Öyle fitnelerin kol gezdiği bir dönemdeyiz ki, ahirete inandığı halde elinden ve dilinden emin olmayan bir topluluk haline geldi cemiyet. Böyle zaman dilimlerinde aynı duygu ve düşünceyi paylaşan insanlar birbirine sıkı sıkıya bağlanıp kıymet bilmelidirler. “Bir musibet bin nasihatten evladır” fehvasınca kaşının karası gözünün rengi deyip kıymet bilmediğimiz arkadaşlarımızın değerini anlayıp ders almalıyız.
Açık yüreklilikle şunu ifade etmeliyiz ki, ister dostlarımız ister iş arkadaşlarımıza bugün bize imtihan vesilesi olanları görmeden empati ölçülerinde davranmıyor, haklı pozisyona kendimizi koyuyor ve kıymet bilmiyorduk. Esen rüzgârlar karşımıza değersiz, pespaye insanlar çıkardı. Gördük ki, kıymet bilme de kusurlarımız var, “Ev danası öküz olmaz” misali gözümüz dışarı da idi. Ama ‘dışarı’ acımasız, enaniyetli, kibirli, pazarlamacı idi. Kendini iyi satıyor ve göze girmede mütevazı insanları ezip geçiyordu.
Ehliyet, kurum kültürü ve davranışlarla desteklenmesi gerekirken yarıyolda bırakıp gidenler bize ders verdiler. Bugün evrensel değerlerden nasibini almamış, benlik ve egoistlikte bir numara insanlar bize “dostlara sahip çıkın” mesajını manen ilettiler. Hele kader değerli yöneticilerimizin konumuna gelen nasipsizleri görünce “bu size ders olsun” diye cebren söyletti.
“(Dalından) bir yaprak düşmesin ki, onu da biliyor olmasın; bunun gibi, ne yerin karanlıkları içinde bir dane, ne de kuru ve yaş hiçbir şey yoktur ki apaçık bir Kitap’ta (Allah’ın İlmi’ne dayanan Kader Kitabı’nda ve Kudret’in kapsamı içinde) bulunmasın.” (En’am Sûresi, 59)ayetinde bahsedilen bir kuru yaprak bile O’nun izni haricinde yere düşmüyorsa bu sosyal olayların kadere bakan yönünü ele alıp ders çıkarmalıyız.
Zulüm ilelebet devam etmez. Buna itikadımız tam. Ama başımıza gelen her imtihandanı Allah’a yakınlaşma vesilesi yapıp ve ondan ders çıkarıp geleceğe hazırlanmak ise bizim için düstur olmalı. Gelecekte ahlakî, fıkhî değerlere sımsıkı sarılarak Müslümanlığı yaşayıp kıymet bilerek karşılaşacağımız daha birçok badireyi atlatacağımıza inanıyorum. Her nimetin şükrü kendi cinsindendir, kıymet bilemediğimiz nimetleri Allah, (c.c) elimizden alıyorsa akledip müstakim çizgiyi kaybetmememiz gerekir.