Öğrenme ve öğretme göklere dayalı iki yüce vazifedir. Bu vazife ile, insanın ruhundaki ehlîlik ve ehliyet ortaya çıkarılır ve o, topluma armağan edilecek hâle getirilir. Öğrenme ve öğretme inbiğinden geçmemiş fertte, insanî meziyetler ve yükseltici hususiyetler gelişmediği için, içtimâî bir hüviyet aramak da beyhudedir. Ancak, neyin öğrenilip, neyin öğrenilmemesi lâzım geldiğini ve nelerin ne zaman verileceğini bilmek de, en azından …
Devamını Oku »Hocaefendi
Sızıntı Başyazıları: Bizim Maarifimiz (1)
Her ders yılına girerken, mektebi ve muallimi düşünmeden edemeyiz. Nasıl düşünmeyiz ki, mektep, hayatî bir laboratuar; derslerimiz hayat iksiri; muallim ise bu esrarlı şifahânenin kahraman üstadıdır. Mektep bir öğrenme yeridir. Orada hayat ve ötesine ait her şey öğrenilir. Aslında hayatın kendisi de bir mekteptir. Ne var ki biz, hayatı da ancak mektep sayesinde öğreniriz. Mektep, hayatî hâdiselerin üzerine irfan hüzmeleri …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Gözyaşları
Hakk rahmetinin insan gözünde damla damla olmasıdır gözyaşları. Dilin, duygunun ve gönlün el ele, yüz yüze birleştiği, iç içe girdiği ânın çiçekleşmesi üzerinde jâledir gözyaşları… Cennet hûrilerinin kulaklarındaki küpeler, göz damlalarının yanında toprak kadar aşağı ve değersiz kalır..! Heybet, korku, saygı ve sevgi gibi insanı duygulandıran, gönül tasını yakan ve kalpten sefil arzuları sıyırıp atan, ulvî hislerin çepeçevre ruhu sardığı …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Huzur Topluluğu
Huzur, her mahfilde sözü edilen ve asla vaslına erilemeyen bir mahbub oldu. Esasen bu dert meyhanesinde, daima huzursuzluktan şikâyet edilmiş ve huzur adına türküler söylenmiştir. Ne var ki, her devirde meydana gelen yeni huzursuzluklar, bir evvelki devri aratmış ve: ‘Hayâli cihan değer’ dedirtmiştir… Huzur ve huzursuzluk, şimdiye kadar tarihin ‘gergin’ çehresinde, bir gece-gündüz deverânı içinde devredip durmuş ve bir türlü …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: İnsanı Yükseltme
Senin mâhiyetin hatta meleklerden de ulvîdir. Avâlim sende pünhandır, cihanlar sende matvîdir. M.A. İnsan, her felsefî ve ilmî görüşün temel mevzuudur. O hesaba katılmadan ne bir felsefe yapmak, ne de ilimlere geçmek mümkün değildir. Fiziğiyle, metafiziğiyle ilimlere mevzu odur ve onun dışındaki her şeyin, onunla münasebeti nispetinde bir ağırlığı ve kıymeti vardır. İlimler kol kol onun etrafında kümelenir ve onun …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Asker
“Bir bahçedeyiz şimdi şehitlerle beraber, Bizler gibi ölmüş o yiğitlerle beraber, Lâkin kalacak doğduğumuz toprağa, bizden Şimşek gibi bir hâtıra, nal seslerimizden.” (Y.Kemal) Askerlik yüksek bir pâyedir, Hakk’ın katında da, halkın katında da… Ona denk yüce bir topluluk ve gördüğü vazifeye denk yüksek bir vazife yoktur şu fânî âlemde. Yüklendiği iş itibâriyle, (zaman) onda başkalaşır, muammalaşır ve bir sır haline …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Hep Ağladık
Ağlamak kaderimiz oldu. Yıllar yılı ağlamadan başka bir şey bilemedik. Ölen insanımıza, yıkılan umranımıza, târumâr olan harmanımıza ve kâidesiz kalan ümidimize ve cesaretimize… Hayat fânusumuzu elinde gördüğümüz batılı, bizden çok evvel uzanmıştı musallâ taşına… Onun ölümü, Nietzsche’nin, hayalinde tanrıya ölüm biçip de ‘tanrı öldü’ diye ilân ettiği güne dayanır. Aslında ölen batılı idi ve zavallı insanımızdı. Mahbesten çıkıyorum derken bataklığa …
Devamını Oku »Sızıntı Başyazıları: Ana
Ana için derler, sonu yok ızdırabın… Hep enîndir anada sesi, telin, mızrabın… Fânîler arasında en muazzez varlıktır ana. O, yeryüzünde dolaşırken gökteki bir baş ve cennet de ayaklarının altındadır. Pabucunun tozu gözlere sürme kadar aziz ve ayaklarına sürülen yüzler arş eşiğindeki başlar kadar yücedir. Ana inleyen varlıktır. Bütün bir hayat boyu inleyen ve sızlayan… Onun analığı evlâtla kâim; ‘anam’ diyen …
Devamını Oku »Hizmet Hareketi’nin Entelektüel Kapasitesi – 2 – Engin Sezen
Hizmet’in Entelektüel Kapasitesi 1 başlıklı yazı tahmin ettiğim gibi ilgi gördü, küçük çaplı bir tartışmanın da kapısını araladı. Bu minvalde, şimdi de bir entelektüelin teşekkülünde mühim unsurlardan olan “sosyal muhit” üzerinde duracağım. Asırlardır, düşünmeden, sorgulamadan körü körüne “ulü’l-emre itaat et kurtul” anlayışını hayat tarzı telakki etmiş bir toplumuz biz… Askerde yontulan halkımızın daha sonra içselleştirdiği kayıtsız şartsız itaat olgusunu, hayatının …
Devamını Oku »Hizmet Hareketi’nin Entelektüel Kapasitesi – 1 – Engin Sezen
Hizmet Hareketi’nin entelektüel potansiyelini irdelemeye çalışacağım bu ilk yazı, düşündüğümden de uzun oldu. Yazının ilk bölümü, aydın kesimin bir hareket için, bir dava için önemini çok genel değerlendirecek. İkinci kısım, Hizmet Hareketi’nin 17-25 Aralık sürecinde haklı davasını daha geniş kesimlere anlatamadığı gibi bir varsayımın altını bir kez daha çizecek. Son bölüm ise, Hizmet Hareketi’nin entelektüel yetiştirmedeki kimi sorunlarına değinecek. Hizmet …
Devamını Oku »