Muhakemeli görüş, kuşatıcı yaklaşım, işin derinliğine nüfuz etme ,düşüncede tutarlılık kavramlarına karşılık firâset kelimesi, “at” manasında Arapçada “feres” ten türetilmiştir. Halk arasında daha çok feraset diye kullanılmaktadır.
Atların gözlerinin görüş açısı insanlara kıyasla, daha geniştir. Gözler başın her iki yanında olduğundan etrafı yaklaşık 180 derece açı ile görebilir. Bu da atın kuyruğunun arkası hariç etrafındaki her şeyi görebildiği anlamını taşır. Dolayısıyla sadece öndekini değil yandaki ve hatta arkadaki bir şeyi de fark eder.
Ayrıca bir at gözlerini hem birbirinden bağımsız hem de birlikte de kullanabilir.
Feraset ileriyi yani geleceği okuma anlamındadır. Geçmişin tecrübelerinden ders alarak geleceği görmektir. Çok buudlu insan bunu kalb ve aklın müşterek faaliyetiyle yapacaktır.
Satrançta, her yönde siyahtan beyaza ve beyazdan siyaha bir hane atlayarak L biçiminde hareket eden taş vardır. “at” Her yönde ama temkinli hareket etmek esastır.
Atın görüş açısını kısıtlasın, etraftan etkilenmesin, sadece gittiği yönü görsün diye “at gözlüğü” takılır. Aynen bu gözlük gibi olaylara tek cepheden bakan, yeniliğe kapalı, “biz bunları çok gördük” havasında, karşılıklı fikir alışverişi yapılmayacak kişiler vardır.
Özellikle akli ve ruhi yönünü geliştirmeyen, okumayan dolayısıyla da at gözlüğü takarak olaylara bakan ve “kendi fikrim, kendi düşüncem” demekte olan bu kişiler toplum ferasetini ve basiretini de zaafa uğratmaktadırlar.
Toplum ferasetinin temelini fertlerin feraseti oluşturmaktadır. Kalbin art niyet, aklın önyargılardan kurtulması ve imanın taklidden tahkike çıkarılması ve helal-haramlara dikkat edilmesi ölçüsünde bu toplum güçlenecektir.
Kur’an-ı Kerim’de “Ey iman edenler, eğer Allah’a karşı hep takvâ dairesi içinde bulunursanız, O size furkan (açık-kapalı, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden, iyiyi kötüden, güzeli çirkinden temyiz ve tefrik edecek bir kabîliyet, bir ışık) verir.” (Enfal, 29) buyurulur.
Peygamberimiz (sas) da “Mü’minin firâseti karşısında titreyin; zira o bakarken Allah’ın nûruyla bakar.” (Tirmizi, Tefsir, 6) buyurmuştur.
Demekki olaylara at gözlüğü takarak değil, daha derinlemesine ve “at gibi” bakarak feraseti yakalayacağız.
tweet