya alınarak müzakere edilir.

Örnek:

“Başkalarının destan ve menkıbeleriyle coşup teselli olmak[23], ferdî ve içtimâî sorumluluğunu yerine getirmemiş[24], âciz ve aşağılık duygusuna kapılmış kimselere[25] has marazî bir keyfiyettir[26]. Bu hastalığa mübtelâ olmuş bir cemiyette, fâtih-ruh yerini, geçmişi destanlaştıranlara, sırf eskiye ait türküleri mırıldananlara ve bütünüyle marşlara gömülüp gidenlere bırakır[27]. Böyle bir toplumda dînî düşünce ve dînî mükellefiyetler, aşk ve heyecan mahrumu sefil bir gürûhun inhisarında, folklor haline getirilerek[28] yığınları eğlendirici ve dinlendirici [29] bir festivâl halini alır. Ve yine böyle bir cemiyette, kalb ve ruhun derece-i hayatına giden bütün yollarda söz ve devran; görüşleri sığ, düşünceleri fakir, himmetleri meflûç, iç dünyaları karanlık ve başkalarının yaşadığı hârikaları hikâye etmekle teselli olan[30] bir kısım haddini bilmezlere kalır.”

Metod-6: Metnin Ana Düşüncelerini Bulma

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde işlenen ana düşünce ya da düşüncelerin neler olduğunu tespit etmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri ana düşünceleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu ana düşüncelerin genel düşünce yapımız içindeki yeri ve verilen örnekler mülahazaya alınarak müzakere edilir.

Örnek:

“Her zaman, yüksek mefkûre ve yüce gayeler hedeflenerek gerçekleştirilebilen hamle ve hareketler, fertleri yoğurur, şekillendirir ve birer ma’şerî varlık haline getirir. Herhangi bir hareketin plânlayıcıları, şayet, hissin önünde akla, heyecanın önünde müşâhede ve tecrübeye değer verir ve projelerini ilâhî mesajın aydınlığında gerçekleştirebilirlerse, çok defa hissî mantıkla hareket eden yığınlar dahi, duygu ve düşünce itibariyle bu mantık ve muhâkeme hareketinin tesirine girip, iş ve icraatlarında tedbir ve temkine ulaşarak, istikamet ve îtidâl insanlarıyla aynı çizgiye gelirler; düşünce ve temkin itibariyle birkaç kadem önde bulunan seviye insanları da, onlarla aynı his ve heyecanı paylaşarak engin bir harman oluştururlar. Böylece, her zaman fikir ve tedbir insanı olamayanlar dahi, şuur ve idraklerine sızan bu şekildeki bir anlayışı paylaşmak, belli ölçüde kolektif şuur potasında yoğrulmak, hayâtî bir mayalanma ve istihâleden geçmek suretiyle ideal bir toplumun fertleri olma seviyesine yükseleceklerdir. Böyle bir süreç içindeki bütün oluşumlar, sırlı bir kısım kuvvetlerin tesirinde meydana geliyor gibi görünse de aslında bütün bunları hayâtî bir menşee ircâ etmek mümkündür. Bu menşe’ din ruhuyla beslenmiş milli seciye ve karakterdir. Geçmişten bugüne, bu milli seciye sayesinde milletimizin bütün fertleri aynı duygu ve düşünceyi paylaşmış, aynı mülâhazalarla oturup-kalkmış, aynı heyecanları yaşamış, aynı değerlerin kavgasını vermiş ve aynı mefkûreyi gerçekleştirmek için yarışmışlardır.”

Ana düşünce: Fertlerin yüksek mefkureler etrafında yoğrulması ve kolektif bir şuur ile topluca belli bir insani seviyeye ulaşılması gerekmektedir.

Metod-7: Ana Düşünceyi Besleyen Örneklerin Tespiti

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde işlenen ana düşüncenin hangi örneklerle desteklendiğini bulmaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri örnekleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu örneklerin benzerleri başka kaynaklardan ve kendi tecrübelerimizden paylaşılarak birlikte müzakere edilir.

Örnek:

“Evet, kuvvet, hakkın elinde, mantık ve muhakeme rehberliğinde bir kısım problemleri çözebilecek potansiyel bir güç sayılsa da his yörüngeli kaba düşüncenin elinde her zaman bir tahrip aleti olagelmiştir. Evet, İskender’in başını döndürüp bakışlarını bulandıran, Napolyon’un dehasını delik-deşik eden, Hitler’i çağın deli tekesi haline getiren işte bu kuvvet çılgınlığıdır. Ne acıdır ki, günümüzde, hak da mantık da muhakeme de bu çılgın kuvvet karşısında beraber yenik ve âdeta bir esaret yaşamakta.[31]

Metod-8: Ana Düşünceyi Besleyen Şahıs Örneklerinin İncelenmesi

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen şahıs isimlerini ve bu örneklerin neden özellikle burada kullanıldığını düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri sebepleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu şahıslarla ilgili kitabi bilgiler paylaşılarak ana düşünce etrafında beraber müzakere edilir.

Örnek:

“Bu bekleyiş ve aksiyon sayesinde, bir gün mutlaka bizim de dirileceğimize ve dünyanın çehresini değiştireceğimize inancım tamdır. Ne var ki, böyle bir vetirenin yaşanabilmesi için de, Şâh-ı Geylânî derinliğinde, İmam Gazâlî enginliğindeMüceddid-i Elf-i Sânî RabbânîliğindeMevlânâ aşk u heyecanındaBedîüzzaman câmiiyyet ve temkininde, günümüzün insanına yepyeni bir ruh vererek ona taptaze bir hayat zemini hazırlayacak büyük ve güçlü iradelerin yetişmesi, yetişip asırlardan beri insanımızın duygu, düşünce ve firâsetini ezen buhran dalgalarını kırarak onun ruhunda ‘Cûdî’ meltemleri estirebilmesi için zamana, ortama ve imkâna ihtiyaç olduğu da bir gerçek.. ve tabiî kendi kendimizi fethetmeye, ruh mekanizmamızı yeniden şekillendirmeye, kalb, his ve düşünce dünyamızı onarmaya da…”

Metod-9: Arapça, Farsça veya Başka Dillere Ait Kelimelerin Çalışılması

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen Arapça, Farsça veya başka dillere ait kelime ve ifadeleri tespit etmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri kelimeleri ve onlara benzer başka kelimeleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu kelimeler beraber türetilerek dilimizdeki kullanımı ve zihinlerdeki yeri pekiştirilir.

Örnek:

“Kim bilir bu sisli-dumanlı dünyada (deni, tedenni) ne büyük fikirler (tefekkür, mütefekkir, efkâr, fikri, fikret), hep berzahta kalıp hayata geçirilemedi ve ne ciddi (ciddiyet) projeler, bu miyop bakışların bulanık düşüncelerine çarparak kırıldı! Evet, bunlara göre eşya (şey) vehâdiselerin ihtiva (muhteva, muhtevi, havi) ettiği mânâ (yani), ilim (malum, alim, muallim, talim, ulema, ilmi, muallem) ve insan (nisyan) -kâinat (kevn, kevniyyat, tekevvün) münasebetleri (nispet, nisbi, münasib, neseb), önemsiz, anlamsız şeylerdir; üzerinde durmaya değmez. Bunlara kalırsa, varlık adına bildiğimizi bilir; bilmediklerimizi de, “Nasıl olsa yarın bileceğiz” mülâhazasıyla (lahza, melhuz) devreden (daire, deveran, devran, devair, devretmek) çıkarır ve her şeyi kendi “sâbite”lerimize (sabit, sebat, müspet)  göre keser biçer-şekillendirir (şekil, teşekkül)icabında (vacip, vecibe, mucip) dünya kadar (kader, takdir, mukadder, kudret, kadir) doğruları yanlış, yanlışları da doğru göstererek, ilmi de, araştırmayı da kendi inanç ve kendi dogmalarımızın vesâyetinde pek âlâ (ulvi, Ali, mualla, ulviyyet, teala, aali)sürdürebiliriz. Hem de tâ başlangıçtan beri varlığa da varlığın geçirdiği safhalara (safahat) da şâhitmişçesine (şehadet, müşahede, şehit, meşhut, teşehhüt), kesin bir üslupla atıp tutarak ve bir kısım (taksim)faraziyelerle (farz etmek, farz) her şeyi oldu-bittiye getirerek.”

Metod-10: Kullanılan Temsillerin Çağrıştırdığı Mülahaza ve Resimler

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen temsil ve ifadelerin zihinlerinde çağrıştırdığı görüntü, duygu, atmosferi düşünerek okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri temsil ve çağrışımları paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu çağrışımların genel manayı nasıl anlattığı ve bizde nasıl duygu ve düşünceler oluşturduğu beraber müzakere edilir.

Örnek:

“Gönüller, sevginin dirilten havasını[32] teneffüs ettikleri[33]sevgi çağlayanlarında arındıkları[34], sevgiyle sarmaş-dolaş[35] oldukları, sevgi kokladıkları[36] ve sevgi solukladıkları nisbette, insan olmadaki engin derinlikleri duyar ve duyurur; sonsuzluğa namzed[37] olmanın sırlarını kavrar ve sevginin derinliğine göre muhabbet ve alâka halkaları[38], genişleye genişleye topyekün varlığı kaplar; hatta gider tâ sonsuza ulaşır, sonsuzun rengini alır[39] ve her yerde “O’ndan ötürü” deyip çevresine sevgi ve iltifat yağdırırken[40], her yerde bundan ötürü aranan, sevilen biri haline gelir.”

Metod-11: Farklı Bir Dile Tercüme

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metni bildikleri yabancı dile kendi ifadeleri ile tercüme etmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur ve tercüme eder.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tercümelerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra beraber bu tercümeler düzeltilir ve en uygun ifadeler bulunmaya çalışılır.

Metod-12: Kullanılan Düşünce ve Hükümlerin Örneklerini Bulma

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen düşünce ve hükümlere örnekler bulmaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri düşünce ve bunlara ait akıllarına gelen örneği paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu örneklerle genel mana arasında ilişkiler kurulur ve örnekler zenginleştirilir.

Örnek:

“Bu itibarla da, evvelâ millet olarak bizim, sonra da topyekûn insanlığın iradelerimize fer, gözlerimize nur ve gönüllerimize ümit kazandıracak ve bizi yeni inkisarlara uğratmayacak[41] yüksek bir mefkûreye ihtiyacımız var. Aklî, mantıkî, hissî boşlukları olmayan ve yukarıda söz konusu edilen olumsuzluklara karşı kapalı bulunan, şartlar el verdikçe de realize edilebilen bir mefkûre ve bir gâye-i hayale ihtiyacımız var. Yeryüzünde düşünce dünyalarının merkez değiştirdiği[42], temel ve kalıcı alâkaların şahıslar âleminden fikirler âlemine kaydığı[43], üst üste yanılmaların insanları bundan sonraki tespitlerinde daha hassas olmaya zorladığı[44] bir dönemde yaşıyoruz. Bu genel durum eğer bir kısım tutarlı stratejilerle değerlendirilebilir ve toplumdaki metafizik gerilim[45] ve birkaç asırlık aktivite yüksek bir ideal etrafında iyi organize edilebilirse, bugün olmasa da çok yakın bir gelecekte, büyük çoğunluk itibarıyla insanlık -belli ölçüde de olsa- bu câzibe merkezinin çevresinde mutlaka bir araya gelecektir.”

Metod-13: Dikkatimizi Çeken Üç Şey

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metni dikkatlerini en çok çeken üç şeyi tespit etme düşüncesiyle bir kere okumaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra herkes metni bir kenara koyar ve rehber sırayla katılımcıların dikkatini çeken üç şeyi paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra grubun en dikkat çektiği ortak üç husus tespit edilir.

Metod-14: Başlık Bulma

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metni bir kere okumaları ve bu metindeki düşünceyi en kısa ve iyi ifade edebilecek bir başlık düşünmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra herkes bulduğu başlığı ve nedenini paylaşır.

Metod-15: Usül ve Prensip Çıkarma

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen düşünce ve hükümlerden genel geçer usül ve prensipler çıkarmaları istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri usül ve prensipleri paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu usül ve prensiplerin geçerliliği ve kaynakları üzerinde müzakere yapılır.

Örnek:

“Mekanik bir sistemde küçük bir parçanın eksikliği, o mükemmel sistemi bir enkaz yığını haline getirdiği gibi, büyük iddialarla ortaya atılan ideolojiler de büyük ölçüde beşer tabiatına ters olmaları, her kesimi kucaklayamamaları, vaad ettiklerini gerçekleştirememeleri, insanlığın ihtiyaçlarına cevap verememeleri; dahası bir kısım insanî değerleri göz ardı etmeleri, hattâ bazıları itibarıyla, insanlar arasında kin, nefret ve gayz duygularını körüklemeleri açısından, günümüzdeki ideolojilerin hemen hepsi artık birer düşünce enkazı haline gelmiştir veya toplumlar tarafından öyle “algılanmakta”dır. Dolayısıyla da, denebilir ki, bugün, küçük bir azınlığın dışında, hemen herkes sarsık, herkes ümitsiz, herkes kuşkulu bir bekleyiş ve sebepler üstü bir arayış içinde.”

Prensipler:

Ortaya koyduğumuz sistem;

  • İnsan tabiatıyla çelişmemeli
  • Herkesi kucaklamalı
  • Verdiği sözü yerine getirmeli
  • İhtiyaçlara cevap vermeli
  • İnsani, toplumsal ve ailevi değerleri ihmal etmemeli
  • Mensupları arasında kin nefret duyguları körüklememeli

Bu özellikleri vadetmeyen ortamlarda yetişen insanlarda;

  • Düşünce dağılması
  • Ümitlerin yıkılması
  • Her şeye kuşkuyla bakma
  • Bir kurtarıcı bekleyişine koyulma
  • İlahi inayete daha çok sarılma gibi durumlar hasıl olur.

Metod-16: Müellifin His Dünyasını Analiz Etme

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde hâkim olan duyguları tespit etmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespit ettikleri duyguları ve nedenlerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu duygular ve muhtemel sebepleri üzerinde müzakere yapılır.

Örnek:

“Önümüzdeki yollar sarp ve yokuş.. her köşe başında bir sürü gulyabâni gayızla gerilmiş hücum ânı ve hücum bahanesi bekliyor.. dillerinde, irtica, gericilik, teokrasi ve fundamentalizm, ellerinde gücün her çeşidi ve hayallerinde binbir entrika..(tehditlere karşı teyakkuz ve farkındalık)eğer biz onların dediği gibi dine, dünyaya, ilme ve gelişmeye karşı isek, Sen bizi bu sapıklıktan halâs eyle!.. (doğruya, hakikata olan inanç ve onu bulma aşkı) Liyakatımız yoksa, yolların mütedeyyin, mütemeddin, müterakkî ve ilim aşığı insanlara açılması için bizleri huzuruna al ve yolları aç! (hakikatın ortaya çıkması için pervasızca kendini feda etme) Yok karşı taraf yanılıyorsa, içlerinde salâha açık ruhlardan hidayetini esirgeme! Temerrüd ve din düşmanlığını meslek edinenlerin de birliklerini boz! Düzenlerini başlarına yık! Yurtlarına-yuva-larına feryad sal! Ve bütün inananları, bu karanlık düşünce, karanlık ruh ve kara seslerin, gayretine dokunduğuna inandığımız tecavüzlerine, tahkirlerine, tezyiflerine ve plânlarına karşı kapının sadık kullarını koru…!” (hakikat aşıklarını koruma ve kollamada cesaret ve açıklık)

Metod-17: Metinde Geçen Düşüncenin Esma-i Hüsna ile Bağlantısını Kavrama

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde zikredilen duygu ve düşüncelerin onlara Allah’ın isimlerinden hangilerini hatırlattığını tespit etmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespitlerini ve nedenlerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu tespitler üzerinde müzakere yapılır.

Örnek:

“Tarihî büyük hâdiseler düşünüldüğünde, düşünce[46] ile aksiyonun[47] iç içe yaşadığı görülür. Bir taraftan aksiyonun fikirle beslenmesi, plânlanması, diğer yandan da hamle ve hareketin yeni düşünce ve projelere zemin teşkil etmesi mânâsına bir iç içelik. Bu mânâda, düşünce, aksiyon için bir semâ ve yağmur, bir atmosfer ve hava; aksiyon da düşünce için bir zemin ve saksı, bir toprak ve topraktaki kuvve-i inbâtiye gibi farzedilebilir. Evet, böyle bir mütekabiliyeti kabul etmek yanlış olmasa gerek. Zira her hamle, bir düşünce ve plânın tahakkuku, her düşünce de, o istikametteki hareketlerle[48] gerçek çerçevesini bulabilmesi ve hedefine ulaşabilmesi için bir başlangıç[49] ve bir vetiredir. İradenin ilk merhalesi, bir iç temâyül, nihâî sınırı da azim, karar[50] ve teşebbüstür. Düşünce bu vetirede, mebde’den müntehâya tıpkı atkı ipleri mesâbesinde, şuurlu faaliyetler de bu atkılar üzerine işlenen dantelâlar gibidir.[51] Düşüncesiz, plânsız davranışlar çok defa falso ve karmaşaya sebebiyet verir; hareketsiz fikirler de, düşüncenin nihâî buudu sayılan model oluşturmayı engeller ve iradenin ruhunu zedeler.”

Metod-18: Metni Külli Kaideler ve İlmi Teorilerle İlişkilendirme

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen düşüncelerin Mecelle gibi külli kaidelerle ve ilim dünyasında yaygın teorilerle ilişkilerini tespit etmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespitlerini paylaşmalarını ister
  • Daha sonra bu tespitler üzerinde müzakere yapılır.

Örnek:

“Târihî devr-i dâimler de az farkla, tıpkı gecelerin gündüzleri tâkip etmesi gibi birbirini kovalar durur. “Az farkla” diyorum; zîra biri “cebrî, lütfî” insan irâdesini aşan âlemşümul makro plânın küçük bir bölümü olarak tecellî eder; diğeri ise, şart-ı âdi mülâhazasıyla insan irâdesine bağlı olarak.. birincisi, uzayıp-kısalma, yeknesak, muttarid ve takvim eksenli olmasına karşılık; ikincisi, farklı-esnek, dar-geniş, isteme, dileme, sebebiyet verme plânında ve irâde yörüngelidir.

Gece ve gündüz, her yirmidört saatte bir kere tulû ve gurûb ufkunda belirip, dünyayı ışık veya karanlıkla kucaklayıp kuşattıkları gibi, milletlerin ve milletimizin târihî tekevvün ve değişimleri de, birer ikbâl ve idbâr televvünüyle hep münâvebeler turnikesinde cereyan etmiştir ve etmektedir.”

Kaideler:

  • Meşakkat teysiri celbeder.
  • Bir iş dıyk oldukta, müttesa’ olur.
  • Zamanın daireselliği; doğum-ölüm, yaşlılık-gençlik, yaz-kış, kolaylık-zorluk, iniş-çıkış
  • İnsan iradesi ve cebri kanunlar arasındaki münasebet

Metod-19: Metne Zemin Teşkil Eden Tarihi Arka Planı İnceleme

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metnin yazılış tarihi ve bir takım arka plan bilgisi paylaşılır.
  • Metinde geçen düşünce, ifadeler ve yazıldığı tarihte olan hadiseler ışığında yazarın nasıl bir atmosferde bu yazıyı kaleme aldığı üzerine düşünmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespitlerini ve bilgilerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu tespitler üzerinde müzakere yapılır.

Metod-20: Metnin Oturmuş Alışkanlıklara Yaklaşımının Tespiti

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen düşünce ve ifadelerin günümüzde hangi oturmuş çarpık ve yanlış düşünceleri hedef aldığını düşünmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespitlerini paylaşmalarını ister.
  • Daha sonra bu tespitler üzerinde müzakere yapılır.

Örnek:

“Madalyonun diğer yüzündeki manzara da bundan farklı değildir. Vaktiyle en duru ilhamlarla beslenen, en âşıkane heyecanlarla coşup kanatlanan Cüneyd-i Bağdâdî, Bâyezid-i Bistamî, Ahmed Bedevî, Celâleddîn-i Rûmî, İsmail Ankarevî, Şeyh Gâlip gibi millette içtimaî ruhu uyandıran, kitleleri irşâd edip insanlığa yükselten, maddî-mânevî tıkanıklıkları açan ve ruhları kamçılayıp ulvî âlemlere sevk eden hassas ruhların, feyizli dimağların, lahûtî ve ateşîn kalblerin yerini -büyük bir kısmı itibarıyla- yine Günaltay üslubuyla her nevî yeniliğe muârız, terakkî ve tekâmül istikametinde atılan her adıma muhalif, sinesi öbür âlemin heyecanlarından mahrûm, düşünceleri hakikatsiz ve her türlü ilmî araştırmayı günah sayan sığ bir güruh almıştır. Öncekiler, milletlerinden, millî ruhtan uzaklaşmayı yenilik ve inkılâp saymakla; sonrakiler de şeklî bir maziye ve onun kuru ve ruhsuz yanlarına saplanıp kalmakla milletlerine ihanet etmişlerdir. Birinciler, Frenkleşmediği için kendi milletlerini dahi hor görecek kadar yabancılaşmış; berikiler ise sırf eski devirlerde bulunmadığı için bir kısım teknik gelişmeleri, yeni icat ve keşifleri, devriyle hesaplaşabilecek güçte fikir akımlarını bid’at saymış, lânetlemişlerdir…”

Metod-21: Kâinat Kitabından Örnekler Bulma

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Metinde geçen düşünce ve ifadeleri destekleyen, kâinat kitabında ve bilimsel buluşlarda gözlemlediğimiz örnekler üzerinde düşünmeleri istenir.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur.
  • Okuma bittikten sonra rehber sırayla katılımcılardan tespitlerini paylaşmalarını ister
  • Daha sonra bu tespitler üzerinde müzakere yapılır.

Metod-22: Sabit Sorular Üzerinden Müzakere

  • Grup olarak ele aldığımız metinleri müzakerede bir düzen sağlayacak temel sorular belirlenir.
  • Bu sorular küçük bir kâğıda basılarak katılımcılara dağıtılır.
  • Tercih edilen makale ya da metin herkes tarafından okunur.
  • Sonrasında tek tek sorular üzerinden giderek metin anlaşılmaya çalışılır.
  • Her hafta sorular sabit kalmakla birlikte metin ve makaleler değiştirilir. Bazı sorular her makaleye uymayabileceğinden diğer uygun sorular üzerinde durulur.

Örnek Sorular

  • Metinde bahsi geçen durum, problem, mevzu kısaca nedir?
  • Bu metnin yazılmasının arka planı nedir?
  • Metinde anlamakta zorlandığınız zor kelime ve tabirler nelerdir?
  • Sizi en çok etkileyen ve dikkatinizi çeken fikir-ifade hangisidir?
  • Metinde üzerinde durulan ana fikir nedir?
  • Metinde ifade edilen fikirler günümüzde bizim hayatımıza nasıl uygulanabilir?
  • Bu çalışmadan ne tür aksiyon maddeleri çıkarabiliriz?

Metod-23: Aynı Kitabın Müzakeresi

  • Gruptaki herkesin okuyacağı ortak bir kitap tespit edilir ve bitirme tarihi verilir.
  • Katılımcılar belirlenen kitabı okurken mülahazaya almaları için şu sorular dağıtılır: [52]

Yazar

  • Yazarın daha önce bu konuyla alakalı yazdığı eserler var mı?
  • Dahil olduğu ekol, düşünce akımı nedir?
  • Kültürel, dini, etnik tesirleri nelerdir?
  • Muhtemel önyargı alanları nelerdir?

Önemli konsept ve terimler

  • Hangi terim ve konseptleri işliyor?
  • Konseptler arasında nasıl bağ kuruyor?
  • Hangi fikir akımlarını ve teorileri kendi düşüncesini açıklamak için kullanıyor?

Ana düşünceler

  • Yazarın kitapta iddia ettiği temel tez(ler) nedir?

Katkı

  • Yazar bilmediğiniz ne söylemektedir?
  • Hangi düşünceniz kitabı okuduktan sonra ne yönde değişti?

Kritik

  • Kitap hangi alanda daha etkili hangi alanda yetersiz? Hangi yöne doğru geliştirilebilir?
  • Tekrar bir araya gelindiğinde belirli bir zaman limiti ile her madde üzerinden birlikte giderek kitabın değerlendirmesi yapılır.

Metod-24: Farklı Kitapların Müzakeresi

  • Gruptaki herkes okumak için farklı bir kitap seçer.
  • Her hafta üç kişi sunum yapacak şekilde bitirme ve hazır olma tarihleri verilir.
  • Kitabı okurken mülahazaya almaları için şu sorular dağıtılır:

Yazar

  • Yazarın daha önce bu konuyla alakalı yazdığı eserler var mı?
  • Dahil olduğu ekol, düşünce akımı nedir?
  • Kültürel, dini, etnik tesirleri nelerdir?
  • Muhtemel önyargı alanları nelerdir?

Önemli konsept ve terimler

  • Hangi terim ve konseptleri işliyor?
  • Konseptler arasında nasıl bağ kuruyor?
  • Hangi fikir akımlarını ve teorileri kendi düşüncesini açıklamak için kullanıyor?

Ana düşünceler

  • Yazarın kitapta iddia ettiği temel tez(ler) nedir?

Katkı

  • Yazar bilmediğiniz ne söylemektedir?
  • Hangi düşünceniz kitabı okuduktan sonra ne yönde değişti?

Kritik

  • Kitap hangi alanda daha etkili hangi alanda yetersiz? Hangi yöne doğru geliştirilebilir?
  • Her hafta üç kişi on beş-yirmi dakika okuduğu kitabı bu soruları takip ederek özetler.
  • Bu özetler sonunda on beş-yirmi dakikalık bir soru cevap bölümünde diğer katılımcılar yapılan sunumlarla alakalı sorularını sorar.

Metod-25: Karşılaştırmalı Meal Çalışması

Bu metod meal çalışmaları için uygulanabilir.

  • Katılımcı sayısınca farklı mealler belirlenir.
  • Her hafta Kuran’dan belirli bölümler itibar edilen bir mealden okunur.
  • Her ayetin sonunda katılımcılar kendi takip ettikleri mealde farklı bir yaklaşım varsa sırayla onu paylaşırlar.
  • Bu şekilde gidilerek ayetlerdeki anlam derinlikleri ve katmanları müzakere edilir.

Metod-26: Soru Listesi Oluşturma

Bu metod mevcut müktesebatı hatırlama ve canlandırma içindir.

  • Bir kitap ya da makale belirlenir ve herkes onu okur.
  • Okunan kitap ya da makale ile ilgili bilgi, detay, örnek ve fikirleri test eden sorular hazırlanır.
  • Sırayla o sorular üzerinden gidilir.
  • Soruyu bilen kişi bir puan alır. Bilemediği takdirde sıra yanındaki kişiye geçer.
  • Böylelikle sorular bitene ve herkese eşit sayıda soru sorulana kadar devam eder.
  • En çok puanı alan yarışmacı ödüllendirilir.

Metod-27: Sembol Metodu

  • Bir pasaj ya da makale seçilir.
  • Herkese uygun büyüklükte üçe bölünmüş bir kâğıt dağıtılır. Kâğıdın birinci bölümünün başına soru işareti, ikinci bölümüne ok işareti, üçüncü bölümüne de ampul resmi konulur.
  • Yeterli süre boyunca herkes sessizce metni okur. Bu esnada katılımcılar:
  • Birinci bölüme anlamadıkları husus, kelime ve kavramları
  • İkinci bölüme mevcut bilgi ve anlayışlarından farklı ve sıra dışı olduğunu düşündükleri hususları
  • Üçüncü bölüme yeni keşif ve değişen bakış açılarıyla ilgili hususları not alırlar.
  • Bu kısım bittikten sonra sırayla notlarını paylaşırlar.
  • Sonrasında rehber eşliğinde bu bulguları karşılaştırır ve değerlendirirler.

Metod-28: Sırayla Okuma Yöntemi

  • Bir pasaj ya da makale seçilir.
  • Katılımcılar ve rehber sırayla ve yüksek sesle herkes bir cümle okuyacak şekilde metni bitirirler.
  • Okuma sonunda birkaç dakika boyunca rehber herkesten en çok etkilendiği, ilham aldığı, kafasına takılan bir cümleyi düşünmesini ister.
  • Sonrasında rehber sırasıyla katılımcılardan cümlelerini ve neden o cümleyi seçtiklerini paylaşmalarını ister.

Metod-29: Uygulama Metodu

  • Belli nasihatler ve prensipler içeren bir ayet, hadis ya da pasaj seçilir.
  • Seçilen metin gruba okunur ve açıklaması yapılır. Beraber ana noktalar tespit edilir.
  • Grup üyelerinden bu prensiplerin geçerli olduğu, uygulandığı ya da uygulanmadığı için problem yaşadıkları kendi ya da tanıdıklarının hayatlarından bir örnek düşünmeleri istenir.
  • Daha sonra bu tecrübeler paylaşılır ve beraber muhtemel çözümler ve uygulamalar üzerinde durulur.

Metod-30: Genel Bir Problemin Müzakeresi

  • Grup ya da rehber tarafından katılımcıların çoğunlukla yaşadığı ferdi, ailevi, manevi, zihni, sosyal bir problem tespit edilir.
  • Problemle ilgili metinler seçilir.
  • Müzakere başında rehber tarafından problemin tanımı, tesirleri ve yaygınlığı ile ilgili bir girizgâh yapılır.
  • Daha sonra problem grup tarafından şunlar ve benzeri sorular eşliğinde daha detaylı bir şekilde analiz edilir:
  • Bahsi geçen problem ne kadar yaygın?
  • Ne tür ferdi, ailevi, manevi, toplumsal vb. negatif tesirleri var?
  • Ne tür zihinsel, manevi, sosyal, ekonomik vb. faktörler bu probleme sebebiyet veriyor?
  • En çok hangi ortamlarda ve zamanlarda görülüyor?
  • Bu problem en çok kimi etkiliyor ve kimin işine yarıyor?
  • Önceden seçilen dini ve bilimsel kural ve kaidelerle bağlantıları kurulur.
  • Bu problemle mücadele için dini ve bilimsel prensipler tespit edilir.
  • Bunların uygulaması müzakere edilerek yeni terkiplere varılır.

 Metod-31: Gerçek Bir Problemin Müzakeresi

  • Grup üyelerinden birisi mevcut bir problemi gündeme getirir. Bu şahsi, grubu ilgilendiren ya da halihazırda toplumsal olarak yaşanan bir problem olabilir.
  • Grup üyeleri problemi gündeme getiren kişiye sordukları sorularla durumu daha iyi anlamaya çalışırlar. Burada meselenin şahıslardan soyutlanarak anlatılması gerekmektedir.
  • Verilen cevaplar ışığında genel bir değerlendirme yapılarak problemin net bir resmi çıkarılır.
  • Daha sonra rehberin yönlendirmesiyle bu probleme ışık tutabilecek kaynaklar tespit edilir ve müzakere edilir.
  • Bunların ışığında problemle ilgili bir sonuca ve çözüm önerisine varılır.
  • Daha sonraki buluşmalarda problemin çözüm süreci takip edilir.

Metod-32: Gör, Hüküm Ver ve Uygula Metodu

  • Grup bir konuyu analiz etme ve ilgili metinleri çalışmak üzere bir araya gelir.
  • Metni çalıştıktan sonra şu üç başlık altında sorulara cevap bulur:

Gör: Bu metinde müzakere ettiğimiz hususla alakalı ne görüyorsunuz?

Hüküm Ver: Bu metinden edindiğimiz bilgi ve bakış açısını düşünerek bu konu hakkında nasıl hüküm verirsiniz?

Uygula: Metnin tavsiye ve görüşlerini göz önünde bulundurarak nasıl bir aksiyon planı yaparsınız?

 Metod-33: Sadeleştirme ve Şerh Etme

  • Fikren yoğun kısa bir pasaj ya da makale seçilir.
  • Bu metin uygun büyüklükte bir kâğıda alt yarısı boş kalacak şekilde basılır.
  • Herkesten bu kısa metni kendi ifadeleri, şerhleri ve sadeleştirmeleri ile alt kısma tekrar yazmaları istenir.
  • Daha sonra yazılan bu metinler sırayla okunur.
  • Grup üyeleri birbirinin metinlerine yorumda bulunarak aralarında müzakere ederler.

Metod-34: Günümüze Uyarlama

  • Kuran’da, hadislerde ya da dini kaynaklarda geçen bir kıssa seçilir.
  • Beraber ya da bir kişi sesli okuduktan sonra grup üyeleri kıssanın şu yanlarını belirlerler:
  • Ana tema
  • İçinde geçen figürler ve roller
  • Sembolik manalar
  • Sebep-sonuç ilişkileri
  • Prensipler
  • Daha sonra bunların günümüzdeki karşılığını bulmaya çalışırlar.
  • Bulunan karşılıklar vesilesiyle yeni bir senaryoyla kıssayı güncelleştirirler.

Metod-35: Müellifin Diğer Kitaplarıyla Tamamlama

  • Bir konu seçilir.
  • Aynı konuya müellifin diğer eserlerinde nasıl yaklaştığı taranır. Her katılımcı bir kitaba bakabilir ve indeksinden konuyla alakalı kısımları arayabilir.
  • İlgili tüm bilgiler toplanarak müellifin bu husustaki görüşlerinin daha kapsamlı ve detaylı bir resmi çıkarılır.

 Metod-36: Üç Soru Metodu

  • Bir paragraflık ya da sayfalık metin katılımcılara dağıtılır. (Metnin bir-iki sayfayı geçmemesine özen gösterilmelidir.)
  • Okuma bittikten sonra grup rehberi şu üç soru eşliğinde müzakereyi başlatır:
  1. Bu metinde, hangi ifade, cümle, kelime ya da temsil daha çok dikkatinizi çekti, size ilginç geldi?
  2. Bu metinde, bugünlerde ya da yakın geçmişte, hayatınıza, düşünce ve his dünyanıza hitap eden mesajlar buldunuz mu?
  3. Bu metindeki mesajlar sizi hangi yönde bir değişime ve gelişime davet etti?
  • Grup rehberi örnek olması açısından ilk soruya kendisi cevap verebilir ve bu soruyu başka bir katılımcıya tevcih eder.
  • İlk katılımcı cevap verdikten sonra istediği bir başka kişiyi görüşünü paylaşması için davet eder. Davet edilen konuşmaya hazır değilse kendi sırasını tehir ederek bir başkasını davet edebilir.
  • Herkesin davet edildiğine emin olana kadar paylaşımlar bu şekilde devam eder.
  • Birisi konuşurken diğerleri sadece dinler ve karşılıklı konuşmalar ya da gerekiyorsa düzeltmeler herkes davet edildikten sonra kısaca yapılır.
  • Daha sonra ikinci ve üçüncü sorular da aynı şekilde cevaplanır.
  • Grubun büyüklüğüne göre cevaplara farklı zaman sınırları getirilebilir.
  • Son olarak açık müzakere yapılır ve ayrıca bir şey eklemek isteyenler burada hislerini ve fikirlerini paylaşabilirler.

[1] “Biz, bilinen bu peygamberlerin kimini kiminden üstün kıldık.” (Bakara sûresi, 2/253)

[2] “Biz insanı en güzel biçimde yarattık.” (Tîn sûresi, 95/4)

[3] “Şüphesiz Sen ahlâkın en yücesiyle serfirazsın.” (Kalem sûresi, 68/4)

[4] Peygamber Efendimiz’in bir iffet heykeli ve bir ismet burcu olması

[5] Peygamber Efendimiz’in evvelâ Allah’tan aldığı mesajlara karşı sonra bütün mahlukata karşı emîn olması

[6] “Kitab’ta İbrahim’i de an. O dosdoğru (sıddîk) bir nebiydi.” (Meryem sûresi, 19/41)

[7] “İbrahim’de ve onunla beraber olanlarda size güzel bir örnek vardır.” (Mümtahine sûresi, 60/4)

[8] Peygamber Efendimiz’in hayatındaki bütün gülme ve kahkahalarının üç veya dört defa olması (Buhârî, tefsîru sûre (39) 2, tevhîd 19, 36, rikak 44, 51; Müslim, îmân 308-310, sıfâtü’l-münâfikîn 19, 30)

[9] Ashabının, “Ya Resûlallah, siz de şaka yapıyorsunuz.” demelerine karşı “Ben ancak doğruyu söylüyorum.” buyurması (Tirmizî, birr 57; Ahmed İbn Hanbel, el-Müsned 2/340)

[10] “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” (Hûd sûresi, 11/112)

[11] Peygamber Efendimiz’in ağzından çıkan her şeyin tasdik edalı olması

[12] Peygamber Efendimiz’in Hz. Hatice’ye kurban kesmesi, Hz. İbrahim için tahiyyâtta dua edilmesi

[13] “Üzülme, Allah bizimle beraberdir.” (Tevbe sûresi, 9/40) “Ben Allah’ın resûlüyüm, bunda yalan yok!” (Buhârî, cihâd 52, 61, 97, 167, meğâzî 54; Müslim, cihâd 78-80)

[14] “Benim bildiklerimi bilseydiniz, az güler çok ağlardınız.” (Buhârî, küsuf 2, nikâh 107, rikak 27, eymân 3, Müslim, salât 112)

[15] “And olsun, size, Allah’ı ve ahiret gününü umanlara ve Allah’ı çokça zikr edenlere Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.” (Ahzâb sûresi, 33/21) ayeti; Abdullah b. Selâm’ın, daha ilk görüşünde “Bu simada yalan yoktur.” diyerek iman etmesi (İbn Kesir, el-Bidâye ve’n-nihâye 3/208)

[16] Acep bir karuban hane bu dünya

Gelen gider konan göçer bu elden

Vefası yok sefası yok fani hülya

Gelen gider konan göçer bu elden

(…)

Bu dar-ı mihnetin yoktur sefası

Görülmemiş vefasızın vefası

Ecel şerbetinin olmaz şifası

Gelen gider konan göçer bu elden

(Hace Muhammed Lütfi Efendi – Alvarlı Efe Hazretleri)

[17] Hedefsiz nesillerin içine düştüğü sıkıntılar, hedeflerin yüksek ve ulvi olmamasının doğurduğu problemler

[18] Kadavralaşma ve iskelet haline gelme örnekleri; içki, eroin, cismani arzular, behimilikle maddeten ve manen zayıflama

[19] Üretememe ve hayatımızdaki monotonluk problemi, verilecek “meyve” ne olabilir?

[20] Aksiyon ve mücahedemiz var mı? Neye doğru bir mücahede gerekmektedir?

[21] Kuruyan bir uzva örnek ne olabilir?

[22] Kendimize ne kadar hedef koyuyoruz? Bir yıllık, beş yıllık ve daha uzun süreler için hedeflerimiz nedir?

[23] Kendi destanımızı yazmak için neler yapıyoruz?

[24] Kendimize ve topluma ait sorumlulukların madde madde belirlenmesi

[25] Peygamber Efendimiz’in “âcizlikten ve tembellikten Sana sığınırım” duasındaki dersler

[26] Bu marazî keyfiyetin özelliklerini ve hayatımıza etkisini tespit etme

[27] Hayatımızdaki bu izleri tespit etme, ifrat derecesinde nostalji ve geçmişe takılıp kalma problemleri üzerinde düşünme

[28] İbadetlerimizi bir folklor gibi mi yapıyoruz? Ne kadar hissediyoruz? Hissetmek için neler yapabilir?

[29] İbadetler ve Kuran vesilesiyle hayatımız ne yönde değişiyor?

[30] Neden konuları kendi üzerimize alamıyoruz? Bizi tıkayan neler var? Neden onlar gibi olamayacağımızı düşünüyoruz?

[31] Makamın insanı değiştirmesi, gücün insan sarhoş etmesi konuları etrafında günümüzden, çevremizden, tarihten örneklerle bu problemler ele alınabilir.

[32] Cebral’in dirilten soluğu, nefessiz kalmış birinin nefes alınca tekrar canlanması

[33] Öğrencilerin teneffüse çıkınca yenilenmesi, açık havada temiz hava teneffüs etmek

[34] Bir şelalenin altında yıkanıp temizlenme, rahatlama

[35] Sarmaşığın farklı farklı zeminleri sarıp sarmalaması

[36] Gül bahçesinde, yasemenlikte gezerken hissettiğimiz duygu

[37] İyi bir konuma, payeye namzet olma; potansiyel aday olma

[38] Suyun dalga dalga genişlemesi; Kabe’nin etrafındaki halkalar

[39] Boyanın bir şeyin rengini değiştirmesi, renklere göre hissettiğimiz duygular, sonbaharda yaprakların renginin değişmesi

[40] Yağmurun rahmet olarak yağması, ıslanma ve ıslatma halleri

[41] İnsanlığı ve milletimizi inkisara uğratan mefkureler neler olmuştur?

[42] Komunist sistemlerin tek tek yıkılması, kapitalizmin yayılması, Arap baharı

[43] Tek adam devirlerinin bitmesi; kolektif çalışmaların, heyetlerin ve düşüncelerin öne çıkması

[44] Bu hassasiyet ve güvensizliğe örnekler; siyasi iradeye ve medyaya olan güvensizlik

[45] Yayı bastırdığımızda oluşan enerji, bastırılmış hayal ve hisleri olan kişilerin enerji şevklerinin yönlendirilmesi

[46] İlim

[47] Kudret

[48] İrade

[49] Evvel, Ahir

[50] Şedîd’ûl-İkab

[51] Evvel, Ahir, Zahir, Batın

[52] Bazı kaynaklar bir kitaba başlarken dört şeyi bilmenin caiz olduğunu söylerler: 1) İsm-i kitap: Kitabın ismi ile müsemması arasında münasebet var mı? İsim muhteviyatı yansıtıyor mu gibi sorular üzerinde durma. 2) Fenn-i kitap: Kitap hangi disiplinden ve konudan bahsediyor? Veya o disiplinin hangi veçhinden bahsediyor? 3) Ta’dât-ı fusûl: Kitapta konulara kaç fasılda yaklaşılmış? 4) Tebyîn-i garaz: Bu kitabın telifindeki gaye nedir? Katılımcılara müzakere öncesi hazırlık aşamasında tevcih edilecek sorular bu dört madde ışığında da şekillendirilebilir.

Kaynak: CRISD Akademi