Günümüzde bir kısım mütegalliplerin bütün dünyayı en korkunç kaoslara sürükledikleri muhakkak.. onca fezâyi ve fecâyii irtikâp ederken aydınlanma, medeniyet, modernite, demokrasi, insan hakları, Yeni Türkiye… gibi yaldızlı kelimelerle “Herkesi kör ve âlemi sersem. ” yerine koydukları bir gerçek.. yaşama hakkı, konuşma hakkı, kendini ifade etme hakkı… gibi hukukun, kuvvetlilere has bir imtiyaz hâline geldiği apaçık.. kanunların, kuvvetlileri sıyanete göre vaz’edilişi, …
Devamını Oku »Pırlanta Ölçüler
Hocaefendi’nin Edebiyata Dair Fikirlerini Anlama Yolculuğu – 2
Aşırı şekilde yozlaştırılmış/maddîleştirilmiş bir çağla hesaplaşıp, milletimizin koptuğu medeniyet eksenine tekrar dönerek, bunun üzerine sağlam bir gelecek inşa edilebilmesinin ön şartını, ‘ciddi birikim ve sağlam bir şuur ve inanç’la donanmış insanların varlığına bağlayan Hocafendi’nin eserlerinde, çeşitli vasıflarıyla idealize edilen Kur’ân referanslı bir insan modeli vardır. Medeniyet ve modernleşme Hocaefendi; zihnî ve ruhî bir vak’a olarak gördüğü, ‘İnsan istidât ve kabiliyetlerinin …
Devamını Oku »Allah’ın (c.c) Güzel İsimleri – Esma-i Hüsna
Bediüzzaman Hazretlerinin, “Her şey hamd ile Allah’ı tesbih eder” (Isrâ sûresi, 17/44) âyetinin bir tefsiri/yorumu mahiyetinde kaleme aldığı “32. Söz, Üçüncü Mevkıf Birinci Mebhas’ta, varlıkların Allah Teâlâ’yı nasıl tesbih ettikleri anlatılmıştır. Yani O’na göre, “Her şey hamd ile Allah’ı tesbih eder” demek, bütün yaratıklar, gerçekte Ilâhî isimlerin tecellileridir ve onlar, yaratılışları, şekil ve suretleri, hayatları, gördükleri vazifeler, hayatlarındaki neticeler ve …
Devamını Oku »Risale-i Nur Nedir?
Risale-i Nur Külliyatı Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla. Yaratan Rabbinin adıyla oku!(1) O, insanı bir kan pıhtısından (embriyodan) yarattı.(2) Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.(3) O, kalemle (yazı yazmayı) öğretti. (4) İnsana bilmediği şeyleri öğretti.(5) (Alak Suresi : 1-5) “Risale-i Nur, yalnız bir cüz’i tahribatı, bir küçük haneyi tamir etmiyor; belki külli bir tahribatı ve İslamiyeti içine alan, dağlar büyüklüğünde …
Devamını Oku »Peygamber Efendimiz’in Mübarek Adı Anılınca…
Muhterem Hocamızla bütünleşmiş bazı hâl ve tavırlar vardır. Mesela, o, namaz için niyet etmeyi bütün masivayı arkada bırakıp sadece Cenâb-ı Hakk’a yönelme olarak anlar ve bu anlayışa muvafık davranır; namaza durunca adeta bu dünyadan bütün bütün uzaklaşır. Mevla-yı Müteâl’in huzurunda bulunduğu esnada her şeyden alâkasını keser; kimi zaman kalbini ve zihnini meşgul etmesi muhtemel bazı hususlar –hatta çok ulvî duygular– …
Devamını Oku »Hutbeden Kalblere Hitab – Tevhid 6 – Fethullah Gülen
MUHTEREM MÜSLÜMANLAR!.. Cenab-ı Hak Celle ve ala Hazretleri, her şeyi bir kısım esbaba bağlamıştır. Her şeyi yapan kendisidir fakat şu esbab aleminde kaldığımız müddetçe sebeplerin, bir kısım hadiselerin, fiilerin önüne geçtiğini görüyoruz. Öyle yaratmıştır. Önünde sebep olmayan bir mesele hemen hemen görülmez. Ağaçların meyva vermesi, otların bitmesi, yağmurun yağması, bütün tekevvün ve teşekküller, bu kabil esbaba dayalıdır. Aynen bunun gibi, …
Devamını Oku »Üstad Hz.leri Maddî-Mânevî Füyûzat Hislerini Feda Etmişti – Mehmet Akar
Üstadımızın ve talebelerinin fedakârlığının bir yanı vardı ki, onları diğerlerinden daha aziz ve değerli kılan da buydu. Bu has, bu emsalsiz bir şeydi. İslâm olmadan olacak şey değildi. Çünkü bu nefsini feda etmekti, çünkü bu bir ömür bir ekşi ayranı ummak kadar olsun murat taşımamaktı. Bu lezzeti, hazzı, ayağını basacak, başını koyacak yeri unutmaktı. Evet, başkalarının da davaları oldu. Fakat …
Devamını Oku »Münâcât – 2 (Lem’alar)
Ufuk Yayınları, Bediüzzaman Said Nursi, “Lem’alar” adlı eserden alınmıştır.
Devamını Oku »Münâcât – 1 (Lem’alar)
Ufuk Yayınları, Bediüzzaman Said Nursi, “Lem’alar” adlı eserden alınmıştır.
Devamını Oku »Dua ve Evrâd u Ezkar Hakkında Kısa Kısa
Âciz, fakir, muhtaç ve kendine yetmediğinin şuurunda olan kulun; tazarru, tezellül ve alçak gönüllülük içinde, Rahmeti Sonsuz’a yönelip, hâlini O’na arz ederek istediklerini O’ndan istemesinin ayrı bir unvanı sayılan dua, kulun Rabbi’ne karşı iman, güven, itimat ve tevhid telâkkisinin bir gereğidir. Dua; bir çağrı, bir yakarış ve küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya, arzdan, arzlılardan semâlar ötesine bir yöneliş, bir talep, bir …
Devamını Oku »