Bu tuzak ülkesinde, böylesine pervaz edişlerle arşiyeler yapıp, nazlı nazlı lâhut âleminin kapısını çalmak başka hangi fâniye müyesser olmuştur?..Eserinde esrarını izlemek; buldukça aramaya istek kazanmak ve Yunus diliyle “Deryada mâhî ile, Sahrada âhû ile” O’nu yâd etmek, inlemek… Her yerde O’nun haberini sormak ve sonra çözülen her düğüm karşısında buzlar gibi erimek… Sel olup çağlamak, başını taştan taşa vurup ağlamak… …
Devamını Oku »Pırlanta Ölçüler
Üstad ve Evrad-u Ezkâr
Üstad Hazretleri de, onca mücadelesi ve meşgalesine rağmen evrâd u ezkâr mevzuunda hiç mi hiç kusur etmemişti. Mecmûatu’l-ahzâb’ı on beş günde bir hatmediyordu. Kitabının kenarlarına notlar düşmüş, “Ben bu duayı böyle anlıyorum, şunu da şöyle anlıyorum..” kayıtları koymuş. Vakıa, zikri umumî manada ele aldığımızda Kur’ân okumak, hadis-i şeriflerle meşgul olmak ve tevhidden bahsetmesi itibarıyla Risaleleri müzakere ve mütalaa etmenin de …
Devamını Oku »İslâm’da İdeal Aile Yapısı
Her şeye rağmen İslâmî bir yuvada, anne ve babanın muallâ bir yeri vardır. Bir âyet, konuyla alâkalı şunları söyler: “Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlara (hizmetçi ve benzerlerine) ihsanda bulunun; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.” (Nisâ sûresi, 4/36) “Allah’a …
Devamını Oku »Sevenler Bilenlerdir
Mü’minlerin, Allah ve Resûlü’nün nezdindeki mevki ve makamları, Onlara olan sevgileri nisbetindedir. Kim Allah ve Resûlü’ne daha çok muhabbet besliyorsa o kadar çok kurbiyete mazhar olacaktır. Cenâb-ı Hakk’ın rızası O’na olan kurbiyet ile mütenasiptir. Kişi, O’na yakınlığı nisbetinde rızasına mazhar olacak, rahmetinden, inayetinden ve ihsanından ümitvar yaşayacaktır. O’na uzak olanlar ise o nisbette rızadan, ihsandan, rahmet ve inayetten uzak kalacaklardır. …
Devamını Oku »Fethullah Gülen ve Dinler Arası Diyalog
Vatikan açısından Türkiye büyük önem arz etmektedir. Bu sebeple, 1979’da Papalık makamına gelince, Papa ikinci Jean Paul’un ziyaret ettiği ilk yabancı ülke Türkiye olmuştu. Fethullah Gülen’in 1997’de Papa’yı ziyareti, bilhassa Türkiye’de, Müslüman/Hıristiyan diyaloğu açısından çok önemli bir adımdı. Fakat aynı zamanda bu, Gülen’in bakış açısına karşı çıkanların hemen hepsinin fikirlerinin gündeme taşınmasına yol açtı. Söz konusu ziyaret dinler arası diyaloğun …
Devamını Oku »İslam ve Dünya Dinleriyle Diyalog
Modern Türkiye’de bazı ileri gelen din adamları değişik dinlerin mensuplarıyla hoşgörü ve diyalog ilişkisi içine girme fikrine ön ayak oldu. Osmanlının millet sistemi tecrübesi, dinler arası ilişkiler adına geride bugünkünden daha iyi uyumlu ve kayda değer hatıralar bırakmıştı. Osmanlı halkı içinde sadece Müslüman tebaa değil çok sayıda Hıristiyan ve Yahudi azınlık gruplar, hatta bir miktar Zerdüşt bile vardı. Modern milliyetçi …
Devamını Oku »Düşünen Bir Vaiz – Fethullah Gülen
Kur’an-ı Kerim’de 24 defa geçen ‘Ehl-i Kitap’ ifadesiyle özellikle Hıristiyan ve Yahudiler kast edilir. Kur’an-ı Kerim’deki bu ifadelerin siyak sibakı değişiklik arz etmektedir. Bazı ayetler Ehl-i Kitabı salih amelleri ve ahirete iman etmeleri sebebiyle överken (3/113), bazıları ise Ehl-i Kitabı Allah’ın yolundan ayrılmaları sebebiyle it’ab etmektedir (3/99). Bu tür ayetlerin bazıları Ehl-i Kitabı Müslümanlar ile aralarında müşterek bir sözde karar …
Devamını Oku »Medeniyetin Merkezindeki Mescid
Nübüvvet gibi ağır bir görevle tavzif edilen Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz bir beşer olarak insanlardan gördüğü muameleler ve karşılaştığı sıkıntılar karşısında daralıp bunaldığında bir yavrunun annesine sığınması misali kendini namazın kucağına atar, onunla rahatlar ve açılırdı. Namazla Rabbinden yardım talebinde bulunur ve böylece aşılmaz gibi görünen nice mânileri aşardı. Hadiselerin getirdiği tazyîkâta karşı namazı kalkan olarak kullanır ve …
Devamını Oku »Ne Olacak ki Belâsı
“Allah, art niyetli bakışların ve kalblerin gizlediğini bilir.” (Mümin, 40/19) Çok şeyler olur. Çok şeyler zaten oldu. Pek çok şeyler var ki, çoktan bitti, yok oldu. Tıpkı elinde kibrit tutan veledin, koca köşk yanmadan önce; ‘ne olacak ki’ demesi gibi, küçük görülen davranışların netice-sinde nice hayatlar var ki, çoktan yandı, bitti, kül oldu. Her insan âdeta kristalden bir saray. Kıymetli, …
Devamını Oku »Hizmet Rehberi Dersleri – 2
Said, tam toprak gibi mahviyet ve terk-i enâniyet ve tevazu-u mutlakta bulunmak şarttır; tâ ki Risaletü’n-Nur’u bulandırmasın, tesirini kırmasın. (Kastamonu Lâhikası, s.13) Her asra ve her asırdaki her seviye ve tabaka insana küllî mânâları ile hitap eden Kur’ân-ı Kerîm, işarî mânâlarının külliyetinde cüz’î mânâ ile teyemmüm( فَتَيَمَّمُوا صَعٖيدًا) âyeti günümüze ve hizmetimize de bakar. Yalnız oradaki “Said”e (sin harfiyle) işaret …
Devamını Oku »