Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi vesellem) asli görevi elçiliktir. İletişimine konu olan mesajın aslî sâhibi ise yüce Allah’tır. İlâhi mesaj, Hz. Muhammed’den (sallallâhu aleyhi vesellem) insanlara, yatay iletişim süreciyle iletilmiş; mesaj duraklamayarak, ilk alıcı ve mesajın kodlarını çözücü Peygamber (sallallâhu aleyhi vesellem)’den hedef bireylere ulaşmıştır.
Hz. Muhammed’in (sallallâhu aleyhi vesellem) temel görevi, yüce Allah’tan aldığı vahiy doğrultusunda çevresi üzerinde etkin olarak, başkalarında iyi tutum ve davranışlar geliştirmek ve iyi olmayanları da değiştirmek olmuştur. Böylece Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem), misyonu gereği ilâhi mesajları, insanlar tarafından algılanabilir, duyulup hissedilebilir; okunup konuşulabilir ve yazılabilir hale çevirmiş; yaşanılan hayata döndürülebilir ve örnekleri çoğaltılabilir bir yapıya kavuşturmuştur.
Kur’ân ve diğer kaynaklar, O’nun iletişimci yönüyle ilgili örneklere yer vermekte; yaşadığı çağın köhneleşmiş zihniyetini, iletişim yöntem ve tekniklerini en ideal bir şekilde değiştirdiğini göstermektedir. Ancak O’nun, iletişim için yüce Allah’ın özel yetiştirmesi hariç, daha önceden aldığı bir eğitimden, kurs ve seminer gibi iletişim içerikli çalışmalardan söz etmek mümkün değildir.
İnsanın kendini ve iletişimine hedef olanları tanıması ve bireysel farklılıkları göz önüne alması, iletişimde son derece önemlidir. Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem) de, gerçekleştirdiği iletişimle, bir çığır açmış, her zaman ve her yerde önemini kaybetmeyecek iletişim ilkeleri uygulamıştır. Nitekim O, kendileriyle iletişim süreci içinde olduğu insanların zihin, algı, bilgi, yaş, beden, irsiyet, çevre vb. bireysel yönlerini sürekli göz önünde bulundurmuştur.
Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem), bir peygamber olarak çeşitli durumlarda, örneğin namaz kıldıran bir imam, verdiği karara uyulan bir hâkim, savaşta komutları dinlenen bir komutan ve insanları bilgilendiren bir eğitimci olmuştur. Bir Peygamber olduğu halde O’nun, değişik statü ve rolleri temsil eden bir birey olarak kabul edilmesi, otoritesini yansıtmaktadır. O, bu görevleri yerine getirirken, hiçbir zaman ideal bir eş, baba, dede ve arkadaş rollerini ihmal etmemiş, yüksek ahlaki vasıflarından hiçbir şey kaybetmemiştir.
Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem), iletişiminde silahlı mücadeleyi hiçbir zaman asıl hedef olarak görmemiş; aksine şartlara göre affedicilik, şefkat, merhamet, sabır ve hicret esas alınarak, her zaman ve her yerde insanlarla diyalog zemini oluşturmaya çalışmıştır. O’nun, başta Mekkeliler olmak üzere, gerek Medine Yahudileri ve gerekse çevredeki şehir halkları ve kabileleriyle hep görüşme ve antlaşma yollarını araması, çeşitli devlet adamlarını mektuplarla dine davet etmesi, barış ortamında iletişimini gerçekleştirme niyetinin açık göstergesidir. İnsanlık tarihine bakıldığında, çatışma ve savaşların kısmen de olsa iletişim yetersizliğinden kaynaklandığı söylenebilir.
Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem), düşmanlarıyla karşılaşmak zorunda kaldığı savaş gibi önemli ve kritik durumlarda bile, barış yollarını araştırmış, karşılıklı iletişim kurulup niçin savaşıldığı anlaşılmadıkça ve ilk tepki karşı taraftan gelmedikçe, savaşa başlamamış; son ana kadar savaşı önleme, hiç olmazsa zararını en aza indirme yollarını aramış, kılıca değil kaleme ve sözlü iletişime verilmesi gereken önemi göstermiştir. Böyle bir iletişim anlayışının sonucudur ki, Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem)’le gelen İslâm mesajı, 23 yıl gibi kısa bir zaman diliminde bütün Arap yarımadasında etkili bir konuma gelirken, savaşlarda ölenlerin sayısı sınırlı olmuştur.
Her zaman aktif ve aksiyoner olan Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem), her türlü engellemelere karşın iletişimini ısrarla sürdürmüş; hiçbir zaman bıkkınlık ve usanma belirtileri göstermemiştir. Devamlı insanlarla birlikte oluşu, onlarla sözlü-sözsüz, canlı bir iletişim içinde bulunmasını gerektirmiştir. Hz. Muhammed (sallallâhu aleyhi vesellem), iletişimini engelleyici gördüğü bazı tutum ve davranışları hoş karşılamamış, ancak söz konusu tavırları sabırla, metanetle bertaraf etmiştir
Dr. Yusuf MACİT’ in “İletişimde Model Olarak Hazreti Muhammed (sas ) adlı kitaptan
tweet