“Erzurum kilidi, mülk- i İslâm’ ın, Mevla’ya emanet olsun Erzurum. Erzurum derbendi ehl- i İslâm’ ın, Mevla’ ya emanet olsun Erzurum.” Efe Hz. İlk yazının devamı olarak burada kısaca, Erzurum bölgesinin kimi kültürel hususiyetlerinin Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi üzerindeki tesirlerine bir kapı aralamak isterim. Şüphesiz ki, bu konu, bu köşenin ilgi ve sınırlarının çok ötesindedir; çok daha kapsamlı bir …
Devamını Oku »Erzurumlu Bir İslam Âlimi: Fethullah Gülen -1 – Engin Sezen
Erzurum, Doğu Anadolu’nun merkezlerinden… Fethullah Gülen’in doğum yeri. Günümüz Türkiye’sinin en etkin seslerinden biri olan Gülen, nitekim Trakya ve İzmir’deki devlet memuriyetinin ilk dönemlerinde “Erzurumlu Hoca” ismiyle maruf olmuştur. Gülen, Erzurum merkeze yakın Korucuk köyünde 1941’de doğuyor. İlk onsekiz yılını bölgede, Korucuk, Alvarlı, Pasinler, Erzurum arasında geçiriyor. 1958’de işi gereği ülkenin Batı bölgelerine gittikten sonra da memleketi Erzurum’la olan bağlantısını …
Devamını Oku »Çağa Işık Tutan Zât : Fethullah Gülen Hocaefendi – Prof. Dr. Fuad El-Benna
Hocafendi’nin kendi vatanına ve ümmetine yaptığı hizmetleri bilenler; birçok Arap düşünür, akademisyen ve araştırmacının, bu asırda Müslümanlar arasında hemen hemen en güçlü ışık olan bu büyük davetçi ve mütefekkir hakkındaki övgülerini garipsemezler. Nitekim geçmişte bir şair şöyle bir beyit söylemiştir: “Onda iyilik ve güzellik belirtileri görmedikçe İnsanlar bir kişiyi övecek kadar akılsız değillerdir.” Kendisinde onlarca güzel haslet varken ben nasıl …
Devamını Oku »Eğitime Farklı Bir Bakış – Selim Aydın
Eserin diğer eserlerden göze çarpan en önemli yanı mucid ve dahilerin özelliklerini çok güzel bir şekilde ele alması. Genel Değerlendirme: Eserin ilk bölümünde eğitim sistemimizin arızaları anlatılıyor ve eğitim sistemimize genel olarak ele alınıyor. İkinci bölümünde mucidlik dünyası, mucidlerin özellikleri ve eğitimleriyle, yurtdışında mucidlerin eğitimi anlatılıyor. Eğitim nasıl olmalı bölümüyle bitiriliyor. Bugünkü Eğitim Sistemimize Kritik Bir Bakış. Ezbere dayalı olan …
Devamını Oku »Bamteli: EMÂNET
Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, haftanın Bamteli sohbetinde özetle şunları söyledi: “Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez.” *Nimetlerin en küçüğü karşısında bile Cenâb-ı Hakk’a karşı gürül gürül şükretmeli; “Küfür ve dalâletten (sapıklıktan) başka her türlü hal için Allah’a hamd olsun!” demeli. *Allah Rasûlü (aleyhissalâtü vesselam) Efendimiz, şöyle buyurmuştur: مَنْ لَمْ يَشْكُرِ الْقَلِيلَ لَمْ يَشْكُرِ الْكَثِيرَ وَمَنْ لَمْ يَشْكُرِ النَّاسَ لَمْ يَشْكُرِ اللّٰهَ …
Devamını Oku »Toplum Düzenini Sağlayan Altı Prensip – Prof. Dr. Mehmet Soysaldı
Her Cuma imamlar, hutbenin sonunda yüksek sesle Nahl Sûresi’nin 90’ıncı âyetini okurlar. Hiç merak ettiniz mi niçin bu âyet her hutbenin sonunda okunur? Acaba halk bu âyetin ifade ettiği manayı anlıyor mu? Bu âyette hangi prensipler bildiriliyor? Bu soruların cevabını sizlere bu kısa yazımızda açıklamayı düşünüyoruz. Rasulullah (s.a.s.) Efendimiz bir gün Nahl Sûresi’nin 90’ıncı âyetini, Mekke ileri gelenlerinden ve İslam’ın …
Devamını Oku »Bamteli: Fitneler Asrı ve Sulh Çizgisi
Çeşm-i insaf gibi kâmile mizan olmaz / Kişi noksanını bilmek gibi irfan olmaz.” (Talibî) Zannediyorum işte orada tökezliyor, hata ve kusurlarımıza insaf nazarıyla bakmıyoruz. Hâlbuki kendi noksanlarımızı görmemiz, onları gidermemiz adına çok önemli bir husustur. İnsan, eksiğini gediğini görmüyorsa, kendisiyle yüzleşmiyor/yüzleşemiyorsa, kendinde kusur bulunduğunu kabul etmiyorsa, o hiçbir zaman irfana eremez, kendi kusurlarını göremez. Kendi kusurlarını görmeyenler de -günümüzde olduğu gibi- …
Devamını Oku »Nasr Suresi
Meali Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla 1. Allah’ın yardımı ve fetih geldiği zaman, 2. Ve insanların Allah’ın dinine dalga dalga girdiklerini gördüğünde, 3. Hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Devamını Oku »Tebbet Suresi
Meali: Rahman ve Rahim Allah’ın adıyla 1. Ebû Leheb’in iki eli de kurusun! Zaten kurudu da. 2. Serveti de, kazancı da kendisine hiçbir fayda vermedi. 3. Yakında yanıp kavrulmak üzere alevli bir Ateş’e girecek, 4. Ve (düşmanlık ateşleri yakmak için) iftira taşıyan karısı da: hem de o Ateş’e odun taşıyıcı olarak; 5. Ve boynunda (gerdanlıklarının yerinde) sağlam bükülmüş bir urgan olduğu halde.
Devamını Oku »Dua Zamanı
Aciz, fakir, muhtaç ve kendine yetmediğinin şuurunda olan kulun, tazarru, tezellül ve alçak gönüllülük içinde, Rahmeti Sonsuz’a yönelip, hâlini O’na arz ederek istediklerini O’ndan istemesinin ayrı bir unvanı sayılan dua, kulun Rabbi’ne karşı iman, güven, itimat ve tevhid telâkkisinin bir gereğidir. Bu mülâhazalar çerçevesinde, O’na yönelen kul, sımsıkı havf u reca duygularına kilitlenir; “Başkalarının nazarlarından uzak, gönülden sadece Rabbi’ne yalvarır …
Devamını Oku »