İrfana Yolculuk
İlgili Yazılar
Şüphesiz saygın ve büyük bir âlim olan Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, biyografisiyle, ortaya koyduğu eserleriyle ve yaşantısıyla örnek bir şahsiyettir.
Onun idealize ettiği düşünceler, bugün uygulamada, pratikte vücut bulmaktadır kanaatimce.. İslam düşüncesinin güçlenmesine vesile olacak toplumsal projelerde vücut bulmuştur. Genel olarak İslam dünyasında özelde ise Türkiye’de vücut bulmuştur…
Tabiatıyla hayatın içinde vücut bulan söz konusu hizmet projeleri, bana göre, İslam dünyasının içinde bulunduğu zor günler göz önüne alındığında farklı metoduyla seçkin bir konuma sahiptir. Cezayir’in sömürge döneminde yaşadığı bir tecrübe var. Özellikle Cezayirli Müslüman Âlimler Birliği’nin açtığı okullar Fethullah Gülen Hocaefendi’nin taşıdığı benzer hassasiyeti taşıyordu. Dinî eğitim ve öğretimi hedefliyordu. İnsanlığı barış içinde bir araya getirecek dinî değerlerin yaygınlaşmasını amaçlıyordu. Bu değer ışığında Müslüman’ı konumlandırıyor, reaksiyon gösteren değil aksiyon gösteren Müslüman yetiştirmeyi hedefliyordu. Müslüman sadece etkilenen değil üreten bir hale geliyordu. Cezayir’de tesis edilen bu okulların tabii ki hedefleri vardı onları ortaya çıkaran sebepler vardı. Ancak eksik kalan bir yanları vardı o da sadece dinî bir eğitim gerçekleştiriyor olmasıydı. Bugün karşımızda duran, muhteşem bir tecrübe olan hizmet hareketi mütekâmil bir yapıda olup dinî değerlerle fen ilimlerini bir çatı altında toplamayı başarmıştır.
Diğer taraftan Hizmet Hareketi, medeniyetimizin derin ve köklü tecrübesine dayanmakla birlikte modern ve çağdaş araçları kullanarak, İslam’a ve Müslümanlara, özelde de Türk toplumuna büyük hizmetler gerçekleştirmiştir.
Şunu da ifade etmem gerekir ki Hizmet tecrübesi gibi muhteşem bir tecrübeyi Arap ve İslam dünyasında yaygınlaştırmamız, iyice tanıtmamız gerekiyor. Unutmayalım ki bugün Doğu’nun Osmanlı’ya bakışı ne yazık ki yanlış ve belirsiz algılar üzerine kurulu.. Osmanlı, İslam’a hamilik yapan bir devletten çok, sömürgeci bir devlet olarak biliniyor. Bunun aksine ben inanıyorum ki Hayrettin Paşa ve kardeşleri İlyas ve Oruç Reis’in Cezayir’e gelişi, Cezayir için zamanın İspanya Kraliçesi Katarina hegemonyasından bir kurtuluştu. Buradan hareketle Hizmet Hareketi’nin sadece Türkiye’de değil İslam dünyasında özellikle ülkem olan Cezayir’de yaygınlaşmasını ve kök salmasını temenni ediyorum.
PROF. DR. SÂBIR ŞERIF HALID*
(*Cezayir – Cezayir Üniversitesi – İslam Tarihçisi)
