admin
Geçti Geçti – Necib Fazıl
Geçti, geçti mevsimler… Süpürüldü takvimler. Gidenlerden kalan şey; Duvarlarda resimler, Mezarlarda isimler… Geçti, geçti mevsimler… Hani eski iklimler? Has ekmekten dilimler. Hey gidi zamane hey! Tesellisiz ilimler, Adaletsiz taksimler… Hani eski iklimler? (1983)
Devamını Oku »Seyyah Üzerine
Ey Yücelerden Yüce! Yolumuz üzerine serip sergilediğin, sonra da bizi görmeye davet ettiğin meşherlerini, en mükemmel şekiller hâlinde sarıp sarmaladığın en bedî, en çarpıcı san’at eserlerini ve Sana ait gizli güzelliklerin tecellileri olarak binbir renk cümbüşü hâline getirip ve yine Senin bir san’at mecmuan olan tabiatın sînesine yerleştirdiğin o gözleri kamaştıran, başları döndüren resimlerin en parlağı, en mevzunu ve birbirleriyle …
Devamını Oku »Makber – Hafız Burhan
Hâfız Burhan olarak da bilinen Burhan Sesyılmaz (d. 23 Mayıs 1897, İstanbul – ö. 18 Nisan 1943, Ankara), Osmanlı-Türk Türk Sanat Müziği gâzelhan, hâfız, mevlithân ve ses sanatçısı. Babası II. Abdülhamit’in muhâfız alayından bir askerdir. Makber adlı parçanın kimin bestesi olduğuna dair belirsizlikler vardır.İlkokul yıllarının ardından Muallim İsmail Hakkı Bey ve Hâlid Lem’î Atlı’ın kısa süreliğine öğrencisi oldu. Mızıka-yı Hümayun’a girdi ve beste çalışması yaptı. 1925-26 yılları arasında Kolombiya Plak firması için art arda yüz kadar plak doldurdu ve …
Devamını Oku »Mersiye- A. Nihad Asya
Hûda, ki rûz-i ezelden asil kıldı bizi, Resûl-i Ekrem’e birgün vekilkıldı bizi;Taraf taraf, yedi iklimi Hak’ka da’vetteDelil kıldı bizi;Sonra, bilmem ne oldu; baht-ı siyah,Hacil kıldı bizi..O hacâletle büktü boynumuzuVe melûl ü mettl kıldı bizi..Düştü, bir bir kopup, kanadlarımız..(Azîz-i vakt idik… a’dâ, zelîl kıldı bizi!)Bize heybet veren. Celâl’inden,Nice yıllar, celîl kıldı bizi.Kâinatında Zât-ı Akdes’ineHalil kıldı bizi.Sormayın, sormayın fakat; şimdi.Hangi eller, sefil kıldı …
Devamını Oku »İkinci Levha- Bediüzzaman
[Ehl-i hidayet ve huzurun hakikat-ı dünyalarına işaret eder levhadır.]Dema gaflet zeval bulduVücud, bürhan-ı Zât olduAkıl, miftah-ı kenz olduKemalin lem’ası söndüZeval, ayn-ı visal olduÖmür nefs-i amel olduZalâm zarf-ı ziya olduBütün eşya enis olduBütün zerrat-ı mevcudatFakrı kenz-i gına buldumEğer Allah’ı buldunsaBilâ-haddin azabdır tad,Eğer hakikî abd-i hudabin isenHesabsız bir sevab var tadEğer Mâlik-i Mülk’e memluk isen Onun mülkü senindir gör.Eğer hodbin ve kendi …
Devamını Oku »Farklı Deliler: Mecanin
-Ashab-ı Kiram efendilerimiz ve Osmanlı’nın bilhassa ilk yüz elli senelik dönemindeki mefkûre insanları gibi, kim inanılması gerekenlere tam inanır, takvanın hem mehafet buuduyla hem de tekvinî esaslara riayet yanıyla kanatlanırsa, kalbini Allah sevgisiyle mamur kılar, gerekirse malını, canını ve bütün varlığını Hak yoluna feda etme ruhuyla dolarsa ve Allah’ın himayesine sığınır, her işinde Cenâb-ı Hakk’a güvenir, O’na tevekkül ederse.. artık …
Devamını Oku »Gel Uyan Gecelerde – İbrahim Hakkı
Ey dîde nedir uyku gel uyan gecelerde Kevkeblerin et seyrini seyrân gecelerde Bak, hey’et-i âlemde bu hikmetleri seyret Bul Sâniini ol O’na hayrân gecelerde Çün gündüz olursun nice ağyâr ile gâfil Ko gafleti, dildârdan utan gecelerde Gafletle uyumak ne revâ abd-i hakîre Şefkatle nidâ eyleye Rahmân gecelerde Cümle geceyi uyuma Kayyûm’u seversen Tâ hay olasın Hayy ile ey cân …
Devamını Oku »Yazık ! Ucuza Gitti
Allah (cc) Kur’an-ı Kerim’de “Gerçekten Biz Âdem evlatlarını şerefli kıldık.. (İsra/70)” buyurmaktadır. Müslümanı değil, insanı kerim, şerefli kıldık buyuran Rabb’imizdir. Başka bir ayet-i kerime’de de “Muhakkak biz insanı ahsen-i takvimde (en güzel bir şekilde) yarattık.(Tîn/4)” buyurarak, insanın konumunu, bu ayetin devamında ise “Sonra da onu en aşağı derekeye düşürdük. (Tin/5) “ buyurarak ise nasıl bir varlık olduğumuzu bildirmektedir. Yani insan …
Devamını Oku »Çarşafa ve Peçeye Dair – Yakub Kadri
“Bu çirkin asrın ve bu çirkin muhitin (ortamın) yegâne süsü, yegâne güzelliği sizin çarşafınız, sizin peçenizdir. Yalnız bunlardır ki; gözlere hâlâ bakmak tahammülünü, bakmak arzusunu veriyor. Niçin onlardan müştekî (şikâyetçi) gibisiniz? O mazrûfa (zarfın içindekine), bu zarftan daha muvâfık (uygun) ne olabilir? Sizi böyle gördükçe bir kadının başka türlü nasıl giyinebileceğini düşünüyorum ve çarşafsız, peçesiz bir kadın tahayyül edemiyorum. Siz …
Devamını Oku »